Yemin Kefareti By: saniyenur Date: 16 Haziran 2012, 10:41:37
Yemin Kefareti
Kiþinin iyi olan herhangi bir þeyi yapmamayý ahdetmesi hoþ karþýlanmaz. Þayet birisi böyle bir yeminde bulunmuþsa, Rasulullah ona yeminini bozmasýný ve kefareti yerine getirmesini emretmiþtir. Ebu'l Ahvas b. Malik'in babasýndan yaptýðý rivayete göre, Peygamber'a; "Ey ALLAH'ýn Rasulü, söyle bana, kendisine gidip bir þeyler talep ettiðimde ne bana veren, ne de akrabalýðýmý gözeten, sonra da yardýma ihtiyacý olunca bana gelip isteyen, ancak benim de kendisine yardým etmemek ve akrabalýðýný gözetmemek üzere yemin etmiþ olduðum yeðenim hakkýnda ne yapmak gerekiyor?" sorusunu yöneltmiþ, Rasulullah da ona güzel olanýyla hareket etmesini ve yeminini tarziye etmesini emretmiþtir. (Nesei ve Ýbn-i Mace).
Ýbn-i Abbas'ýn rivayetine göre, kendisi va'zederken bir kiþinin ayakta beklemesi Rasulul-lah'ýn dikkatini çekti ve sebebini sordu. Adýnýn Ebu Ýsrail olduðunu; oturmamak, gölgeye gitmemek, konuþmamak, yalnýzca ayakta durmak ve oruç tutmak için yemin ettiðini söylediler. Bunun üzerine Rasulullah, "Ona konuþmasýný, gölgeye gitmesini, oturmasýný ve orucunu tamamlamasýný söyleyin" buyurdu. (Buhari).
Enes rivayet eder ki, Rasulullah, oðullarýnýn arasýndan onlarýn yardýmýna raðmen zorlukla yürüyen yaþlý bir adama rastladý ve meselenin ne olduðunu sordu. Kendisine yaþlý adamýn K'âbe'ye yürüyerek gitmeyi ahdettiði anlatýlýnca, "Bu insanýn kendi kendini cezalandýrmasýna ALLAHü Teala'nm ihtiyacý yoktur" dedi ve ona binek kullanmasýný emretti. (Buhari ve Müslim).
Ýbn-Ý Abbas'dan rivayet olunduðuna göre, Sa'd b. Ubade Peygamber'a, annesinin yerine getirmeden vefat ettiði neziri hakkýnda sormuþ, Rasulullah, "Onun namýna o borcu sen öde" buyurmuþtur. (Buhari ve Müslim).
Ka'b b. Malik rivayet eder ki, "Ey ALLAH'ýn Rasulü, (Tebuk seferine katýlamamadan dolayý) yaptýðým tövbeyi tamamlamak amacýyla bütün varlýðýmý ALLAH ve Rasulü için sadaka olarak veriyorum" dedim. Rasulullah, "Malýnýn bir kýsmýný kendine sakla, zira bu senin için daha hayýrlýdýr" cevabýný verdi. Bu suretle, ben de Hayber'de aldýðým kýsmý kendime býraktým. (Buharý ve Müslim).
Sabit b. Dahhak'dan rivayet edildiðine göre, Rasulullah zamanýnda bir adam Buvane denilen yerde deve boðazlamayý nezretmiþ idi ki Peygamber'a gelerek meseleyi sordu. Rasul-ü Ekrem, "Cahiliye devrinde orada tapýlan bir put var mýydý?" diye sordu. Adam, "Hayýr" dedi. Rasulullah, "Nezrini yerine getir; çünkü ALLAH'a masiyete, akraba ile alaka kesmeye, Adem oðlunun mâlik olmadýðý bir hususa dair yapýlan nezrin ifasý yoktur" buyrulmuþtur. (Ebu Davud).
Rasulullah'a (Tebuk seferine katýlamamamdan dolayý) yaptýðým tövbeyi tamamlamak amacýyla bütün mal varlýðýmý sadaka olarak veriyorum ve günahý birlikte iþlediðimiz insanlarýn ikametgahýný terkediyorum dediðini ve Rasul-ü Ekrem'in cevaben, "Üçte birini vermen senin için yeterlidir" buyurduðunu Ebu Lübabe nekleder. (Razi tahriç etmiþtir).
Câbir b. Abdullah'dan rivayet olunduðuna göre, Mekke'nin Fethi günü bir zat, "Ya Rasulullah! ALLAH'ýn senin elinle Mekke'nin fethini nasib kýlmasýna karþýlýk Beyt-i Makdis (Ku-düs)'de iki rekat namaz kýlmayý nezrettim" demiþ, Rasulullah, "Burada kýl" buyurmuþtur. O zat söylediklerini yeniden tekrarlamýþ, Rasulullah yine, "Burada kýl" demiþ, adamýn üçüncü" kez sormasý üzerine Rasulullah "O halde bildiðin gibi davran" buyurmuþtur. (Ebu Davud ve Darimi).
Ukbe b. Amir þöyle nakletmektedir: "Kýz kardeþim Beytullah'a yalýn ayak yürüyerek gitmeyi adamýþ, ancak buna güç yetirememiþti. ALLAH'ýn Rasulü'ne ne yapmamýz gerektiðini sorduðunda, 'Þüphesiz ki ALLAH, senin kýz kardeþinin yürüyerek bedbaht düþmesine ihtiyaç duymaz. Ona emret: Baþörtüsünü örtsün de binek kullanarak gitsin, bir de deve kurban etsin' buyurdu." (Ebu Davud ve Darimi).