Hudus delili By: hafiza aise Date: 07 Eylül 2012, 12:09:50
Hudus delili
Ankara’dan Hüseyin Avni Yýldýz: “Ýmkân ve hudus delillerini anlatýr mýsýnýz?”
Hudus ve imkân delilleri, Allah’ýn varlýðýný ispat eden Kelâm ilminin en eski delillerindendir.
Hudus, “sonradan olma,” yani “baþlangýcý olma,” yani “ezelî olmama” demektir. Hâdis de hudusun özne halidir. Yani “sonradan olmuþ,” yani “bir baþlangýçta var olmuþ” anlamýndadýr.
Bu delil ile Allah’ýn varlýðý þu þekilde ispat ediliyor:
Kâinatta her þey hadistir, yani bir baþlangýcý vardýr, yani önceden yok iken sonradan var olmuþtur. Önce olmayýp sonradan var olan her þeyin bir var ediciye (Muhdis’e) ihtiyacý vardýr. Yoksa var olamaz!
Her þeyi var eden Muhdis’in Kendi zatý sonradan olmuþ deðildir. Böyle bir hüküm aklen batýldýr. Aksi takdirde O’nu da bir var eden olacaktýr. O’nu var edeni de baþka bir var eden olacaktýr. Bu silsile böyle sonsuza kadar gider ki, akýl buna hükmetmez.
Öyleyse bütün silsileler Allah’ta biter ki, Allah’ýn zatý ezelîdir; Allah’ýn baþlangýcý yoktur; Allah hâdis deðildir; Allah’ýn var edicisi yoktur; “Kýyam binefsihi” sýfatý ile tanýmlandýðý gibi, Allah kendiliðinden vardýr. O’nun varlýðý baþka birisine dayanmaz.
Her þeyin varlýðý Allah’a dayanýr. Ama Allah’ýn varlýðý hiçbir þeye dayanmaz.
Bediüzzaman’a göre, hudûs hakikati kâinatta her þeyde kendisini gösteriyor. “Çünkü” diyor Bediüzzaman, “gözümüzün önünde her sene güz mevsiminde öyle bir âlem vefat eder ki, her birisinin hadsiz efradý bulunan ve her biri zihayat bir kâinat hükmünde olan yüz bin nev’î nebatat ve küçücük hayvanat, o âlemle beraber vefat ederler. Fakat o kadar intizamla bir vefattýr ki, haþir ve neþirlerine medar olan ve rahmet ve hikmetin mu’cizeleri, kudret ve ilmin harikalarý bulunan çekirdekleri ve tohumlarý ve yumurtacýklarý baharda yerlerinde býrakýp, defter-i a’mâllerini ve gördükleri vazifelerin programlarýný onlarýn ellerine vererek Hafîz-ý Zülcelâlin himayesi altýnda, hikmetine emanet eder, sonra vefat ederler. Ve bahar mevsiminde, Haþr-i âzamýn yüz bin misali ve nümune ve delilleri hükmünde olarak, o vefat eden aðaçlar ve kökler ve bir kýsým hayvancýklar, aynen ihya ve diriliyorlar.
“Hem heyet-i mecmua cihetinde, her güzde ve her baharda büyük bir âlem vefat eder ve taze bir âlem vücuda gelir. Ve o vefat ve hudûs o kadar muntazam cereyan ediyor ve o vefat ve hudûsta, gayet intizam ve mizanla o kadar nevilerin vefiyatlarý ve hudûslarý oluyor ki, güya dünya öyle bir misafirhanedir ki, zîhayat kâinatlar ona misafir olurlar ve seyyah âlemler ve seyyar dünyalar ona gelirler, vazifelerini görürler, giderler.”
Bediüzzaman’a göre, bütün kâinata birden hâkim olan yüksek irade, her þeyi her an deðiþtirmektedir. Akýp giden zaman dilimleri içinde deðiþmeyen hiçbir þey yoktur. Kâinatta deðiþim düzgün ve planlý bir biçimde gerçekleþmekte ve her þeyi hâlden hâle daha üst ve olgun bir biçime getirmek üzere deðiþtirmektedir. Deðiþim, bir deðiþtirici olmadan olmaz!
Varlýklarý dilediði biçimde yaratan ve her þeyi her an hâlden hâle çeviren, güzelleþtiren ve olgunlaþtýran, Cenâb-ý Haktan baþkasý deðildir. Bediüzzaman’a göre, bir kuþun tüylü elbiselerini her mevsimde deðiþtiren ve tazelendiren Cenâb-ý Allah, ayný kanunla insan bedenindeki hücreleri tazelendirir; ayný kanunla insanýn baðýný her sene yeniler, ayný kanunla her sene yeryüzünün elbisesini deðiþtirir, ayný kanunla her asýrda dünyanýn þeklini hâlden hâle çevirir. Cenâb-ý Hak, kýyamet vaktinde kâinatýn þeklini de ayný kanunla deðiþtirecektir.
Zamanýn muntazam bir þerit hükmünde aktýðýný vurgulayan Bediüzzaman, Allah’ýn o akan þerite her sene baþka bir âlem takýp gösterdiðini, her âlemi de yýlýn 365 gününde 365 farklý ve muntazam suretlerde yeniden deðiþtirdiðini beyan eder.
Bediüzzaman, kâinattaki baþ döndürücü hareketleri ve deðiþmeleri zerreler ve atomlar planýnda ele alýr ve inceler. “Otuzuncu Söz”ü bu konuya tahsis eden Said Nursî, zerrelerin hareketleriyle þuurlu bir biçimde büyük vazifeler yapmalarýnýn, Allah’ýn varlýðýna net ve sayýsýz deliller hükmünde olduðunu kaydediyor.
Bediüzzaman’a göre, bitkiler ve hayvanlar da dâhil bütün yeryüzünde gece-gündüz gözden kaçmayan deðiþiklikler büyük gayeler içindir. Baþtanbaþa kâinat kudret kaleminin elinde her an çalkalanarak deðiþmekte ve tazelenmektedir. Böyle her þeyin hâlden hâle deðiþmesi, Allah’ýn ezeli ve baki oluþunun en açýk ve en anlaþýlýr delilini teþkil ediyor.
Yarýn inþallah devam edelim.
DUÂ
Ey Mabud-u Baki! Beni zevale ve fenaya mahkûm eyleme! Beni ebede ve bekaya gayyur eyle! Rýzandan gönlümü ve kalbimi mahrum eyleme! Kahrýndan bu günümü, yarýnýmý ve ahiretimi mahfuz eyle! Hidayetini dimaðýmdan, himayetini amelimden, lütfunu dünyamdan, maðfiretini ahiretimden esirgeme! Âmin!
Süleyman Kösmene
Ynt: Hudus delili By: ceren Date: 11 Eylül 2017, 16:20:06
Easelamu aleykum.rabbim razý olsun bilgilerden kardesim. ..