Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Eline, diline sahip olmak By: hafiza aise Date: 04 Eylül 2012, 11:53:39
Eline, diline sahip olmak



Ali Bey: “Bir kiþi bana sövdüðü zaman benim ona karþý tavrým nasýl olmalýdýr? Kavga etmeli miyim? Yoksa âhirete mi býrakmalýyým? Ama karþýlýk vermeyince de halk arasýnda hiç de hoþ olmayan tabirler kullanýlýyor. Meselâ, korkak... vs. deniyor. Ne yapmam gerekir?”

HER ÞEY MAHÞER ÝÇÝN
Her þeyi mahþer adýna yaþadýðýmýz ne kadar da kendini gösteriyor, deðil mi? Mahþere ne çok malzeme çýkarýyoruz? Yýðýnla! Ýnsanlar arasý aðýz bozukluðundan el bozukluðuna, hakâretten haksýzlýklara, nezâketten saygýya her þey, ama her þey mahþer için bulunmaz malzemeler teþkil ediyor. Aslýnda bu bakýmdan dünyanýn hiçbir olayý, hiçbir acýsý, hiçbir gücü veya güçsüzlüðü dünya açýsýndan hiçbir önem arz etmiyor. Birisi sana sövdüðü zaman, cevap vermezsen, mahþerde alacaklý olursun. Þeytan itekler ve bir fazlasýyla sövgüsünü iâde edersen, bir iki de patlatýrsan, bu defa mahþerde o alacaklý olur, çünkü sen bire bir söylemedin, hem bir fazla söyledin, hem de vurdun. Her iki halde de mahþerliksin. Ancak bire bir söylersen, hakkýný mahþere býrakmadan almýþ olursun. Fakat bu defa da sövmekle ilgili yasak karþýmýza çýkar.

MÜSLÜMAN ELÝNDEN VE DÝLÝNDEN EMÝN OLUNANDIR

Müslümanýn Müslüman’a sövmesi haramdýr. Ýster ilk saldýrý niteliðinde, ister cevap niteliðinde, fark etmez, her ikisi de haramdýr. Eðer ilk saldýrý niteliðinde olursa günahý “kebâir” derecesine çýkar. Peygamber Efendimiz (asm) Müslümanlýðý þöyle tanýmlýyor: “Müslüman, Müslümanýn elinden ve dilinden emin olduðu kimsedir.” 1

Peygamber Efendimiz’in (asm) verdiði bir haberde, beþerî iliþkileri bozuk olan ve fakat mahþer gününe namazýyla, orucuyla ve zekâtýyla gelen bir Müslümanýn orada kaybýna sebep olan ve kendisini hayýrlý amel bakýmýndan iflâs durumuna getiren sosyal hatâlarý arasýnda “Müslüman’a sövmesi” de vardýr.2

Nitekim sövmek tehevvürün eseridir. Tehevvür, kuvve-i gadabiyenin ifrat mertebesidir. Bu mertebede insan Bediüzzaman’ýn ifadesiyle, “ne maddî ve ne manevî hiçbir þeyden korkmaz. Bütün istibdadlar, tahakkümler, zulümler bu mertebenin mahsulüdür.” 3

Konuyla ilgili bazý hadisleri buraya alalým:

* “Nerede olursan ol, Allah’tan kork! Kötülüðün peþinden iyilik yap ki, onu silsin. Ýnsanlarla iyi geçin.” 4

* “Allah’tan kork! Hiçbir iyiliði küçümseme. Bu, su isteyen birisine kovandan su vermek, Müslüman kardeþini güler yüzle karþýlamak bile olsa.

* “Yerde sürünecek kadar uzun elbise giymekten sakýn. Çünkü bu kibir alâmetidir. Allah ise kibri sevmez.

* “Biri sana dil uzatýr ve sende olmayan bir kusurla seni ayýplarsa, sen onu sahip olduðu kusurla dahi ayýplama. Onu, günahý kendine, sevabý sana olduðu halde terk et. Kimseye asla sövme.” 5

ALLAH’IN ÝNTÝKAMI YETERLÝDÝR

Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Allah’ýn mü’min kulu kýzdýðýnda zulmetmez. Sevdiði kiþi için günaha girmez. Kendisine emânet edilen þeyi zâyi etmez. Hased etmez. Baþkasýnýn þerefini lekelemez. Etrafýna sövüp saymaz. Þahidi bulunmasa da, üzerindeki hakký itiraf eder. Baþkasýna kötü lâkap takmaz. Namazda huþû sahibidir. Zekâtýný geciktirmeden verir. Sarsýcý olaylarda gücünü ve metânetini kaybetmez. Bollukta çok þükreder. Sahip olduklarýna kanaat eder. Kendisine ait olmayan þeyi, ‘Benimdir’ diye iddiâ etmez. Baþkalarýnýn kusurlarýný biriktirip intikam alma yoluna gitmez. Yapmak istediði bir hayýrlý iþe cimrilik mâni olmaz. Öðrenmek için insanlarla haþir neþir olur. Meseleleri kavramak için insanlarla konuþur. Zulüm ve haksýzlýk gördüðünde, Rahman olan Allah bizzat intikamýný alýncaya kadar sabreder.” 6

* “Bir kiþinin Müslümanýn þerefine dil uzatmasý büyük günahlardandýr. Bir sövmeye iki sövme ile karþýlýk vermek büyük günahlardandýr.” 7

* “Birbiriyle sövüþen iki kimsenin söyledikleri þeylerin günahý, kendisine sövülen haddi aþmadýðý sürece ilk sövmeye baþlayan kimse üzerinedir.” 8

HADDÝ AÞMAK YOK

Demek haddi aþmak yok. Yani;

1- Sövmeyi baþlatan taraf olmamalýyýz.

2- Karþý taraf sövmeyi baþlatan taraf olursa, sabretmeli ve onun seviyesine inmemeli. Allah’a havâle etmeli. Allah’ýn adâletini yeterli bulmalý.

3- Karþýlýk vermediðimizde, karþý tarafýn piþman olacaðý ve özür dileyeceði hesaba katýlmalý. Bu durumda onun iþi bizim elimizde olacaktýr. Eðer onu affedersek, mahþerde karþýmýza çýkmaktan onu kurtarmýþ oluruz. Eðer hakkýmýzý helâl etmez isek, özür dilemiþ olsa bile hakkýmýzý bir gün muhakkak alýrýz. Veya biz bilmesek de, Allah (cc) bizim hakkýmýzý ondan alýr. Bize de barýþý bozmamak için baþardýðýmýz istikametten ve vakardan dolayý sevap ve rýzâsýný lütfeder.

4- Eðer kendimize hâkim olamamýþ isek, bu defa bir fazlasýyla deðil, çünkü bu zulme girer, aynýyla iâde etmekten öteye geçmemeli.

5- Tam bu esnada þeytanýn çok þiddetli telkinleri kulaklarýmýzda yankýlanýr. Þeytan gözümüzü döndürür. Zulmetmekten Allah’a sýðýnmalýyýz.

6- Halkýn tahrikleri ile þeytanýn telkinleri ne acýdýr ki, bu noktada birleþmektedir. Asla, asla, asla kulak vermemeliyiz.

Eðer kötü sözü veya dil belâsýný baþlatan taraf karþý tarafsa, aynýyla iâde hakkýmýz var. Fakat bu durumda da bu meseleden mahþere bir hak kalmadýðýný, çünkü kötü sözünü kendisine aynýyla iade etmek sûretiyle hakkýmýzý aldýðýmýzý unutmamalýyýz.

En nihayet, þu âyet-i kerime meâliyle noktalayalým:

“[Rahman’ýn o makbul kullarý ki] boþ sözlerle, çirkin davranýþlarla karþýlaþtýklarý zaman, izzet ve þereflerini muhafaza ederek oradan geçip giderler.” 9

Dipnotlar:
1- Riyâzü’s-Sâlihîn, 211.
2- Riyâzü’s-Sâlihîn, 218.
3- Ýþârâtü’l-Ý’câz, s. 29.
4- Câmiü’s-Saðîr, 1/65.
5- Câmiü’s-Saðîr, 1/66.
6- Câmiü’s-Saðîr, 2/1375.
7- Câmiü’s-Saðîr, 3/3491.
8- Müslim, Birr, 68.
9- Furkan Sûresi: 25:72.


Süleyman Kösmene


radyobeyan