Yaþamdan Seçmeler
Pages: 1
Cennet cennet dedikleri By: halim Date: 17 Haziran 2016, 19:04:37
Cennet cennet dedikleri



O cennet ki; hiç bir gözün görmediði, hiç bir kulaðýn iþitmediði ve hiç bir kimsenin gönlünden geçmeyen nimetlerle donatýlmýþ mü'minlere özel ebedi ahire yurdu. Ýþte ayet ve hadisler ýþýðýnda Cennet...

CENNET NÝMETLERÝYLE ALÂKALI ÂYET MEALLERÝ

“Ýman edip sâlih ameller iþleyenlere, içinden ýrmaklar akan cennetler olduðunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rýzýk olarak yedirildikçe: «Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu» derler. Bu rýzýklar onlara (bazý yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiþtir. Onlar için cennette tertemiz eþler de vardýr. Ve onlar orada ebedî kalýcýlardýr.” (Bakara 2/25)

“(Rasûlüm!) De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri yanýnda, içinden ýrmaklar akan, ebediyyen kalacaklarý cennetler, tertemiz eþler ve (hepsinin üstünde) Allah’ýn rýzâsý vardýr. Allah kullarýný çok iyi görür.” (Âli Ýmran 3/15)

“Îmân edip sâlih ameller iþleyenleri de, içinde ebediyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ýrmaklar akan cennetlere sokacaðýz. Orada onlar için tertemiz eþler vardýr ve onlarý koyu (tatlý) bir gölgeye koyarýz.” (Nisa 4/57)

“(Bu konuþmadan sonra) Allah þöyle buyuracaktýr: Bu, doðrulara, doðruluklarýnýn fayda vereceði gündür. Onlara, içinde ebedî kalacaklarý, î kalmak üzere altýndan ýrmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah’ýn rýzasý ise hepsinden büyüktür. Ýþte büyük kurtuluþ da budur.” (Tevbe 9/72)

“Takvâ sahiplerine vâdolunan cennetin özelliði (þudur): Onun zemininden ýrmaklar akar. Yemiþleri ve gölgesi süreklidir. Ýþte bu, (kötülüklerden) sakýnanlarýn (mutlu) sonudur. Kâfirlerin sonu ise ateþtir.” (Ra’d 13/35)

“Allah’ýn azâbýndan korkup fenalýklardan sakýnanlar (takvâ sahipleri), mutlaka cennetlerde ve pýnar baþlarýnda olacaklardýr. Onlara «Oraya selâmet ve emniyetle giriniz» denir. Biz, onlarýn gönüllerindeki her türlü kini ve hasedi söküp attýk; onlar artýk köþkler üzerinde karþý karþýya oturup sohbet eden kardeþler olacaklar. Onlar orada hiçbir yorgunluk duymayacaklar ve zemininden ýrmaklar akan cennetler vardýr. Allah onlardan razý olmuþtur, onlar da O’ndan razý olmuþlardýr. Ýþte büyük kurtuluþ ve kazanç budur.” (Mâide 5/119)

“Allah’ýn, kendilerini hiçbir rahmete erdirmeyeceðine dair yemin ettiðiniz kimseler bunlar mý?» (Ve cennet ehline dönerek): «Girin cennete; artýk size korku yoktur ve siz üzülecek de deðilsiniz» (derler). (A’raf 7/49)

“Allah, mümin erkeklere ve mümin kadýnlara, içinde ebed oradan çýkarýlmayacaklardýr.” (Hicr 15/45-48)

“Onlara orada hiçbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan çýkarýlmayacaklardýr.” (Hicr 15/48)

“Ýþte onlara, alt taraflarýndan ýrmaklar akan Adn cennetleri vardýr. Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altýn bileziklerle bezenecekler; ince ve kalýn dîbâdan yeþil elbiseler giyecekler. Ne güzel karþýlýk ve ne güzel kalma yeri!” (Kehf 18/31)

“Orada boþ söz deðil, hoþ söz duyarlar. Ve orada, sabah-akþam kendilerine ait rýzýklarý vardýr.” (Meryem 19/62)

“Muhakkak ki Allah, iman edip sâlih amellerde bulunanlarý, zemininden ýrmaklar akan cennetlere kabul eder. Bunlar orada altýn bileziklerle ve incilerle bezenirler. Orada giyecekleri ise ipektir.” (Hac 22/23)

“Ýman edip sâlih ameller iþleyenlere gelince, onlar, cennette nimetlere ve sevince mazhar olacaklardýr.” (Mü’minun 30/15)

“O (Rab) ki lütfuyla bizi asýl oturulacak yurda (cennete) yerleþtirdi. Artýk orada bize ne bir yorgunluk dokunacak ne de orada bize bir usanç gelecektir.” (Fatýr 35/35)

“Onlara merhametli Rabb’in söylediði selam vardýr.” (Yasin 36/58)

“Bunlar için bilinen bir rýzýk, türlü meyveler vardýr. Naîm cennetlerinde karþýlýklý koltuklar üzerine kurulmuþ olduklarý halde kendilerine ikram edilir.” (Saffat 37/41-44)

“Onlara pýnardan (doldurulmuþ) kadehler dolaþtýrýlýr. Berraktýr, içenlere lezzet verir. O içecekte ne sersemletme vardýr ne de onunla sarhoþ olurlar. Yanlarýnda güzel bakýþlarýný yalnýz onlara tahsis etmiþ, iri gözlü eþler vardýr. Onlar, gün yüzü görmemiþ yumurta gibi bembeyazdýr.” (Saffat 37/45-49)

“Ey âyetlerimize inanan ve müslüman olan kullarým! Bugün size korku yoktur. Sizler üzülmeyeceksiniz de. Siz ve eþleriniz sevinç ve mutluluk duyarak cennete giriniz. Altýn tepsiler ve kadehler içinde onlara yiyecek ve içecek sunulacaktýr. Orada canlarýnýn istediði, gözlerinin hoþlandýðý her þey vardýr. Ve kendilerine: Siz, orada ebedî olarak kalacaksýnýz, dünyada yaptýklarýnýza karþýlýk kazandýðýnýz cennet iþte budur. Orada sizin için pek çok meyveler vardýr, onlardan yiyeceksiniz, denilir.” (Zuhruf 43/68-73)

“Allah’ýn azâbýndan korkup fenalýklardan sakýnanlar (müttakîler) ise hakikaten güvenilir bir makamda, bahçelerde ve pýnar baþlarýnda, ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karþýlýklý oturup sohbete koyulurlar. Evet böyle olacak. Biz onlarý iri gözlü hurilerle evlendireceðiz. Onlar orada güven içinde, canlarýnýn çektiði her meyveyi isteyebilirler. Ýlk tattýklarý ölüm dýþýnda, orada artýk baþka bir ölüm tatmazlar. Allah onlarý cehennem azâbýndan korumuþtur. Ýþte bu, mü’minlere Allah’ýn bir lutfudur. En büyük kurtuluþ ve mutluluk budur.” (Duhan 44/51-57)

“Müttakîlere vâdolunan cennetin durumu þöyledir: Ýçinde bozulmayan sudan ýrmaklar, tadý deðiþmeyen sütten ýrmaklar, içenlere lezzet veren þaraptan ýrmaklar ve süzme baldan ýrmaklar vardýr. Orada meyvelerin her çeþidi onlarýndýr. Rablerinden de baðýþlama vardýr. Hiç bu, ateþte ebedî kalan ve baðýrsaklarýný parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?” (Muhammed 47/15)

“Saðdakiler, ne mutlu o saðdakilere! Düzgün kiraz aðacý, meyveleri salkým salkým dizili muz aðaçlarý, uzamýþ gölgeler, çaðlayarak akan sular, tükenmeyen ve yasaklanmayan, sayýsýz meyveler içindedirler ve kabartýlmýþ döþekler üstündedirler. Gerçekten biz hûrileri apayrý biçimde yeniden yarattýk. Onlarý, eþlerine düþkün ve yaþýt bâkireler kýldýk. Bütün bunlar saðdakiler içindir. (Vakýa 56/27-38)

“Yüzler vardýr ki, o gün ýþýl ýþýl parýldayacak, Rablerine bakacaktýr (O’nu görecektir)” (Kýyâmet 75/22-23)

“O gün bir takým yüzler de vardýr ki, mutludurlar; (dünyadaki) çabalarýndan hoþnut olmuþlardýr, yüce bir cennettedirler. Orada boþ bir söz iþitmezler.” (Gasiye 88/8-11)

“Orada (cennette) devamlý akan bir pýnar, orada yükseltilmiþ tahtlar, konulmuþ kadehler, sýra sýra dizilmiþ yastýklar, serilmiþ halýlar vardýr.” (Gasiye 88/12-16)

CENNET NÝMETLERÝ ÝLE ALÂKALI HADÝS-Ý ÞERÝFLER

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Hatice radýyallahu anhâ’yý cennette, içinde hiçbir gürültünün duyulmayýp hiçbir yorgunluðun hissedilmeyeceði, inciden yapýlmýþ bir köþkle müjdeledi. (Buhârî, Umre 11, Menâkýbü’l–ensâr 20, Nikâh 108, Edeb 23, Tevhîd 32, 35; Müslim, Fezâilü’s–sahâbe, 71–74. Ayrýca bk. Tirmizî, Menâkýb 61; Ýbni Mâce, Nikâh 56)

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Bir müslüman, hasta bir müslüman kardeþini ziyarete gittiðinde, dönünceye kadar cennet hurfesi içindedir.”

– Ey Allah’ýn elçisi, cennet hurfesi nedir? dediler. Rasûl-i Ekrem;

– “Cennet yemiþidir” buyurdu. (Müslim, Birr 40-42. Ayrýca bk. Tirmizî, Cenâiz 2)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

 “Müslüman bir kimse, farzlarýn dýþýnda nâfile olarak her gün Allah rýzasý için on iki rek`at namaz kýlarsa, Allah Teâlâ ona cennette bir köþk yapar” veya “Ona cennette bir köþk yapýlýr.” (Müslim, Müsâfirîn 103. Ayrýca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 1; Tirmizî, Salât 189; Nesâî, Kýyâmü’l-leyl 66, 67)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Allah yolunda cihad edenler için Allah Teâlâ cennette yüz derece hazýrlamýþtýr. Her derecenin arasý yerle gök arasý kadardýr.” (Buhârî, Cihâd 4, Tevhîd 22. Ayrýca bk. Nesâî, Cihâd 18)

Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Bir kimse «Sübhânallahi ve bi-hamdihî: Ben Allah’ý ulûhiyyet makamýna yakýþmayan sýfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim» derse, cennette onun için bir hurma aðacý dikilir.” (Tirmizî, Daavât 60. Ayrýca bk. Ýbni Mâce, Edeb 56)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Ýsrâ gecesinde Ýbrâhim aleyhisselâm’a rastladým. Bana þunu söyledi: Yâ Muhammed! Ümmetine benden selâm söyle ve onlara cennetin topraðýnýn çok güzel, suyunun tatlý, arazisinin son derece geniþ ve dümdüz, aðaçlarýnýn da «sübhânallahi ve’l-hamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber»den ibaret olduðunu haber ver.” (Tirmizî, Daavât 59)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Cennetlikler cennette yiyip içerler, ama büyük, küçük abdeste çýkmaz ve sümkürmezler. Sadece hoþ kokulu bir geðirti ve ter çýkarýrlar. Ýnsanýn kendiliðinden nefes almasý gibi, onlar da kendiliklerinden Cenâb-ý Hakk’ý ulûhiyyet makamýna yakýþmayan sýfatlardan tenzih eder, tekbir getirirler.” (Müslim, Cennet 18. Ayrýca bk. Buhârî, Bed’ü’l-halk 8, Enbiyâ 1)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Cennete ilk girecek kimselerin yüzleri, dolunay gibi parlak olacak. Onlarýn ardýndan gireceklerin yüzleri, gökyüzündeki en parlak yýldýz gibi aydýnlýk olacak. Orada insanlar ne küçük ne büyük abdest bozarlar ve ne de tükürüp sümkürürler. Onlarýn taraklarý altýndandýr. Kokularý mis gibidir. Buhurdanlýklarýnda tüten hoþ koku, cennetin hoþ kokulu aðacýndandýr. Eþleri hûrilerdir. Cennetliklerin hepsi de babalarý Âdem’in þeklinde yaratýlmýþ olup boylarý altmýþ arþýndýr.” (Buhârî, Bed’ü’l-halk 8, Enbiyâ 1; Müslim, Cennet 15. Ayrýca bk. Tirmizî, Kýyâmet 60, Cennet 5; Ýbni Mâce, Zühd 39)

Diðer bir rivayetine göre Allah Rasûlü (s.a.v) þöyle buyurdu:

“Onlarýn cennetteki kaplarý altýndandýr. Orada terleri mis gibi güzel kokacaktýr. Orada her birine, baldýrýnýn iliði etinin üstünden görünecek kadar güzel ikiþer kadýn verilecektir. Onlarýn kalpleri tek bir adamýn kalbi gibi ayný duygularý taþýdýðýndan, aralarýnda ne anlaþmazlýk ne de çekiþme meydana gelecektir. Akþam sabah Allah Teâlâ’yý ulûhiyyetine yakýþmayan sýfatlardan tenzih edeceklerdir.” (Buhârî, Bed’ü’l-halk 8, Enbiyâ 1; Müslim, Cennet 17)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Mûsâ (a.s) Rabbine:

– Cennetliklerin en aþaðý derecesi nedir? diye sordu. Allah Teâlâ da þöyle buyurdu:

– O, cennetlikler cennete girdikten sonra çýkagelen bir adamýn derecesi olup kendisine:

– Cennete gir! denir.

– Yâ Rabbî! Herkes yerine yerleþmiþ ve alacaðýný almýþken ben nereye gideceðim? der. Ona:

– Sana dünya hükümdarlarýndan birinin mülkü kadar yer verilse razý olur musun? diye sorulur. O da:

– Razýyým yâ Rabbî! der. Bunun üzerine Allah Teâlâ ona:

– Ýþte öyle bir mülk senindir. Bir o kadar daha, bir o kadar daha, bir o kadar daha, bir o kadar daha buyurur. Beþincisinde o adam:

– Razý oldum yâ Rabbî! der. Allah Teâlâ ona:

– Ýþte bu kadar þey hep senindir. Onun on misli de senindir. Bir de neyi arzu ediyorsan, gözün neden hoþlanýyorsa hepsi senindir, buyurunca adam:

– Razý oldum yâ Rabbî! diyecek.

Daha sonra Mûsâ aleyhisselâm :

– Yâ Rabbî! Cennetliklerin en üstün derecesi nedir? diye sordu. Allah Teâlâ þöyle buyurdu:

– Onlar benim seçtiðim kullardýr. Onlarýn kerâmet fidanlarýný kudret elimle ben dikip mühür altýna aldým. Onlara hazýrladýðým nimetleri ne bir göz görmüþ, ne bir kulak duymuþ, ne de bir kimsenin hatýr ve hayalinden geçmiþtir.” (Müslim, Îmân 312)

Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Cennette öyle bir aðaç vardýr ki, idmanlý bir ata binmiþ olan kimse onun bir ucundan diðerine yüz senede varamaz.” (Buhârî, Rikak 51; Müslim, Cennet)

Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Cennette, cennetliklerin her hafta gittikleri bir çarþý vardýr. Orada, yüzlerine ve elbiselerine cennet kokularý üfleyen bir kuzey rüzgârý eser ve böylece güzellikleri daha da artar. Eskisinden daha güzel ve yakýþýklý olarak eþlerinin yanýna döndükleri zaman, aileleri onlara:

– Vallahi güzelliðinize güzellik katýlmýþ, derler. Onlar da:

– Vallahi yanýnýzdan ayrýlalý beri siz de daha bir güzel olmuþsunuz, derler.” (Müslim, Cennet 13)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Cennetlikler cennete girince bir kimse þöyle seslenir: Siz cennette ebediyyen yaþayacak, hiç ölmeyeceksiniz; hep saðlýklý olacak, hiç hastalanmayacaksýnýz; hep genç kalacak, hiç yaþlanmayacaksýnýz; hep nimet ve mutluluk içinde yaþayacak, hiç keder ve sýkýntý çekmeyeceksiniz.” (Müslim, Cennet 22. Ayrýca bk. Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

 “Allah Teâlâ cennetliklere:

– Ey cennet sâkinleri! diye seslenir. Onlar da:

– Buyur Rabbimiz! Emret! Bütün hayýr ve iyilikler senin elindedir, derler. Allah Teâlâ:

– Halinizden memnun musunuz? diye sorar. Onlar:

– Nasýl razý olmayalým, Rabbimiz. Sen bize, hiç kimseye vermediðin bunca nimetler ihsan ettin, derler. Allah Teâlâ:

– Size bunlardan daha deðerlisini vereyim mi? buyurur. Cennetlikler:

– Bunlardan daha deðerlisi ne olabilir, Rabbimiz! derler. Bunun üzerine Cenâb-ý Hak:

– Üzerinize rýzâmý indiriyorum; bundan sonra size hiç gazap etmeyeceðim, buyurur.” (Buhârî, Rikak 51, Tevhîd 38; Müslim, Cennet 9. Ayrýca bk. Tirmizî, Cennet 18)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Cennetlikler cennete girince Allah Teâlâ onlara:

«‒Size artýrmamý istediðiniz baþka bir nîmet var mý?» diye soracak. Onlar:

«‒Yâ Rabbî! Yüzümüzü ak etmedin mi? Bizi cennete koyup cehennemden kurtarmadýn mý, daha ne isteyelim!» diyecekler.

Ýþte o zaman Allah Teâlâ perdeyi kaldýracak ve Cemâlullah’ý seyredecekler. Onlara, Rablerine bakmaktan daha sevimli bir nimet verilmemiþtir.” (Müslim, Îmân 297; Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân 11)

Sehl Ýbni Sa’d radýyallahu anh þöyle dedi:

Bir gün, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in cenneti geniþ bir þekilde anlattýðý bir sohbetinde bulundum. Sözünün sonunda þöyle buyurdu:

“Orada hiçbir gözün görmediði, hiçbir kulaðýn duymadýðý, hiç kimsenin hatýrýndan bile geçirmediði nimetler vardýr.” Sonra da þu âyeti okudu:

“Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere ibadet ettikleri için vücutlarý yataklardan uzak kalýr ve kendilerine verdiðimiz rýzýktan da baþkalarýna harcarlar. Yaptýklarýna karþýlýk olarak, onlar için nice sevindirici ve göz kamaþtýrýcý nimetlerin saklandýðýný hiç kimse bilemez.” [Secde sûresi (32) 16-17]. (Müslim, Cennet 5)

“Cennetlik hanýmlardan biri yeryüzüne þöyle bir bakacak olsa, yer ile gök arasýný aydýnlatýr” (Buhârî, Rikâk 51)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Ben cehennemden en son çýkacak (veya cennete en son girecek) kimseyi biliyorum. O adam cehennemden emekleye emekleye çýkar. Allah Teâlâ ona:

- Haydi git, cennete gir, buyurur. Adam cennete gider, fakat ona cennet doluymuþ gibi gelir. Geri dönüp Allah Teâlâ’ya:

- Yâ Rabbî! Cennet aðzýna kadar dolmuþ! der. Allah Teâlâ ona:

- Git, cennete gir, buyurur. Tekrar oraya gider, yine cennetin dolu olduðunu zanneder. Bir daha geri dönüp Allah Teâlâ’ya:

- Yâ Rabbî! Orasý dopdolu! der. Allah Teâlâ ona yine:

- Git, cennete gir, orada senin dünya kadar ve dünyanýn on misli (veya dünyanýn on misli büyüklüðünde) yerin var, buyurur. O Adam:

- Yâ Rabbî! Sen kâinâtýn hükümdarý olduðun halde benimle alay mý ediyorsun? (veya benim halime mi gülüyorsun?) der.”

Hadisin râvisi Ýbni Mes’ûd þöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in gerideki diþleri belirinceye kadar tebessüm ettiðini gördüm. Sonra þöyle buyurdu:

“Ýþte cennetliklerin en aþaðý seviyesinde bulunan adamýn derecesi budur.” (Buhârî, Rikak 51, Tevhîd 36; Müslim, Îmân 308. Ayrýca bk. Ýbni Mâce, Zühd 39)

Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Cennetlikler, kendilerinden yüksekteki köþklerde oturanlarý, aralarýndaki derece farký sebebiyle, sizin sabaha karþý doðu veya batý tarafýnda, gökyüzünün uzak bir noktasýnda batmak üzere olan parlak ve iri bir yýldýzý gördüðünüz gibi göreceklerdir.” Bunun üzerine ashâb-ý kirâm:

- Yâ Resûlallah! O yerler, peygamberlere ait ve baþkalarýnýn ulaþamayacaðý köþkler olmalýdýr, dediler. Resûl-i Ekrem þöyle buyurdu:

- “Evet, öyledir. Canýmý kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, o yerler, Allah’a iman edip peygamberlere bütün benlikleriyle inanan kimselerin de yurtlarýdýr.” (Buhârî, Bed’ü’l-halk 8; Müslim, Cennet 11)

 “Cennette yay kadar bir yer, üzerine güneþin doðup battýðý her þeyden daha hayýrlýdýr.” (Buhârî, Cihâd 5, 6, Bed’ü’l-halk 8, Rikak 51. Ayrýca bk. Tirmizî, Fezâilü’l-cihâd 17)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:

“Sizden cennetin en aþaðý derecesinde olan birine (Allah Teâlâ veya bir meleði):

- Ne dilersen dile, diyecek. O da bütün dileklerini söyleyecek. Kendisine, kalbinden geçenlerin hepsini diledin mi? diye soracak. O da:

- Evet, diledim, diyecek. Bunun üzerine o kimseye:

- Bütün dileklerin bir misli fazlasýyla sana verilecektir, diyecek.” (Müslim, Îmân 301. Ayrýca bk. Ahmed, II, 315)

 

CENNETE GÝRMEK ÝÇÝN

“Allah’tan korkunuz. Beþ vakit namazýnýzý kýlýnýz. Ramazan orucunuzu tutunuz. Mallarýnýzýn zekâtýný veriniz. Yöneticilerinize itaat ediniz! (Bu takdirde doðruca) Rabbinizin cennetine girersiniz.” (Tirmizî, Cum’a, 80)

“Þüphesiz ki sözde ve iþle doðruluk hayra ve üstün iyiliðe yöneltir. Ýyilik de cennete iletir. Kiþi doðru söyleye söyleye Allah katýnda sýddîk (doðrucu) diye kaydedilir. Yalancýlýk, yoldan çýkmaya (fücûr) sürükler. Fücûr da cehenneme götürür. Kiþi yalancýlýðý meslek edinince Allah katýnda çok yalancý (kezzâb) diye yazýlýr.” (Buhâri, Edeb 69; Müslim, Birr 103-105)

 “Sabah veya akþam camiye giden kimseye, her gidiþi için Allah cennette bir ikram hazýrla(tý)r.” (Buhârî, Ezân 37; Müslim, Mesâcid 285)

 “Müslümanlarý rahatsýz eden yol üstündeki bir aðacý kesen bir kiþiyi cennet nimetleri içinde yüzer gördüm.” (Müslim, Birr 129)

 “Size cennetlikleri bildireyim mi? Onlar hem zayýf olduklarý hem de halk tarafýndan zayýf görüldükleri için kimsenin önemsemediði ve fakat þöyle olacak diye yemin etseler, isteklerini Allah’ýn gerçekleþtireceði kimselerdir.

Size cehennemliklerin kimler olduðunu söyleyeyim mi? Katý kalbli, kaba, cimri ve kurularak yürüyen kibirli kimselerdir.” (Buhârî, Eymân 9, Tefsîru sûre (68), 1, Edeb 61; Müslim, Cennet 47)

“Caným kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiþ olmazsýnýz. Yaptýðýnýz takdirde birbirinizi seveceðiniz bir þey söyleyeyim mi? Aranýzda selâmý yayýnýz!” (Müslim, Îmân 93-94)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:

–Ýnsanlarý cennete en fazla götürecek þey nedir? diye soruldu.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“–Allah’a saygý (takvâ) ve güzel ahlâktýr” buyurdu.

–Ýnsanlarý cehenneme en fazla götürecek þey nedir? diye sorulunca da:

“–Aðýz ve cinsel organdýr” buyurdu. (Tirmizî, Birr 62. Ayrýca bk. Ýbni Mâce, Zühd 29)

“Kim bana iki çenesi arasýndaki (dili) ile iki bacaðý arasýndaki (tenâzül) uzvunu koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm.” (Buhârî, Rikak 23. Ayrýca bk. Tirmizî, Zühd 61)

 “Haklý bile olsa çekiþip didiþmeyen kimseye cennetin kenarýnda bir köþk verileceðine ben kefilim.

Þakadan bile olsa yalan söylemeyen kimseye cennetin ortasýnda bir köþk verileceðine kefilim.

Ýyi huylu kimseye de cennetin en yüksek yerinde bir köþk verileceðine kefilim.” (Ebû Dâvûd, Edeb 7. Ayrýca bk. Tirmizî, Birr 58; Ýbni Mâce, Mukaddime 7)

 “Bir kimse cehennemden kurtulup cennete girmeyi istiyorsa, Allah’a ve âhiret gününe imân etmiþ olarak ölmelidir. Kendine yapýlmasýný istediði þeyleri o da baþkalarýna yapmalýdýr…” (Müslim, Ýmâre 46. Ayrýca bk. Nesâî, Bey’at 25; Ýbni Mâce, Fiten 9)

 “Ey insanlar! Selâmý yayýnýz, yemek yediriniz, akrabalarýnýzla alâkanýzý ve onlara yardýmýnýzý devam ettiriniz. Ýnsanlar uyurken siz namaz kýlýnýz. Bu sayede selâmetle cennete girersiniz” (Tirmizî, Kýyâmet 42. Ayrýca bk. Ýbni Mâce, Ýkâmet 174, Et’ime 1)

 “Mü’min, cennete girinceye kadar hiçbir hayra/ilme doymaz.” (Tirmizî, Ýlim 19)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Ýstemeyenler dýþýnda, ümmetimin tamamý cennete girer” buyurdu. Bunun üzerine:

–Ey Allah’ýn elçisi, cennete girmeyi kim istemez ki? denildi. Peygamber Efendimiz:

“–Bana itaat edenler cennete girer, bana karþý gelenler cenneti istememiþ demektir” buyurdu. (Buhârî, Ý’tisâm 2)

 “Kimin son sözü, “Allah’tan baþka ilah yoktur” (Lâ ilâhe illallah) cümlesi olursa, o kiþi cennete girer.” (Ebû Dâvûd, Cenâiz 20;  Hâkim, el-Müstedrek, I, 351)

Yeni Akit



Ynt: Cennet cennet dedikleri By: ceren Date: 14 Aðustos 2016, 21:19:48
Esselamu aleykum.Rabbimin yolunda giden ve onun rizasi dairesinde yasayan ve cennet ehli olacak kullardan olalim inþallah.Rabbim razi olsun paylasimdan kardesim...

radyobeyan