Kim bir kavme benzerse By: hafiza aise Date: 05 Eylül 2012, 13:13:24
Kim bir kavme benzerse...
Ahmet Bey: “Kim bir kavme benzerse, o onlardandýr” hadisini açýklar mýsýnýz?
Müslüman toplumlar davranýþ biçimlerini ve geleneklerini yüz yýllar boyunca îmânlarýyla yoðurmuþlar, sünnet-i seniyye hassasiyeti ile oluþturmuþlar ve olgunlaþtýrmýþlardýr. Baþka toplumlarda ise bu hassasiyete—tabiî olarak—rastlamak mümkün deðildir.
Her inanç sistemi, toplumlarda kendi kültürünü doðurur, kendi yaþayýþ biçimini oluþturur. Doðru inançlarýndan aldýklarý güçle yanlýþ göreneklerinden vazgeçen toplumlar, bunun yerine zamanla inançlarýyla izah edebilecekleri doðru davranýþ biçimlerini kabul ederler ve bunlarý örf haline getirirler. Ýnançlardan beslenen örf ve gelenekler zamanla inançlara birer zarf olur, inançlarýn koruyucusu makâmýna yükselir. Gelenekler bir yandan inançlarý korur; diðer yandan kendileri de inançlardan beslenir, geliþir ve kökleþirler.
Geleneklerle inançlarýn sebep-sonuç iliþkisine benzer bir iliþki ile birbirine böylesine yakýn duruþlarýnýn, inançta “taklidi” kolaylaþtýrmasý ve “tahkîkî îmâna” ihtiyaç hissettirmemesi gibi bir dezavantaj da vardýr aslýnda. Bununla berâber, örf ve geleneklerine baðlý toplumlarda halkýn îmânýný—taklide de dayansa—sarsmak mümkün deðildir.
Oysa birbirine temas halinde bulunan açýk toplumlarda mahallî geleneklerin dýþlanýp, daha üstün ve daha güçlü görünen diðer toplumun gelenekleri taklit edilebilmektedir. Tahkîkî olmayan bir îmân ise bu yaþayýþ taklitçiliðini önlemekte baþarýsýz kalmakta, bu taklit seline karþý kendisi de zaafiyete uðramaktadýr. Nitekim karþý toplumdan önceleri sadece gelenek ve yaþayýþ biçimi alýnmaya baþlanýyor; sonralarý ise ayný toplumun yanlýþ anlayýþlarý, yanlýþ düþünce sistemleri, batýl fikirleri, helâl olmayan davranýþ biçimleri sökün edip geliyor. Tahkikî derecede olmayan toplum inancý ise bundan zarar görüyor. Halkýn yüzde sekseninin tahkîk ehli olmadýðýný dikkate aldýðýmýzda, bu gelenek ve yaþayýþ taklitçiliðinin ve bu görenek erozyonunun, halkýn îmânýný da, haram ve helâl anlayýþýný ve hassasiyetini de ve neticede huzur ve mutluluðunu da olumsuz etkilediðini görmekte gecikmeyiz.
Meselâ, geleneklerine baðlý bulunduðu yýllarda îmânî hassasiyetine baðlý olarak “haremlik-selâmlýk” gibi bir yaþayýþ biçimini geliþtiren toplumumuz, geliþmiþ Batý toplumlarýnýn gelenek ve göreneklerini taklide heveslendiði son asýrda haremlik ve selâmlýðý tarihe gömmüþ, fakat îmânýna uygun yeni bir yaþayýþ biçimi de geliþtirememiþ; neticede kadýn erkek iliþkilerinde birçok harama maalesef, üstelik “helâl” diyerek geçit vermiþtir. Bunun sonucu olarak, nâmûs anlayýþýndan âile kurumuna bir çok kavram ve kurum, sünnete uymayan olumsuz deðiþiklikler yaþamýþtýr. Bundandýr ki, doðru inancýmýzdan aldýðýmýz ve sünnet-i seniyye ile besleyip yoðurduðumuz örfümüzü yaþamamýz, benimsememiz, çocuklarýmýza öðretmemiz ve yaþatmamýz da sünnet bulunmaktadýr.
Ýþte Peygamber Efendimiz (asm) bahse konu yaptýðýnýz hadisinde ümmetini kendi inançlarýnýn kültürlerini yapmaya, doðru îmânlarýnýn örf ve geleneklerini oluþturmaya, bunun için sünnet-i seniyyeye uymaya, güçlü olmaya, güçlü kalmaya, dâimâ yükselmeye, baþka kavimlere ne örfte, ne yaþayýþ biçiminde, ne anlayýþta, ne fikirde muhtaç olmamaya, altta kalmamaya, onlarý taklit etmemeye ve onlara benzememeye çaðýrmýþ; kendi yürüyüþünü býrakýp baþkasýný taklit etmeye ve baþkasýna benze- meye çalýþmanýn, karanlýk bir uçuruma doðru gerek fertlerin îmânlarý bakýmýndan, gerekse toplumsal deðerler bakýmýndan hýzlý bir düþüþ getireceðini vecîz ifâdesiyle bildirmiþtir. En basit ve en sýradan davranýþlarda ve yaþayýþ biçimlerinde bile kendimize has olaný, yani sünnet-i seniyyeyi yaþamamýzý önemle istemiþtir.
Peygamber Efendimiz’in (asm) baþka kavimlere benzemeyi yasakladýðý hadislerinden bir kaçý þöyledir:
* Abdullah bin Amr bin As (ra) der ki: “Resûlullah (asm) benim üzerimde usfur bitkisi ile sarýya boyanmýþ iki elbise gördü ve: ‘Bu küffâr elbiselerindendir. Bunu giyme’ buyurdu.”1
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Müþriklere (her hâl ve hareketinizle) muhalefet ediniz ve benzemeyiniz. Sakallarýnýzý býrakýnýz ve býyýklarýnýzý kýsaltýnýz.”2
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Yahûdî ve Hýristiyanlar saç ve sakallarýný boya- mazlar. Siz onlara muhalefet ediniz. (Kýna ile bo- yayýnýz.)”3
Dipnotlar:
1- Müslim, Libas, 27
2- Buhârî, 12/1955
3- Müslim, Libas, 80; Buhârî, 12/1956
Süleyman Kösmene
Ynt: Kim bir kavme benzerse By: ceren Date: 13 Haziran 2015, 22:33:18
Esselamu aleyküm.Rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim.Rabbim bizleri hayýrlý ve imanlý kavme benzeyen kullardan eylesin...
Ynt: Kim bir kavme benzerse By: yagmur_7-c Date: 10 Nisan 2016, 17:55:14
Esselamu aleykum;
Peygamberler zamanýnda insanlar yeni bir din geldiðinde hemen iman etmemiþler ....Hatta bazýlarý bu dinlerin yalan olduðuna ,peygamberlerin uydurmasyon ilkeleri olduðunu düþünmüþler ...Ýþte bunlar , yalan yanlýþ kavimlerdir...Peygamber efendimiz sa v de o kavimlere benzememek için onlaerýn yapmadýklarýný yapmayý önermiþtir...Rabbim onlara benzetmesin inþalalh bizleri....