Engellilerimiz camilerimizden yararlanmak istiyor By: hafiza aise Date: 13 Ekim 2012, 15:34:27
Engellilerimiz camilerimizden yararlanmak istiyor
Ýzmir’den Haktan Özünver: “Camilerimizde engelliler için tedbirler yok. Bu yüzden engelliler camilere giremiyorlar. Oysa camilerimizde engelli rampasý ve sair tedbirler alýnarak engellilerin de cemaatle namaz kýlmalarý saðlanamaz mý? Bunu saðlamak için ne yapýlabilir? Ben Avrupa’da bulundum. Engelli aracýmla, bir program vesilesiyle, kilisenin ön kýsmýna kadar rahatlýkla girebildim. Bu tedbiri almýþlar onlar. Camilerimizde bu tedbirleri almaya mani bir þer’î hüküm mü var?”
Günümüzde hemen her hizmet sektöründe, deðerinin geç de olsa anlaþýldýðýný sevinçle gördüðümüz bir alan, engelli vatandaþlarýmýza hizmet alanýdýr. Ve medeniyetin engellilere hizmetle ölçülüyor oluþu sevindirici bir geliþmedir. Bakýyorsunuz kaldýrýmlar, otobüsler, metrolar, okullar, iþ kurumlarý engellilerin rahatça hizmet almalarý için türlü türlü tedbirler alýyorlar. Güzel bir geliþme! Açýkça ifade edeyim ki, engellilerle düzgün ve saygýn biçimde iletiþim kurmak, onlara sosyal bünye içerisinde yer vermek ve ihtiyaç duyduklarý hizmeti onlara götürmek doðrudan Allah’ýn emridir. Günümüzde çoðu hizmet sektörü, bir kalite anlayýþýyla hizmetlerinden engelli vatandaþlarýn da yararlanabileceði þekilde tedbirler alýyor. Bu tedbirleri camilerimizin de almasýna elbette þer’î bir mani yoktur. Bilâkis bu, Allah’ýn rýzasýný celp edecek makbul bir davranýþ olur.
Kur’ân’ý açtýðýmýzda görüyoruz ki, Allah (cc) bir görme engelli kulu için, kendi resûlünü—tâbir caizse—azarlamýþtýr. Abese Sûresi böyle bir olay üzerine nâzil oldu. Abese, yüzünü ekþitmek, buruþturmak, surat asmak, bir þeyden hoþlanmadýðýný yüz ifadesiyle belirtmek demektir. Ve Kur’ân’ýn sekseninci sûresinin adýdýr. Sûreye adýný veren yüz ekþitme olayý, Peygamber Efendimiz (asm) tarafýndan, kendisine gelen ve Allah’ýn dinini öðrenmek istediðini bildiren bir görme engelli olan Abdullah ibn-i Ümmi Mektum’a (ra) gösterilmiþtir.
Olay þöyle geliþmiþtir: Peygamber Efendimiz (asm) Mekke’nin itibarlý kimselerinin imana gelmelerini ve Ýslâmiyet’e raðbet göstermelerini çok arzu ediyordu. Bir gün Mekke’nin ileri gelen, zengin ve itibarlý kiþilerinden olan Ümeyye bin Halef, Ebu Cehil ibn-i Hiþam, Utbe ibn-i Rabia gibi azýlý müþrikleri karþýsýna almýþ, onlara Ýslâm’ý anlatmaktaydý. Onlar ise Ýslâmiyet’e kulaklarýný týkamýþlar, Peygamber Efendimiz’i (asm) dinlemiyorlardý. Bu sýrada oraya, Mekke’nin asillerinden olmadýðý anlaþýlan Abdullah ibni Ümmü Mektum adýnda bir görme engelli geldi. Abdullah Ýbn Ümmü Mektum (ra):
“Ya Resulallah! Beni irþad buyur!” dedi.
Oysa o esnada Peygamber Efendimiz (asm) Ümeyye ibn-i Halef’in imana gelmesini çok arzu ediyor, yoðun bir biçimde onunla meþgul oluyor, onunla konuþuyor, onu ikna etmeye çalýþýyordu. Abdullah Ýbn-i Mektum (ra) ýsrarla ve Peygamber Efendimiz’in (asm) sözlerinin arasýna ikide bir girerek:
“Ya Resulallah! Allah’ýn sana talim buyurduðundan bana öðret!” demeyi sürdürdü.
Peygamber Efendimiz (asm) ise, muhatabýndan bir sonuç almayý çok istediðinden olacak, Abdullah ibn-i Ümmü Mektum’un (ra) bu davranýþýndan hoþlanmadý, yüzünü ekþitti ve biraz sabýrlý olmasýný isteyerek cevap vermedi.
Ýþte Abese Sûresi bu olay üzerine indi. Ýlk âyetlerinde azarlama üslûbu vardýr. Meali aynen þöyledir: “(Peygamber), görme engellinin kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekþitti ve çevirdi. (Ey Muhammed!) Ne bilirsin? Belki de o temizlenecek yahut öðüt alacak da o öðüt ona fayda verecek. Kendini muhtaç hissetmeyene gelince: Sen, ona yöneliyorsun. (Oysa istemiyorsa) onun arýnmamasýndan sana ne! Allah’a karþý derin bir saygýyla korku içinde sana koþup geleni ise býrakýp, ona aldýrmýyorsun. Hayýr, böyle yapma! Çünkü bu (Kur’ân) bir öðüttür. Dileyen ondan öðüt alýr.” 1
Camilerimiz cemaatle ve huþû ile Allah’a secde ettiðimiz mabetlerimizdir. Yaþlýya, gence, kadýna, erkeðe, engelliye, engelsize olmak üzere herkese açýk ve herkesin ibadet yapabilmesine imkân tanýyan kudsî mekânlarýmýzdýr. Yetkililer dilerlerse camilerimizde bazý tedbirler alýnabilir. Sözgeliþi abdest alma yerine ve namaz kýlma yerine giden birer engelli rampasý, arabalarýyla birlikte cemaate katýlabilecekleri bir engelli cemaat yeri tahsis etmek zor olmasa gerek. Bunlar bir küçük projeyle atýlabilecek adýmlardýr. Yeter ki, istensin.
Buradan, bu engelli kardeþimizin güzel çaðrýsýný memleketimizin diyanet teþkilâtýna, müftülüklerimize ve konu ile ilgili cami dernekleri yetililerine duyuruyorum. Teþvik edilirse ve dikkate alýnýrsa güzel tedbirler alýnabilir. Bir kulun daha Allah’a secdesine ve yöneliþine hizmet etmenin, Allah’ýn hoþnutluðuna giden mükemmel bir yol olduðunu izah etmeye gerek var mý?
DUÂ
Ey Ehad-i Samed! Bize nefsimizin kusurlarýný göster! Bizi güç yetiremediklerimizden muâheze etme! Güç yetirebildiklerimiz için ihmalkâr olursak bize gazap etme! Hatalarýmýzý ve unuttuklarýmýzý baðýþla! Ayýplarýmýzý setreyle! Maðfiretini üstümüzden eksik etme! Âmin!
Dipnot:
1- Abese Sûresi: 1-12.
süleyman kösmene
Ynt: Engellilerimiz camilerimizden yararlanmak istiyor By: ehlidunya Date: 17 Mart 2013, 11:23:00
Esselamu aleykum ; Engelli kardeþlerimizin camiden istifade etmesini saðlamalýyýz çünkü hak teala çocuklar yaþlýlar
belki de engelli kardeþlerimizin yüzü suyu hürmetine baþýmýzdaki kazalardan belalardan muhafaza oluyoruz allah razý
olsun