Diyanet Duyurular
Pages: 1
Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde ilk Cuma By: reyyan Date: 19 Nisan 2013, 16:53:31
Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde ilk Cuma



Tarih: 19.04.2013

Cuma namazýndan önce açýlýþý gerçekleþen Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde ilk Cuma namazý kýlýndý. Açýlýþa katýlan Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkaný Cemil Çiçek, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Baþbakan Yardýmcýlarý ve Bakanlar Cuma namazý için camiye geçti. Ahmet Hamdi Akseki Camii’nin ilk Cuma namazýný Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Görmez kýldýrdý.
Cuma hutbesini irat eden Diyanet Ýþleri Baþkaný Görmez, hutbesinde þu ifadelere yer verdi;
Resûl-i Ekrem, bazý hadislerinde kendisinden önce gelen bütün peygamberlerden farklý olarak kendisine yedi þey verildiðini zikreder. O, bunlardan bir tanesini þöyle ifade etmiþtir; “Yeryüzü bana mescit kýlýndý. Ümmetimden kim nerede namaz vaktine ulaþýrsa hemen orada namazýný kýlabilir.”
Bununla birlikte Resûl-i Ekrem’in, hicret ettikten sonra Medine’ye gelir gelmez, hiç ara vermeden yaptýðý ilk iþ, bir mescit tesis etmek olmuþtur. Hatta Medine’ye varmadan Kuba’da konaklamýþ ve burada Kur’an-ý Kerim’in,  “Takva temelleri üzerine kurulan mescit” diye övgüyle söz ettiði Kuba Camisinin temellerini atmýþtýr.
Medine’de inþa ettiði mescitte bir iþçi olarak çalýþmýþ ve mübarek sýrtýnda kerpiçler taþýmýþtýr. Hem de recezler, þiirler okuyarak taþýmýþtýr. Ammar b. Yasir’in “Biz Müslümanlarýz. Mescitler inþa ederiz.” þeklindeki þiirlerine tebessümle mukabelede bulunarak… Hem o büyük insan ve o büyük peygamber bu inþaatta çalýþýrken sýrtýnda taþýdýðý kerpici almak isteyen  “Git sen de baþkasýný al, vallahi sen Muhammed’den daha fazla Allah’a muhtaç deðilsin.” deyip bütün arýnmýþlýðýna raðmen Allah’ýn rahmetine ihtiyacýný belirterek bir mescit inþa etti Medine'de.
Meseleye toplum-kültür sistemlerinin geliþme seyirleri açýsýndan bakýldýðýnda Resûlullah’ýn çok hayatî-içtimaî bir vetireyi uyguladýðýný görürüz. O, toplumlarýn inþasý için gerekli olan bir sünneti icra ediyordu. Gerçekten müesseseleþme safhasýna ve oradan da insanlarla müþahhaslaþma merhalesine ulaþamamýþ hiçbir inanç, kültür ve deðerler sisteminin kalýcý ve bütünleþmiþ bir sosyal sistem hâline geldiði görülmemiþtir.
Ýslâm Peygamberi Medine’de inþa ettiði mescide çok büyük önem vermiþtir. Ancak o, mescidi ayrýlýk ve tefrika için deðil, birlik tohumlarýný ekmek için inþa ediyordu. Ýslâm’ý ve Ýslâm’ýn ibadetini içine hapsetmek için deðil; oradan bütün dünyayý aydýnlatmak için inþa ediyordu. Ýslâm medeniyetinin çiçek açtýðý her sahanýn tohumu bu mescittedir. Hem maddî deðerler olarak hem insan unsuru olarak hem de devlet yönetimi, siyaset ve ilim-fikir hamlelerinde. Ýslâm ümmetinin çekirdeði sahabedir. Ve sahabe bu mescitte dünyaya seslenme atmosferini bulmuþtur. Ýslâm’ýn öðretmeninin de ordusunun da sade insanýnýn da kaynaðý bu mescittir. Allah Resûlü, Ýslâm ümmetini, bu mescitte saf saf dokumuþtur.
“Saflarýnýzý sýk tutunuz. Omuzlarýnýz birbirine yaklaþsýn, aranýzda boþluk kalmasýn. Sonra kalpleriniz deðiþir baþka baþka olur. Aranýza þeytan girer.” Bunlar mescidin ilk imamý Muhammed Mustafa’nýn kendisine uyanlara sürekli ikazlarýdýr. Mescit, Ýslâm çaðlarýnýn medeniyet hamlelerinde maddî unsurun ruh kökü olmuþtur. Cumalarýn kýlýndýðý, Peygamber halifelerinin imamet ettiði büyük camilerde Mescid-i Nebî’ye bizzat Resûlullah tarafýndan taþýnan kerpiçlerin, tuðlalarýn niþaný vardýr. Sýrtýný kuytu daðlara dayamýþ köy mescitlerinde, Mescid-i Nebî’nin hasreti, selâm ve baðlýlýk andý müþahede edilir. Ýslâm medeniyetinin sosyal müesseseleri olarak kurulan ve hizmet veren imarethaneler, dâruþþifalar, kervansaraylar, týpký mescitler gibi peygamber mescidinden izler taþýrlar. Çünkü o mescit, insan unsuru olarak Ýslâm ümmetini dokurken müessese olarak da Ýslâm medeniyetinin bütün müesseselerinin çekirdeði olmuþtur.
Peygamber mescidinin sadece bir ibadet mahalli olarak görev etmediðinde, çok daha küllî bir sistemin çekirdeði olduðunda þüphe yoktur. Mescit, nasýl Hz. Peygamber döneminde Allah’a secde edilen yer, ümmeti dokuyan mekân, hayatýn merkezi ve toplum faaliyetlerinin nirengi noktasý ise daha sonra Ýslâm’ýn güçlü berrak çaðlarýnda da böyledir.
Bugün yeryüzünde Müslümanlarýn sahip olduklarý camiler, Hz. Peygamberin baþlattýðý ve Ýslâm medeniyetinin parlak devirlerindeki fonksiyonlarý icra edemez olmuþtur. Hatta mescidin fonksiyonlarý aþýnmaya baþladýðý gün, Ýslâm ümmeti güçten düþmeye baþlamýþtýr. Mescitler ibadet merkezi olarak toplayýcýlýðýný, cami özelliðini yitirdiði gün ümmet çözülmeye baþlamýþtýr. Her fýrka kendine has mescit inþa eder, herkes kendi ibadet mahalli dýþýndakinde bir Mescid-i Dýrar aramaya kalkýþýr, yani neredeyse yakýlýp yýkýlmasýna hükmetme feverânýna ulaþýrsa elbette ümmet çözülür. Birlik daðýlýr ve kalpler ayrýlýr.
Ýslâm ülkesi geniþledikçe, Peygamber mescidine özene özene yapýlan, inþa edildikleri topraklarý Müslümanlaþtýran camiler neden bugün bizleri birleþtiremiyor? Bugün bir taraftan bu güzel mabedi ibadete açarken, bu sorunun cevabýný aramalýyýz. Mescit ümmeti inþa edemiyor, ümmet mescidin fonksiyonlarýný ihyaya soyunamýyor.
Oysa ümmetle mescit hayata birlikte doðar. Hâlen saf düzenini kaybeden, ayný safta dizilemeyen, saflarýnda kopmalar, eðrilmeler, yamulmalar bulunan, bu yüzden de kalpleri baþkalaþýp aralarýna þeytanlar sokulan mü’minler, mescitler arasýnda bir mescit aramaya baþlayacaklar, aralarýndan su sýzmayacak, omuzlarýný birbirine daha bir yaklaþtýracaklar, mescit mescit olacak ümmet de ümmet.  Ýþte o zaman mescidin yolunu yeniden keþfetmiþ olacaðýz. Ýþte o zaman mescitler bizi ayýrmayacak, cami bizi birleþtirecektir. Cesetlerimiz ve gönüllerimiz bir olacaktýr.
Allah’ýn mescitlerini imar da bize ait harap etmek de. Ýmar edersek oradan yepyeni bir toplum olarak yepyeni bir hayata doðacaðýz. Harap edenlerle birlikte olursak, harap olmasýna göz yumarsak iþte zulme ortaklýk budur. Acaba gönlümüzde mamur bir mescit özlemi var mý, mahallemizde, yaný baþýmýzdaki mescidi bir sabah namazýnda ziyaret edip kandilini yakýyor muyuz? Orada bir mü’mine kavuþma sevinci yaþatýyor muyuz? Çocuklarýmýzýn ýþýltýlý gözleri oranýn Kur’an pýnarýnda yýkanýyor mu? Yoksa Allah Resûlü’nün gelip evimizi ateþe vermesini mi bekliyoruz. Bugün mescitlerin Peygamber mescidinin manevî görkemini taþýdýðý, ümmetin Muhammed ümmeti olduðu günler için yürekleri pekiþtirmek zamanýdýr.


radyobeyan