O Bilsin Yeter By: SevD@_GüLü Date: 10 Aðustos 2012, 16:24:33
O Bilsin Yeter
Ýnsanoðlu aceleci yaratýlmýþtýr. Hazýrý sever, hemen yaptýðýnýn karþýlýðýný görmek, ücretini almak ister. Dünya iþlerinde tamam; fakat ahiret iþlerinde peþin çalýþmak iþin tabiatýna aykýrýdýr. Ahiret iþi demek, sadece Allah'ýn rýzasý için yapýlan amel demektir. Yüce Allah'ý tanýyan, O'nun sözüne iman eden bir mümin niye endiþe ediyor ki? Yüce Allah, verdiði sözden dönmez.
Yüce Mevlâmýz'ýn rahmeti bitmez, verdikçe hazineleri tükenmez. Bir þey vereceði zaman O'na kimse mani olamaz, vermezse kimse zorlayamaz. Cennet ve cehennem O'nun elindedir. Hüküm sadece O'na aittir.
Yüce Allah, kendisini tanýmayanlara bile dünyada nimetler ikram etmektedir. Böyle cömert bir Rabbimiz, kendisine yönelen ve O'nun rýzasýný biricik hedef haline getiren bir kulunu mahrum býrakýr mý? O, kendisini seveni üzer mi?
Karþýlýðý Hasenatýn Ýçinde
Dinimizin temeli ihlâstýr. Ýhlâs bir sýrdýr; gönüllerde saklýdýr. Bu sýr, kalbin Yüce Rabbi ile tanýþmasýdýr. Ýhlâs, gönlün Yüce Allah'a aþýk olmasýdýr. Her iþte O'nu bilmek, O'nu görmek, O'nu sevmek, O'na yönelmek, O'nun için olmak ve ölmektir.
Ýhlâslý kula “muhlis” denir. Muhlisin ana sermayesi, ilâhi muhabbettir. O bu muhabbet içinde sadece Yüce Sevgili'yi bilir, halini O'nun bilmesiyle yetinir, O'na güvenir, O'ndan bekler.
Yüce Allah'ý tanýyan kimse, yaptýðý amele, zikre, ibadete, hizmete, hayýrlara bir karþýlýk beklemekten haya eder. O bunlarý yaparken, ücretini zaten içinde hazýr bulur. Çünkü bizim varlýðýmýz hazýr bir nimet ve baþtan verilmiþ bir ücrettir. Yok olsak, yoklukta býrakýlsak, yahut bir taþ veya hayvan olarak yaratýlsak, kim ne yapabilirdi! Þükür ki, O bize varlýk vermiþ, insanlýk hediye etmiþ, bizi muhatap almýþ, dostluðuna ve kulluðuna seçmiþ, bizlere bu kainatta iþ olarak ibadetini, sevgisini, zikrini, güzel ahlâký, duayý, hizmeti, þükrü seçmiþ. Bu ne güzel bir tercih, bu ne þerefli bir vazife! Bu iþe razý olmayýp hayvanlara ve baþka varlýklara özenen kimseye ne denir?
Evet; Yüce Allah'ýn bu kainatta edebe, sevgiye, secdeye ve hizmetine bizi seçmesi en büyük ücrettir, þereftir, saadettir. Bununla birlikte Yüce Rabbimiz ihlâslý kullarýna rahmetini, maðfiretini, cennetini ve cemalini hazýrlamýþ, vaadetmiþ ve müjdelemiþtir. Ýþte Allah için bir amel eden, hayýr yapan mümin, kendi ameline deðil, Yüce Allah'ýn bu rahmetine güvenip müjdesine gönül baðlar. Bu, Allah'ýn vaadine itimattýr.
O'na Hiçbir Þey Gizli Kalmaz
Kul, yaptýðýný unutur, belki küçük görür, basit bulur; fakat Yüce Allah kendisi için yapýlmýþ zerre kadar amele bile kýymet verir, onu unutmaz, ihmal etmez, karþýlýksýz býrakmaz. Hz. Lokman a.s., kalp terbiyesiyle meþgul olduðu oðluna bu mühim gerçeði þöyle hatýrlatmýþtýr:
“Yavrucuðum! Yaptýðýn iþ (iyilik veya kötülük) bir hardal tanesi kadar küçük bile olsa ve o bir kayanýn içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu senin karþýna getirir. Hiç þüphesiz, Allah her þeyi en ince noktasýna kadar bilmektedir ve her þeyden haberdardýr.” (Lokman, 16)
Güzel amel yaparken, ne kadar yaptýðýndan çok, kim için yaptýðýna bakmalýdýr. Allah rýzasý için yapýlan hiçbir amele az, küçük, basit ve kýymetsiz denmez. Hadislerde belirtildiðine göre, bir kere ihlâs ile Allah demek, insana cennet kapýsýný açabilir. Bir fakirin gönlünü alýp yüzünü güldürmek, ebediyyen yüzümüzün gülmesine sebep olabilir. Gelip geçene zarar vermesin diye yoldaki bir taþý veya dikeni Allah rýzasý için alýp kenara koymak, affýmýza vesile olabilir.
Bir adam, çöldeki susuz bir köpeðe iki avuç su verdiði için affedilmiþtir.
Halk arasýnda söylenen “Sen bir hayýr yap at denize, balýk bilmezse, hâlýk/yaratan bilir.” sözü, gerçek iman terbiyesiyle söylenmiþ bir sözdür.
Bir Zerre Bile Ziyan Olmayacak
Allah için yapýlan zerre kadar hayýr zayi olmaz.
Bir gün Hz. Aiþe r.a. Validemiz'e bir dilenci geldi, bir þeyler istedi. Annemiz üzerini yokladý, cebinde sadece bir tane kuru üzüm tanesi buldu, onu dilenciye uzattý. Dilenci, verilenin bir üzüm tanesi olduðunu fark edince, almaktan çekinir gibi davrandý. Kendine göre, Annemiz'in bu kadar küçük bir þeyi sadaka vermesini hoþ bulmadý. Etrafýndakiler de durumu biraz yadýrgadýlar. Hz. Aiþe r.a. Validemiz elindeki üzüm tanesini uzatýp:
“Al onu! Eðer kabul edilirse, onun içinde Yüce Allah'ýn sayýp ahirette amel terazisine koyacaðý nice zerreler var.” buyurdu. (Suyutî, ed-Dürrü'l-Mensur; Sühreverdî, Avarif)
Hz. Aiþe validemiz kullara deðil, Yüce Allah'a bakýyordu. Ýhlâs sahibiydi, insanlar ne der diye düþünmüyordu, elindeki imkan ile yapacaðý hayrý Allah için yapýyor ve O'nun zerreleri bile hesaba katacaðýný yakinen biliyordu.
Bu olaydan þu sonucu çýkarmak mümkündür: Hayýr iþte nefsin keyfine bakýlmaz. Ýhlâslý kullar, þu hayrý yaparým bunu yapmam demezler; hayýrlý olduktan sonra hiçbir iþten çekinmezler.
Camide Kur'an okumak gibi caminin tuvaletlerini temizlemek de hayýrlý bir iþtir. Niyeti Allah rýzasý olan bir mümin, her ikisini de Allah için severek yapar.
Allah dostlarý, yaptýklarý iyi iþler halk tarafýndan bilinmedikçe, hatta iyilikleri kötülük gibi görüldükçe sevinirler. Onlar, gelmeyene gitmeyi, vermeyene vermeyi, sevmeyeni sevmeyi, kendilerine kötülük edene iyilik etmeyi en güzel amel görürler. Çünkü onlar ne yapsalar Allah için yaparlar; yaptýklarý bilinmedikçe rahat ederler. Güzel kullar, Rabbim bilsin, sevsin ve razý olsun yeter, derler.
Kalbimiz Ne Diyor?
Þunu kesin olarak bilelim ki, Allahu Tealâ, kalbimizin karar kýldýðý ve tercih ettiði þeyi bir gün önümüze çýkarýr. Kalbi Allah diyen Allah'ý bulur, güzel düþünen güzellik görür. Niyeti hayýr olanýn akýbeti hayýr olur.
Niyetimiz güzel olsa da insanlar bizi kötü bilseler, bunun bize ciddi bir zararý olmaz. Ancak herkes bizi güzel bilse fakat içimiz güzel olmasa, sonumuz kötüdür. Tevbe edip güzel niyet ve edebe dönmeliyiz. Allah korusun, aksi halde ebediyet aleminde hem Hak hem halk yanýnda rezil oluruz. Yüce Allah þöyle buyurur:
“Bugün, (imanýnda) sadýk olanlara, sadakatlerinin fayda vereceði gündür. Onlara, içinde ebediyyen kalacaklarý, altlarýndan ýrmaklar akan cennetler vardýr.” (Maide, 120)
Bir adam, Allah dostu Zünnun Mýsrî k.s. Hazretleri'ne gelerek:
- Efendim bana özel olarak dua eder misiniz? diye rica etti. Hazret adama þu cevabý verdi:
- Sen gönlünü Allah'a baðla, imanýnda sadýk, dininde samimi ol, sana dua eden çok bulunur. Allah samimi kullarýna dua etsin diye meleklerini ve velilerini görevlendirmiþtir. Allah'a yönelen kula bütün varlýklar dua eder. Sen samimi ve edepli ol yeter!
Her Þey Allah'tandýr
Zamanýn Ýrþad Kutbu buyurdular ki:
“Allahu Tealâ ile aranýzý güzel yapýn. Ýnsanlara bakmayýn. Ýnsanlar, kendi baþlarýna bir fayda vermezler. Her þey Allah'ýn elindedir. Siz Yüce Allah'ýn nazar ettiði yere bakýn. Allah kulunun kalbine ve niyetine bakmaktadýr. Onun için devamlý iyi niyetli olun. Hep Allah'ýn razý olduðu iþleri yapmayý düþünün. Yapamasanýz da düþünün. Bu, Allah'ýn hoþuna gider. Yüce Allah hayýr düþünen kulu sever. Ýyi niyete hemen bir sevap yazýlýr. Amel edilirse, en az on sevap yazýlýr. Sonsuza kadar gider.
Kötü niyette hemen günah yazýlmaz. Kul kötü iþi yaparsa, tevbe etmesi için yirmi dört saat beklenir. Sað tarafta iyilikleri yazan melek, sol tarafta kötülükleri yazan meleðin amiridir, o yaz demeden yazmaz. Günah iþleyen kimse arkasýndan tevbe eder veya bir güzel iþ yaparsa, o kötülük yine yazýlmaz; bu güzel iþlerle temizlemiþ olur.
Amellerinizi sadece Allah bilsin yeter. Melekler bile bilmesin. Hem melekler bilse bile ne fayda verecekler ki? Bütün fayda Allah'tandýr. Allah dilerse veliler ve melekler kula fayda verirler. Allah dostlarý, müttaki insanlar, yaptýklarý güzel iþleri meleklerin bile bilmesini istemezler. Onlar sýrf Allah için amel ettiklerinden, kimsenin bu amellerini bilmesinden hoþlanmazlar. Ancak insan konuþunca ve bir iþ yapýnca görevli melekler yazarlar. Melekler kalbin içini ve kalpten geçenleri bilmezler. Hadis-i þerifte þöyle anlatýlmýþtýr:
Kýyamet günü olduðunda Allahu Tealâ bütün halký hesap için toplar. Amelleri yazan melekler yazdýklarý ne varsa getirir ortaya koyarlar. Allahu Tealâ onlara:
- Bakýn hele, kul için yazmadýðýnýz bir þey kaldý mý? diye sorar. Melekler de:
- Rabbimiz! Biz bu kulun bildiðimiz ve gördüðümüz her þeyini yazdýk, derler O zaman Allahu Tealâ o kula:
‘Senin bizim yanýmýzda gizli muhafaza edilmiþ bir dosyan/defterin var. Onu melekler bilmezler. Onu ben yazdým, karþýlýðýný da ben vereceðim. O senin yapmýþ olduðun gizli zikirdir.' buyurur. (Ebu Ya'lâ, Ýbnu Hacer, Heysemî)
Ýþte Allah dostlarý bu özel deftere amel yazdýrmak için çalýþýrlar.”
Dilaver selvi
Ynt: O Bilsin Yeter By: yagmur_7-c Date: 31 Ocak 2014, 20:33:42
selamünaleyküm;
Ýnsanoðlu aceleci yaratýlmýþtýr. Hazýrý sever, hemen yaptýðýnýn karþýlýðýný görmek, ücretini almak ister. Dünya iþlerinde tamam; fakat ahiret iþlerinde peþin çalýþmak iþin tabiatýna aykýrýdýr. Ahiret iþi demek, sadece ALLAH'ýn rýzasý için yapýlan amel demektir. Yüce ALLAH'ý tanýyan, O'nun sözüne iman eden bir mümin niye endiþe ediyor ki? Yüce ALLAH, verdiði sözden dönmez. :)
Yüce Mevlâmýz'ýn rahmeti bitmez, verdikçe hazineleri tükenmez. Bir þey vereceði zaman O'na kimse mani olamaz, vermezse kimse zorlayamaz. Cennet ve cehennem O'nun elindedir. Hüküm sadece O'na aittir.
Ýnsan nankördür.Bu laf çok doðru...Allah bizleri haramlardan sakýndýrsýn.. ;)
Ynt: O Bilsin Yeter By: mevlüdekalýnsaz Date: 09 Mart 2014, 04:12:05
Ve aleykümüsselam; Rabbim inþallah bizlere hakiki ihlasý tattýrsýn...Her iþte yalnýzca O'nu bilmeyi,O'nu görmeyi,O'nu sevmeyi,O'na yönelmeyi,O'nun için olmayý ve gerekirse ölmeyi nasip etsin..
Niyetlerimizi saðlam ,akýbetimizi hayýr eylesin....
Ýnþallah amellerimizi yalnýz O bilsin,O'nun yarattð hiçbir varlýk bilmesin,melekleri bile...
Hem bilseler de ne fayda saðlayabilecekler ki...Bütün rahmet ve fayda yalnýz O'ndadýr....
Ynt: O Bilsin Yeter By: saniyenur Date: 09 Mart 2014, 12:51:42
Halk arasýnda söylenen “Sen bir hayýr yap at denize, balýk bilmezse, hâlýk/yaratan bilir.”
Her yaptýðýmýz iyiliði bu sözü düþünerek yapmalýyýz. Birilerinin taktirini almak ya da bir çýkar uðruna deðil. Rabbim niyetlerimizi halis eylesin inþ.
radyobeyan