ilimdunyasi.com Haberleri
Pages: 1
Bir rol teklif ettiler, hakaret etseler daha iyiydi By: reyyan Date: 02 Eylül 2012, 12:57:37
'Bir rol teklif ettiler, hakaret etseler daha iyiydi' -



Aktör, sunucu, þiir yorumcusu Reha Yeprem, ortalýktan kayboldu, nerede diye düþünürken attýðý bir twit'le dikkatimizi çekti. Bir sitcom'da dört kadýnla evli bir adamý oynamasýný istemiþlerdi. Sahabelerin hayatýný anlatan film projeleri üzerinde çalýþan sanatçý, bu teklife neden kýzdýðýný anlattý. SEVÝNÇ ÖZARSLAN röportajý...

Muhafazakarlýk sektörü', çarkýnýn diþlerini son olarak Reha Yeprem 'e taktý. 44 yýllýk ömründe 44 film yapan, þiir albümleri hazýrlayan, birçok ülkede yardým kampanyalarýna koþturan ve böylesine dopdolu geçen bir hayata 17 yýllýk güzel bir evlilik sýðdýran Yeprem'i kýzdýran teklif, bugüne kadar kapýsýný pek çalmayan bir yapým þirketinden geldi.

Bir sitcom'da dört karýsý olan bir adamý oynayacak ve onlarý idare etmeye çalýþarak 'komik'lik yapacaktý. Bir sanatçýya elbette her rol teklif edilebilir. Ancak 14 yýldan beri dizi ve sinema teklifinde bulunma 'lütfun'da bulunmayan bazý yapým þirketlerinin, artýk bir 'sektör' haline gelen 'muhafazarlýk'ýn reytinginden yararlanmak üzere yola çýkmasý sanatçýyý kýzdýrdý. Üstelik bu dizi çekildikten sonra dinî kimliðiyle ön plana çýkan kanallara satýlacaktý. Yeprem, tepkisini Twitter'da þu cümlelerle duyurdu: "Bana hakaret etmek için film teklif etmeniz gerekmiyordu ki, telefon açmanýz yeterliydi!" Olayýn aslýný öðrenmek üzere Yeprem'le Büyük Çamlýca'daki Yörük Kafe'de görüþtük. Röportajýmýza eþi Özlem Yeprem ve 9 yaþýndaki kýzý Zehra da katýldý.

Twitter'daki o mesajý atmanýza neden olan olay neydi, ne yaþadýnýz?

Reha Yeprem: Öncelikle þunu ifade edeyim. 44 yaþýndayým. 1985'te dans ederek sanat hayatýna, 1986'da tiyatroya baþladým. 1987'de Hürriyet Kelebek beni sinema kralý seçince sinemaya girdim. Hülya Avþar ve Efkan Efekan'la baþrol paylaþarak Geri Dön adlý bir film yaptým. Ýlk filmimdi, kapalý giþe oynadýðýný hatýrlýyorum.

Dünden bugüne kaç film yaptýnýz?

44 film. 1980'li yýllarýn sonunda 3-4 sinema filmi ve TV dizisiyle yolda yürüyemeyecek hale gelmiþtim, televizyonun etkisi o zaman daha güçlüydü. 1990'da askere gittim. O döneme kadar neredeyse 2 ayda bir sinema çalýþmasý yapacak derece epey yoðun bir dönemdi. Son 14 yýldýr sinema, dizi teklifi gelmiyor. Böyle bir teklif elbette canýmý sýktý.

Tam olarak nasýl bir teklifti, ne dediler size?

Ýki hafta önce geldi. Telefonda görüþtüðüm kiþi, 'Bu tam size göre bir rol' demesin mi? Telefonu nazikçe kapattým. Bana pek uygun deðil diyerek daha sonra reddettim.

Bu teklifi size sunmalarýnýn sebebi ne olabilir?

Arkadaþlarýn düþüncesi þu sanýrým; dini bir film çekelim, içinde cami olsun, namaz kýlýnsýn, bir de dört kadýnla evli bir adam koyalým, güldürsün vs. Bu tarz düþünceler artýk yaygýn bir para kazanma yöntemi.

Popülerlikten herkesin yararlanmak istemesi normal olamaz mý?

Bu tarz yaklaþýmlar insanlara sahte geliyor. Böyle bir projeye dini kimlikli bir kanalýn atlayacaðýný düþünmek de aptallýk. Bu kadar sýð bir düþünce olamaz. Beni en son nerede gördün ey kardeþim! Ýftar, kandil programý, Peygamber Kýlýçlarý dizisi ya da Ebuzer filminde. Bir de 'Bu size çok yakýþacak.' diyorlar. Aradan bir buçuk hafta geçtikten sonra tepem attý, kendime yediremediðim içim o twit'i attým.

1990'lý yýllardaki o yoðun sinema hayatýna devam etseydiniz daha farklý mý olurdu her þey?

Bir þeye devam edip etmemek meselesi deðil bu. Benimle ilgili þöyle bir algý var: Bu adam eskiden mankendi, sinema oyuncusuydu, þimdi Müslüman oldu. Böyle bir þey yok. Zaten Müslüman'dým, hayatým da zamanla buna göre þekillendi. Tabii ki her teklifi kabul etmedik. Telefonlarýmýz çalmaz oldu.

Doðal deðil mi, o yapýmcýlarýn sizi aramamasý?

Ýnce eleyip sýk dokursanýz tabii ki yapýmcýlarýn sizden uzak durmasý normal. Bununla mý uðraþacaðýz dediler. Oyunculuðumu çok beðenen yönetmenler bile aramadý. Kendine yazýk ettin diye cümleler duydum.

Özlem Haným da mý ayný þeyi yaþadý?

Tabii ki! Tarýk Tarcan'la bir dizi teklif ettiler. 'Ýyi oynayayým ama ben kapandým.' dedi arayan kiþiye. 'Sizi kim kapattý Özlem haným?' diye sordular, güler misin, aðlar mýsýn! Gittiðimiz sinema derneklerinde arkamýzda 'bu hâlâ niye buraya geliyor' gibi sözler çok duyduk. Film festivali davetiyeleri bana hâlâ festival bittikten sonra gelir.

Muhafazakar bir ailenin, imam hatipten atýlmýþ oðluyum

1990'da askere gittim dediniz, Körfez Krizi'nde asker miydiniz?

Irak'a ilk giren grubun arasýndaydým. 1991'in sonuna doðru döndüm. Altý ay evden çýkmadým.

Neden evde oturuyordunuz?

Askerden döndükten sonra biraz içime kapandým. TRT'de yönetmen olan Adem Ayral 'Hep evde mi oturacaksýn, gel film çekelim' dedi. Tekrar oyunculuða baþladým böylece. 1996'da Özlem Haným'la evlendik. O dönemde hayatý sorgular duruma geldim. Ýntihar edecek kadar bunalýma girdim. Muhafazakar bir ailenin, imam hatipten atýlmýþ oðluyum.

Nasýl yani?

Kadýköy Ýmam Hatip Lisesi mezunuyum. Ortaokulda okul birincisiyken lisede okuldan atýldým. Bende o dönemlerden beri sanatçý ruhu vardý. Ýyi dans ediyorum, gitar çalýyorum. Hocalardan biri bunlara karþý çýkýnca üzülmüþtüm. Çok kýsa bir süre de o ortamdan soðudum.

Atýlmanýzýn nedeni neydi tam olarak?

Saçlarým uzadýðýnda annem keserdi, merdiven gibi olurdu. Arkadaþlarým 'Yine annen mi kesti saçýný?' diye dalga geçerdi. Kadýköy Ýmam Hatip Lisesi'nin bulunduðu yer, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Çamlýca Kýz Lisesi... Hep birlikte ayný otobüslere binerdik. 'imam hatipli' diye aþaðýlarlardý. Bir de kafam merdiven olmuþ!

Oldukça aðýr bir durum yaþamýþsýnýz...

Böyle bir ortamda annemin saçýmý kesmesine izin vermemiþtim. Bir gün sýnýfa makasla geldi bir idareci. Saçýmý kesmek istedi. Ýzin vermeyince tokat attý. Kendimi kaybedip hocaya saldýrmýþým. Dolayýsýyla okuldan atýlmama kadar uzadý mesele.

Nasýl bir aileden geliyorsunuz?

Babam Prof. Dr. Saim Yeprem, Fatih Karagümrüklüdür. Marmara Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi'nde Kelam Anabilim Dalý bölüm baþkanlýðý yaptý. Þimdi Ankara'da Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Ýlim Kültür Sanat Yayýn Kurulu Baþkaný. 7 dil bilir, dördünü konuþur. Dedem Þiþli'nin ilk müftüsü Hacý Hafýz Nuri Yeprem. Onun da dedesi, babasý hep Osmanlý medreselerinde þimdiki adýyla profesördür. Babaannemin babasý da Hacý Hafýz Zühdi Atalýk. Benim de ismim Zühdi Reha Yeprem.

Zühdi ne demek?

Zühd ve takva sahibi demek. Yýllarca isminin anlamýný bilmeden, arkadaþlarýmýn 'Amanýn yandým zühdi' türküsü altýnda utanarak dolaþtým. Yani ismini taþýyamamýþ insan örneði Reha Yeprem'dir.

Babanýz mankenlik, foto modellik yapýyorsunuz diye karþý çýkmadý mý?

Bir gün getirdiðim kot pantolonu makasla kestiðini hatýrlýyorum. Babam bugün o tepkilerin o günün þartlarýnda doðru olduðunu söylüyor. Ama 'Biz de anne babalýðý sizinle öðrendik oðlum' dediði de oluyor.

"Biz anlaþamýyoruz zaten, ben seni seviyorum"

1992'de Kýbrýs'ta yapýlan Türkiye güzellik yarýþmasýnda sempati güzeli seçilen Özlem Yeprem, Türk sanat müziði sanatçýsý Ayla Akýn'ýn kýzý. Belkýs Özener ve Ayla Akýn o dönemin sinema filmlerinde þarkýlarý sahne arkasýndan okuyan iki isim. Zeki Müren'le de filmleri var. Özlem Yeprem, hem iþinde hem evinde baþarýlý bir kadýn. Tiyatro, sinema, modellik, oyunculuk, tezgahtarlýk ve son dört yýldýr da kadýnlara özel spor merkezi B-fit Bulgurlu'nun iþletmecisi ve wellness antrenörü olarak 14. yaþýndan beri iþ hayatýnýn içinde. B-fit Bulgurlu 121 þube içinde cirosuyla birinci. Eþiyle Kimsesizler ve Ayrý Dünyalar adlý iki filmde baþrol oynadýktan sonra evlenmeye karar vermiþler.

Reha Bey'le nasýl tanýþtýnýz?

Özlem Yeprem: Hepimiz ayný ajanstaydýk. Defilelerde karþýlaþýrdýk. Bu ortamda tanýþtýk. Bir kere bizi rahatsýz eden bir þey var.

Nedir sizi rahatsýz eden?

Ö. Y.: Biz Hýristiyan deðildik ki, Müslüman olalým. Allah Hayy ismiyle bir hayat bahþediyor insana. Herkes Müslüman doðuyor. Zaman içinde çevre, farklý etkiler, hayata bakýþ açýnýz sizi farklý kýlabiliyor. Bizim hayatýmýz da bu çerçevede deðerlendirilmeli.

Reha Yeprem: Özlem Haným'ý ilk Ali Poyrazoðlu Sahnesi'nde seyrettim. Hem ses hem oyun kabiliyeti, pandomim yeteneði beni etkilemiþti. Yönetmen Samim Utku, benimle film çekeceði zaman kiminle oynamak istersin diye sorduðunda Özlem Nebioðlu demiþtim. Ama her seferinde kabul etmedi.

Neden acaba?

Bu soruyu kendisine þimdi de soruyorum. Az mý para verdiler ya da benimle mi oynamak istemedim diye. Bir kez benden dolayý istememiþ, genellikle senaryoyu beðenmediðini söyler.

17 yýldýr bir arada nasýl kalabildiniz?

Ö.Y.: Biz aslýnda bir þey yapmýyoruz. Ben çok konuþan, sabrý biraz zor biriyim. Reha Bey de çok sabýrlý. Her konuda ters düþeriz.

R.Y.: Özlem bazen der ki, bizim yýldýzlarýmýz pek birbirine uygun deðil. Anlaþmamýz mucize. Bu iþin sýrrý nedir? Ben de diyorum ki kendisine, biz anlaþamýyoruz zaten, ben seni seviyorum.

Anne ve eþ olarak nasýl buluyorsunuz Özlem Haným'ý?

R.Y.: Dürüsttür, içinden geçen her þeyi söyler.

Ö.Y.: 'Bugün seni sevmiyorum' bile diyebilirim, 'Benden uzak dur bugün' dediðim de oluyor. O zaman light erkek mi oluyor Reha Bey? Hayýr böyle deðil. Bu noktada baþlýyor birbirini anlamak.

Hiç depresyona girdiniz mi?

Ö.Y: Ben çok sýk depresyona girerim. Sonra kendi kendime þöyle düþünürüm. Üç günlük dünya, neden depresyona giriyorum ki! Rabb'ime yönelirim. Git sporunu yap, rahatla.

ZAMAN



radyobeyan