Diðer Yazýlar
Pages: 1
Olimpiyat ruhu olimpiyat zihniyeti By: hafiza aise Date: 01 Ekim 2012, 15:09:29
Olimpiyat ruhu, olimpiyat zihniyeti
Celil CÝVAN • 91. Sayý / DÝÐER YAZILAR


Modern olimpiyat fikrinin babasý sayýlan Fransýz soylusu Coubertin olimpiyatlar sayesinde savaþlarýn sona erebileceðini, savaþlarýn yerini spor müsabakalarýnýn alabileceðini düþünüyordu. Coubertin’e göre olimpiyatlar aracýlýðýyla ülkeler arasýnda dostluk kurulabilir, olimpiyatlarýn saðladýðý eþit ve adil sistem dünyada barýþýn yükselmesine yol açabilirdi. Ancak gerçekte bu naif görüþün arkasýnda 1870-1871 yýllarýnda Fransa ile Almanya arasýnda gerçekleþen savaþta Fransa’nýn yenilgisi vardý. Coubertin, Fransa’nýn yenilme sebebinin ülkede spora yeterince önem verilmemesi olduðunu düþünüyordu. Olimpiyatlar sayesinde hem ülkede spora önem verilecek hem de spor sayesinde savaþlar sona erecekti.

Ancak modern olimpiyatlarýn baþladýðý 1896 yýlýndan itibaren ne spor müsabakalarý sona erdi ne de savaþlar. Dahasý tarihi boyunca olimpiyat mücadelesine dünyanýn siyasi çekiþmeleri de damgasýný vurdu. Özellikle Soðuk Savaþ Dönemi’nde olimpiyatlar çeþitli boykotlarla karþýlaþtý, 1972 Münih Olimpiyatlarý’nda Filistinliler 11 Ýsrailli sporcuyu kaçýrýp 8’ini öldürdü, 1996 Atlanta Olimpiyatlarý’nda bombalý bir saldýrý gerçekleþti. Dolayýsýyla Coubertin’in naif ve liberal ütopyasý hiçbir zaman gerçekleþmedi. Zaten gerçekleþmesi de mümkün deðildi.

Gerçekleþmesinin neden mümkün olmadýðýný, olimpiyat fikrinin temelinde yatan hümanist görüþte aramak gerekli. Coubertin’in handiyse Fransýz Ýhtilâli’nin þiarýný andýran “eþitlik, kardeþlik, adalet” mesajý, sadece “spor yaparsak savaþmayýz” gibi bir fikri içinde barýndýrmýþ olsa naiflik deyip geçebilirdik. Ancak söz konusu naif mesajýn altýnda hümanizmin görmezden geldiði ideolojik noktalar var. Görmezden gelir dedik, zira burada liberal hümaniter þu düþünceyi dile getirir: Naif olsak da dünyada eþitliðin, adaletin olmadýðýný biz de biliyoruz ama en azýndan olimpiyatlarda sporcular adil, eþit ve özgür bir ortamda yarýþmýyorlar mý?

Olimpiyatlarýn üzerine kurulduðu paradigma
Liberalin görmezden geldiði de tastamam budur iþte. Zira liberal düþünce, olimpiyatýn zihniyeti yerine naif sloganýyla aþýlamaya çalýþtýðý “ruha” kendini kaptýrýr ve olimpiyatlarýn üzerinde durduðu düzleme gözünü kapatýr. Oysa olimpiyat zihniyeti, ülkeler arasýndaki siyasi tarihi, iktisadi yapýlarý, sýnýfsal ayrýmlarý gözden kaçýrýr ve bunlarýn üstünü aþýrý ideolojiyle yüklü “eþitlik, kardeþlik, adalet” sloganýyla örter. Bunu da dünya ahvalinden masun yeni bir dünya tasviri, daha doðrusu bir dünya simülasyonu ortaya koymakla gerçekleþtirir. Simülasyon dememiz boþuna deðil. Böylelikle bu simülasyon ortamýnda eþit olmayan ülkeler eþitmiþ gibi, kardeþ olmayan ülkeler kardeþmiþ gibi, adil olmayan ülkeler adilmiþ gibi davranýr. Baþka türlü söylersek olimpiyatlarýn üzerine kurulduðu paradigmanýn masuniyeti masumiyetten iz taþýmaz. “-mýþ gibi” yapmak olimpiyatlarýn arkasýnda saklanan ideolojiyi gizlemek anlamýna gelir. Dahasý olimpiyat ideolojisi bizi dünyada olan biten savaþlarýn, eþitsizliklerin, kargaþanýn dýþýna çýkarýp liberal bir fanteziye mahkûm eder. Bu fantezi dünyasýysa bize dünyayý deðiþtirmeden eþitliðe, kardeþliðe ve adalete ulaþabileceðimize inandýrýr.

Nitekim olimpiyatlar sona erdiðinde ekranlarda gördüðümüz ruhun fantezi, zihniyetinse gerçek olduðunu anlarýz. Zira müsabakalar bittiðinde savaþlarýn, acýnýn ve adaletsizliðin bitmek bilmediði hakiki dünyayla karþýlaþýrýz.


radyobeyan