Kýssadan Hisseler
Pages: 1
Yalan yere yemin edince By: hafiza aise Date: 04 Eylül 2012, 12:45:28
YALAN YERE YEMÝN EDÝNCE

Ehl-i Beytten Ýmam Ca’fer-i Sadýk Hazretleri, ömür boyu ilmî faaliyetten bir an bile ayrýlmamýþ, bütün dikkat ve melekesini dinî ilimlere verip, Ýslâm’a hizmette bulunmuþtur.
Buna raðmen, Abbasi hükümdarý Halife Mansur, O’nun nüfûzundan þüphe ediyor, muhtemel bir ayaklanmayý baþlatacaðý korkusundan bir türlü kurtulamýyordu.
Nitekim bir þikâyetçi, Mansur’a bir gün þöyle bir ihbarda bulundu:
 — Ca’fer-i Sadýk adýna zekat toplanýyor, biriken para da ihtilal hazýrlýðý için kullanýlýyor!
Bu þikâyetten endiþeye düþen Halife Mansur, derhal Ýmam Cafer-i Sadýk’ý Medine’den Baðdad’a getirtti ve ayaðýnýn tozunu silmeden sorgulamaya baþladý:
– Ey Ca’fer, Muallâ’nýn, senin adýna topladýðý zekât paralarý ne için harcanmaktadýr?
Ca’fer-i Sadýk þaþýrdý:
– Ey Emîre’l-Mü’minîn, benim böyle bir para toplandýðýndan haberim yoktur. Ýsmim kullanýlarak toplanmýþ olacaktýr.
– Böyle olduðuna hanýmýný boþamak üzere yemin eder misin?
– Allah’a yemin ederim ki, benim böyle bir þeyden haberim yoktur!
– Bak, boþamaya yemin etmiyorsun.
– Allah’a yemin ediyorum. O yetmez mi?
– Þimdi þikâyetçiyi karþýna çýkaracaðým, ne diyeceksin?.
– Bekliyorum!...
Az sonra þikâyetçi ortaya çýktý. Adam kýlýný bile kýpýrdatmadan konuþtu:
– Ey imam, adýna toplanan zekât paralarýný bilmezlikten gelme. Sen toplatýyorsun bu paralarý.
Ca’fer-i Sadýk adama ikazda bulundu:
– Dikkat et, yalan söyleme. Yemin teklif edeceðim.
– Et, sanki zekât paralarýný senin toplattýðýný bilmiyor muyuz?
– Ben, sonsuz kuvvet ve kudret sahibi Allah’a yemin ediyorum ki, böyle bir paradan haberim yoktur. Sen de haberim olduðuna yemin et de görelim.
Adam tereddüdünü gizleyerek yemini bastý:
– Ben de sonsuz kuvvet ve kudret sahibi Allah’a yemin ederim ki, söylediklerim doðrudur!
Yemin cümlesi henüz bitmiþti ki, adam ayakta titremeye baþladý. Derken bir çuval gibi yere yýkýlýverdi. Koþup baþýna vardýklarýnda, son nefesini verdiðini gördüler.
Bunun üzerine Halife Mansur, piþmanlýk duyarak Ýmam’dan özür diledi:
– Yarýndan itibaren Medine’ye teþrif buyurun, dilediðiniz ilmî çalýþmalarýnýzý yapýn. Size bundan sonra kimse engel olmayacaktýr!
Gariptir ki, Ýmam-ý Ca’fer-i Sadýk’ýn bunca ihlâs ve samimiyetine raðmen, Mansur yine de ondan emin olamaz; saltanatýný korumak için, en küçük ihtimalleri bile gerçek olacak gibi görürdü. Ca’fer-i Sadýk ise, siyâsetle, makam ve mevki ile hiç alâkasý olmadýðýndan Mansur’u daima zulümden ikaz edip, hayra sevketmekten çekinmezdi...
Bir ara Mansur, kendisini ziyaret için herkes sýraya girdiði halde Ýmam Ca’fer’in gelmediðinden söz eden bir mektup yazmýþtý. Medine’den gelen cevapta ise þu cümleler dikkatini çekti:
– Bizim sizden bir istediðimiz yoktur ki, rahatsýz edelim. Sizin de bizden öðrenecek bir mes’eleniz yoktur ki, bize ihtiyaç duyasýnýz. Ayrýca sizi bir nimet içinde görmüyoruz ki tebrike gelelim. Nimetinizi de bir musîbet telâkki etmiyoruz ki, tâziyeye ihtiyaç duyalým!
Düþünmeye baþlayan Mansur’un dudaklarýndan þu cümlelerin döküldüðü duyuldu:
– Vallahi bundan daha doðru söz olamaz. Bu zat, yalnýz Allah için çalýþan bir ihlâs âbidesinden baþkasý deðildir... Ama gammazlar, onu bana hep yanlýþ anlatýyorlar.

Ahmet Þahin

Ynt: Yalan yere yemin edince By: Kevšer Date: 14 Ekim 2015, 03:41:19
  Esslâmü Aleyküm. Paylaþým için Rabbim Razý olsun kardeþim. Yalan yere yemin etmek Rabbimize karþý ne çirkin bir harekettir. Ýþte herþey bilgisizlikten meydana geliyor. Eðer yeminin Allah katýndaki önemini bilse idi hiç yalan yere yemin edermiydi. Rabbim bu gibi cahil kiþileri affeylesin ve bizleride doðruluktan ayýrmasýn inþaAllah...Amin ecmain

radyobeyan