Diðer Yazýlar
Pages: 1
Adem Yavuz Arslan By: hafiza aise Date: 28 Temmuz 2012, 15:07:33
Adem Yavuz Arslan: “PKK artýk daðda kalamayacaðýný biliyor”
Sadýk ÞANLI • 81. Sayý / RÖPORTAJ


Kürt sorununun çözümünde þiddetle bir noktaya varýlamayacaðý, taraflarýn çözüm için siyaset kanallarýný kullanarak diyalog zemininde yol alabileceði son yýllarda sýklýkla ifade edildi. Özellikle 12 Haziran seçimleri öncesi gündeme gelen Devlet-Öcalan ve ses kaydý basýna yansýyan MÝT-PKK görüþmeleri, diyalog zeminine kapý aralandýðý yorumlarýna neden oldu. BDP’nin yemin boykotuna son vererek TBMM’ye dönmesi ve Kürt sorunun çözümünde büyük rol oynayacak yeni anayasanýn yapým sürecinde aktif olarak rol alacaðýný ifade etmesi, þiddetin son bulmasý için bir umut ýþýðý olarak belirmiþti. Kamuoyunun tüm iyimser beklentilerinin aksine þiddetin zirve yaptýðý günlerden geçiyoruz. Peki, neler oluyor? PKK, þiddeti neden týrmandýrýyor? PKK saldýrýlarýna güvenlik güçlerinin operasyonlarla cevap vermesi ne ifade ediyor? Devletin yaptýðý, çokça tartýþýlan KCK operasyonlarýnýn amacý nedir? Diyalog zemini kayboluyor mu? Bundan sonra neler olacak? Tüm bu sorularýn cevabýný Bugün gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan ile konuþtuk.

PKK son aylarda dozunu artýrdýðý saldýrýlarla neyi amaçlýyor?
Bu sorunun cevabýný almak için biraz geriye gitmek lazým. PKK’nýn en temel özelliði yapýlanma modeliyle ortaya çýkýyor. PKK gibi Sovyet sisteminden, Leninist sistemden model alan tüm terör örgütlerinin ortak özelliði katý bir model olmalarýdýr. Bir prototip kurar ve o prototipi yýllar boyunca uygular. PKK’nýn 1984’ten beri yaptýðý her þey aslýnda birbirinin tekrarý. Þu anda þiddeti artýrdý, çünkü politik söylemi gereði mevcut durumda þiddetin artmasý gerekiyor. 2005-2009 arasýndaki dönem, özellikle siyasal alana aðýrlýk vereceði bir dönem olduðu için, bu yýllar arasýnda daha çok eylemsizlik adý altýnda þehirlerde KCK örgütlenmesiyle þehir yapýlanmasýný kurmak için uðraþtý. Þu an ise artýk daðda kalamayacaðýný bildiði için þiddeti yeniden artýrdý. Hiçbir terör örgütü ilânihaye daðda kalmýyor. Sonuçta bir gün þehre inmesi ve kafasýndaki modeli uygulamasý gerekiyor. Bu noktada þehir yapýlanmasýný, lojistiðini, hafýza transferini tamamlamýþ örgüt artýk daðdan inmek istiyor.

Hafýza transferinden kastýnýz nedir?
Hafýza transferinden kastým þu: Türkiye’de son 10 yýl içerisinde çok ciddi bir demokratik deðiþim oldu. Ama bugün 15 yaþýndaki çocuklara sorsanýz, Kürtlerin nasýl iþkenceye maruz kaldýðýný anlatýrlar. Sonuç itibarýyla PKK geniþ kitlelere hafýza transferi de yaptý. 12 Eylül darbesini, darbe sonrasýnda yaþanan tarihsel olaylarý bugünün gençlerine yaþamýþlar gibi aktardý ve bunu da kabul ettirdi. Artýk þehirlere inme vaktinin geldiðini düþünüyordu örgüt. Örgüt bu noktada özellikle son iki yýl içerisinde bir taraftan þehirlerde çalýþmalarýný artýrýrken, bir taraftan da Türkiye içerisinde, þu an güvenlik güçlerinin operasyon yürüttüðü Kazan vadisinde, Kavaklý’da, Güroymak bölgesinde çok ciddi lojistik merkezler oluþturdu. Örgüt, kendini Kandil’den buralara transfer etmeyi planlýyordu. Bu aþamada bir taraftan devletle görüþmeler yaparak masada güçlü þekilde oturmaya çalýþýyor, diðer yandan da adýný kendileri de tam bilmeseler de, özel yapý mý, otonom mu, demokratik konfederasyon mu, bu konuda kafalarý karýþýk olsa da, böyle bir modeli devlete dayatýyorlardý. KCK iddianamesinde açýkça yazdýðý gibi…

Ne yazýyor iddianamede? KCK yapýlanmasý tam olarak neyi amaçlýyor?
KCK yapýlanmasý ile bölgede tamamen Öcalan’ýn ve silahlý PKK’lýlarýn kontrolünde bir bölge oluþturmaya çalýþýlýyordu. Örgüt bu aþamaya geldiðini düþündüðü için, devletle yaptýðý görüþmelerde, ses kayýtlarýnda da bu açýkça ortaya çýktý, taleplerini çok üst perdeden ifade ediyordu. Ama gördü ki, bu talepler kabul edilebilir talepler deðil. Zaten bunu beklememek de lazým, çünkü dünyanýn hiçbir yerinde size kendi topraklarýnýz içinde ayrý silahlý yapýlanmasý olan, ayrý mahkemesi olan, yani KCK dediðimiz ayrý bir devlet yapýlanmasýna izin verilmez. Siz mahkemelere, güvenlik güçlerine alternatifler kuruyor, vergilendirme sistemini alternatif yapýyorsunuz. O bölge harita üzerinde Türkiye sýnýrlarý içinde kalýyor ama bölgede fiilen ayrý bir yapýlanma kurulmuþ oluyor. PKK bunu devlete kabul ettiremeyeceðini görünce, görüþme masasýný tekmeledi. Yani bu görüþmelerin kesilmesinin sebebi devlet deðil, PKK. Çünkü PKK, “biz bu devleti bu þekilde ikna edemeyeceðiz.” noktasýna geldi. O sebeple þu anda devleti terörle kendi istediði noktaya getirmeye çalýþýyor. Ama hiçbir devletin de bunu kabul etmesini beklememek lazým. Burada PKK terörü neden artýrýyor? Bunun birkaç gerekçesi var.

Hangi gerekçeler onlar?
Birincisi þu: Ýmralý’yla iliþkileri kesildi. Bu sebeple örgüt þu anda ciddi anlamda sýkýntý yaþýyor. Çünkü Ýmralý, örgütün her þeyi gibi lanse ediliyordu ve örgüt þu anda Ýmralý’yla iliþkisi kesildiði için kafa karýþýklýðý yaþýyor. Ýkincisi, gecikmeli de olsa KCK operasyonlarý yürütülüyor. KCK Kandil’i, daðý besleyen çok önemli bir damardý. O damar þu an týkanmýþ durumda. Bunu en bariz þu örnekte görüyoruz: Gemlik yürüyüþünün üstesinden gelemediler. Diðer yandan Cizre’de bir teröristin cenazesi kaldýrýlacaktý. Önceleri cenazelere binlerce kiþi toplarlardý. Son terörist cenazesini yirmi kiþi ancak kaldýrabildi. Çünkü KCK devre dýþý kaldýðý zaman ne eylem yapabilecek insan bulabiliyorlar, ne de Kandil’e, daða gönderecek mali destek bulabiliyorlar. KCK operasyonuyla daðýn önü kesildi. Bir taraftan da hava operasyonlarýyla Kuzey Irak çok ciddi baský altýna alýnmýþ durumda. Ki örgüt, son olarak uzun zamandýr yapmadýðý bir þeyi yaptý.

Nedir o?
Örgüt, öldürülen 7 üst düzey ismini açýkladý. Bunlarýn içerisinde Çukurca’da gerçekleþtirilen son mayýnlý saldýrýnýn faili olan Rüstem Cudi, Çiçek Kýçi ve Aliþer Koçgiri var. Bunlar çok önemli isimlerdi ve öldürüldüler. Yani örgüt Kuzey Irak’ta da rahat deðil. Ciddi bir sýkýntý yaþýyor. Toparlarsak, bir taraftan Ýmralý týkandý, bir taraftan Kandil operasyonlarýyla þehirlerde eylem yapma þansý azalýyor. Diðer taraftan da Türkiye’deki kamplarýna çok ciddi bir operasyon var Kavaklý’da, Kato’da…

Örgüt her alanda kapana kýsýlmýþ gibi adeta. Bu kýsýlmýþlýða karþý hamlesi ne olacak sizce?

Bu aþamada örgütün yapmaya çalýþtýðý þey, “ben devleti terörle ne kadar köþeye sýkýþtýrýrsam, ne kadar çok terör uygularsam, bunun üzerine ne kadar çok gidersem devleti masaya o kadar yaklaþtýrýrým” düþüncesidir. Çünkü “þehitlerin sayýsý arttýkça, devlet kamuoyu baskýsýyla benimle masaya oturacak, benim üstünlüðümü kabul edecektir.” diye düþünüyorlar. Öte yandan PKK’nýn ideolojisinde ‘devrimci halk savaþý’ ve ‘nihai zafer’ kavramý var. Nihai zafer kavramý, PKK’nýn devleti yendiðini ilan etmesi anlamý taþýyor. Þu an da terörün artmasýnýn nedeni bu. Ýmralý’yla görüþmeleri tekrar açabilmeye ve masayý tekrar kurabilmeye çalýþýyor örgüt.

Bu denklemde PKK’yý taþeron olarak kullandýðý ifade edilen dýþ etkenlerin payý nedir?
Bütün terör örgütlerini ayakta tutan iki tane unsur vardýr. Bir tanesi ideolojik unsur, diðeri ise konjonktürel unsur. PKK için ideolojik unsur; 12 Eylül darbesi ve darbeden 90’larýn ortasýna kadar yaþanan, kendine devlet süsü vermiþ birtakým çetelerin Güneydoðu’da uyguladýðý ceberut devlet anlayýþý. Hem Diyarbakýr Cezaevi, hem darbe sonrasý yaþananlar, hem de þu anda faili meçhul cinayetlerden, Ergenekon’dan yargýlanan Celal Temizöz gibi isimlerin yaptýðý gerçekten kabul edilemeyecek, kanundýþý iþler… Susurluk hakeza… Ýdeolojik anlamda PKK’yý besleyen þeyler bunlardý. Ama þu an öyle bir konjonktür yok. Yani ideolojisizlik açýsýndan PKK’da bir sorun var. Çünkü ülkenin Baþbakan’ý, Cumhurbaþkan’ý bu konuyu kabul ediyor ve çözmeye çalýþýyorlar. Ýnkâr politikasý yok, asimilasyon yok. Ayný zamanda dýþ destek açýsýndan, konjonktürel olarak da PKK çok rahat deðil.

Neden?
Nedeni þu: Suriye, Ýran, Irak, Ýsrail ve Avrupa örgüte yýllar boyu ciddi anlamda destek verdiler. Çünkü kullandýðýnýz silahlar sonuçta manavda, pazarda satýlmýyor. Bunlarýn bir yerlerden alýnmasý gerekiyor. O açýdan yýllar boyu destek verdiler PKK’ya. Ve PKK’nýn yurtdýþý desteði aslýnda yeni bir tartýþma deðil. Çünkü PKK’lý teröristlerin Avrupa’da ciddi manada cirit attýðýný biliyoruz. Suriye’de, Irak’ta kamplarý olduðunu, hatta ABD’nin bile yakýn zamana kadar PKK’lýlara ABD’de göz yumduðu biliyoruz. Dýþ destek konusu çok net bir þekilde ortada. Bu bilgiler devletin bütün istihbarat kanallarýna geliyor, raporlarýna giriyor. Þunu da biliyoruz ki; Ýsrail Kuzey Irak istihbarat teþkilatýný kurdu ve hâlâ Erbil’de Süleymaniye’de Zaho’da MOSSAD’ýn elemanlarý var. Dolayýsýyla Ýsrail’in de bu denklemde olduðu biliyoruz. Kaldý ki son dönemde Türkiye olarak Suriye’yle ve Ýsrail’le aramýzda ciddi sorunlar var. Uluslararasý iliþkilerde terör, taþeron malzeme bu tür durumlarda kullanýlýr. Ki þu an kullanýldýðýný da Ankara’ya gelen bilgiler teyit ediyor.

PKK’nýn son saldýrýlarýnda devletin ciddi ihmalleri gündeme geldi. Günler öncesinden istihbaratlar gelmesine raðmen karakollarýn baskýn yemesini nasýl izah ediyorsunuz?
Ortada bir baþarýsýzlýk olduðu kesin. Neticede siz 26 þehit vermiþseniz, bunun tartýþýlacak bir tarafý yok. Sonuçta bu kadar kaybý da verseniz, bir þehit de verseniz bu baþarýsýzlýktýr. Çok ciddi bir konudur terör. Üstün bir teknolojisi olmasýna raðmen ABD de kayýp veriyor. Ama bizim kayýplarýmýz çok sýkýntýlý kayýplar. Düþünebiliyor musunuz; 1984’ten bu yana Aktütün karakolu beþ kez basýldý ve sadece bu karakolda 44 þehit verdik. Öyle yapýsal sorunlarýmýz var ki… Karakol mantýðýmýz yanlýþ bir kere. Üs bölgesi dediðimiz þeyin sadece adý havalý. Hâlbuki üs bölgelerini görseniz, içler acýsý durumdalar. Daðýn baþýna, helikopterle ulaþýlan bir yere bir tane üs bölgesi kuruyorsunuz. Bunlar baraka, çadýr… Ýnanýlmaz bir durum ama çadýr. Yani bir çadýrdan yapýlmýþ üs bölgeleri var. Ve orada 25, 30 ila 40 arasýnda Mehmetçik’i býrakýyorsunuz. Baþýnda ya bir üsteðmen, ya bir astsubay ya da teðmen oluyor. Oraya býraktýðýnýz çocuklar zaten acemi asker. Bir de lojistik desteðiniz yok. Düþünün; Keklikkaya’da þehit olan Mehmetçiklerin hepsinin mermisi bitmiþ. Mermileri bitiyor çocuklarýn ve artýk savaþacak hâlleri kalmýyor. Baskýn yiyorsunuz ve oradaki birliðiniz tamamen teröristin eline geçiyor. Keklikkaya’da maalesef bu zaaf yaþandý. Ortada sistemik zaaflar var. Demek ki sistemik yanlýþlarý yýllar boyunca düzeltmezseniz, Keklikkaya’ya hepsi rambo olan, abartýyorum, oraya hepsi ýþýn silahlarýna sahip olan 46 tane askeri koysanýz, yine de o baskýný yersiniz. Diðer yandan bu son saldýrýdan önce o kadar açýk istihbaratlar gelmiþ ki, isim isim, yer yer belli her þey. Burada sorun istihbarat almada deðil. Keklikkaya’daki komutan olduðunuz varsayýn. Ýstihbaratý alýyorsunuz. Evet, Keklikkaya’ya gelecekler. Çocuklarýn hepsini 24 saat ayakta tutsanýz da o baskýný yersiniz. O kadar kayýp verirsiniz, çünkü sistem yanlýþ. Yanlýþ sistemle gideceðiniz hiçbir yer yok.

Bu yanlýþlarý gidermek için ne yapýlmalý peki?
Türkiye’nin artýk 30 yýldýr uðraþtýðý bu sorunla ilgili çok ciddi kararlar almasý gerekiyor. Yapýsal sorunlarýný çok hýzlý, akþamdan sabaha halletmesi gerekiyor. Terörle mücadelenin yöntemi belli. Ve karþýnýzdaki yapý terörden baþka bir þey bilmiyor. Devletle oturup her þeyi konuþabiliyorsunuz. Fakat böyle bir ortamda silahlara ne gerek var, sorusunun cevabýný alamýyorsunuz. Çünkü örgüt zaten silahlý bir yapý. Baþta söylediðim de o idi. Örgütler kendilerini tekrar ederler. Tüm hayatlarý bu þekilde geçer. Þu anda örgüt kendini tekrar ediyor ve sadece terör uyguluyor. Terörle devleti masaya oturtmaya ve devlet eliyle kendisine bir bölgenin verilmesine çalýþýyor.

Bu durumda talepleri kabul edilmeyen PKK’ya raðmen sorun nasýl çözülecek? Neler yapýlmalý?
Kürtleri ezen, halk üzerinde baský uygulayan bu silahlý grubu bertaraf etmeden siz Kürt sorununu çözemezsiniz. Çözseniz, o çözüm sizi ayrý bir model yapýlanmasýna götürür. O yüzden iki þeyin çok hýzlý þekilde yapýlmasý gerekiyor. Bir tanesi yeni anayasa sürecinden kesinlikle geri adým atmamak, bu eksik demokrasi sorununu çözmek. Bu konuda Baþbakan’ýn açýklamalarý ümit veriyor. “Hiçbir þekilde bu süreçten geri dönmeyeceðiz” diyor. Bu önemli.


“Eksik kalmýþ demokrasi, Türkiye’nin en temel sorunudur”
Kürt sorunu eksik kalmýþ demokrasiden kaynaklanan bir sorun. Türkiye’nin temel sorunu da aslýnda bu; eksik kalmýþ demokrasi… Türkiye’de dindarlarýn, Alevilerin, Kürtlerin ya da baþka etnik gruplarýn temel sorunlarý, ayný zamanda devletin yaþadýðý sorunlar eksik demokrasiden kaynaklanýyor. Burada insanlar Kürt olduðu için deðil, eksik demokrasinin þartlarý yüzünden sorun yaþýyor. Artýk bu eksiði tamamlamak gerekiyor. Topu sürekli dolaþtýrmanýn bir anlamý yok. Bu noktada PKK’nýn derdi Kürtlerin eksik taleplerini kabul ettirmek deðil. PKK’nýn derdi kendi emrine verilecek bir bölgeyi oluþturmak ve baþýna Ýmralý’yla Kandil’deki teröristleri getirip peþmerge olarak uygulatmak. Yani bir nevi Kuzey Irak yönetimi istiyor PKK.


radyobeyan