Kaza ve Kader Tecellileri By: Rüveyha Date: 19 Ekim 2014, 16:49:08
Minhâcü’l Âbidîn’den
Ali Kaya | Aralýk 2011 | TASAVVUF KLASÝKLERÝ Kaza ve Kader Tecellileri
Ýbadete engel olan bir diðer husus da insanýn baþýna gelen çeþitli kaza ve kader tecellilerinin getirdiði sýkýntýlardýr. Bu sýkýntýlardan kurtulmanýn yolu ise, Cenab-ý Hakk’ýn kaza ve kaderine rýza göstermektir. Ýki sebeple kaza ve kadere rýza göstermek gerekir:
• Ýbadete fýrsat bulabilmek için. Eðer insan Allah’ýn takdirine rýza göstermez ise ‘Þu niye þöyle oldu, bu niye þöyle olmadý?’ gibi sorularla sürekli kalbi meþgul ve kendisi de üzüntü içinde olur. Kalp bu gibi düþüncelerle ve üzüntülerle meþgul olursa, bu kiþi ibadet etmeye nasýl fýrsat bulabilir?
Ýnsanýn tek bir kalbi vardýr. O da dünya iþlerinden hangisi oldu, hangisi olmadý düþüncesi ve tasasý ile dolu olursa nasýl hakkýyla ibadet yapabilir? Ýnsan ayný anda iki þeyi düþünüp yapamayacaðýna göre, ibadetlerini nasýl yapacak ve ahiret için nasýl vakit ayýrabilecek? “Geçmiþte yapýlamayan iþlerin hasreti ve gelecekte olacak iþlerin tasasý, insanýn içinde bulunduðu vaktin bereketini alýr, onu hakkýyla deðerlendirmeye engel olur!” diyen Þakik el-Belhî rh.a. çok doðru söylemiþ.
• Cenab-ý Hakk’ýn öfkesinden kurtulmak için. Allah’ýn takdirine rýza göstermeyip kýzgýnlýk gösteren kiþinin, Cenab-ý Hakk’ýn öfkesine uðrama tehlikesi vardýr. Rivayete göre peygamberlerden biri, baþýna gelen kötülüklerden dolayý Cenab-ý Hakk’a þikayette bulunur. Cenab-ý Hak ona þöyle vahyeder:
“Benden mi þikayette bulunuyorsun? Ben, yaptýklarýndan dolayý þikayet olunacak biri deðilim! Gayb ilminde senin kaderin böyle tecelli etmiþtir. Sen neden benim takdirime rýza göstermiyorsun? Dünyayý senin için deðiþtirmemi, ya da Levh-i Mahfuz’da senin için deðiþiklik yapmamý, benim istediðim þekilde deðil de senin istediðin þekilde takdir etmemi mi istiyorsun? Benim istediðim ve hoþlandýðým þeylerin olmasýný deðil de kendi istediðin ve hoþlandýðýn þeylerin olmasýný istiyorsun, öyle mi? Ýzzetim üzerine yemin ederim ki bir daha bu düþünceyi kalbinden geçirirsen, üzerindeki peygamberlik elbisesini soyar alýrým ve seni cehenneme atarým!..”
Evet, Cenab-ý Hakk’ýn þu ifadelerine ve ürkütücü tehdidine akýllý kimseler iyi kulak vermelidir. Yüce Allah, peygamberlerine ve seçkin kullarýna böyle davranýrsa ya diðer insanlara nasýl davranýr? Ayrýca “Eðer bu düþünceyi bir daha kalbinden geçirirsen…” tehdidine de dikkat etmek gerekir. Çünkü insanýn bu düþünceyi içinden geçirmesi ve kalbin tereddüdü söz konusudur. Acaba baðýrýp çaðýrarak imdat isteyen, saða sola þikayetlerde bulunan, insanlarýn karþýsýna geçen, onlarý baþýna toplayarak Rabb’ine karþý feryatlar koparan kimsenin durumu nasýl olur? Bu tehdit bir defa kýzgýnlýk gösterenler içindir. Peki, bütün ömrünü Cenab-ý Hakk’ýn takdirine kýzgýnlýk ve öfkeyle geçirenlerin durumu acaba nasýl olur?
Diðer bir husus da, yukarýdaki ifadelerin Cenab-ý Hakk’a þikayette bulunanlara yönelik olmasýdýr. Acaba, Allah’ýn takdirini insanlara þikayette bulunanlarýn durumu nasýl olur? Bizleri böylesi kötü durumlara düþüren nefsimizin þerrinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allah’a sýðýnýrýz. Bizleri affetmesini, edepsizliðimizi baðýþlamasýný ve halimizi ýslah etmesini engin rahmetinden niyaz ederiz.
Kadere Rýza Nasýl Olmalý?
Soru: Kaza ve kadere rýza göstermenin manasý, hakikati ve hükmü nedir?
Cevap: Alimlerimiz þöyle der: Rýza, kýzgýnlýðý ve öfkeyi terk etmektir. Baþýna gelen Cenab-ý Hakk’ýn kaza ve kaderini beðenmeyip, kendisinin zararýna mý faydasýna mý olduðunu kesin olarak bilmediði bir þeyin daha iyi ve uygun olduðunu düþünmesi Allah’a kýzgýnlýðý ve öfkeyi ifade eder. Böyle bir istek, kaza ve kadere rýza göstermemek demektir.
Soru: Kötülükler ve günahlar da Allah’ýn kaza ve kaderiyle olmuyor mu? O halde, kulun neden bunlara rýza gösterip kabullenmesi gereksin?
Cevap: Rýza gösterilmesi gereken Allah Tealâ’nýn hükmüdür. Þerre hükmetmek þer deðildir; þer olan, hükmün sonucunda ortaya çýkan fiildir. Bu hükme rýza göstermek þer deðildir.
Alimlerimiz þöyle der: Allah’ýn kullarý için takdir ettiði hükümler dört çeþittir: Nimet, sýkýntý, hayýr ve þer.
Nimet: Cenab-ý Hak bir kul hakkýnda nimete hükmettiðinde hükmü verene, verilen hükme ve bu hükmün sonucuna rýza göstermek vaciptir. Ayrýca hakkýnda verilen hükmün nimet olmasý sebebiyle nimeti verene þükretmek gerektiði ve minnet borcu olduðunu unutmamak gerekir.
Sýkýntý: Bu konuda da hükmü verene, verilen hükme ve hükmün sonucuna rýza göstermek vaciptir. Rýzanýn yanýnda, hakkýnda verilen hüküm sýkýntý olduðundan ayrýca buna sabýr göstermesi de vaciptir.
Hayýr: Hakkýnda hayýr hükmü verildiðinde hükmü verene, verilen hükme ve hükmün sonucuna rýza göstermek vaciptir. Bunun yanýnda hayra muvaffak olduðu için Cenab-ý Hakk’a minnet borcu bulunduðunu da hatýrlamasý gerekir.
Þer: Bu konuda da hükmü verene, verilen hükme ve hükmün sonucuna rýza göstermek vaciptir. Rýza göstermenin sebebi, hükmün sonucunun þer olmasý deðil, bu hükmü verenin Cenab-ý Hak olmasýdýr. Hükmü verilmiþ her konu esas itibariyle o hükmü verene dayanýr. (…)
Soru: Rýza gösteren kimse fazladan bir þey elde eder mi?
Cevap: Evet, rýza gösterilenin hayýr ve iyilik olmasý þartýyla… Bu durum, rýzayý terk etmemek gerektiðini, rýza göstermenin üstün olduðunu gösterir. Bir kimse bir þeyi beðenir, hoþuna gider ve ona rýza gösterirse, o þey artar. Nebi s.a.v.’e süt getirdiklerinde þöyle buyurdu: “Allahým, bunu bize bereketli kýl ve arttýr!” Bir seferinde de þöyle dedi: “…bundaki hayrý arttýr!” (Ebu Davud, Eþribe, IV/116, nr. 3730; Tirmizî, Da’avât, nr. 3451; Ýbnu Mâce, Leben, II/1103, nr. 3322)
Soru: Neden Rasulullah s.a.v., Allah dilerse demedi, hayýrlý ve iyi olmasý þartýyla istemedi?
Cevap: Bu gibi isteklerin asýl yeri kalptir. Yani aslolan kalp ile istemektir, dil sadece bu isteði sözlere ve harflere dökmeye yarar. Bu manayý kalpte taþýyanlar için, onu dil ile ifade etmemek bir eksiklik sayýlmaz.
Ynt: Kaza ve Kader Tecellileri By: bahriþan 8/b Date: 21 Ocak 2015, 19:01:06
ibadete engel olan kaza ve kaderdir
allah razi olsun paylasimdan
Ynt: Kaza ve Kader Tecellileri By: ceren Date: 21 Ocak 2015, 19:13:39
Esselamu aleykum.Rabbim razý olsun paylaþýmdan Rüveyha abla.