Yavuz, 40 bin Alevi’yi kesti mi? By: selsebil Date: 29 Ekim 2009, 18:30:28
Yavuz, 40 bin Alevi’yi kesti mi?
Mustafa Armaðan
Tarihi bir türlü siyasetten ayrý ele almayý beceremiyoruz. Tarih, siyasetin yakasýndan düþmediði sürece de, kafalarýmýzdaki savaþ ve karanlýk devam edecek gibi görünüyor. Neden mi söylüyorum bunlarý?
Hatýrlarsanýz geçen hafta yeni bir ezber bozma giriþiminde bulunmuþ ve o “küçük fil”imizi tarihin zücaciye dükkânýna Kasr-ý Þirin kapýsýndan salmýþtýk. Demiþtik ki, siyasetçilerimiz Kasr-ý Þirin’den beri Ýran sýnýrýmýzýn deðiþmediðini, hatta Ýran’la 400 yýldýr dost olduðumuzu söylüyorlar, halbuki bu tarihen yanlýþ bir bilgi.
‘Vay efendim sen ne demek istiyorsun?’ Ne Bush’un yardakçýsý olmadýðým kaldý, ne Ýran’a saldýrmak için diþ bileyen kesime top toplayýcýlýðý yaptýðým.
Eðer yazýmdan ille de bir siyasî sonuç çýkarýlacaksa, bu çürük iddiamýz karþýsýnda Bush’un eli armut toplamayan ‘tarihçileri’ de kalkýp, ‘Bakýn, Kasr-ý Þirin’den bu yana Ýran’la en az 10 kez savaþmýþsýnýz, sýnýrlarýnýzda delinmedik nokta kalmamýþ, bir kere daha delinse ne lazým gelir?’ deseler ve bizi kendi silahýmýzla vurmaya kalksalar ne diyeceðiz? Bu iþleri tarihçilere býrakalým mý?
Yýllar önce Bakü’de bir müzeyi geziyoruz. Adýnýn Ýrade olduðunu öðrendiðimiz haným rehberimiz Þah Ýsmail’in Çaldýran savaþýný Osmanlý toplarý yüzünden kaybettiðini aðlamaklý bir tonda anlatýyor. Besbelli hayraný olduðu Þah Ýsmail Çaldýran’da bir duvar teþkil eden toplarýmýzý geçemeyince hiddetinden kýlýcýyla topun aðzýna öyle bir vurmuþ ki, tuncu paramparça etmiþ!
Burada efsanenin kendisine takýlmayýn derim. “Türk” olduðunu düþündüðümüz Azeri kardeþlerimizin bu savaþta Þah Ýsmail’in ordusunda saf tutmalarý ve Yavuz’u saldýrgan bir iþgalci olarak görmeleriydi beni asýl þaþýrtan.
Bir de özellikle bazý Osmanlý karþýtý kesimlerin dillerine doladýklarý ve maalesef Ýsmail Hami Daniþmend gibi ateþli Osmanlý yanlýsý ‘Sünniler’in de Þii-Alevi husumetlerinden ötürü köpürttükleri ‘Yavuz’un 40 bin Alevi’yi kestiði’ söylentisi var. Ne yalan söyleyeyim, her iki kamp da bu tehlikeli ateþe odun taþýmakta fevkalade mahirler. Halbuki Fethullah Gülen hocaefendinin yakýnlarda yaptýðý ‘mum söndü iftirasý’ hakkýnda saðduyuya çaðýran konuþmasýný okusalar, bu meseleye nasýl bir denge bilinciyle yaklaþacaklarýna dair deðerli ipuçlarýný yakalayabilirlerdi.
Yavuz Sultan Selim, Doðu’da namaðlup unvanýna sahip Þah Ýsmail’in adamlarýnýn Tokat’ý ele geçirip kendi adýna hutbe okuttuðu, hatta Kütahya önlerine kadar geldiði, Bursa’yý tehdit ettiði ve Rumeli’deki kardeþleriyle buluþmalarýna ramak kaldýklarý bir ortamda tahta çýkmýþ buldu kendisini. Üstelik de bir Osmanlý þehzadesi olan yeðeni Murad, Þiiliði kabul etmiþ ve Þah Ýsmail’in yanýna kaçmýþtý. Yani Safevi etkisi, býrakýn halka yayýlmayý, bizzat saraya kadar girmiþti.
Burada özellikle belirtmek istiyorum ki, Yavuz’un birinci sorunu, bir inanç olarak Alevilik deðil, Fransýz tarihçi Jean-Louis Bacque-Grammont’un akýl dolu deyiþiyle, Safevi Devleti’nin Anadolu’daki Alevileri ‘beþinci kol’, yani istihbarat unsuru olarak, daha da önemlisi, devleti yýkacak tertipler içine girecek potansiyel bir iþbirlikçi güç olarak kullanmaya kalkmasýydý. Þah Ýsmail’in gerçek niyetinin Osmanlý’yý Þiî bir devlete dönüþtürerek bir darbede baþýna geçmek olduðuna ve bu uðurda çalýþtýðýna dair güçlü kanýtlar bulunuyor. Nitekim 1511 Nisan-Temmuz aylarýnda Bursa’dan Antalya ve Kayseri’ye kadar yayýlan, Anadolu’nun büyük bölümünün yakýlýp yýkýlmasýna ve 50 bin insanýn ölümüne yol açan Þahkulu isyaný da gerçek bir ders olmuþtur Yavuz’a.
Anadolu’daki Aleviler ya Ýran’a göç edip Þah Ýsmail’in saflarýna katýlýyor veya muhtemel bir Anadolu seferinde ona destek vereceklerine dair iþaretler veriyorlardý. Osmanlý Devleti’nin 1402’de içine yuvarlandýðý fetret devri yeniden yaþanacak mýydý? Bu soru, 112 yýldýr hiç bu kadar sarsýcý olmamýþtý.
Bunun üzerine Yavuz, hem Ýran’a insan kaynaðý saðlayan göçü önlemek, hem de Safeviler üzerine düzenleyeceði seferde arkasýný saðlama almak için Mustafa Akdað’ýn deyiþiyle, “Þah Ýsmail’e baðlýlýklarý, sadece dinî bir inanç olma çizgisini aþarak, para yardýmý, asker olarak gidip ordusuna katýlma, Kýzýlbaþlýk propagandasý yapmak ve þaha casusluk etmek gibi yollarla hizmet ettikleri sabit olanlar hakkýnda kovuþturma baþlattý”. Bu kovuþturmanýn bir tür fiþlemeye dönüþtüðünü biliyoruz. Tutulan defterlere yukarýdaki eylemlere karýþmýþ 40 bin Kýzýlbaþ’ýn adýnýn geçirildiðini, bunlarýn tutuklanýp sorguya çekildiklerini biliyoruz. Suçlu bulunanlar elbette idam veya hapisle cezalandýrýlmýþtýr. Ancak bu kovuþturma sonunda ne kadarýnýn idam edildiðini, ne kadarýnýn hapse atýldýðýný veya sürgüne gönderilip serbest býrakýldýðýný bilmiyoruz.
Ýþte o 40 bin kiþi, bu kovuþturma maksadýyla fiþlenen ve yakalanan casuslar, düþmana yardým ve yataklýk yapanlar, daha önce Þah Ýsmail’in ordusunda savaþmýþ olanlar, propagandasýný yapanlardý. Ve hepsinin öldürüldüðüne dair en ufak bir kanýt olmadýðýný ben deðil, yine Bacque-Grammont söylüyor:
“Göründüðü kadarýyla, bu “büyücü avý”, özellikle olaylara bulaþan týmar sahiplerini yerlerinden atmak ve bilinen elebaþýlarý öldürmekten ibaret kaldý. 1513 ya da 1514’te olan 40.000 sapkýnýn kýrýlmasý efsanesinin destekleyen hiçbir kanýt yok elimizde; sayýlar karþýsýnda doðulu baþ dönmesiyle alabildiðine damgalý görünüyor bu.” (Bkz. Ed.: Robert Mantran, Osmanlý Ýmparatorluðu Tarihi, I, Cem Yay. 1995, s. 173)
40 bin aileyi, yani ortalama 200 bin nüfusu ilgilendiren böylesine büyük çaplý bir ‘katliam’ýn belgelere de bir þekilde yansýmasý gerekmiyor muydu? Ýþte Alevi kökenli olduðu bilinen tarihçi Mustafa Akdað, “Yavuz Selim’in o zaman, Kýzýlbaþ mezhepli 40 bin kiþi öldürttüðü hakkýnda tarihlere geçmiþ bir rivayet vardýr… Ancak, biz bunu pek þiþirilmiþ bir sayý bulmaktayýz. Çünkü, bu Padiþah devrine ait pek çok mahkeme defterleri hâlâ elimizdedir. Bunlar üzerinde yaptýðýmýz araþtýrmalarda, bu çapta kitle idamlarýna rastlayamadýk. Eðer öyle kanlý bir olay geçseydi, bu defterlerde yer almasý zorunlu idi.” sözleriyle bu balonu patlatýyor. (Türkiye’nin Ýktisadî ve Ýçtimaî Tarihi, 2, Tekin Yay., 1979, s. 154)
Düzeltiyorum: Tarih ne çekmiþse siyasetten ve efsanelerden çekmiþtir.
Ynt: Yavuz, 40 bin Alevi’yi kesti mi? By: ehlidunya Date: 30 Mart 2013, 21:39:05
Esselamu aleykum ;Böyle bir þey olsaydý ozamanki kadýlar deftere kayýt ederlerdi.Yavuz sultan Selim gibi Osmanlýnýn ilk halifesi bir zat böyle bir iþ yapmaz manevi durumu buna elvermez. Yani allah dostu zulmetmez ...
Ynt: Yavuz, 40 bin Alevi’yi kesti mi? By: sümeyra Date: 28 Nisan 2013, 09:59:26
Ve Aleykum selam ve rahmetullah,
Tarihi güzel kaynaklardan ve doðru okuyabilmek için Mustafa Armaðan Hocamýz gibi araþtýrmacýlarýn sayýsýný Rabbim artýrsýn inþaallah..
Ynt: Yavuz, 40 bin Alevi’yi kesti mi? By: 8-D fatma zehra Date: 01 Þubat 2014, 21:34:15
Böyle bir þey olsaydý ozamanki kadýlar deftere kayýt ederlerdi
Ynt: Yavuz, 40 bin Alevi’yi kesti mi? By: esratüz zehra 2 Date: 01 Þubat 2014, 21:47:13
Gerçekten bir çok tarihi kitap okudum ve okumaya devam ediyorum yavuz sultan selim en çok sevdiðim padiþah olduðu için onu ayrý olarak araþtýrmýþtým söylentilerin hepsinin yalan olduðuna dair kanýtlar war.
radyobeyan