Turuncu Devrimin sonu mu By: hafiza aise Date: 01 Temmuz 2012, 09:43:26
Ukrayna seçimleri: Turuncu Devrimin sonu mu?
Mesut ÖZCAN • 61. Sayý / DÜNYA
Ýki aþamalý þekilde yapýlan Ukrayna Cumhurbaþkanlýðý seçimlerini kazanan Viktor Yanukoviç oldu. 2004 yýlýnda yapýlan ve Yanukoviç’in kazandýðýnýn açýklanmasýnýn ardýndan meydana gelen protestolar yeni bir seçim sürecini ve “Turuncu Devrim” olarak adlandýrýlan halk hareketlerini baþlatmýþtý. Görevi sona eren Cumhurbaþkaný Yuþçenko yanlýlarýnýn baþlattýðý ve Batý ülkeleri tarafýndan desteklendiði bilinen gösteriler sonrasýnda gerçekleþen yeni seçimler ile bu defa Yanukoviç kaybetmiþ ve Yuþçenko seçimlerin galibi olarak koltuða oturmuþtu. Turuncu Devrim ile gerçekleþen bu geliþme sonrasýnda eski Sovyet coðrafyasýnda yeni bir demokratikleþme dalgasýnýn baþladýðý, Gürcistan’da yaþanan deðiþimle beraber Doðu Avrupa’nýn dönüþümü sonrasýnda bu sefer daha doðuda yer alan bazý ülkelerde de demokratik dönüþümün gerçekleþebileceði beklentisi ortaya çýkmýþtý. Bu baðlamda Özbekistan, Azerbaycan gibi yerlerde gerçekleþen seçimlerde de daha demokratik yönetimlerin iþbaþýna gelmesi beklentisi hâkim olmuþtu. Fakat yaþanan geliþmeler bu beklentileri sadece Özbekistan ve Azerbaycan’da deðil, Ukrayna’da da boþa çýkardý.
Ukrayna’da demokratik seçimlerle baþa gelen ve halkýn büyük umutlar beslediði Yuþçenko yönetimi çeþitli zorluklarla karþý karþýya kaldý. 2004’teki seçimler sýrasýnda Rusya yanlýsý muhalifleri tarafýndan zehirlendiði iddia edilen ve vücudundaki zehrin etkisiyle yüzünde ciddi bozulmalar ortaya çýkan Yuþçenko, iktidarý süresince ülkesini Rusya’dan uzaklaþtýrmak ve Batý’ya yakýnlaþtýrmak istedi. Ukrayna’nýn NATO’ya üyeliðini gündeme getiren Yuþçenko, Moskova’nýn sert tepkisi ile karþýlaþtý. Özellikle dýþ politika tercihleri dolayýsýyla Rusya ile yaþanan sorunlar, ülkenin ekonomik durumunu ciddi þekilde olumsuz etkiledi. Ülkenin karþýlaþtýðý en önemli sorun doðalgazda Rusya’ya olan baðýmlýlýðý idi. Ukrayna gibi kýþlarýn oldukça uzun ve soðuk olduðu bir ülkede kýþýn ortasýnda Rusya’nýn doðalgaz akýþýný kesmesi halký ve yönetimi ciddi sýkýntýlarla karþý karþýya býraktý. Yuþçenko’nun Cumhurbaþkaný ve son seçimlerde Yanukoviç’in rakibi olan Timoþenko’nun da Baþbakan olarak görev yaptýklarý dönemde ülkenin Rusya’dan uzaklaþarak Batý ile daha fazla yakýnlaþmasýný savunan politikalar izlemeye baþlamalarý ekonomik olarak oldukça pahalýya mal olmuþtu. Rusya’nýn Putin döneminde yeniden toparlanýp önemli bir güç haline gelmesinin ardýnda yatan önemli nedenlerden birisi olan enerji, önemli bir dýþ politika silahý haline gelmiþti. Bu silah Ukrayna’ya karþý da kullanýldý, belki de en iyi Ukrayna örneðinde kullanýldý. Rusya, kendisinden uzaklaþmayý savunan Ukrayna’ya verdiði doðalgazý, ücretinin ödenmemesi nedeniyle kesince Ukrayna da kendi ülkesi üzerinden Avrupa’ya ihraç edilen Rus gazýný kullanmaya baþladý. Bu durumda iki ülke ciddi þekilde karþý karþýya gelirken, Avrupa ülkeleri de Ukrayna ile beraber soðuktan titremekteydi. Geçtiðimiz kýþ yaþanan bu gaz akýþý sorunlarý nedeniyle Avrupa ülkeleri enerji nakil güvenliði konusunda ciddi alternatifler aramaya baþladý ve Kuzey Denizi ile Karadeniz’den geçerek Ukrayna’yý by-pass eden hatlar gündeme geldi.
17 Ocak’ta yapýlan ve benim de AGÝT gözlemcisi olarak hem Kiev’de hem de ülkenin güneyindeki Kherson bölgesinde yakýndan takip etme imkâný bulduðum ilk tur seçimler, tüm dünyanýn dikkatini yönelttiði bir seçim özelliðini taþýyordu. Bunun çeþitli sebepleri var. Öncelikle, Turuncu Devrim’in gerçekleþmesinin ardýndan büyük umutlarla baþa gelen Yuþçenko yönetiminden ciddi bir hayal kýrýklýðý söz konusu idi. Ülkenin Rusya ile yaþadýðý sorunlarýn yanýna bir de küresel ekonomik krizin etkileri eklenince, iþsizliðin oldukça yüksek seyrettiði, IMF ile anlaþma yapmaya mecbur olmuþ, pek çok devlet hizmetinin saðlanmasýnda zorluklar yaþanan bir durum ortaya çýkmýþtý. Turuncu Devrim’den iki yýl sonra gerçekleþen yerel seçimlerde de Yuþçenko taraftarlarý baþarýsýz olmuþtu. Ocak ayýnda ilk turu gerçekleþen ve 18 adayýn katýldýðý Cumhurbaþkanlýðý seçiminde görevi sona eren Yuþçenko, sadece yüzde 5 oy alabildi. Kherson Bölgesi’nde sandýk baþlarýnda oy sayým iþlemlerini takip ederken dahi Yuþçenko’ya çýkan tek tük oylar alay konusu oluyordu. Kimsenin kendisine þans vermediði Yuþçenko da zaten bir varlýk gösteremedi. Bunun sebepleri, halkýn ekonomik olarak çok zor þartlar altýnda yaþamasý, devrimden beklediklerini elde edememiþ olmalarý ve Rusya ile yaþanan sorunlarýn hayatlarýný daha da zorlaþtýrdýðýný düþünmeleriydi.
2004’teki seçimin rövanþýný alan Yanukoviç’in ilk turda aldýðý oy oranýna göre kazanmasý zaten bekleniyordu ama Timoþenko’nun ikinci turdan oylarýný bu kadar yükseltebilmesi de önemli bir baþarý olarak deðerlendirilmeli. Yanukoviç yüzde 48,7 oranýnda oy alýrken, Timoþenko yüzde 45,5 oy aldý. Kalan oylarýn ne olduðuna verilecek cevap ise oldukça ilginç. Ukrayna seçim kanunlarýna göre oy pusulasý üzerindeki seçeneklerden birisi de “hiçbir adayý desteklemiyorum” seçeneði. Her iki turda da bazý insanlar bu yönde oy kullandýlar. Bu durumun bize gösterdiði ise, geçen seçimlerden bu yana halkýn aslýnda siyasi çekiþmelerden yorulduðu. Bu seçimin gösterdiði diðer bir özellik de Ukrayna toplumunun neredeyse yarý yarýya bölünmüþ olduðu. Çünkü iki adayýn dýþ politika tercihleri, ülkenin geleceðine yönelik vizyonlarý birbirine oldukça ters. Bunun yanýnda, iki adayýn oy aldýklarý bölgeler incelendiðinde Rusya ile yakýn iþbirliðini savunan, NATO üyeliðine karþý çýkan Yanukoviç daha çok ülkenin doðusundan ve güneyinden oy alýrken, Timoþenko ise ülkenin batý kesimlerinden oy aldý. Zaten ülkenin doðusunda etnik Ruslarýn yaþamasýnýn yanýnda, etnik olarak Ukraynalý olup da Rusça konuþan önemli sayýda insan yaþýyor. Bu insanlarýn Yanukoviç’i desteklemelerinin ardýnda dýþ politika tercihleri kadar, ülkenin ekonomik durumunun düzelmesi için Batý ülkelerinden yeterince destek görülmediði, sorunlarýn aþýlmasý için Rusya ile iþbirliðine gidilmesi gerektiði düþüncesi de yatýyor. Gerçekten de eski fabrikalarýn, tersanelerin çoðunun kapandýðý, iþsizliðin oldukça yüksek oranlarda seyrettiði ülkede nüfus artmýyor, tam tersine azalýyor. Bunun sebepleri arasýnda alkol baðýmlýlýðý ve kötü saðlýk koþullarý olmakla beraber, insanlarýn bir kýsmýnýn da ülkeyi terk ederek baþka ülkelerde daha iyi ekonomik þartlar arayýþýna girdikleri görülüyor. Ülkenin nüfusu son yýllarda 52 milyondan 46 milyona inmiþ durumda.
2008 yazýnda yaþanan Gürcistan-Rusya savaþý bu ülkedeki Sakaþvili yönetimini zor durumda býrakmýþ, NATO’nun buraya doðru geniþlemesi ihtimalini uzak bir geleceðe ertelemiþti. Gürcistan ile beraber renkli devrim yaþayan ülkelerden biri olan Ukrayna’da gerçekleþen son seçimler de yeni bir dönemin baþlangýcýný temsil ediyor. Büyük umutlar beslenen devrimden istediklerini elde edemeyen ve ciddi ekonomik sorunlar yaþayan Ukrayna halký tercihini Rusya ile yakýn durarak ekonomik sorunlarýný aþma yönünde kullandý. Batý ülkeleri 2004’te olduðu kadar olmasa da yine de Batý yanlýsý adaylarý desteklediler. Ama þu da bir gerçek ki, ABD’deki Obama yönetiminin Bush yönetimi kadar eski Sovyet coðrafyasýnda Rusya’yý sýkýþtýracak bir siyaset izlememesi, kendi ekonomik sorunlarý ile boðuþan Avrupa’nýn yeterince destek verememesi de Batý yanlýlarýný zayýflatan unsurlar arasýndaydý. Geleneksel olarak Rusya ile yakýn durmayý savunan, eski komünist tecrübe içerisinde pek çok ortak özellikler taþýdýklarý insanlarla beraber hareket etmeyi savunanlarýn tercihlerine, yaþadýklarý sorunlarýn bir an önce aþýlmasýný isteyenlerin tercihleri de eklenince çýkan sonuç daha anlaþýlýr hale geliyor.