Hayvanlar By: saniyenur Date: 21 Haziran 2012, 05:43:16
2- Hayvanlar
Sýðýr ve benzerî hayvanlar gibi görünen servet çeþitlerinin zekatý ile ilgili ayrýntýlar aþaðýdadýr:
Müslüman çiftçiler mahsullerinin 1/10'unu zekat olarak Ödedikleri gibi, hayvan sahipleri de sahip olduklarý hayvan çeþidine göre tesbit edilen zekatý öderler. Dölü alýnmak için kýrda otlatýlan hayvanlarda da zekat vardýr.
"Binek olarak veya yük taþýmak için kullanýlan hayvanlar zekata tâbi deðildir. Hemen satýlmak üzere otlatýlan hayvanlar da zekata tâbi sayýlmazlar. Çünkü bu hayvanlar ticaret metaý olarak kabul edilmezler. Bu iki çeþidin zekat durumlarý Ýle ilgili kurallarý çok farklýdýr." (S. A. Sýddýkî; a.g e., sh. 50).
Sadece, en azýndan altý ay otlatýlan hayvanlarýn kâr için yetiþtirildikleri kabul edilir. Ancak, hayvan yýlýn altý veya daha fazla ayýnda yem ile beslenmiþse, zirâi emtia olarak zekata tâbi olmadýkça zekattan muaftýr.
Bu hususta Ebu Abbas tarafýndan rivayet edilen hadîsi hatýrlamak konumuza uygun düþecektir. Bu hadiste Rasulullah'ýn þöyle buyurduðu rivayet edilmiþtir: "Feres'te (binel olarak veya yük taþýmak üzere sahibinin ayýrdýðý atlar ile savaþta kullanýlan atlar)a zekat yoktur." Bu sebeple zekatýn genel esasý, sadece nema veren mallardan alýnýp, kullaným için elde tutulanlardan alýnmamasýdýr.
Böylece sünnet'e göre zekata tâbi hayvanlar sadece aþaðýda iþaret edilenlerdir: I.Develer, II. Koyun ve keçiler, IlI.Sýðýrlar, boðalar ve mandalar, IV. Atlar.
Bu hayvan çeþitleri %\ ile %2.5 arasýnda deðiþen zekata tabidirler. Bunlar aþaðýda ayrý ayrý ele alýnacaklardýr.
I. Develer: Develerin zekatý Peygamber'ýn þu hadisi ile belirlenmiþtir; "SâlÝm b. Abdil-lah'ýn babasýndan, þöyle dediði rivayet olunmuþtur: Salim bana, Peygamber vefat etmeden önce zekat hakkýnda yazdýrdýðý bir yazýyý okuttu. O yazýda þöyle bir ibare buldum: Beþ devede bir koyun, on tanesinde iki koyun, onbeþ tanesinde üç koyun, yirmide dört koyun, yirmi beþte ise iki yaþýna girmiþ diþi bir deve vermek gerekir. Otuzbeþe kadar durum böyledir. Eðer iki yaþýnda diþi deve bulunmazsa, üç yaþýnda erkek bir deve verilmesi gerekir. Otuzbeþi bir sayý geçtiði zaman, kýrk beþe kadar üç yaþma girmiþ diþi bir deve vermek gerekir. Kýrk beþi bir yukarý geçince altmýþa kadar dört yaþýna basmýþ diþi bir deve vermek icabeder. Altmýþtan yukarý geçerse yetmiþbeþe kadar beþ yaþýna girmiþ diþi bîr deve vermek lazým gelir. Yetmiþbeþi bir yukarý çýkarsa doksana kadar üç yaþýna basmýþ iki adet deve vermek gerekir. Doksandan bir fazla olursa, yüzyirmiye kadar dört yaþýna basmýþ iki adet diþi deve vermek lazým gelir. Develer yüzyirmiyi geçince, (bundan sonra) her elli devede dört yaþýnda diþi bir deve, her kýrkta üç yaþýna girmiþ bir deve vermek gerekir." (Ýbni Mace, Tirmizi, Nesei ve Buharý).
Yukarýdaki hadiste geçen develerle ilgili zekat oranlan aþaðýda bir tablo halinde gösterilmiþtir.
II. Koyunlar ve Keçiler: Koyundan zengin sayýlmanýn asgari ölçüsü kýrk adet koyuna sahip olmaktýr. Ancak bunlarýn senelik zaruri ihtiyaçtan fazla olmasý þart koþulmuþtur. Aþaðýdaki hadis, koyunlarýn olduðu kadar keçilerin de zekat oranýný belirler: "Meralarda güdülen koyunun zekatý, sayýlan kýrk olunca, yüzyirmiye kadar bir koyundur. YÜzyirmiden ziyadede ikiyüze kadar iki koyundur. Koyunla-nn sayýsý ikiyüzü geçerse her yüz koyunda bir koyun vacip olur. BÝr kimsenin de yayýlýr koyunu, kýrktan bir noksan olursa, bu noksan koyunda zekat yoktur. Meðer ki zekat sahibi vermek dileye." (Buhari).Bu hadisin ýþýðýnda koyunlar ve keçiler için tesbit edilmiþ bulunan zekat oranýnýn bir Özeti aþaðýya tablo halinde çýkarýlmýþtýr:
Koyunlar ve keçiler karýþtýrýldýðýnda bir çeþit olarak sayýlýr ve zekat buna göre verilir.
III. Sýðýrlar, boðalar ve mandalar: Rasulullah, Muaz b. Cebel'i Yemen'e þu emir ile gönderdi: "Her otuz sýðýrdan iki yaþýnda diþi veya erkek bir dana ve her 50 sýðýr için 2 yaþýnda bir erkek veya diþi dana al." (Tirmizi).
Ýmam Mâlik'e göre, Muaz b. Cebel her 30 sýðýr için bir yaþýnda bir dana ve her 40 sýðýr için 2 yaþýnda bir dana alýrdý. 30'dan aþaðý sayý için hiç zekat almazdý ve Peygamber'den bununla ilgili birþey duymadýðýný, Peygamber'ý gördüðünde kendisine bu konuda soracaðýný söylerdi. Fakat Rasulullah, Muaz b. Cebel dönmeden evvel irtihal etti. (Muvatta).
Çift hayvanlarýnýn (çift sürme ve su çekme için kullanýlan hayvanlar) zekattan muaf tutulduðu burada belirtilmelidir. Bu hayvanlar ancak ticaret amacý ile beslendiklerinde ve ticari emtia olarak muhafaza edildiklerinde zekata tabi olurlar. Muaz b. Cebel böyle hayvanlar için hiç zekat almazdý. Hz. Ali de ayný görüþe sahipti. (Kitabû'l Haraç).
Aþaðýdaki tablo sýðýrlar, öküzler vb. üzerine zikredilmiþ yukarýdaki hadiste anlatýlan zekat oranlarýný göstermektedir:
"Bakar " kelimesi inek, boða, öküz ve manda gibi bütün hayvanlarý kapsayacak þekilde kullanýlmýþtýr ve bu hayvanlara aym oranda zekat uygulanýr. Nisab ve kýymet takdiri ile ilgili diðer meseleler ayný þekilde tesbit edilir. Bu konuda fakihlerin hepsi benzer görüþleri paylaþýrlar.
(IV) Atlar: Peygamber, atlarý zekattan muaf tutmuþtur. O'nun vefatmdan sonra fethedilen Suriye topraklarýnda pek çok meralar keþfedildi ve burada ticari gayeyle geniþ mikyas-da at yetiþtirildi. Müslümanlar Ebu Ubeyde b. el Cerrah'a atlarýndan zekat almasýný söylediler. O kabul etmedi ve konuyu Hz. Ömer'e yazdý. Hz. Ömer de atlardan zekat almayý reddetti. Müslümanlar Ebu Ubeyde'ye atlarýndan zekat almasýný tekrar söylediler. O bunu yine reddetti ve yine Hz. Ömer'e yazdý. O vakit, Hz. Ömer eðer insanlar ödemeye istekli iseler atlardan zekat almasýný söyledi. (Dr. Yusuf-ud-Din, a.g.e-, sh, 665-675).
Böylece Hz. Ömer, Hz. Ali de dahil Rasulullah'ýn ashabýyla istiþare ettikten sonra atlara zekat uyguladý. Gerçekte, atlardan zekat alýnmasý teklifi Hz. Ali tarafýndan yapýlmýþtý.
Ancak, Hz. Ömer'in bu kararý vererek Peygamber'a herhangi bir þekilde muhalif olmuþ kabul edilemeyeceði burada belirtilmelidir. Çünkü Peygamber atlara zekat muafiyeti tanýrken binek atlarýný ima eden bir kelime kullanmýþtýr ve Hz. Ömer ve bütün diðer sahabeler Peygamber'ýn sözlerini sadece binek atlarý manasýnda anlamýþlardýr. Zaten, Rasulullah'ýn zamanýnda atlar üretim veya ticaret amacýyla muhafaza edilmezlerdi. Bu sebeple, o dönemde atlarýn zekattan muaf tutulmasý ile ilgili bir meseleyle karþýlaþýlmamýþtýr.
Hz. Ömer'in atlara zekat uygulamasý zamanýn ihtiyacý idi ve "Peygamberin kararma muhalif deðildi. Rasulullah zamanýnda atlarýn ticaret için geniþ mikyasta yetiþtirilmeleri söz konusu deðildi ve Peygamber'ýn kararý o vakit olmayan bir þeyi kapsayamazdý. Ýmam Ebu Hanife'ye göre, otlaktaki kýsraklar sayý baþýna bir dinar olmak üzere zekata tabidirler. "Mal sahipleri nisab miktarýna dikkat etmeksizin ve atlara deðer biçmeksizin her at için bir dinar ödeme veya atlarýn deðeri nisab miktarýna ulaþýyorsa her 200 dirhem için 5 dirhem Ödeme ihtiyarýna sahiptirler." Hz. Ömer'in bu usûlü desteklediði rivayet edilmiþtir. (S. A. Sýddýki, a.g.e., sh. 50-60).