Siret Ansiklopedisi
Pages: 1
Hedef Ve Gaye By: saniyenur Date: 10 Haziran 2012, 11:41:53
2- Hedef Ve Gaye

Kur'an-ý Kerim, son rasul Muhammed'ýn yeryüzüne Allah'ýn nizamýný hâkim kýlmak, insanlarýn barýþ ve mutluluk içinde yaþaya­caklarý bir düzen kurmak için gönderildiði­ni anlatmaktadýr. O, hayatý boyunca, insan­larý Allah'ýn Kanunu'na tabi kýlmak için elinden gelen her þeyi yapmýþtýr. Bu amacýn gerçekleþmesi ve böyle kutsal bir sistemin te­sisi için önce insanlarýn buna hazýr olmasý gerekiyordu. Ýnsanlarýn eðitilerek temizlen­mesi lâzýmdý. Onlara Allah'ýn Kanunu an­latýlarak, dünyaya iyi, âdil ve Hakk'a dayalý bir sistemin kurulmasý için kendilerini bek­leyen aðýr görevlere hazýrlanmalarý gerekiyor­du.

Rasulullah'a bu görev aþaðýda izah edi­len deðiþik sýfat ve konumlarda verilmiþti. O da aldýðý Tevhidî Vahiy doðrultusunda ve rehberliðinde bütün gücüyle bu göreve lâyýk olmaya çalýþmýþtýr.

1- Öðretmen Ve Veli
 
Ýbrahim Peygamber , Ýsmail'in neslinden bir peygamber çýkarmasý, onlarý eðitip temiz­lemesi için Allah'a dua etmiþti: "Ýbrahim ve Ýsmail Ev'in (Kabe'nin) temellerini yüksel­tiyordu: 'Rabbimiz (yaptýðýmýzý) kabul bu­yur. Þüphesiz Sen iþitensin, bilensin.' 'Rab­bimiz! Bizi Sana teslim olanlardan kýl, nes­limizden de Sana teslim olan bir ümmet çý­kar; bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemi­zi kabul buyur. Zira, tövbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak Sensin, Sen!' " (2: 127-129)

Ýbrahim Peygamber 'ýn duasý kabul olmuþ ve Araplar arasýndan onlarý temizleyerek ve eðiterek doðru yola iletecek bir peygamber çýkmýþtý: "Nitekim, Biz size aranýzdan ayetlerimizi oyukacak, sizi her kötülükten temiz­leyecek, size Kitab'ý ve hikmeti öðretecek ve bilmediklerinizi bildirecek bir rasul (peygam­ber) gönderdik." (2: 151).

Cuma Suresi'nde þunlarý okuyoruz: "Kitap­sýz kimseler arasýndan, kendilerine ayetleri­ni okuyan, onlarý arýtan, onlara Kitabý ve hikmeti öðreten bir peygamber gönderen O1 dur. Onlar, daha önce, þüphesiz apaçýk bir sapýklýk içindeydiler..." (62: 2). Âl-i Ýmrâri Suresi'nde de þöyle buyurulmuþtur: "Andol-sun ki Allah, daha önce açýk bir sapýklýk içindeyken mü'minlere, ayetlerini okuyan, onlarý arýtan, onlara Kitap ve hikmeti öðre­ten, kendilerinden bir peygamber gönder­mekle büyük bir lütufta bulunmuþtur." (3: 164)

Kur'an-ý Kerim'deki bu ayet, Rasulullah'ýn üç amacýný açýklamaktadýr:

1- Ýnsanlara Allah'ýn emirlerini açýklamak ve göstermek.

2- Ýnsanlara, Kitabý ve Kitap'ta anlatýlan­larýn gayesini anlayabilmek için hikmeti öðretmek. Hikmet, ayný zamanda insan­lar için Allah'ýn Kanunu'na göre doðru karar verme kabiliyeti, saðduyusu de­mektir.

3- Onlarýn kalplerini, hareket ve ahlâklarýný yanlýþ ve günahlardan arýndýrmak ve ye­rine, güzel huy, ahlâk ve hareket sahibi kýlmak.   Arýndýrmanýn  iki  bakýmdan önemi vardýr. Ýlki, arýndýrma vücut ve ru­hun bütün kir ve günahlardan temizlen­mesi demektir: ikincisi de vücut ve ru­hun kendi tabiî ve fýtrî kabiliyetlerine gö­re beslenip, geliþtirilmesidir. Ýnsanlarýn peygamberler tarafýndan temizlenmesi her ikisini de içermektedir.

2- Kur'an Yorumcusu
 
Rasulullah, Allah tarafýndan Kur'an-ý Kerim'in emir ve talimini insanlara açýklýkla izah etmek için gönderilmiþtir. Bu görev, sa­dece Kur'an-ý Kerim'in ayetlerini nakletmek­ten öte bir iþtir. Rasulullah, Kur'an-ý Ke-rim'i kendi hadis ve sünnetiyle (söz ve dav­ranýþ örneðiyle) açýklamýþtýr. "Açýk deliller­le ve Kitap'larla sana da bu zikri (Kur'an'ý) indirdik ki; kendilerine indirileni insanlara açýklayasýn, ta ki düþünüp öðüt alsýnlar." (16: 44).

Þüphesiz, Kur'an ayetlerinin tam anlaþýlma­sý için müfessirin izahýna ihtiyaç vardýr. Muh­telif gruplar arasýndaki görüþ ayrýlýklarýnýn da ortadan kaldýrýlmasý ve onlara Allah'ýn emirlerinin anlatýlmasý da Peygamber'in görevleri arasýndadýr: "Allah'a andolsun ki, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) gönderdik; þeytan onlara yaptýklarý þeyleri güzel gösterdi. O bugün de onlarýn dostudur. Onlar için acý bir azap vardýr. Sana Kitabý indirdik kî, hakkýnda ayrýlýða düþtüðü þeyi onlara açýklayasýn ve inanan bir kavim için yol gösterici ve rahmet olsun." (16: 63-64).

Maide Suresi'nde þöyle buyurulmuþtur: "Ey Kitap Ehli, elçilerin arasýnýn kesildiði, bir boþluk meydana geldiði sýrada size Elçimiz geldi, gerçekleri açýklýyor ki, 'Bize bir müj-deleyicÝ ve uyarýcý gelmedi' demeyesiniz. Ýþ­te müjdeleyici ve uyarýcý geldi."Allah her þeye 'kadirdir.1' (5:" 19)

Rasulullah bu þekilde insanlarýn bütün þüphelerini kaldýrmakta ve onlarý cehalet küfründen (karanlýðýndan) ilmin nuruna (ýþý­ðýna) kavuþturmaktadýr.

3- Lider Ve Rehber
 
Rasulullah insanlara ayný zamanda bir li­der, rehber, önder ve imam olmuþtur: "De ki: 'Eðer Allah'ý seviyorsanýz bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarýnýzý baðýþ­lasýn. Allah baðýþlayan, esirgeyendir.' De ki: Allah'a ve peygambere itaat edin.' Eðer yüz Çevirirlerse, bilsinler ki Allah, kâfirleri sevmez." (3: 31-32). Allah'ýn kullarýna olan sev­gisi onlarýn Allah'ýn Rasulünü rehber ve ön­der olarak takip etmeyi kabul etmeleri þar­týna baðlýdýr: "Ey inananlar! Allah'a itaat edin, Rasul'e ve sizden olan emir sahibine itaat edin. Eðer bir þeyde anlaþmazlýða dü­þerseniz —Allah'a ve ahiret gününe inanmýþsanýz— onu Allah'a ve Rasulüne gö­türün..." (4: 59).

Son karar yetkisi Allah'a ve O'nun Rasulü­ne aittir. Rasulüne itaat etmeyen Allah'a et­memektedir. Rasulullah'ýn otoritesini hiç kimse tehdit edemez. Rasulullah'dan yüz çeviren mü'min (inanmýþ) deðildir. "Ey iman edenler, Allah'a ve Rasulüne itaat edin. Ýþit­tiðiniz halde ondan dönmeyin." (8: 20). Te-ðabun Suresi'nde þu ayet bulunmaktadýr: "Allah'a itaat edin, Rasul'e (Peygamber'e) itaat edin. Eðer bundan yüz çevirirseniz (bi­lin ki) Rasulümüze düþen apaçýk tebliðdir." (64: 12).

Arafat'ta hacýlar.

Allah-u Teala, Rasulünü Ýnsanlara önder ve rehber olarak tayin etmiþ ve insanlarýn ona itaat etmelerini emretmiþtir. Allah'ýn sevgi ve hoþnutluðunu kazanmanýn, O'nun Rasulü­nü sevmek ve yolundan gitmekten baþka bir yolu yoktur.

4- Kanun Koyucu
 
Rasulullah, sadece Allah'ýn emirlerini açýklamakla kalmamýþtýr. Allah'ýn izniyle ona, onlara iyilikle emredip, kötülükten nehyetmek yetkisi de verilmiþtir. "... O peygam­ber onlara, uygun olaný emreder ve fenalýk­tan meneder, temiz þeyleri helâl, murdar þey­leri haram kýlar; onlarýn aðýr yüklerini indi­rir, zor tekliflerini hafifletir. O peygambere inanan, hürmet eden, yardým eden, onunla gönderilen nura uyanlar yok mu? Ýþte onlar saadete erenlerdir." (7: 157).

Bu ayet, Allah'ýn, peygamberine kanun koy­ma yetkisi verdiðinin açýk bir ifadesidir. Ra­sulullah, insanlarýn bazý þeyleri yapma­larýnýn þer'î (kanunî) olduðunu ilân etmeye, bazý þeyleri ise yasaklamaya tam yetkilidir. Ýzin verdiði veya yasakladýðý her þey þüphe­siz Allah'ýn emirleriyle ilgilidir. Rabbinin gü­cü, iþareti ve izni olmadan en ufak bir þeye Ýzin veremez veya yasaklayamazdý. "O, ken­diliðinden konuþmamaktadýr. Onun konuþ­masý ancak bildirilen bir vahiyledir." (53: 3-4). Allah da, insanlarýn, Rasulullah @'m em­rettiklerine uymalarým ve yasakladýklarýndan sakýnmalarýný istemiþtir. "Allah ve Rasulü-ne inanýn, size varis kýldýðý þeylerden sarfe-din. Sizden, inanýp da, sarfeden kimselere büyük bir ecir (mükâfat) vardýr." (57: 7).

5- Hâkim
 
Rasulullah'ýn gönderiliþ gayelerinden bi­ri de, onun insanlar arasýndaki davalarda Al­lah'ýn Kanunu ýþýðýnda hüküm vermektir. Onun hâkim olarak mevkii peygamberlikten ayrý deðildi. Bu fonksiyon da, ona Allah tarafýndan verilmiþtir: "Biz sana Kitabý gerçek ile gönderdik ki, insanlar arasýnda Allah'ýn sana gösterdiði biçimde hüküm veresin..." (4: 105). Þûra Suresi'nde de þöyle buyurulmuþtur: "... Ve de ki: 'Ben Allah'ýn indirdiði Kitab'a inandým; aranýzda adalet ile hükmet­mekle emrolundum.' ..." (42: 15).

Nur Suresi'nde þu ayeti kerimeyi görüyoruz: "Aralarýnda hüküm verilmek üzere Allah'a ve Rasulüne çaðýrýldýklarý vakit inananlarýn sözü ancak; 'Ýþittik, itaat ettik.7 demeleridir?' (24: 51). Nisa Suresi'nde de þöyle buyurul-muþtur: "Onlara: 'Allah'ýn indirdiðine ve Peygamber'e gelin!' dendiðinde, münafýkla­rýn (iki yüzlülerin) senden büsbütün uzak­laþtýklarýný görürsün. Baþlarýna kendi iþledik­lerinden ötürü bir musibet çattýðýnda sana gelip: 'Biz sadece iyilik etmek ve uzlaþtýrmak Ýstedik.' diye Allah'a yemin ediyorlar... Biz her peygamberi ancak, Allah'ýn izniyle, ita­at olunmasý için gönderdik... Hayýr, Rabbi-ne andolsun ki, aralarýnda çekiþtikleri þey­lerde seni hakem tayin edip, sonra senin ver­diðin hükmü içlerinde bir sýkýntý duymadan tamamen kabul etmedikçe inanmýþ olmaz­lar." (4: 61-65).

6- Yönetici
 
Kur'an-ý Kerim, Muhammed'in Allah ta­rafýndan insanlarý yönetmek için gönderil­diðini muhtelif vesilelerle açýkça ifade etmek­tedir: Bu görev, onun Allah'ýn Rasulü-Elçisi olma görevinin bir parçasýdýr. "Biz hiçbir peygamberi, Allah'ýn izni ile Ýtaat edilmek­ten baþka bir amaçla göndermedik..;' (4: 64). Yine ayný surede, "Kim Rasul'e itaat ederse Allah'a itaat etmiþ olur. Kim yüz çevirirse (bilsin ki), Biz seni onlara bekçi gönderme­dik." buyurulmuþtur. (4: 80). Fetih Suresi1 nde de þu Kelamullah'ý görüyoruz: "Sana bi­at edenler gerçekte Allah'a biat etmektedir­ler..." (48: 10). Muhammed Suresi'nde þöyle buyurulmaktadýr: "Ey Ýnananlar! Allah'a ve Rasulüne itaat edin, iþlerinizi boþa çýkarma­yýn." (47: 33).

Ahzâb Suresi'nde bu konu daha da açýk ola­rak ifade edilmiþtir: "Allah ve Rasulü, bir iþte hüküm verdiði zaman, artýk inanan bir er­kek ve kadýna o iþi kendi isteklerine göre seç­me hakký yoktur. Kim, Allah'a ve Rasulüne karþý gelirse, apaçýk bir sapýklýða düþmüþ olur." (33: 36).

Mü'minlere, aralarýndaki bütün ihtilâflarýn çözümü için bunlarý Allah'a ve Rasulüne ge­tirmeleri emrolunmaktadýr: "Ey inananlar! Allah'a itaat edin, Rasule ve sizden emir sa­hiplerine itaat edin. Eðer bir þeyde çekiþir­seniz, —Allah'a ve ahiret gününe inanmýþsanýz— onun hallini Allah'a ve Ra­sulüne býrakýn..." (4: 59).

7- Uyarýcý Ve Müjdeleyici


Rasulullah, ayný zamanda, kâfirleri Al­lah'ýn Dini'ni kabul etmemeleri ve bunun elim sonuçlarý bakýmýndan uyarmak ve kor­kutmak, öte yandan, inananlarý Hüküm Gü-nü'ndeki mükâfat ve fecirleri müjdelemek­le görevliydi: "Ey Peygamber! Biz seni þa­hit, müjdeci ve uyarýcý olarak gönderdik." (33: 45).

Fatýr Suresi'nde þöyle denmektedir: "Sen sa­dece bir uyarýcýsýn. Biz, seni gerçek ile bir­likte müjdeleyicý ve uyarýcý olarak gönder­dik. Geçmiþ her ümmet içinde mutlaka bir uyarýcý bulunagelmiþtir." (35: 23-24). Sebe Suresi'nde de þöyle buyurulmaktadýr: "Biz, seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarýcý olarak gönderdik; fakat insanlarýn çoðu bilmezler." (34: 28).

8- Ýyiliði Emreden, Kötülüðü Nehyeden
 
Rasulullah'ýn hayatýnda diðer bir önemli amaç da, iyi ve Hakk'a uygun olan iþleri teþ­vik ve emretmek; þer olan iþleri engellemek­tir. O, hayýr ve selâmetin insanlar arasýnda yayýlmasý, yeryüzünde âdil ve Hakkaniyet'e uygun bir düzeni kurmak için gönderilmiþ­tir. "... O ki, kendilerine iyiliði emreder, kö­tülükten meneder; onlara güzel þeyleri helâl, kötü þeyleri haram kýlar..." (7: 157).

Peygamber, bütün bu fonksiyonlarý, Al­lah'ýn Rasulü sýfatýyla üstlenmiþ ve,bunlarý büyük gayretiyle yerine getirmiþtir.

 



radyobeyan