Lokman Hakim'in Nasihati By: [Muhammed] Date: 24 Nisan 2015, 12:25:46
Lokman Hakim'in Nasihati
Lokman Hakim’in kim olduðu hakkýnda muhtelif rivayetler vardýr. Ancak Þeyhülislâm Ebussuûd Efendinin nakline göre bu rivayetlerin hülâsasý þöyledir: Lokman ibni Bâurâ ki’ Azer evlâdýndan olup Eyyüb aleyhisselâmýn hemþire veya teyze zadesi imiþ, uzun müddet ömür sürmüþ, Davud aleyhisselâma yetiþmiþ ve ondan ilim almýþ ve onun peygamberliðinden önce fetva da verirmiþ. Kendisi san’at sahibi olup israil Oðullarýnda kadýlýk ettiði de söylenmiþtir. Bâzýlarý bunun bir nebî olduðuna da kail olmuþlar ise de alimlerin cumhuruna göre, nebî deðil bir hakîm idi. Bilindiði gibi, her nebî hakîm ise de her hakîm nebî deðildir.
Alimlerin örfünde hikmet, insan nefsinin nazarî ilimleri iktibas ve tatbikatta faziletli iþleri takatî nisbetinde tam bir meleke kazanarak elde etmesi ve olgunluða kavuþmasýdýr. Yani hikmet, kâh nazarî ve kâh ilmî olarak tarif edilirse de tam manâsýyla hikmet, illet ve sebepleri bilerek gayeye isabet edecek þekilde ameli ilme, ilmi amele uydurmaktýr. Bunun için kendine hikmet verilene bir çok hayýrlar verilmiþ olduðu beyan buyurulmuþtur. Allahü Teâlâ’nýn âlemde hikmetiyle koyup tahsis ettiði sebepleri ve hükümleri, yani kanunlarý keþfederek ondan bir takým ilmî neticeler çýkarmak kabiliyeti, þüphe yok ki Allah’ýn büyük bir ihsanýdýr. Ve hakîm olan kimseye yakýþan da ilmî ve amelî olarak bunun þükrünü eda etmektir. Nitekim Allahü Teâlâ «Biz Lokman’a hürmeti verdik ki þükret Allah’a diye» buyurmuþtur. Bu þükrün ilmî haysiyeti evvelâ o hikmetin, Allahü Teâlâ’nýn bir vergisi olduðunu bilerek Allah’ý þirkten, ortaklýktan tenzih etmektir. Amelî haysiyeti de iþlerinde takip ettiði gaye ve maksatlarýnda kendi hevasýný deðil, Allah’ýn rýzâsýný gözetmektir. Bu þükrü kim eda ederse kendi lehine þükretmiþ olur. Çünkü sonunda faydasý kendine âid olur. Lâkin kendine hikmet verilenler içinde, nankörlük ederek küfre sapanlar da olmuþtur. Bunlarýn nankörlüðü de, yani o hikmeti Allah’tan bilmeyerek ben yapýyorum diye þükürde bulunmayýp kötüye kullanmasý kendi aleyhine olur. Çünkü Allahü Teâlâ zengindir, ihtiyacý yoktur, hem Hamid hem Mahmuddur. Filan feylesof hikmet nâmýna nankörlük ederse ona hiç bir zarar eriþtiremez, kendi kötülenmiþ olur.
Lokman Hakim’in þükrünü nasýl eda ettiðine dâir hikmet ve ahlâktan bir iki numune Kur’ân-ý Kerîm’de zikrolunarak þöyle beyân buyurulmaktadýr:
Hani, yani unutma daima an, o vakit ki Lokman da oðluna dedi, ona vaaz ediyordu, nasihat veriyordu:
— Ey oðulcuðum, yavrum! Allah’a þirk koþma. Çünkü þirk çok büyük bir zulûmdur. Billahi þirk çok büyük bir haddini aþmaktýr, önce zulüm bir haksýzlýktýr. Çünkü zulüm bir þeyi mevziinden baþka yere koymaktýr. Allah’ýn hakkýný Allah’tan baþkasýna vermektir. Ayný zamanda Allah’ýn mükerrem kýldýðý, þeref verdiði insan nefsini mahlûka ibadet ettirerek zelilleþtirmektir. ikinci olarak büyük bir zulümdür. Zira mabudluðu hiç mevzu olmayan ve olmasýna hiç bir þekilde imkân bulunmayan bir mevkie koymaktýr. Zira Ahmed’in malýný alýp da Mehmed’e vermek zulümdür. Çünkü bu, Ahmed’in malýný Mehmed’in eline koymaktýr. Lâkin hibe veya satýþ gibi temlik sebeplerinden birisiyle o malýn, sonradan Mehmed’in mülkü olabilmesi mümkündür.
Halbuki þirk koþmak mabudluðu Allah’tan baþkasýna vermektir. Allah’tan baþkasýnýn ise mâbud olmasýna hiç bir þekilde cevaz ve imkân yoktur.
Yavrum! Muhakkak ki yaptýðýn iyilik veya kötülük bir hardal dânesi kadar küçük ve gizli ve ne kadar yüksek veya alçak olursa olsun, Allah onu getirir, Ahirette karþýna koyar. Çünkü Allah’ýn lütfü çok kudreti en ince en gizli þeylere yetiþir, ilmi ile hepsini bilir.
Yavrum! Namazý devamlý kýl, kendini erdirmek için iyiliði emredip kötülüðü nehyet, diðerlerini kemale erdirmek, cemiyeti doðrulukla götürmek için baþýna gelene de sabret. Yani iyiliði emredip kötülüðü nehyetmek kolay deðildir. O yüzden baþýna bir takým musibetler gelmesi mümkündür ve onlara sabretmek lâzýmdýr. Çünkü bu iþlerin her birisi azmolunacak büyük iþlerdendir, insanlara avurdunu þiþirme, avurt etme, yani iyiliði emredip kötülüðü nehyetmekle beraber böbürlenip kibirlenme. Yer yüzünde çalýmla yürüme. Çünkü Allah kurulanýn, övünenin hiç birini sevmez. Gidiþinde mutedil ol, sesinden de biraz indir, söylerken baðýrma. Çünkü seslerin en beti, en hoþa gitmeyen tatsýzý her halde eþeklerin sesidir.
(Lokman Sûresi)
Ynt: Lokman Hakim'in Nasihati By: fatmaysr Date: 24 Nisan 2015, 14:13:54
Selamun aleykum....
oðluna nede güzel nasihat veriyor.Böylebir nasihatten sonra karþýdaki kiþinin nefsine uyup ta kötü iþler yapmasý nede kötü olurdu .Ýnþallah hiçbir kardeþimiz nefsine uyupta kötü iþler peþinde koþmaz Allah korusun. bu arada paylaþýmdan Allah razý olsun kardeþim AMÝN AMÝN
Ynt: Lokman Hakim'in Nasihati By: Kevšer Date: 23 Eylül 2015, 02:43:03
Ve Aleykümüsselam.Emeklerinize saðlýk kardeþim.
(Allah Rasûlü) “Din nasihattir/samimiyettir” buyurdu. “Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk. O da; “Allah'a, Kitabina, Peygamberine, Müslümanlarin yöneticilerine ve bütün müslümanlara” diye cevap verdi.
Müslim, Imân, 95.
Ynt: Lokman Hakim'in Nasihati By: Bilal2009 Date: 23 Eylül 2015, 12:14:40
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah, Bu tavsiyeleri kendimize sayýp ona görehhareket etmeliyiz. Çünkü Kur'an-ý Kerim bir oguttur ve bizlere ibret alýp kendimize çeki düzen vermek düþer. Rabbim ( celle celaluhu ) bizlere kendimizi düzeltmeyi nasip eylesin.