Nurdan Damlalar
Pages: 1
Denizler ‘bizi de oku’ derler By: selsebil Date: 15 Ekim 2009, 01:25:05


Bismillahirrahmanirrahim

Sonra, o mütefekkir yolcu her sayfayý okudukça saadet anahtarý olan imaný kuvvetlenip ve mânevî terakkiyatýn miftahý olan mârifeti ziyadeleþip ve bütün kemâlâtýn esasý ve madeni olan iman-ý billâh hakikatý bir derece daha inkiþaf edip mânevî çok zevkleri ve lezzetleri verdikçe onun merakýný þiddetle tahrik ettiðinden; semâ, cevv ve arzýn mükemmel ve kat'î derslerini dinlediði halde, "Hel min mezîd" deyip dururken, denizlerin ve büyük nehirlerin cezbekârâne cûþ u huruþla zikirlerini ve hazin ve leziz seslerini iþitir. Lisan-ý hal ve lisan-ý kâl ile "Bize de bak, bizi de oku" derler. O da bakar, görür ki:

Hayattârâne mütemâdiyen çalkalanan ve daðýlmak ve dökülmek ve istilâ etmek fýtratýnda olan denizler, arzý kuþatýp, arz ile beraber gayet sür'atli bir surette bir senede yirmi beþ bin senelik bir dairede koþturulduðu halde, ne daðýlýrlar, ne dökülürler ve ne de komþularýndaki topraða tecavüz ederler. Demek gayet kudretli ve azametli bir Zâtýn emriyle ve kuvvetiyle dururlar, gezerler, muhafaza olurlar.

Sonra denizlerin içlerine bakar, görür ki: Gayet güzel ve ziynetli ve muntazam cevherlerinden baþka, binlerce çeþit hayvanatýn iaþe ve idareleri ve tevellüdat ve vefiyatlarý o kadar muntazamdýr; basit bir kum ve acý bir sudan verilen erzaklarý ve tayinatlarý o kadar mükemmeldir ki, bilbedahe bir Kadîr-i Zülcelâlin, bir Rahîm-i Zülcemâlin idare ve iaþesiyle olduðunu ispat eder.

Sonra o misafir, nehirlere bakar, görür ki: Menfaatleri ve vazifeleri ve varidat ve sarfiyatlarý o kadar hakîmâne ve rahîmânedir; bilbedahe ispat eder ki, bütün ýrmaklar, pýnarlar, çaylar, büyük nehirler, bir Rahmân-ý Zülcelâli ve'l-Ýkramýn hazine-i rahmetinden çýkýyorlar ve akýyorlar. Hattâ o kadar fevkalâde iddihar ve sarf ediliyorlar ki, "Dört nehir Cennetten geliyorlar" diye rivâyet edilmiþ. Yani, zâhirî esbabýn pek fevkinde olduklarýndan, mânevî bir cennetin hazinesinden ve yalnýz gaybî ve tükenmez bir menbaýn feyzinden akýyorlar demektir. Meselâ, Mýsýr'ýn kumistanýný bir cennete çeviren Nil-i mübarek, cenup tarafýndan, Cebel-i Kamer denilen bir daðdan, mütemadiyen küçük bir deniz gibi tükenmeden akýyor. Altý aydaki sarfiyatý dað þeklinde toplansa ve buzlansa, o daðdan daha büyük olur. Halbuki o daðdan ona ayrýlan yer ve mahzen, altý kýsýmdan bir kýsým olmaz. Varidatý ise, o mýntýka-i hârrede pek az gelen ve susamýþ toprak çabuk yuttuðu için mahzene az giden yaðmur, elbette o muvazene-i vâsiayý muhafaza edemediðinden, o Nil-i mübarek âdet-i arziye fevkinde bir gaybî cennetten çýkýyor diye rivayeti gayet manidar ve güzel bir hakikati ifade ediyor.

Ýþte, deniz ve nehirlerin denizler gibi hakikatlerinin ve þehadetlerinin binden birisini gördü. Ve umumu bil'icmâ denizlerin büyüklüðü nisbetinde bir kuvvetle Lâ ilâhe illâ Hû der ve bu þehadete denizler mahlûkatý adedince þahitler gösterir diye anladý. (Þualar Ayet-ül Kübra sh. 104)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:

MÜTEFEKKÝR : Ýnsanlýðýn ve müslümanlarýn problemlerini ve çârelerini çok düþünen, âlim kiþi.
TERAKKÝYÂT : Yükseliþler, ilerlemeler.
MÝFTÂH : Anahtar.
MÂRÝFET : Bilgi, bilme, tanýma, hüner, anlatma, övme.
KEMÂLÂT : Olgunluklar, mükemmellikler, faziletler.
ÝNKÝÞÂF : Geliþme, açýlma, keþfetme, meydana çýkma; terakkî etme.
CEVV : Yer ile gök arasý, feza, atmosfer.
HEL MÝN MEZÝD : Daha yok mu? Daha olmayacak mý? mânâlarýnda kullanýlýr.
CEZBEKÂRANE : Cezbeye gelmiþcesine.Coþkulu bir þekilde
CÛÞ U HURUÞ : Coþup taþma, neþe ve âhenk.
HAZÝN : Hüzün veren, acýklý, kederli.
LÝSÂN-I HÂL : Birþeyin duruþu ve görünüþü ile bir mânâ ifâde etmesi.Vücut dili
LÝSÂN-I KAL : Konuþma, anlatma dili.
HAYATTARÂNE : Canlý bir þekilde.
TECÂVÜZ : Haddini aþma
MUHÂFAZA : Korumak.
ZÝYNET : Süs.
MUNTAZAM : Düzene girmiþ, intizamlý.
CEVHER : kýymetli taþ.
ÝÂÞE : Geçindirmek, beslemek, yaþatmak.
TEVELLÜDÂT : Doðumlar.
VEFÝYAT : Vefâtlar, ölümler.
ERZAK : Rýzýklar, nîmetler. Yiyecekler
TÂYÝNAT : Günlük yeme içme ihtiyaçlarý
BÝLBEDÂHE : Açýklýkla, açýktan, meydanda olarak, besbelli, ap açýk bir þekilde.
KADÎR-Ý ZÜLCELÂL : Büyüklük sahibi ve herþeye gücü yeten Allah.
RAHÎM-Ý ZÜLCEMÂL : Ýsim ve sýfatlarý çok güzel olan ve yaratýklarýna karþý sonsuz þefkat sahibi Cenâb-ý Hak.
SARFÝYÂT : Sarfedilenler, masraflar.
HAKÎMÂNE : Her þeyi belli bir gaye ve fayda gözeterek yaparak.
RAHÎMÂNE : Þefkat ve merhametli bir þekilde.
RAHMÂN-I RAHÎM-Ý ZÜLCELÂL-Ý VE'L-ÝKRAM : Sonsuz ikrâm, haþmet, þefkat, merhâmet sahibi ve bütün varlýklarýn rýzkýný veren Allah.
ÝDDÝHAR : Biriktimek, toplamak, depolamak.
SARF : Harcama, masraf, gider
RÝVÂYET : Peygamberimizden iþittiklerini veya Sahabeden duyduklarýný, birisinin baþkasýna anlatmasý.
ZÂHÝRÎ : Görünüþte, dýþtan, maddî yüze ait.
ESBÂB : Sebepler.
FEVK : Üst, üzeri.
MENBÂ : Kaynak, merkez.
CENUB : Güney.
CEBEL-Ý KAMER : Kamer Daðý.
MAHZEN : Hazîne veya defîne gibi þeyleri koruyacak yer; erzak yeri; yer altý deposu.
MINTIKA-Ý HÂRRE : Sýcak bölge.
MUVÂZENE-Ý VÂSÝA : Geniþ denge.
ÂDET-Ý ARZIYE : Yeryüzünün coðrafi kanun ve âdeti.
BÝL ÝCMA' : Topluca.
MAHLÛKÁT : Yaratýlmýþlar. Varlýklar.

Ynt: Denizler ‘bizi de oku’ derler By: ceren Date: 10 Nisan 2019, 15:16:34
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun bizlere bu bilgileri sunan kardesimizden. ..
Ynt: Denizler ‘bizi de oku’ derler By: Bilal2009 Date: 11 Nisan 2019, 12:39:24
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doðrularýn yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Denizler ‘bizi de oku’ derler By: Sevgi. Date: 30 Ocak 2021, 00:37:31
Aleyküm Selâm. Rabb'im bizleri hak yolunda ilerleyen kullarýndan eylesin inþaAllah
Bilgiler için Allah razý olsun kardeþim

radyobeyan