Ýslam Alimleri
Pages: 1
Mimar Sinan By: reyyan Date: 09 Temmuz 2012, 18:07:15
MÝMAR SÝNAN
  (1490-1588)



Kayseri'nin Aðýrnas köyünde doðdu. Yavuz Sultan Selim zamanýnda devþirme olarak Ýstanbul'a getirildi. Zeki, genç ve dinamik olduðu için seçilenler arasýndaydý. Sinan, At Meydaný'ndaki saraya verilen çocuklar içinde mimarlýða özendi, vatanýn baðlarýnda ve bahçelerinde su yollarý yapmak, kemerler meydana getirmek istedi. Devrinin mahir ustalarý mahiyetinde han, çeþme ve türbe inþaatýnda çalýþtý. 1514'te Çaldýran, 1517'de Mýsýr seferlerine katýldý. Kanunî Sultan Süleyman zamanýnda yeniçeri oldu ve 1521'de Belgrad, 1522'de Rodos seferinde bulunarak atlý sekban oldu. 1526'da katýldýðý Mohaç Meydan Muharebesinden sonra sýrasý ile acemi oðlanlar yayabaþýlýðý, kapý yayabaþýlýðý ve zenberekçibaþýlýða yükseldi.

1532'de Alman, 1534'de Tebriz ve Baðdat seferlerinden dönüþte "Haseki" rütbesi aldý. Baðdat seferinde Van Kalesi Muhasarasýnda, göl üzerinde nakliyat yapan kalyonlara top yerleþtirdi.

   
Korfu, Pulya (1537) ve Moldovya (1538) seferlerine katýlan Mimar Sinan, Moldovya (Kara Buðdan) seferinde Prut nehri üzerine onüç günde kurduðu köprü ile Kanunî Sultan Süleyman'ýn takdirini kazandý. Ayný sene baþmimarlýða yükseldi.

   
Mimar Sinan, katýldýðý seferlerde Suriye, Mýsýr, Irak, Ýran, Balkanlar, Viyana'ya kadar Güney Avrupa'yý görüp mimari eserleri inceledi ve kendisi de birçok eser verdi. Ýstanbul'da devrin en meþhur mimarlarý ile Bayezid Camii'nin ustasý Mimar Hayreddin ile tanýþtý.

Bazý Eserleri:

Sinan'ýn mimarbaþýlýða getirilmeden evvel yaptýðý üç eser dikkat çekicidir. Bunlar Halep'de Hüsreviye Külliyesi, Gebze'de Çoban Mustafa Paþa Külliyesi ve Ýstanbul'da Hürrem Sultan için yapýlan Haseki Külliyesi'dir.

   
Mimarbaþý olduktan sonra verdiði üç büyük eser, O'nun sanatýnýn geliþmesini gösteren basamaklar gibidir. Bunlarýn ilki, Þehzadebaþý Camii ve Külliyesidir. Külliyede ayrýca imaret, tabhane (mutfak), kervansaray ve bir sokak ile ayrýlmýþ medrese bulunmaktadýr.

   
Süleymaniye Camii, Mimar Sinan'ýn Ýstanbul'daki en muhteþem eseridir. Yirmiyedi metre çapýndaki büyük kubbe, zeminden itibaren tedricen yükselen binanýn üzerine gayet nisbetli ve ahenkli bir þekilde oturtulmuþtur. Sükûnet ve asaleti ifade eden bu sade ve ahenkli görünüþü ile Süleymaniye Camii, olgunlaþmýþ bir mimariyi temsil etmektedir.Sekiz ayrý binadan meydana gelen Süleymaniye Camii ve Külliyesi, Fatih'ten sonra þehrin ikinci üniversitesi olmuþtur.

   
Mimar Sinan'ýn en güzel eseri, seksen yaþýnda yaptýðý Edirne Selimiye Camii'dir. Selimiye'nin kubbesi, Ayasofya kubbesinden daha yüksek ve derindir. 31,50 metre çapýndaki kubbe, sekizgen þeklindeki gövde üzerine oturmuþtur. Üç þerefeli ince minarelerine üç kiþi ayný anda birbirini görmeden çýkabilmektedir.Sinan bu camiin ustalýk eseri olduðunu ve bütün sanatýný Selimiye'de gösterdiðini belirtmektedir.

   
Mimar Sinan, gördüðü bütün eserleri büyük bir dikkatle incelemiþ, fakat hiçbirini aynen taklid etmeyip, sanatýný devamlý geliþtirmiþ ve yenilemiþtir. Eserlerindeki sütunlar, duvarlar ve diðer kýsýmlar taþýdýklarý yüke mukavemet edebilecek miktardan daha kalýn deðildir. Kullandýðý bütün mimari unsurlarda bu hesap dikkati çeker.

   
Mimar Sinan ayný zamanda bir þehircilik uzmanýdýr. Yapacaðý eserin, önce çevresini tanzim ederdi. Yer seçiminde de büyük baþarý göstermiþ ve eserlerini, çevresine en uygun tarzda yerleþtirmiþtir.

   
Bilinen eserleri: 84 camii, 53 mescid, 57 medrese, 7 darülkurra, 22 türbe, 17 imaret, 3 darüþþifa, 5 su yolu kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 35 saray, 8 mahzen, 48 hamam olmak üzere 364 adettir.


Depreme Dayanýklý:
Mimarýn çok sayýdaki eserini inceleyenler, Sinan'ýn depreme karþý bilinen ve gereken tüm tedbirleri aldýðýný söylemekteler.Bu tedbirlerden biri, temelde kullanýlan taban harcýdýr.Sadece Sinan'ýn eserlerinde gördüðümüz bu harç sayesinde, deprem dalgalarý emilir, etkisiz hale gelir. Yine yapýlarýn yer seçimi de ilginç. Zeminin saðlamlaþmasý için kazýklarla topraðý sýkýþtýrmýþ dayanak duvarlarý inþa ettirmiþ.Mesela Süleymaniye'nin temelini 6 yýl bekletmesi, temelin zemine tam olarak oturmasýný saðlamak içindir.

   
Mimar Sinan, yapýlarýnda ayrýca drenaj adý verilen bir kanalizasyon sistemi de kurmuþtur.Drenaj sistemiyle yapýnýn temellerinin sulardan ve nemden korunarak dayanýklý kalmasý  öngörülmüþtür. Ayrýca yapýnýn içindeki rutubet ve nemi dýþarý atarak soðuk ve sýcak hava dengelerini saðlayan hava kanallarý kullanmýþ. Bunlarýn dýþýnda yazýn suyun ve topraðýn ýsýnmasýndan dolayý oluþan buharýn, yapýnýn temellerine ve içine girmemesi için tahliye kanallarý kullanmýþtýr. Buhar tahliye ve rutubet kanallarý drenaj kanallarýna baðlý olarak uygulamaya konulmuþtur.

   
Ýþte Sinan'ýn eserlerini inceleyen ve birçoðunu da restore eden Mimar Abdülkadir Akpýnar'ýn söyledikleri:

"Karþýlaþtýðým bir özellikten dolayý gözlerime inanamadým. Sinan'ýn eserlerinde en ufak bir çýktý ve desen dahi tesadüf deðil. Renklere bile bir fonksiyon yüklenmiþ. Çünkü yapýyý her þeyi ile bir bütün olarak ele almýþ. Bütün ölçülerini ebced hesabýna göre yapmýþ ve bir ana temayý temel  almýþ. Ölçülerini asal sayýya göre yapmýþ ve onun katlarýný baz almýþ. Ýlmini din ile bütünleþtirip mükemmel eserler ortaya koymuþ. Örneðin Sinan Kur'an-ý Kerim'de geçen "Biz daðlarý yeryüzüne çivi gibi gömdük..." ayetinden etkilenerek yapýlarýnýn yer altýndaki kýsmýný ona göre inþa etmiþ. Yapýlarý hislerine göre deðil, matematiksel olarak oluþturmuþ. Bugünün teknolojisi bile Sinan'ýn yapmýþ olduðu bazý uygulamalarý çözemiyor. Küresel ve piramidal uygulamalarýnýn bir baþka benzeri daha yok. Ama bunlarýn hepsi estetik saðladýðý gibi yapýnýn saðlamlýðýný da pekiþtirmiþtir.

MÝMAR SÝNAN TÜRBESÝ


Süleymaniye Camii 'nin eski aðalar kapýsýnýn karþý köþesinde, yol ayrýmýnda üçgen bir alandadýr. Önde som mermerden yapýlmýþ bir sebil görülmektedir. Sebilin arkasýndaki ufak mezerlýkta 6 sütunlu, üstü örtülü ve etrafý açýk türbede Mimar Sinan'ýn mezarý bulunmaktadýr. Türbesini ölümünden az önce kendisi yapmýþtýr. 1933 yýlýnda Mimar Vasfi Egeli tarafýndan restore edilmiþtir. Sandukanýn uçlarý ile üzerindeki burma kavuk, mermerdendir. Sokaða bakan demir parmaklýklý bir pencereden türbe görünür.

 Doç. Dr. Sefa SAYGILI
(Alimler ve Sanatkârlar, Ahmed Refik, Kültür Bak. Yay., 1980; - Rehber Ans. C. 12, Türkiye Gazetesi Yay.; - Aksiyon Derg. 15-21 Ocak 2000 sayýsý  Haþim Söylemez'in "Sinan Depremi Çözmüþtü" baþlýklý yazýsý.)

 
 


radyobeyan