Haram lokma ne demek? By: ehlidunya Date: 29 Haziran 2012, 20:48:32
Süleyman Sargýn
Haram lokma ne demek?
Gün geçmiyor ki gazetelere, televizyonlara, internete at eti, eþek eti, domuz eti vs ile ilgili bir haber düþmesin.
Domuz etli pidelerden, içinde baþka maddeler çýkan sucuklara, salamlara; sahte ballardan hormonlu ürünlere kadar yelpaze oldukça geniþ. Benzer haberleri okuduðumuzda pek çoðumuz "Biz almýþ mýyýz bu üründen" diye etrafýmýza bakýyoruz. 'Cezâ amelin cinsindendir' kaidesince baþýmýza gelen bunca þey, inanan insanlar olarak haram helal noktasýnda bir kýsým hassasiyetlerimizi kaybetmemizden kaynaklanýyor. Haram lokma, sadece haram parayla satýn alýnan lokma deðildir. Paramýz helal da olsa, içeriði helal olmayan lokma, haramdýr.
Ýnsanýn yediðine ve içtiðine dikkat etmesi gerektiðiyle alakalý çokça irþad ve ikaz yapýlmýþtýr. Haram lokma mevzuunda baþta Ashab-ý kiram olmak üzere bütün Allah dostlarý azami derecede hassasiyet göstermiþlerdir.
Hazreti Ebû Bekir, kendisine her gün yemeðini getiren hizmetçisine, her defasýnda yemeði nereden getirdiðini, hangi yolla tedarik ettiðini sorardý. Bir defasýnda sormayý unuttu. Muhtemelen uzun zamandýr açtý. Lokmayý aðzýna koyduktan sonra hizmetçisine yemeði nereden temin ettiðini sordu. Hizmetçisi þöyle cevap verdi: "Ey Allah'ýn peygamberinin halifesi! Ben cahiliye devrinde arraflýk (gaipten haber veren, kâhinlik, falcýlýk) yapýyordum. Halk bunun karþýlýðýnda bana para veriyordu. O dönemlerde yaptýðým arraflýktan dolayý birisinden alacaðým vardý. Onu aldým ve bu yemeði onunla yaptým." Bunu duyan Hazreti Ebû Bekir'in birden rengi attý. Elini gýrtlaðýna kadar götürdü, yediklerinin tamamýný istifra etti. Onun bu hassasiyetini gören bir sahabi, "Ey Allah'ýn Peygamberinin halifesi! Bu kadarý fazla deðil mi? Ne diye kendine bu kadar ýzdýrap veriyorsun?" diye sordu. Bunun üzerine Hazreti Ebû Bekir þöyle cevap verdi: "Ben Allah Resûlü'nden iþittim. O (sallallâhu aleyhi ve sellem) vücudunda bir tek haram lokma bulunan bir insanýn ancak cehennemle temizleneceðini buyurmuþtu."
Doktorlar, hamile kadýnlara rahatlatýcý ilaçlarýn verilmemesini öneriyorlar. Bu tür ilaçlarýn geliþmekte olan ceninin maddi yapýsýna tesir ettiðini, az bir nisbette de olsa bir kýsým uzuvlarýnýn bozulmasýna yol açabileceðini belirtiyorlar. Bu risk ihtimaline binaen hamile kadýnlar çocuklarýnýn saðlýðý için o ilaçlarý almýyorlar. Aynen bunun gibi Abdülkadir Geylâni, Ýmam Þazeli, Þah-ý Nakþibendi gibi mana âleminin sultanlarý, tecrübeleriyle haram lokmanýn insanlar üzerinde olumsuz etkileri bulunduðunu ifade buyuruyorlar. Onlar bu sahanýn hekimleri olarak bize, yenilen haram lokmalarýn doðacak çocukta bir kýsým manevi zararlara yol açtýðýný net olarak söylüyorlar.
Ýmam-ý A'zam Ebû Hanife Hazretleri'nin babasý Sabit'in harama karþý tavrý da çok dikkat çekicidir. Onunla alakalý þöyle bir menkýbe anlatýlýr: Sabit, bir gün abdest almak için bir dere kenarýna gelir. Suda bir elma gözüne çarpar. Abdestten sonra, suda çürüyüp gidecek olan bu elmayý alýp yer. Fakat tükrüðünde kan görür. Þimdiye kadar böyle bir hal görmediði için tükrükteki kanýn bu elmadan ileri geldiðini tahmin eder. Yediðine piþman olur. Elmanýn sahibini bulup helalleþmek için dere boyunca gider. Adamý bulur. Adam hakkýný helal etmesi için bir þart koþar ve "Benim kör, saðýr, dilsiz ve kötürüm bir kýzým var. Bununla evlenmeye razý olursan o zaman elmayý sana helal edebilirim." der. Sabit Hazretleri ahirete kul hakkýyla gitmektense, dünyada böyle bir evliliðe katlanmaya razý olur. Düðün hazýrlýðý yapýlýr. Sabit Hazretleri'nin ilk gece odaya girmesiyle çýkmasý bir olur. Hemen kayýnpederine koþup, "Bir yanlýþlýk var galiba, içeride sizin bahsettiðiniz vasýflarda bir kýz yok" der. Kayýnpederi tebessüm ederek, "Evladým, o benim kýzýmdýr, senin de helalindir. Ben sana kör dediysem, o hiç haram görmemiþtir. Saðýr dediysem, o hiç haram duymamýþtýr. Dilsiz dediysem, o hiç haram konuþmamýþtýr. Kötürüm dediysem, o hiç harama gitmemiþtir. Var git helalinin yanýna, Allahu Teâlâ mübarek ve mesud etsin." der. Ýþte bu evlilikten, yani böyle bir anne ve babadan Ýmam Azam Ebû Hanife Hazretleri dünyaya gelir.
Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadis-i þeriflerinde þöyle buyuruyorlar: "Helal ve haram açýkça belirtilmiþtir. Ýkisinin ortasýnda hükmü beyan edilmeyen bir kýsým þüpheli þeyler vardýr. Kim bu þüphelilerden uzak durursa ýrzýný ve dinini koruma altýna almýþ olur." Helal olup olmadýðýndan emin bulunmadýðýmýz þeylerden bile dinimiz ve ýrzýmýz adýna çekinmemiz, uzak durmamýz gerektiði bu hadiste net olarak ifade ediliyor.
Acýktýðýnda önüne çýkan ilk lokantaya giren, piyasaya çýkan her yeni ürünü hemen tüketme gayretinde olan insanlarýn nasýl bir tehlikeyle karþý karþýya bulunduklarý açýk. Haram lokma çok can yakacak.
radyobeyan