Yaþamdan Seçmeler
Pages: 1
Peygamberimize (sav) salavat getirmeye vesile emanetler By: halim Date: 04 Haziran 2016, 21:49:18
Peygamberimize (sav) salavat getirmeye vesile emanetler



Peygamber Efendimiz (sav) aziz hatýrasý olarak nesiller boyu itina ile korunan ve “Kutsal emanetler” olarak anýlan eþyalarýn her biri özellikle salavat getirmeye vesile olduðu için çok deðerli…

Ýnsanoðlu bu dünyada Allah'ýn halifesi olmaya aðýr bir “emanet”i sýrtlanarak ulaþmýþtýr. Daðlara aðýr gelen bu emaneti “cahil ve aciz insan” kabullenmiþtir. Fakat bu cehalet ve acziyet insaný insan; yani Allah'ýn yeryüzündeki halifesi kýlar. Emanet edilen þeyin varlýðý meçhuldür, üzerine yüzlerce yorum yapýlmýþ ve yapýlmaya devam edecektir. Ýnsanýn bu dünyada bulunma sebeplerinden birisi de “emanet”i bilmek ve bulmak için çalýþmaktýr. Kýrmýzý Beyaz Dergisi, nesilden nesle aile yadigârý olarak veya halifelerin uðraþlarý sonucu bugünlere eriþen Kutsal emanetler'i yazdý.

“Emanet" kavramý Ýslâm toplumu içerisinde yüce bir mânâya atýftýr. Bu kavram, “mümin" olabilmenin þartý olarak emanete riayet etmek þeklinde vücuda gelmiþtir. Emanet kimden olursa olsun; hakikî mümin onu muhafaza etmekle mükelleftir. Bu denli ehemmiyete haiz olan emanetin; “Levlâke" sýrrýyla yaradýlmýþlarýn en hayýrlýsý olan Hz. Muhammed'den (sav) ve Onun yolunun gerçek yolcularýndan ulaþmýþ olmasý, durumu çok daha büyük bir öneme kavuþturur. “Mukaddes emanetler" olarak isimlenen bu emanetler, Ýslâm mülkünde daima hiçbir eþyanýn ulaþamayacaðý bir yerde, müminlerin kalplerinde muhafaza edilmiþtir. Avamdan havassa, herkes için bambaþka bir boyutta düþünülmüþ olan bu eserler, zamanla Resulullah'ýn (sav) ardýndan gelen halifelerin hilafet sembolleri durumuna gelmiþlerdir.

Hz. Peygamber'e (sav) ait olan ve onun kullandýðý eþyalardan oluþan Kutsal emanetler, Ýslâm'ýn her döneminde büyük hürmet görmüþtür. Sahabenin bu hususta gösterdiði titizlik, daha sonraki çaðlarda Müslümanlarýn ayný þekilde bu eþyalara hürmet göstermelerini saðlamýþtýr. Buharî, eserinde Farzü'l-humus adlý bölümde Hz. Peygamber'in (sav)  ve Onun ashabýnýn kullandýðý eþyalarý anlatan bir baþlýk açmýþtýr. Bu eþyaya saygý gösterilmiþ ve onlarýn aracýlýðýyla bereket umulmuþtur. Ulemâ da bu emanetlere teberrük ve saygýyý teþvik etmiþlerdir ve onlara hürmeti Resulullah'ý sevmenin bir emaresi olarak görmüþlerdir. Bazý âlimler ise Kur'ân-ý Kerîm'in yapraklarýna gösterilen saygýyla Hz. Peygamber'in (sav) eþyalarýna gösterilen saygýyý birbirlerine benzetmiþlerdir.

Mukaddes emanetler, nesilden nesle aile yadigârý olarak veya halifelerin uðraþlarý sonucu bugünlere eriþmiþlerdir.

Bürde-i Þerif olarak bilinen ve Topkapý Sarayý'nda teþhir edilen Peygamber Efendimiz'e (sav) ait bir hýrka Kutsal emanetler arasýnda bulunmaktadýr. Resûlullah'a, (sav) Müslüman oluþunun ardýndan bir kaside sunan ve zamanla Kaside-i Bürde þairi olarak anýlan Ka'b b. Züheyr'e bizzat Hz. Peygamber tarafýndan hediye edilmiþ bulunan bu hýrka, hilafet sembolü olarak kullanýlmak istenmiþtir. Bu sebeple Muaviye, henüz Ka'b b. Züheyr hayattayken bu hýrkayý satýn almak istemiþ ancak Ka'b hýrkayý satmamýþtýr. Ancak vefatýnýn ardýndan Muaviye tarafýndan 20.000 dirhem gümüþe satýn alýnmýþtýr.

Hz. Peygamber'in (sav) minberi, hýrkasý, sancaðý gibi eþyalar bu yolla hilafet sembolü hâline gelmiþlerdir. Bu eþyalar, Emevî halifeleri tarafýndan Þam'da muhafaza edilip ziyarete gelenlere gösterilmiþlerdir. Kutsal emanetler, Emevî hâkimiyetinin Abbasîlerce yok edilmesinin ardýndan el deðiþtirmiþlerdir. Abbasîlere intikal eden bu eþyalar, yeni hilafet merkezi olan Baðdat'a taþýnmýþtýr. Hülâgü Han'ýn Baðdat'ý iþgal etmesi üzerine Abbasî halifesi tarafýndan Mýsýr'a götürülmüþlerdir. Yavuz Sultan Selim döneminde Memlükler ve Osmanlý Devleti arasýnda vuku bulan savaþlar neticesinde de yeniden el deðiþtirmiþ olan Mukaddes emanetler son istirahatgâhlarýna kavuþmuþlardýr.

Kutsal emanetlerin, Kansu Gavri'nin Osmanlý karþýsýnda maðlup olunmasý durumunda hazineyle beraber Maðrib'e kaçýrýlmasý amacýyla Ýskenderiye'de tuttuðu, ancak Kansu Gavri'nin savaþ meydanýndan sað çýkamamasý ve Ýskenderiye'nin 700 gemiyle kuþatýlmýþ ve ardýndan zaptedilmiþ olmasýnýn ardýndan ele geçirildiðini Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme'sinden öðreniyoruz. Buradaki eþyalar; sancak-ý þerif, sakal-ý þerif, abdest ibriði, sürmedan, Uhud Savaþý'nda kýrýlan dendan-ý saadetin dâhil olduðu kaydedilmiþtir.

Yavuz Sultan Selim'in halifeliði Ýstanbul'a taþýmasýyla beraber Kutsal emanetler'in mecrasý artýk Topkapý Sarayý olmuþtur. Mekke Emîri Þerîf II. Berekât b. Muhammed el-Hasenî, baðlýlýðýný bildirmek ve Osmanlý hâkimiyetini tanýdýðýný göstermek amacýyla Kâbe'nin anahtarlarýný ve onlarla beraber bazý Mukaddes emanetler'i Kahire'de bulunan Yavuz Sultan Selim'e göndermiþtir.

Mýsýr'ýn fethiyle baþlayan Mukaddes emanet akýþý baþka vesilelerle sürüp gitmiþ ve Ýstanbul tam anlamýyla bir Ýslâm merkezi pozisyonu almýþtýr. Veysel Karanî aracýlýðýyla gelen Hýrka-i þerif, diðer tarikat erbabýnýn camilere, tekke ve dergâhlara ulaþtýrdýklarý sakal-ý þerifler ve Mukaddes emanetler Dairesi; Ýstanbul'u uhrevî yönden daha kesif bir havaya bürümüþtür.

XIX. ve XX. yüzyýllarda da çeþitli vesilelerle bu akýþ devam etmiþtir. Vehhabî tahribatý ve I. Dünya Savaþý sonunda Hicaz bölgesinin teslimi sebepleriyle bazý kutsal emanetler Ýstanbul'a gönderilmiþtir. Medine Muhafýzý Fahreddin Paþa tarafýndan, Osmanlý Devleti'nin surre alaylarý vesilesiyle gönderdiði mukaddes eþyalar Ravza-i Mutahhara'dan Ýstanbul'a nakledilmiþtir.

Yavuz Sultan Selim döneminden itibaren Topkapý Sarayý'nda birikmeye baþlayan Mukaddes emanetler, sarayýn çeþitli kýsýmlarýnda muhafaza edilmiþtir. Bugün Hýrka-i Saadet Dairesi olarak isimlendirilen Has Oda baþta olmak üzere, Silahdar Hazinesi, Revan Köþkü, Hazine'de ve Harem'de muhafaza edilmiþtir. Fatih Sultan Mehmed döneminde inþa olunan Has Oda, padiþahlarýn 1808 senesine kadar kullandýklarý kýsýmdý. II. Mahmûd'un Has Oda'yý tamamen Mukaddes emanetler'e ayýrmasýyla beraber Hýrka-i Saadet Dairesi ve Mukaddes emanetler Dairesi olarak tashih edilmiþtir. Cumhuriyet döneminde de verilen önemin azalmadýðý bu kýsým, Topkapý Sarayý'nýn müze hâline getirilmesine raðmen bu kýsma dokunulmamýþ ve daha sonradan modern usûllerle teþhire açýlmak üzere envanter sayýmýyla kayda geçirilmiþtir.

Hýrka-i Saadet Dairesi'nde korunmakta ve sergilenmekte olan yaklaþýk olarak 650 civarý Mukaddes ve Mübarek Emanet bulunmaktadýr. En önemlileri olarak ilk baþta Hýrka-i Saadet, Sancak-ý Þerif, Dendan-ý Saadet olmak üzere Peygamber Efendimiz'e (sav) ait olan Mukaddes emanetler ve diðer peygamberler, sahabeler ve din büyüklerinin mübarek eþyalarý bu bölümde bulunmaktadýr.

Hýrka-i Saadet: Mukaddes emanetler'in en kýymetlilerinden olan ve Kaside-i Bürde ile meþhûr Ka'b b. Züheyr'e hediye edilen hýrka olduðunu belirtmiþtik. Mýsýr'ýn fethiyle birlikte Has Oda'ya getirilmiþtir. Padiþahlar sefere çýktýklarý zamanlarda yanlarýndan ayýrmamýþlardýr. Mânevî bereketi umulmuþtur. Altýn býr sanduka içerisinde korunmaktadýr.

Dendan-ý Saadet: Uhud Muharebesi'nde Peygamber Efendimiz'in (sav) kýrýlan diþleridir. Kýymetli taþlarla süslenmiþ bir kutu içerisinde bohçalara sarýlý bir þekilde muhafaza edilegelmiþtir.

Sancak-ý Þerif: Livâ-i Þerif olarak da tesmiye edilen ve Mukaddes emanetler'in en mühimlerinden sayýlan Hz. Peygamber'in (sav) sancaðý. Padiþahlar ve baþkumandanlar sefere çýkarken yanlarýndan ayýrmamýþ ve onun vesilesiyle muzafferiyet dilemiþlerdir. Zamanla yýpranan sancak bohçalar içerisinde korunmuþtur. Bu þekilde yýprandýktan sonra yeni yapýlan sancaklara, Sancak-ý Þerif'ten bir parça iplik eklenerek temsil edilmeye devam etmiþtir.

Bu eþyalarýn yaný sýra deðeri daha aþaðý sayýlmayacak yüzlerce parça mevcudiyetini korumaya devam etmektedir. Hz. Peygamber'e (sav) ve ashabýna ait kýlýçlar, Hz. Osman'ýn þehit edildiðinde okuduðuna inanýlan ceylan derisi Kur'ân-ý Kerîm, Hz. Peygamber'in (sav) devrin hükümdarlarýný Ýslâm'a davet mektuplarý, Sakal-ý þerif, Kadem-i Saadet (Hz. Peygamber'in (sav) ayak izleri), Kâbe'nin anahtarlarý, kilidi ve su oluklarý, Hacerü'l- Esved'in gümüþ ve altýn mahfazalarý gibi kýymeti takdir edilemeyecek bu ulvî hazine ecdadýmýzýn himmetleriyle bize ulaþmýþtýr.

Peygamber Efendimiz'in (sav) müjdesiyle fethi nasip olan Ýstanbul, Kutsal emanetler'i sanki Allah Resûlünün (sav) hediyesi olarak kabul edip onlarla süslenmiþtir. Haremeyn, Kudüs gibi þehirlerin yaný sýra Ýstanbul da artýk bir Ýslâm merkezi konumuna gelmiþtir. Ýstanbul, Eyyûb el-Ensarî ve diðer sahabe-i kiramýn kabirleri, Mukaddes emanetleri ve yüzyýllar boyu hilafet merkezi olmasý bakýmýndan Ýslâm merkezi mâhiyetini sinesinde taþýmaya devam etmektedir.

r.haber

Ynt: Peygamberimize (sav) salavat getirmeye vesile emanetler By: ceren Date: 09 Haziran 2016, 22:13:26
Esselamu aleykum.her aninda her hali ile peygamber efendimize salavat eden ve onun sunnetine tabi yasayan ve onun sefaatine nail olan kullardan olalim inþallah....

radyobeyan