Sizden Gelenler( FýkýH )
Pages: 1
Amelimizdeki beyaz noktalar By: hafiza aise Date: 19 Eylül 2012, 18:35:47
Amelimizdeki beyaz noktalar



Kocaeli-Kandýra’dan Ahmed Said Oral: “Bir hadiste yüz adam öldüren birisinin baðýþlandýðý bildiriliyor. Peki, kul hakký meselesi de var! Bu hadisi nasýl anlayacaðýz?”



Hadis-i þerif, Buhari’de ve Müslim’de geçiyor. Hadisi özet olarak hatýrlayalým: Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki, geçmiþ ümmetlerden bir adam vardý. Doksan dokuz kiþiyi öldürmüþtü. Gel zaman, git zaman, adam bu aðýr günahýn ýztýrabýndan geceleri uyku uyuyamaz oldu. Gözyaþlarý içinde günahkâr olduðunu hatýrlýyor ve durmadan aðlýyordu. Ýçinden, “Allah beni affetmez!” diyor, ümitsizce hýçkýrýklara boðuluyordu. Adam affedilip edilmeyeceðini araþtýrmaya baþladý. Ona bir rahip gösterdiler. Adam rahibin kapýsýný çaldý. Ve doksan dokuz kiþinin canýna kýydýðýný, þiddetli piþmanlýk yaþadýðýný, kendisi için tövbe imkâný olup olmadýðýný sordu.

Rahip, þaþkýnlýkla adamý baþtan aþaðý süzdü ve kafasýný kaldýrdý: “Hayýr, olmaz!” dedi.
Adam silâhýný çekti ve rahibi öldürdü. Ve öldürdüðü adam sayýsýný yüze tamamladý.
Fakat adam piþmanlýk ve üzüntü içinde boðulacak gibi kalbi daralmaya baþlamýþtý. Gözyaþlarý sel olmuþtu. Yeniden kendisine tövbe yolu gösterecek bir âlim aramaya baþladý. Ona âlim bir kimse tavsiye ettiler.

Hiç durmadý, gitti, âlim kimsenin kapýsýný çaldý. Ona: “Ben yüz kiþi öldürdüm. Benim için tövbe imkâný var mýdýr?” dedi. Âlim:

“Seninle Allah arasýna kim girebilir oðlum? Elbette dilersen tövbe edebilirsin!” dedi ve devam etti: “Fakat sen buralarda yaþama! Buralar fena yerlerdir.

Buralarda baþýn günahtan kurtulmaz. Sen falan yere git! Orada Allah’a ibadet eden bir cemaat vardýr. Onlara katýl ve onlarla birlikte sen de ibadet et!” dedi.

Adam âlime teþekkür etti ve ibadet eden cemaate katýlmak için hemen yola çýktý.
Fakat yolu yarýlamýþtý ki, ecel gelip çattý. Canýný almak üzere rahmet melekleri ile azap melekleri hazýr bulundular ve tartýþtýlar. Azap melekleri:

“Bu adam hiçbir hayýr iþlemedi!” dediler. Rahmet melekleri:

“Ama bu adam bütün kalbiyle tövbe etti. Allah’a yöneldi” dediler.
Fakat bir sonuca baðlayamadýlar. Allah (cc) hakem olmak üzere üçüncü bir melek gönderdi. Hakem melek:

“Geldiði yer ile gideceði yer arasýný ölçünüz! Adam hangisine yakýnsa oraya aittir” dedi.
Melekler adamýn geldiði yer ile gideceði yer arasýndaki mesafeleri ölçtüler.
Adam aslýnda geldiði köye daha yakýn bulunmaktaydý. Peygamber Efendimiz’in (asm) aynen ifadesi þudur: “Allah adamýn köyüne, ‘Uzaklaþ!’; gideceði köye ise ‘Yaklaþ!’ diye vahyetti. Böylece ölçümde adam gideceði köye yakýn bulundu ve baðýþlandý.”1

Peygamber Efendimiz’in (asm) verdiði haber böyle! Haber sahih kaynaklarýmýzda geçtiðine göre doðruluðundan þüphe etmemize gerek yok! Demek Allah, kullarýný baðýþlamak için aslýnda—tâbiri caizse—bahaneler arýyor! Kulunun tövbesini beðenince, Külli Ýradesi’yle sebepleri de dilediði gibi yönlendiriyor: Hakem melek gönderiyor, yolu ölçtürüyor, yeryüzüne vahyediyor, yakýný uzak kýlýyor, uzaðý yakýn ediyor, azap meleklerini ikna ediyor. Ve bu olaydan Peygamberini (asm) haberdâr ediyor. Tâ ki, ümmeti tövbe konusunda cesaretlensin!

Yüz kiþinin hakký ne olacak dediðinizi duyar gibiyim! Rahip de ölenlerin derdine düþtüðü için ölmedi mi? Ama baðýþlayan Allah’týr! Ölenler de Allah’ýn kullarýdýrlar. Ve Allah muhtemel ki, ölenleri de baðýþlamýþtýr! Onlara öldürülmekten doðan haklarýný geniþ hazinesinden vermiþtir. Çünkü Allah âdildir ve zulmetmez. Netice itibariyle bu hadiste Peygamber Efendimiz (asm) günahkârlarý mutlak biçimde tövbe etmeye davet etmiþtir. Allah’ýn tövbe eden bir kul hakkýnda kolaylýk saðladýðý anlaþýlýyor.

Bu örnekle Allah (cc) tövbeye güvenerek kul haklarýný payimâl edin demek istemiyor þüphesiz. Kul haklarýna dikkat etmemiz elbette gerekiyor. Ve çetin bir mahþer elbette var.

Tövbeye güvenilerek günah iþlenmez. Ama günah iþlenince her þekilde tövbesi vardýr. Kul tövbe etmek isteyince, Allah kapýlarý kapatmýyor. Bediüzzaman buyurmuþtur ki: “Ef’âl ve a’mâl-i beþeriyede bazý harika fertler bulunur. O fertler eðer iyilikte gitmiþse, o nevilerin medar-ý fahrlarýdýr. Yoksa medar-ý þeâmetleridir.”2 Bazen amelimizde öyle bir beyaz nokta bulunur ki, Cenâb-ý Hak o beyaz nokta için çok büyük günahlarýmýzý affedebiliyor.

Bu hadiste dikkatimizden kaçmayan bir diðer husus da, insan kendi baþýna ve fenâ bir çevre içinde günahlara sürüklenebilirken, muttakî bir cemaat içinde kendini günahlardan koruyup Allah’a yönelmesi daha kolay olmaktadýr. Çünkü cemaat ruhu insan üzerinde pozitif enerji meydana getirmektedir. Ýþte bu nedenle Bediüzzaman þahs-ý mânevî kavramýna büyük önem vermiþ ve: “Þöyle bir cemaatin þahs-ý manevisi bir veli-i kâmil hükmüne geçebilir”3 demiþtir.

DUÂ

Ey Tevvâb-ý Afüvv! Tövbe isteyen, tövbe emreden, tövbe için bahaneler yaratan, tövbe edeni baðýþlayan, baðýþladýðýna mahþerde divan açmayan, tövbe edenden razý olan Sensin! Hata eden, hatasýz günü geçmeyen, hatasýný itiraf etmeyen, tövbede duyarsýz kalan benim! Beni, annemi, babamý ve bütün ehl-i imaný baðýþla! Âmin!

Dipnotlar:

1- Riyazu’s-Salihin, 1/20 2- Sözler, s. 313
3- Mektubat, s. 361


süleyman kösmene

Ynt: Amelimizdeki beyaz noktalar By: sümeyra Date: 19 Eylül 2012, 19:08:19


     Öncelikle duaya gönülden bir aminimiz vardýr..Sonrasýnda da ''et tekraru ahsen'' sýrrýnca,Rabbim razý olsun paylaþým için..
Ynt: Amelimizdeki beyaz noktalar By: ceren Date: 24 Ekim 2016, 18:36:02
Esselamu aleykum.Allahin yolunda giden ve yaptigi tum günahlardan pisman olup tevbe eden ve ameli salih olup allahin rahmetine kavusan kullardan olalim inþallah...

radyobeyan