Nurdan Damlalar
Pages: 1
Ramazan’da sevap bire bindir By: selsebil Date: 27 Aðustos 2009, 14:32:24


Bismillahirrahmanirrahim

YEDÝNCÝ NÜKTE

Ramazan'ýn sýyâmý, dünyada âhiret için ziraat ve ticaret etmeye gelen nev-i insanýn kazancýna baktýðý cihetteki çok hikmetlerinden bir hikmeti þudur ki:

Ramazan-ý Þerifte sevab-ý a'mâl, bire bindir. Kur'ân-ý Hakîmin, nass-ý hadisle, herbir harfinin on sevabý var; on hasene sayýlýr, on meyve-i Cennet getirir.

Ramazan-ý Þerifte herbir harfin on deðil, bin; ve Âyetü'l-Kürsî gibi âyetlerin herbir harfi binler; ve Ramazan-ý Þerifin Cumalarýnda daha ziyadedir. Ve Leyle-i Kadirde otuz bin hasene sayýlýr.

Evet, herbir harfi otuz bin bâki meyveler veren Kur'ân-ý Hakîm, öyle bir nuranî þecere-i tûbâ hükmüne geçiyor ki, milyonlarla o bâki meyveleri Ramazan-ý Þerifte mü'minlere kazandýrýr.

Ýþte, gel, bu kudsî, ebedî, kârlý ticarete bak, seyret ve düþün ki, bu hurufâtýn kýymetini takdir etmeyenler ne derece hadsiz bir hasârette olduðunu anla.

Ýþte, Ramazan-ý Þerif adeta bir âhiret ticareti için gayet kârlý bir meþher, bir pazardýr.

Ve uhrevî hasýlat için gayet mümbit bir zemindir.

Ve neþvünemâ-i a'mâl için, bahardaki mâ-i Nisandýr.

Saltanat-ý rububiyet-i Ýlâhiyeye karþý ubudiyet-i beþeriyenin resmigeçit yapmasýna en parlak, kudsî bir bayram hükmündedir.

Ve öyle olduðundan, yemek içmek gibi nefsin gafletle hayvanî hâcâtýna ve mâlâyâni ve hevâperestâne müþtehiyâta girmemek için, oruçla mükellef olmuþ.

Güya muvakkaten hayvaniyetten çýkýp melekiyet vaziyetine veyahut âhiret ticaretine girdiði için, dünyevî hâcâtýný muvakkaten býrakmakla, uhrevî bir adam ve tecessüden tezahür etmiþ bir ruh vaziyetine girerek, savmý ile Samediyete bir nevi aynadarlýk etmektir. (Mektubat sh. 391)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:

SIYÂM : Oruçlar.
NEV : Çeþit, sýnýf, cins, tür.
SEVÂB-I A'MÂL : Amellerin karþýlýðý.
NÜZÛL : Ýnmek, iniþ.
NASS-I HADÎS : Hadîsin açýk ve kesin hükmü.
HASENE : Ýyilik, güzellik, hayýrlý amel; Allah rýzâsýna uygun iþ.
LEYLE-Ý KADÝR : Kadir Gecesi; Ramazan ayýnýn son on günü içinde bulunan en hayýrlý gece.
ÞEHR-Ý RAMAZAN : Ramazan ayý.
ÞECERE-Ý TÛBÂ : Cennetteki Tûbâ aðacý.
KUDSÎ : Mukaddes, yüce, temiz. Kusursuz ve noksansýz.
HURUFÂT :Mukaddes Harfler.
HASÂRET : Zarar etme, ziyan, kayýp.
MEÞHER : Sergi, fuar.
UHREVÎ : Ahirete dâir, öteki dünyaya âit.
HÂSILÂT : Elde kalanlar, ele geçenler, kâr, ürün.
NEÞV Ü NEMÂ-Ý A'MÂL : Amellerin yeþermesi ve büyümesi.
MÜMBÝT: Verimli
MÂÝ NÝSANDIR : Nisan yaðmuru/Su.
BEÞERÝYET : Ýnsanlýk.
HÂCÂT : Ýhtiyaçlar.
ÝSTÝHZÂR : Hazýr etme, gözönüne getirme.
SEMÂVÎ : Cenâb-ý Hak tarafýndan gönderilen, gökten gelen.
HÝTAB : Söz söyleme. Topluluða veya birisine karþý konuþma.
HÜSN-Ü ÝSTÝKBÂL : Güzel karþýlama, iyi karþýlama.
HÂCÂT-I SÜFLÝYE : Aþaðýlýk ve bayaðý ihtiyaçlar.
MÂLÂYÂNÝYÂT : Faydasýz, boþ þeyler veya sözler.
HÂLÂT : Hâller, durumlar, keyfiyetler.
TECERRÜD : Sýyrýlma, soyunma, çýplak olma.
EKL Ü ÞÜRB : Yeyip içme.
MÜÞTEHÝYÂT : Nefsin hoþuna giden ve iþtâhla yenen þeyler.
MÜKELLEF : Yükümlü, vazifeli. Bir þeyi yapmaya mecbur olan.
SAVM : Oruç.


radyobeyan