Kalplerimizi birbirimize daha fazla kenetlemeliyiz By: halim Date: 12 Ekim 2015, 08:50:29
Kalplerimizi birbirimize daha fazla kenetlemeliyiz
Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý tarafýndan her yýl belirli bir tema çerçevesinde düzenlenen ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftasý’, Ýstanbul Süleymaniye Camiinde düzenlenen açýlýþ programýyla baþladý.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüðünce düzenlenen ve kamuoyunda farkýndalýk oluþturmak amacýyla her yýl bir temanýn belirlendiði haftanýn açýlýþ programýna katýlan Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Görmez, camiyi milletin kalbine taþýmak için çeyrek asýrdýr Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn ‘Camiler Haftasý’ný toplumla beraber idrak ettiklerini kaydetti.
Baþkan Görmez, sözlerinin baþýnda dün Ankara’da meydana gelen terör saldýrýsýnda hayatýný kaybeden vatandaþlara rahmet dileyerek teröre iliþkin önemli mesajlar verdi.
Bozguncu bir ideoloji uðruna insanlarý katletmenin zalimlik ve gaddarlýk olduðunu vurgulayan Baþkan Görmez, bu katliamlarýn, insanoðlunun ruhunu, kalbini ve bedenini sattýðý zaman yeryüzünün en vahþi varlýðýna dönüþebildiðini göstermesi bakýmýndan önemli olduðuna dikkat çekti.
Bu milletin her bir ferdine büyük görevlerin düþtüðünü de hatýrlatan Baþkan Görmez’in konuþmasýndan önemli satýr baþlarý þöyle;
“Bozguncu bir ideoloji uðruna insanlarý katletmek zalimliktir, gaddarlýktýr…”
Dün Ankara’da yaþanan katliamda hayatlarýný kaybeden bütün insanlarýmýza Allah’tan rahmet diliyor, yaralýlara acil þifalar diliyorum. Allah milletimizin sabýr ve metanetini, birlik ve beraberliðini, ahengini ve kardeþliðini daim eylesin. Selam ve eman yurdu olan Ýslam beldelerini kuþatan bu katliamlar bize hangi düþünceden olursa olsun insanoðlunun ne kadar zalim, gaddar ve vahþi olabileceðini gösteriyor. Bir tek insanýn kalbini Kabetullah’a bedel kabul eden, bir tek insanýn kalbini kýrmayý Kabetullah’ý yýkmaya bedel kabul eden bir dinin mensuplarý nasýl olur da kadýn çocuk demeden vahþice katliamlar meydana getirir. Bozguncu bir ideoloji uðruna nasýl olur da insanlarý bu þekilde katledebilir.
“Bu katliamlar bize, insanoðlunun ruhunu, kalbini ve bedenini sattýðý zaman yeryüzünün en vahþi varlýðýna dönüþebildiðini gösteriyor…”
Bu katliamlar bize insanoðlunun ruhunu kalbini ve bedenini sattýðý zaman yýkmaya ve fesat etmeye yeltendiði zaman yeryüzünün en vahþi varlýðýna dönüþebildiðini bize göstermesi bakýmýndan önemlidir. Bu hadiseler ayný zamanda bu topraklarý vatan kýldýðýmýz günden bugüne kadar birlikte yaþadýðýmýz bütün kardeþlerimize her birimize büyük bir görev, sorumluluk, mesuliyet yüklüyor.
“Kalplerimizi birbirimize daha fazla kenetlemeliyiz…”
Biz kalplerimizi birbirimize daha fazla kenetlemeliyiz. Milletimizin fertleri ve toplum arasýna fitneyi, fesadý, kötülüðü koymak isteyen, aramýza tefrika sokmak isteyen bütün þer odaklarýn o kötülüklerini bertaraf edebilmenin yolu, kardeþlik beyanýmýzý daima yenilemek, her gün birbirimizle karþýlaþtýðýmýzda ‘Selamün Aleyküm’ derken ilan ettiðimiz o barýþý ve kardeþliði daim kýlmak için üzerimize düþen her türlü görevi yerine getirebilmektir.
“Tarih boyunca mazlumlarýn umudu milletimiz üzerinde oynanan oyunlarý bertaraf etmenin yolu, her türlü ayrýlýðý ve gayrýlýðý bir tarafa býrakmaktýr…”
Ankara’daki katliamdan sonra, yüz civarýnda kardeþimiz hunharca katledildikten sonra, bu topraklarda yaþayan her kardeþimizin kendi kalbini, zihnini ve iliþkilerini yeniden gözden geçirmek gibi bir mecburiyeti var. Her türlü kutuplaþmayý bir tarafa býrakarak kardeþlerimize kalplerimizi, gönüllerimizi açarak bütün milletimiz üzerinde, yeryüzündeki bütün mazlumlarýn tarih boyunca umudu olmuþ milletimiz üzerinde oynanan bütün oyunlarý bertaraf etmenin en güzel yolu, her türlü ayrýlýðý ve gayrýlýðý bir tarafa býrakmaktýr. Bir ahlak ve hukuk çerçevesinde kardeþlik misakýmýzý yenilemektir. Birbirimize karþý þefkati, sevgiyi ve merhameti yenilemektir.
Camiler Haftasýnýn bu yýlki temasý ‘Namaz’…
“Camiler sadece namaz kýlma mekânlarý deðil, bizim birlik mekânlarýmýzdýr…”
Bu sene camiler haftamýzýn ana konusu camilerin asýl varlýk sebebi olan namaz… Aslýnda camiler sadece namaz için yapýlmaz. Efendiler efendisi, ‘Yeryüzü bana mescit kýlýndý’ buyuruyor. Temiz olan bütün topraklarda müminler namazlarýný eda edebilirler. Bizim dinimizde tapýnak yoktur. Biz baþka amaçlarla mabetlerde bir araya geliriz. Mescitler sadece namaz kýlma mekânlarý deðil, bizim birlik mekânlarýmýz, bizim ruhumuzu kaynaþtýrmak, kalplerimizi birleþtirme mekânlarýmýzdýr. Saflarýmýzý sadece namazda deðil, hayatýn her alanýnda sýk ve düzgün tutmamýzý saðlamak, birbirimizle hemhal olmak, birbirimize karþý þefkatli, merhametli olmayý öðreten mekânlardýr. Cami bizim bilgi mekânýmýz, mektebimiz, rabbimizi, peygamberimizi, kitabýmýzý öðrendiðimiz mekânlardýr.
“Cami bütün varlýða karþý þefkatli ve merhametli olmayý öðreten bir mekândýr…”
Cami bize bütün varlýða karþý þefkatli ve merhametli olmayý öðreten bir mekândýr. Ancak namaz olmadýðý zaman cami bütün bu fonksiyonlarýný da kaybeder. Namazsýz olduðu zaman müminler, cemaati olmadýðý zaman bir cami o zaman bütün fonksiyonlarýný da kaybeder. O zaman birlik mekâný da olmaz, özgürlük mekâný da olmaz, bilgi mekâný da olmaz. Onun için öncelikle caminin bütün fonksiyonlarýný icra etmenin yolu, cemaatle camilerde buluþmak, kalplerimizi birleþtirmek, yüreklerimizi kaynaþtýrmaktýr.
“Namaz kurtuluþtur…”
Her gün beþ vakit namazdan önce minarelerimizden, semalarýmýzdan seslenen, özgürlük ve baðýmsýzlýðýmýzýn simgesi olan ezanýn içerisinde iki önemli çaðrý yer alýr. ‘Hayyal es-salah, Hayyal el-felah’ önce namaza çaðrý sonra felaha, kurtuluþa çaðrý… Çünkü namaz kurtuluþtur. Çünkü ‘Salah’ olmadan ‘Felah’ olmaz. Çünkü beden ülkesine hapsettiðimiz ruhlarýmýz ancak rabbimizle buluþarak özgürlüðüne kavuþur. Çünkü ruhumuz, kalbimiz kötülüklerin egemenliðinden özgürlüðüne ancak salat ile rabbimize yakýnlaþarak kurtulur. Müminler felahý bulur, onlar ki namazlarýný huþu içinde kýlarlar. Namazlarýnda huþu içinde olmayanlar, namaz ibadetiyle, yaratýcýyla iliþki kuramayanlar felahý bulamazlar. Çünkü beden ülkesine hapsettiðimiz ruhun sahibi Allah’týr. Ancak siz O’nun huzurunda kýyama durarak, rükûa eðilerek felahý bulursunuz. Ruhumuz ancak secdede O’na yakýn olur. Fatiha’yý okuyarak, O’nunla sohbet ederek özgürlüðüne ve kurtuluþuna erer.
“Bir ümmet vahdetini kaybettiði zaman, birbirine yabancýlaþtýðý zaman en büyük kayba uðramýþ olur…”
Bir insanýn hayatta kaybedeceði en büyük kaybý ne olabilir? Her türlü kötülükten korunma, arýnma ve huzura kavuþma imkânýný kaybettiði zaman en büyük kayba da uðramýþ olur. Bir aile en büyük kaybý ne zaman yaþar? Bir aile iman kaynaðý, erdem ve merhamet mektebi, þefkat mutluluðu olmayý kaybettiði zaman en büyük kayba uðramýþ olur. Bir toplum ne zaman en büyük kayba uðrar? Bir toplumun fertleri, birbirlerine karþý sevgiyi, saygýyý, merhameti, muhabbeti, kardeþliði, hakký, adaleti kaybettiði zaman en büyük kayba uðramýþ olur. Bir ümmet ne zaman en büyük kayba uðrar? Bir ümmet vahdetini kaybettiði zaman, birbirine yabancýlaþtýðý zaman en büyük kayba uðramýþ olur. Bütün bunlar namaz kaybedildiði zaman olur. Bir birey, fert her türlü kötülükten korunma, arýnma, yeniden diriliþ imkanýný namazý kaybettiði gün kaybetmiþ olur. Bir aile iman ve kültür kaynaðý olmayý, bir erdem ve emanet yuvasý olmayý, o ailede namaz tamamen terkedildiði zaman kaybetmiþ olur. Bir toplum birbirine muhabbeti, kardeþliði, dayanýþmayý, mabedin kubbesi altýnda vatanýn birliðine katýlmayý ihmal ettiði zaman kaybeder. Birey, aile, toplum ve ümmet olarak en büyük kayýp namazý kaybetmektir.
“Namazý ikame edemeyenler merhametlerini ve adaletlerini de kaybederler…”
Meryem suresinde Allah bizlere peygamberlerden ve onlarýn yetiþtirdiði nesillerin Allah’ýn ayetleri okunduðu zaman yüreklerinin nasýl titrediðinden bahseder. Sonra bu peygamberlerden sonra yeni bir neslin talihsizliðinden bahseder. ‘Ondan sonra bir nesil geldi ve onlar namazý kaybettiler. Bu yüzden þehvetlerine uydular, arzularýný tanrýlarý edindiler, ruhlarýný yanlýþlýklar kapladý’ Onun için namazý kaybetmek Ýslam ümmeti için en büyük kayýptýr. Her bir genç kardeþimizin içinden haykýrarak söylemek istediði, sormak istedikleri var. Benim de bir Diyanet Ýþleri Baþkaný, bir hoca, bir öðrenci, bir imam olarak cevabýný vermekte çok zorlanacaðým bir soru bu. Bu gençler ya bana sorsa, ‘Hocam bu namazlarýný kýlanlar, teheccüde kalkanlar bile sabahleyin birbirlerine býçaðý dayayarak birbirlerini katlediyorlar. Bunlar namaz kýldýklarý halde neden bu kadar merhametsiz, þefkatsiz?’
“Namazý ikame edemeyenler hakký ve adaleti ikame edemezler…”
Kardeþlerim, namazý ikame etmekle namazý kýlmak farklý þeylerdir. Namazý ikame etmek adaleti, hakký ikame etmeye eþ deðerdir. Namazý ikame edemeyenler hakký ve adaleti ikame edemezler. Kur’an bize ‘Adaleti ayaða kaldýrýn’ der. Ayný þekilde namazla ilgili bütün ifadeler Kuran’ý Kerim’de ‘Namazý ikame edin, namazý ayaða kaldýrýn’ der. Doðrudan namaz kýlanlardan müspet olarak hiç söz edilmez. Sadece namazý ikame edenlerden söz eder. Namaz kýlmak ayrý þey, namazý ikame etmek ayrý bir þeydir. Namazý bedensel hareketlere dönüþtürmek ayrý bir þey, bizi her türlü kötülükten alýkoyan, büyük bir buluþmaya dönüþtürmek ayrý bir þeydir.
“Bir mümin hakký, adaleti ve merhameti ikame edemiyorsa, namaz kýlýyor demek deðildir…”
Kur’an, namaz kýlanlardan þöyle söz eder, ‘Namaz kýlanlara yazýklar olsun’ ‘Namazý ikame edenlere yazýklar olsun’ demez. ‘Onlar ki namazý sadece bir gösteriye dönüþtürürler’ Gençler, ben namaz kýlmaktan deðil, namazý ikame etmekten söz ediyorum. Çünkü namazý ikame etmek, hakký ve adaleti ikame etmektir. Yeryüzünde merhameti ikame etmektir. Bir mümin hakký, adaleti, sabrý ve merhameti ikame edemiyorsa, adaleti ayaða kaldýrmýyorsa o zaman namaz kýlýyor demek deðildir.
“Dindarlýðý sadece ibadetlere indirgediðimiz, ibadetlerimizi de þekillere indirgediðimiz için namazlarýmýz bizi daha adaletli, merhametli ve hakkaniyetli yapmýyor…”
Biz namazý kaybettiðimiz için, namazda huþumuzu kaybettiðimiz için, namazý da bedensel hareketlere dönüþtürdüðümüz için, dindarlýðý sadece ibadetlere indirgediðimiz, ibadetlerimizi de þekillere indirgediðimiz için ibadetimiz, namazýmýz bizi daha adaletli, merhametli, þefkatli, hakkaniyetli yapmýyor.
“Namaz bir diriliþtir…”
Gelin bu haftayý vesile kýlarak namazý ve kurtuluþu yeniden birleþtirelim. Namazlarýmýzý kuru bedensel hareketlerden kurtararak, rabbimizle buluþtuðumuz, konuþtuðumuz ve tevazu dersini aldýðýmýz, kulluk mührünü aldýðýmýz bir ibadette dönüþtürelim. Gelin namazý bir diriliþe dönüþtürelim. Namaz bir diriliþtir.
Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý tarafýndan her yýl kutlanarak bir gelenek haline gelen ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftasý’nda ülke çapýnda çeþitli etkinlikler düzenlenecek.
11 Ekim’de baþlayan hafta, 18 Ekim tarihinde sona erecek.