ALLAH matematiksel kesinliktir By: ehlidunya Date: 21 Aðustos 2014, 10:54:10
ALLAH matematiksel kesinliktir
Bu kainat hayal deðilse (ki, deðil) sani-i alem de hayal ötesi bir gerçektir. Biz varsak ALLAH da var. Düþünüyorsam o halde varýmýn devamý þöyle olmalýdýr: Varsam o halde Tanrý da var. Ýngiliz fizikçi, gökbilimci ve matematikçi Sir James Hopwood Jeans’ýn ‘yaratýcý ve sani-i alem matematiksel kesinliktedir’ diye ifadesini okuyunca bu satýrlar aklýma düþtü. Merhum Muhammed Esed ‘Islam And The Siprit of Our Time/ Ýslam ve günümüzün ruhu’ baþlýklý yazýsýnda ünlü fizikçi ve gökbilimci Sir James Hopwood Jeans’dan Ýngilizce ibaresiyle þu cümleyi aktarýyor: ”God is a mathematical necessity/ ALLAH matematiksel bir zorunluluktur.”
Hasan el Benna’nýn damadý Said Ramazan bir dönem kaldýðý Ýsviçre’de Batý’nýn idrakine hitap eden Al Müslimun adýyla bir dergi yayýnlýyor. Genel olarak Araplara ve Müslümanlara hitap etse de (Arapça-Ýngilizce) Batý kafasýný da ihmal etmeyen kaliteli bir dergi. Bu derginin Ocak 1962 tarihine ait sayýsýný karýþtýrýrken söz konusu Ýngiliz fizikçinin bu sözleriyle karþýlaþtýðýmda, çok çarpýcý geldi. ‘ALLAH þiddeti zuhurundan gaip’ olduðundan dolayý onun ispatý için delil aramak þüphecilerin iþi olmakla birlikte günümüzün en önemli afetlerinden birisi ateizm felaketidir.
Lübnanlý hem siyaset adamý hem de bir dönem Trabluþþam Müftüsü olan Nedim Cisr günümüzde en büyük cereyanlardan birisinin dinsizlik ve ateizm/ilhad olduðunu parmak basmaktadýr. Dolayýsýyla bu cereyanla mücadele gereði afak ve enfüsteki delilleri paylaþmak ve ibraz etmek gerekiyor. Ýngiliz büyük fizikçi kaderin bir cilvesi olarak Müslümanlar vasýtasýyla Kur’an’la da tanýþýyor. Bu makta ve kesiti Hindistanlý allame Vahidüddin Han, El Ýslam Yetehadda/Ýslam Meydan Okuyor kitabýnda aktarýyor. Bu anlatýlanlar Ýngiliz fizikçinin insafýna da delalet ediyor.
Ýslam Meydan Okuyor adlý þaheserinde Hindli allame Prof. Vahidüddin Han þöyle yazýyor; “Dr. Ýnayetullah Han el Maþriki anlatýyor: “1909 yýlýnýn günlerinden bir Pazar günüydü. Bir ihtiyacým için evden çýkmýþtým. Bir de karþýmda-Cambiridge Üniversitesi profesörlerinden-Sir James Jeans’ý gördüm. Ýncil ve þemsiyesi koltuðunun altýnda olduðu halde kiliseye gidiyordu. Ona yaklaþarak selam verdim, bana cevap vermedi. Ona tekrar ikinci bir defa selam verince, bana; “Benden ne istiyorsun?” diye sordu. Ona; “Ýki þey istiyorum beyefendi! dedim. Birincisi, yaðmurun bu þiddetine raðmen, þemsiyeniz neden koltuðunuzun altýnda duruyor?” Sir James gülümseyerek derhal þemsiyesini açtý. Devamla ona dedim ki, ikincisi de sizin gibi dünya çapýnda söz sahibi bir bilgini kiliseye gitmeye sevk eden þey ne olabilir?” Sir James bu sualim karþýsýnda kýsa bir duraklamadan sonra þöyle dedi; “bugün bana gel de akþam çayýný bende içelim.”
Akþamleyin evine gittiðim zaman saat tam dörttü. Lady James çýktý. Sir James’in beni beklediðini haber verdi. Onun odasýna girdiðim zaman, karþýsýndaki küçük masada çay takýmlarýnýn hazýrlanmýþ olduðunu gördüm. Profesör ise fikirlerine dalmýþ düþünüyordu.
Benim varlýðýmý hissedince; “bana sorunuz neydi” diye sordu ve benim cevabýmý beklemeden, semavi cisimlerin yaradýlýþýndan, onlardaki müthiþ sistemlerden, aralarýndaki korkunç uzaklýk ve farklardan, bu cisimlerin maceralarýndan, yörüngelerinden, çekimlerinden ve akýllara durgunluk veren ýþýk tufanlarýndan bahseden bir konferans vermeye baþladý ki, ben o anda kalbimin ALLAH’ýn azamet ve heybetinden titrediðini hissediyordum. O anda Sir James ise, ALLAH’ýn korkusundan baþýndaki saçlar diken diken olmuþ, gözlerinden yaþlar boþanmýþ ve elleri tir tir titriyordu. Bir ara durdu ve þöyle devam etti; “Ýnayetullah, dostum! ALLAH’ýn yaratmýþ olduðu bu güzelliklere bir göz attýðým zaman, ALLAH’ýn celalinden vücudum titremeye baþlar. ALLAH’ýn huzurunda eðilerek ona; “ALLAHým ne büyüksün” diye seslendiðim zaman da, benim þu varlýðýmým her parçasýnýn bu duada beni desteklediðini görüyorum. Ýþte o zaman ben, büyük bir huzur ve saadet hissediyorum ve benim bu saadetimin diðer insanlarýn saadetinden bin defa daha üstün olduðunu hissediyorum. Aziz dostum Ýnayetullah Han! Þimdi kiliseye neden gittiðimin sebebini anladýn mý?”
Ýnayetullah Han devamla þöyle diyor; “Bu konferans benim aklýmýn içinde büyük bir tufan koparmýþtý. Ona þöyle dedim;
Beyefendi, bana anlatmýþ olduðunuz bu ilmi tafsilat, beni cidden tesir altýna býraktý ve bu münasebetle, Kur’an’ýn ayetlerinden biri hatýrýma geldi, müsaade edersiniz onu size okuyayým. Baþýný evet der gibi salladý ve “büyük bir memnuniyetle” dedi. Ona þu ayet-i kerimeyi okudum;
"ALLAH'ýn gökyüzünden su indirdiðini görmedin mi? Böylece biz onunla, renkleri deðiþik olan meyveler çýkardýk. Daðlardan da beyaz, kýrmýzý renkleri deðiþik ve siyah yollar (kýldýk). Ýnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da renkleri böyle deðiþik olanlar vardýr. Kullarý içinde ise ALLAH'tan ancak alim olanlar korkar'. Þüphesiz ALLAH, üstün ve güçlü olandýr, baðýþlayandýr."(Fatýr Suresi:ayet:27-28)
Sir James bunlarý iþitince birden þöyle haykýrdý; “Ne diyorsun? “ALLAH korkusunu, ALLAH saygýsýný kullarý içinde ancak bilgili olanlar duyar, ancak ALLAH’ý bilenler o saygýyý hisseder” öyle mi? Bu müthiþ, ayný zamanda çok garip ve cidden acayip! Benim elli yýldýr devam eden uzun araþtýrma ve tecrübelerim sonucunda keþfettiðim þey, Hz. Muhammed’in önceden haber verdiði þeyler arasýnda mýdýr? Bu ayet hakikaten Kur’an’da var mý? Eðer öyleyse Kur’an-ý Kerim’in ALLAH tarafýndan indirilmiþ bir kitap olduðuna dair þahitlik ettiðimi yaz.”
Sir James burada hemen ilave ediyor;
“Hz. Muhammed ümmi idi, okuma yazma bilmiyordu. Bu yüzden onun bu sýrrý kendi kendine keþfetmesi de mümkün deðildi. O halde bu sýrrý ona bildiren ALLAH’týr. Bu çok müthiþ, çok garip ve cidden acayip bir þey.
Kader de matematiksel kesinliktedir!
Kaderiye ve Mutezile’den beri onlarýn yolunu tutan bazý aklý evveller kaderi inkar cihetine yönelmiþlerdir. Ýnsanýn hürriyeti ile yaratýcýnýn faalün lima yürid olmasý arasýnda bir denge arayan kelamcýlar hem cebrin hem de hürriyetin bir vakýa olduðunu söylemiþler ve bunu þöyle bir terkiple izah etmiþlerdir. Ýnsanýn hürriyeti kaderi zýmninde ve çerçevesindedir. Hürriyet ve özgürlük kader sýnýrlarýnýn dýþýna taþamaz. Bu Mutezile ve Kaderiye’nin öngördüðünün hilafýnadýr. Bugün baþka bir sürpriz daha aktaracaðým. Türkiye’de ve dünyada Tanrý Yanýlgýsý kitabýyla anýlan ve tanýnan Richard Dawkins sýký bir Hýristiyan çýktý. Aynen Ernest Renan gibi. Ernest Renan gibi o da Müslümanlarla ilahiyat konularýný çok tartýþýyor. Renan gibi mucizelere ve harikulade hallere inanmýyor. Kendisini ‘laik bir Hýristiyan’ olarak tanýtýyor. Ve küçüklüðündeki kilise ve dini merasimleri özlediðini ve onlara nostalji duyduðunu ifade ediyor. Hatýratýný tanýtmaya Londra’ya geldiði bir sýrada kaderi büyük bir mýknatýsa benzetiyor. Ýnsan onun çekim alanýndan uzaklaþtýðýnda mýknatýs yeniden harekete geçerek kendisini olmasý gereken hizaya veya noktaya çekiyor. Kaderin çizgisinden sapmak yok. Kaderin matematiksel bir kesinlikte olduðunu ifade ediyor. Tek kelime ile yazgýya inandýðýný ifade ediyor.
Mustafa ÖZCAN (Risale haber)
Ynt: ALLAH matematiksel kesinliktir By: cerendemir Date: 21 Aðustos 2014, 20:43:43
Esselamu aleyküm.Eðer düþünüyorsam,matematik varsa ,fizik varsa ,ben varsam Allah zaten var.Elhamdülillah.Rabbim Allah'a inanmayý ona baðlanmayý ,ibadet etmeyi tüm kardeþlerimize nasip etsin inþallah.
Ynt: ALLAH matematiksel kesinliktir By: yagmur_7-c Date: 22 Aðustos 2014, 21:25:25
Ve aleykum selam;
Mustafa Özcan çok doðru söylemiþ...ALLAH 'ý olasýlýkla ölçmeye çalýþsak(ölçemeyiz sonuç kesinlik verir.)ne fizik ,ne matematik,ne coðrafya ,ne de geometri dayanýr...Onun gücü ölçmek saçmalýktýr...Mesela Kuran'da atom açýklamasý ,bir kan pýhtýsýnýn bildirildiði dönem 1400 yýl önce, ama günümüz atomlarý daha yeni yeni görüyor...ALLAH'ýn lütfu bundan ibaret....Bize düþen ise ona iman etmek... Allah c.c. razý olsun..