Siret Ansiklopedisi
Pages: 1
Merhamet By: saniyenur Date: 24 Temmuz 2012, 11:53:58
Merhamet

Rasûlullah, herkese karþý sevgi ve merha­met dolu idi. Düþmanlarýna bile merhamet gösterirdi.

Hz. AÝþe'nin anlattýðýna göre, Rasûlullah kimseden kendi nâmýna intikam almamýþtýr. Hiç bir zaman kötülüðe karþý kötülükle karþý­lýk vememiþ, buna mukabil baðýþlamýþ ve affetmiþtir. Kureyþliler O'na her türlü ezâ ve ce­fa ile muamele ettiler, alay ettiler, hakir gör­düler, sövdüler, saldýrdýlar, hayatýna kastetti­ler. O'na karþý pek çok defa savaþ açtýlar. Fa­kat O, on bin kiþilik bir orduyla Mekke'ye muzaffer olarak girdiðinde bile hiç kimseden Ýntikam almadý. Birçok savaþta yer alan, can düþmaný Ebû Süfyan ve evinde bulunanlarý dahi baðýþladý.

Mekke'nin fethini müteakip Kabe önünde toplanan halka yüksek sesle: "Ey Kureyþ top­luluðu! Benden ne umuyorsunuz? Size nasýl davranacaðýmý sanýyorsunuz?" diye sordu. Onlar cevaben: "Hayýr bekleriz. Sen kerîm bir kardeþsin, kardeþ oðlu kardeþsin" dediler. Rasûlullah de: "Bugün ben size, kendisine zulmeden kardeþlerine, Yusuf aleyhis selâmýn dediðini diyeceðim: 'Bugün size muaheze yok. Hepiniz serbestsiniz. Evlerinize gidiniz." buyurdu. (Zâdû'l-Meâd). Rasûlullah Mekkelilerin hepsine eman verdi, düþmanlarýný af­fetti. Yalnýzca onlardan dokuz kiþiyi genel af­tan muaf tutmuþtu. Fakat bunlardan piþman olup gelenleri de sonradan affetti.

Abdullah b. Þerh Ýslâm'dan çýkmýþ bir hain idi. Korkusundan Osman b. Affân'a sýðýnmýþ­tý. Onun süt kardeþiydi. Ortalýk biraz yatýþtýk­tan sonra Osman aracý oldu, Rasûlullah de onu affetti.

Ebû Cehl'in oðlu Ýkrime en büyük Ýslâm düþ­maný idi. Yaptýklarýný bildiðinden korkup Yemen'e kaçmýþtý. Karýsý müslüman oldu. Rasûlullah'a gelerek Ýkrime'nin affýný dile­di. Sonra îkrime, Rasûlullah'ýn huzuruna gelerek müslüman oldu. O da Ýkrime'nin müs­lüman olmasýna pek sevindi. Ýkrime bundan sonra Ýslâm'a büyük hizmetlerde bulundu. Su­riye'nin fethinde büyük yararlýklar gösterdi.

Ebû Süfyân'ýn karýsý Hind en büyük Ýslâm düþmaný idi. Uhud savaþýnda þehid düþen Hz. Hamza'nýn karným yarmýþ, ciðerlerini aðzýna alýp çiðnemiþti. O da affolundu.

Hz. Hamza'nýn katili Vahþi de affedilenler arasýndaydý. Af dilemek üzere Rasûlullah'ýn yanma geldi, onu da affetti. Yalnýz ona: "Seni görünce amcam þehid Hamza'yý hatýrlý­yorum, içim yanýyor. Gözüme görünme de ne yaparsan yap" dedi.

Mekke'nin Ýleri gelenlerinden biri olan Safvân b. Ümeyye de Ýslâm'ýn ve Rasûlullah'ýn azýlý bir düþmanýydý. Rasûlullah'ý öldürme­si için bir ödül vaadiyle Umeyr b. Vehb'i gön­dermiþti. Mekke fetholunduðunda Cidde'ye kaçtý ve oradan da deniz yoluyla Yemen'e geçmeyi ümid ediyordu. Umeyr, Rasûlullah'a gelerek: "Ey ALLAH'ýn Rasûlü! Safvân, ka­bilesinin önderidir. Korkudan kaçtý, kendisini denize atacak" dedi. O da korunma kapsamý­na alýndý. Geriye döndüðünde RasûÝullah'dan düþünmek için iki ay süre istedi. Ona dört ay süre verildi ve daha sonra kendi iste­ðiyle müslüman oldu.

Ýki câriye vardý. Çalar oynarlar, Rasûlullah aleyhinde türkü söylerlerdi. Bunlar da saklan­dýklarý yerden çýkýp geldiler, Rasûlullah'dan af dilediler ve affedildiler.

Müþriklerden Esved b. Hebbâr de Ýslâm'a düþman biriydi. Rasûlullah'ýn kýzý Zey-neb'e acý çektirmiþti. Medine'ye hicret eder­ken ona mýzraðýyla saldýrmýþ ve bindiði deveden düþürmüþtü- Hamile olan Zeynep bu yüz­den çocuðunu düþürmüþ ve sakatlanmýþtý; yýl­larca hastalýk çektikten sonra babasým büyük bir üzüntüye gark ederek vefat etmiþti. Hebbâr bunun gibi pek çok suç iþlemiþti. Fe­tihten sonra Ýran'a kaçmak istediyse de, daha sonra Rasûlullah'e geldi. Rasûlullah iþte bu adamý da affetti.

Rasûlullah'ýn Ýslâm'a davet gayesiyle þe­hirlerini ziyaret ettiðinde O'nu taþlatan Taif in önderleri de affedilmiþtir.

Medineli münafýklarýn lideri Abdullah b. Ubey de baðýþlandý. Ki o, hayatý boyunca Rasûlullah ve Ýslâm'a karþý çalýþmýþ, bu di­ne engel olabilmek gayesiyle Rasûlullah'ýn itibarýný düþürmek yolunda her yola tevessül etmiþti. Uhud'da üç yüz taraftarýný geri çeke­rek müsîümanlann âdeta belkemiðini kýrmýþ­tý. Rasûlullah ve müslümanlara karþý hasmâne hareket ve entrikalara giriþmiþti.. Hz. Aiþe hakkýnda iftira atarak Rasûlullah 'ý ve ashabýný karalamak için ifk hâdisesini ortaya atan da oydu. Müslümanlar arasýnda fitne ve zarar vermek üzere Mescid-i Dýrar'ý inþa. edenlerin baþmda bulunan, Mekkeli müþ­rikleri müslümanlara karþý savaþ açmak için sürekli teþvik eden ve 'eðer bir vesileyle Me­dine'ye dönerse daha güçlü olan zayýf olaný kovacaktýr' diyen de yine Abdullah b. Ubey'di. Bütün bu günah kayýtlarýna raðmen Rasûlullah onu affetmiþ ve daima nezaket­le muamele etmiþtir.

Mekke'nin fethinden sonra, etraftaki kabileler Ýslâm'a katýlýrken Benî Hanife kabilesi düþ­manlýðýný hâla sürdürüyordu. Liderlerinden Sümâme b. Üsâl müslümanlar tarafýndan ya­kalanarak Rasûlullah'a getirildi. O da, onun Mescidin direklerinden birine baðlan­masýný emretti. Daha sonra Rasûlullah Mescide giderek Sümâme'ye isteðini sordu O da: "Ey Muhammedi Eðer beni öldürecek olursan bir caniyi öldürmüþ olursun; eðer be­ni affetme lûtfunda bulunursan nimete karþý þükreden bir kiþiye iyilik etmiþ olursun; eðer fidye için mal istersen, söyle, onu vereyim."

dedi. Rasûlullah cevap vermedi. Sümâme bu sözleri üç gün boyunca tekrarladý. Sonra Rasûlullah salýverilmesini emretti. Hiçbir karþýlýk istenmeden serbest býrakýlmasý Sümâme'yi müteessir kýldý. Hemen Mescidin yakýnýndaki bir suya koþtu. Gusledip mescide girdi. Rasûlullah'ýn huzuruna vardý ve kelime-i þehadet getirerek müslüman oldu. Sonra þu sözleri söyledi: "Ey Muhammedi Vallahi þu yeryüzünde bana senin yüzünden daha düþman hiçbir yüz yoktu. Fakat bu sabah, se­nin mübarek sîman bana yüzlerin en sevimlisi göründü. Vallahi dinlerden hiçbir din bana senin dininden daha ziyade düþman görün­mezdi. Fakat bu sabah senin dinin bana göre dinlerin en sevimlisidir. Vallahi memleketler­den hiçbir þehir bana senin þehrin kadar men­fur deðildi. Fakat bu sabah bu þehir beldelerin en sevimlidir." (Buharî).

Düþmandan intikam almak normal görülen bir uygulama olduðu halde, Rasûlullah hiçbir zaman Ýntikam almamýþtýr. Bütün düþ­manlarýný affetmiþ, onlara belli bir deðer ver­miþtir. Rasûlullah þöyle buyurmuþtur: "Rabbim bana intikam alacak gücüme rað­men düþmanlarýmý affetmemi, benimle iliþki­sini kesenle görüþmemi, ve beni mahrum bý­rakana vermemi emretmiþtir." Rasûlullah risaletine kadar dahi intikam peþinde olma­mýþ, hayýr dua etmiþ ve affetmiþtir.

Uhud savaþmda düþman saldýrýsýna maruz ka­larak dört diþi kýrýlmýþ, baþ ve yüzünden yara­lanmýþtý. Ashabý ezâ ve cefalarla yüzyüze iken O'ndan düþmanlarýna beddua etmesini istemiþlerdi. Onlara da, insanlara beddua et­mek için deðil, ALLAH'ýn yoluna çaðýrmak için gönderildiðini ifade etmiþtir. (Müslim). Ve kendisini anlamayan halkýnýn baðýþlanmasý için ALLAH'a "Yâ Rabbi! Halkýmý affet, çünkü onlar cahiller." diye niyazda bulunmuþtur.

Taif in muhasarasý sýrasýnda ashab O'ndan düþmanlarýna beddua etmesini istedi, Rasûlullah ellerini niyaz için kaldýrdýðýnda görenler Taif halkýna lanet edeceðini düþün­dü. Fakat O: "ALLAH'ým! Taif halkýný Ýslâm'ýn zenginliði ile nîmetlendir ve onlarý Medine'ye dostluk ruhu ile gönder!" diyerek dua etti.  Taifliler Medine'ye gelerek Ýslâm'ý  etmiþlerdir. (Ýbni Sa'd).

Yemen'de bulunan Devs kabilesi'nin müslüman lideri Tufel b. Amr ed-Devsî, kabilesini ýsrarla Ýslâm'a çaðýrmasýna raðmen, halký bu çaðrýyý reddederek küfürlerinde inat ediyor­du. Tufel Medine'ye gelerek Rasûlullah'dan onlara lanet etmesini söyledi. Bunu duyanlar Devs kabilesinin helak olacaðýný dü­þündüler. Fakat Rasûlullah: "ALLAH'ým! Devs'e hidayet et ve onlan Ýslâm'a yönelt!" diye niyazda bulundu. (Müslim).

Sümâme müslüman olduktan sonra Mekke'ye göndermekte olduðu tahýlý kesti. Mekke'de ta­hýl üretimi olmadýðýndan darlýk baþgöstermiþti. Onlar Rasûlullah'a müracaat ederek yar­dýmcý olmasýný istediler. Rasûlullah de, Sümâme b. Üsâl'e mektup yazarak Yemâme'den Mekke'ye tahýl gönderilmesinin deva­mýný temin etti. Oysa onlar, Mekke'de üç yýl müslümanlara boykot uygulayan, tek bir yi­yeceðin geçmesine izin vermeyenlerin bizzat kendileriydi. Fakat O, bütün bunlarý unuttu. Þahsýna ve diðer müslümanlara karþý iþledik­leri ve yaptýklarý zulümleri affetti.

Bir gün Rasûlullah'ý öldürmeye niyetlenen biri yakalanarak huzuruna getirilmiþ ve O da affetmiþti.

Hudeybiye antlaþmasýnýn yürürlükte olduðu dönemde Ten'îm daðýndan Kureyþ kabilesi mensubu 80 kiþi Rasûlullah'ý öldürmek maksadýyla gelmiþlerdi. Bunlar yakalanýp Rasûlullah'a getirildiler. O da onlara birþey söylemedi ve serbest býraktý. (Tirmizî).

Hayber'de bir Yahudi kadýný Rasûlullah'a zehir katýlmýþ bir yemek takdim etmiþti. Rasûlullah bir lokma alýr almaz beraberin­dekileri, yemeðin zehirli oduðu ve yememele-n hususunda uyardý. Bu hýyaneti yapan Yahu­di kadýný getirildi. Suçunu itiraf eden kadýn serbest býrakýldý. Rasûlullah þahsý için inti­kam peþinde deðildi. Fakat sonradan, o yemekten zehirlenerek ölen olunca, kadýn kýsas edildi. (Buharý).

Safvân b. Ümeyye'nin Rasûlullah'i Öldür­mesi için kiraladýðý Umeyr b. Vehb Medi­ne'de zehirli kýlýcýyla birlikte yakalanmýþtý. Komplosu ortaya çýkarýlan Umeyr, Rasû­lullah'in huzuruna getirildiðinde kendisine mülayemetle ve iyi muamelede bulunulmasýyla Ýslâm'ý kabul etmiþti. Umeyr daha sonra Mekke'ye döndüðünde Ýslâm'ýn çaðrýsýný yay­maya baþlamýþtý. (Taberi).

Rasûlullah, kendine karþý iþlenen suçlar ne kadar büyük olursa olsun affederdi. O, baðýþlayýcýlýk ve merhamet sembolüydü. Kur'an-ý Kerîm'de buna iþaret edilmektedir: "(Ey Mu-hammed!) Sen af yolunu tut, baðýþla, uygun olaný emret, cahillere aldýrýþ etme." (7: 199).

Günahý daima affederek ve þefkatle davrana­rak Önlerdi. Çünkü panzehir mutlaka zehirden daha iyiydi. Sevginin, nefreti önleyeceði ve saldýrganlýðýn yenilecesine inanmýþ ve göstermistir. Ýnsanlarýn cehaletlerini îslâmî bilgiyle ortadan kaldýrdý. Baðýþlayýcýlýðýyla insanlarý suç ve günahýn esaretinden kurtarmýþ ve onla­rý Ýslâm'ýn dostlarý yapmýþtýr.

Allahu Teâlâ, Kur'an-ý Kerîm'de Rasûlullah'in bu özelliðini þöyle bildirmektedir: "Al­lah'ýn rahmeti sebebiyledir ki, sen onlara yu­muþak davrandm. Eðer kaba, katý yürekli ol­saydýn çevrenden daðýlýr giderlerdi." (3: 159). O'nun dost-düþman herkese kendini sevdiren-yumuþak tabiatý yukarýda ifade edildiði gibi "ALLAH'ýn rahmeti"dir.




radyobeyan