Sadelik By: saniyenur Date: 12 Haziran 2012, 21:35:35
9- Sadelik
Rasul Muhammed çok sade bir insan olup, tüm hayatý sadelik içinde geçmiþtir. Hareketlerinde þeklîlik ve resmiyet bulunmazdý. Devlet baþkaný ve halkýn tartýþmasýz lideri olduðu zaman bile ne verilirse yer, kalýn ve kaba elbiseler giyerdi. Tek baþýna veya bir meclisteyken tereddüt etmeksizin yere, topraða veya hasýr üstüne otururdu. Kuru ekmek yemiþ, günlerce sadece hurma ile idare etmiþtir. Sade kýyafetler giyer, gösteriþten hoþlanmazdý. Enes'den Buharî'nin naklettiðine göre "Nebîye en sevimli esvab bürd-i yemânî (pamuktan veya ketenden dokunmuþ) elbise giymekti."
Ýbni Ömer, Rasulullah'ý Kabe'nin avlusunda elleriyle dizlerini tutmuþ otururken, Mahreme'nin kýzý Kayle ise Rasulullah'ý mescidde elleri bacaklarýný sarmýþ, mütevazi bir halde gördükleri nakledilmiþtir. Ebu Katâde de Rasulullah'ý akþamleyin istirahat için yattýðýnda sað tarafý üzerine yattýðýný, daha sonra sabahdan önce yattýðýnda ise dirseðini yere koymuþ ve baþýný elinin ayasýna yaslamýþ yattýðýný gördüðünü söylemiþtir. (Miþkât)
Müminlerin annesi Ümmü Seleme'nin söylediðine göre Rasulullah'ýn yatýþ yönü mezardaki gibiydi. Rasulullah baþý camiye doðru gelecek þekilde uyurdu. Ýbni Mes'ud1 un söylediðine göre Rasulullah kamýþ hasýr üzerinde uyumuþ ve kalktýðmda hasýrýn izleri vücuduna geçmiþtir. Bunu görünce, "Ey ALLAH'ýn Rasulü, senin Ýçin bir þeyler hazýrlayýp yaymamýzý istemez misin?" diye sordu. Rasulullah: "Benim dünyayla Ýþim ne, ben bir aðacýn gölgesinde bir an dinlenen, daha sonra kalkýp ayrýlacak olan bir yolcu gibiyim." diye cevap vermiþtir. Ebu Ümâme1 nin rivayetine göre Rasulullah þöyle demiþtir: "Rabbim Mekke vadisini benim için altýna çevirmeyi teklif etti, fakat ben, 'Hayýr Yarabbim! Gün aþýrý yiyeyim ve aç kalayým. Aç olduðum zaman Sana yakaracaðým ve Seni hatýrlayacaðým; doyduðum zaman da Sana dua edip, þükredeceðim." Ubeydullah b. Mihsân'm rivayetine göre Rasulullah: "Ýçinizden biri salim kafa ile, sýhhati yerinde ve günlük yiyeceðine sahip olarak sabah yerinden kalkarsa bütün dünya onun olmuþ gibidir." demiþtir. (Miþkât)
Hz. Aiþe'nin söylediðine göre ölümüne kadar Peygamber'ýn ailesi ard arda iki gün idare edecek kadar arpa ekmeðine sahip olmamýþtýr. Hz. Ömer þöyle söylemiþtir: "Rasulullah'ý görmeye gittiðimde, onu kamýþtan bir hasýr üzerinde yattýðýný gördüm. Hasýrla arasýnda bir örtü bulunmadýðý için hasýrýn izleri yanlarýna çýkmýþtý. Hurma yapraðýndan doldurulmuþ deri bir yastýða yaslanmýþtý. Bunun üzerine, 'Ey ALLAH'ýn Rasulü, ALLAH'a halkýný zenginleþtirmesi için dua et. Çünkü O, ALLAH'a kulluk etmeyen Fars ve Bizanslýlarý zenginleþtirmiþtir.' dedim. Rasulullah da: "Böyle mi düþünüyorsun, Ýbm Hattab? O insanlara güzel þeyler sadece bu dünyada verilmiþtir.' þeklinde cevap verdi." Ebu Hureyre'nin rivayetine göre Rasulullah: "Senden daha aþaðý insanlara bak, senden üstünlere deðil. Böyle yaparsan AUah-ýn lütfunu küçük görmezsin." demiþtir- Ebu Talha: "Rasulullah 'a açlýktan þikayet edip, elbisemizi kaldýrarak karnýmýza koyduðumuz taþý gösterdik. Bunun üzerine Rasulullah da elbisesini kaldýrýnca, onun karný üzerinde iki taþ olduðunu gördük." demiþtir.
Muaz b. Cebel, Rasulullah kendisini Ye-men'e gönderdiði zaman: "Sefahat içinde yaþamaktan sakýn, çünkü ALLAH'ýn hizmetçileri sefahat içinde yaþamazlar." diye söylediðini rivayet etmiþtir. Hz. Ali'nin rivayetine göre Rasulullah: "Kim ALLAH'ýn verdiði az rýzýkla yetinirse, ALLAH da onun az ameliyle iktifa eder." demiþtir. Ýmran b. Husayn'ýn rivayetine göre Rasulullah þöyle demiþtir: "ALLAH, çocuðu olduðu halde dilenmekten kaçýnan mümin kulunu sever." (Miþkât)
Rasulullah sade yaþamayý severdi. Ailesinin de sade bir hayat sürmesini ve gösteriþli hayattan kaçýnmalarýný isterdi. Kadýnlar için altýn ziynete izin verilmiþ olmasýna raðmen, kendi hanýmlarýnýn bunlarý takmasýndan hoþlanmazdý. Bir gün kýzý Fatma'nýn boynunda altýn bir kolye görünce: "Ýnsanlarýn, Rasulullah'ýn kýzý boynuna ateþ takmýþ demeleri hoþuna gider mi?" demiþtir. Bir defasýnda da Hz. Aiþe'nin kollarýnda bilezikler görmüþ ve þöyle demiþtir: "Onlarýn yerine safranla boyanmýþ darasstan bilezikler taksan daha iyi olur." O daima sade kýyafetler giyerdi. Ancak Hz. Ömer onun cumalarý, bayramlarda ve baþka ülkelerden heyetleri kabul ettiði zaman gösteriþli kýyafetler giymesini isterdi. Bir kere, bir dükkanda ipek bir elbise gören Hz. Ömer, Rasulullah'dan cuma günleri ve dýþ heyetleri kabul ederken giymek için onu satýn almasýný rica etti. Rasulullah þöyle cevap verdi: "Bunu, ahiret-ten alacaðý bir payý olmayan giysin." Peygamber, çoðu zaman kalýn elbiseler giyerdi. Yataðý ise, bazan bir kaba battaniye, bazan hurma yapraðýyla doldurulmuþ deri, bazan da basit, kaba bir kumaþtý. Hanýmý Hafsa-nýn anlattýðýna göre bir gece yumuþatmak için Rasulullah'ýn yataðýna dört kat bez koydu. Fakat ertesi sabah, Rasulullah memnun olmamýþtý. Ýslâm Devleti'nin Yemen'den Suriye'ye kadar yayýldýðý Hicret'in dokuzuncu y'ýlýnda, bu Devlet'Ýn hâkiminin yalnýz bir yataðý, bir de su kýrbasý vardý. Hz. Aiþe'nin rivayet ettiðine göre Rasulullah vefat ettiðinde, evde bir miktar arpadan baþka yiyecek bir þey yoktu.
Bir gün Hz. Ömer, Peygamber'ýn evine geldiðinde evdeki eþyanýn halini farketti. Rasulullah'ýn sadece vücudunun alt tarafýný örtebilecek kadar elbisesi vardý. Evde yalnýz basit bir yatakla, ceviz lifleriyle doldurulmuþ bir yastýk, odanýn bir kenarýnda bir miktar arpa ve bir köþede ayaklarýnýn yanýnda da bir hayvan derisi bulunmaktaydý. Yataðýnýn yanlarýnda su kýrbalarý asýlýydý. Bu manzara karþýsýnda Hz. Ömer'in gözleri yaþarmýþtý. Rasulullah, Ömer'e aðlamasýnýn sebebini sordu. O da; "Ey ALLAH'ýn Rasulü, niçin aðlamayayým. Yataðýn lifleri vücudunda iz býrakmýþ. Bütün eþyanla birlikte ufacýk bir ev bu, ne varsa ortada. Bizans'ýn Kay-ser'i, Fars'ýn Kisrâ'sý debdebe içinde yaþarken, sen, ALLAH'ýn Rasulü, Seçilmiþ Ýnsan böyle mi yaþayacaksýn?" dedi. Bunun üzerine Rasulullah, "Ey Ýbni Hattab! Bilmez misin ki onlar bu dünyayý, biz ise ahireti seçmiþiz?"
Kýsacasý, Peygamber , sevdiði gibi sade bir hayat yaþadý. Hayatýnýn her anýndan zevk aldý. Ashabýna da kendi hayatýnýn örneðiyle sade yaþamak ve sefahatten uzak durmayý öðretmiþtir.