Siret Ansiklopedisi
Pages: 1
Yeni Ahid By: saniyenur Date: 10 Haziran 2012, 11:09:13
Yeni Ahid (Ýncil)

Ayný þekilde, Yeni Ahid (Ýncil)'de de Mu­hammed'ýn geleceðine açýkça iþaret eden pek çok kýsýmlar mevcuttur. Bunlar, ya doð­rudan onun ismini zikretmekte ya da onun hareketleri veya fonksiyonlarýnýn özellikleri­ne atýf þeklindedir. Bunlardan birkaçýný ör­nek olarak vermekte fayda vardýr.

Baptist John (Yahya Peygamber).Yahudiler, kim olduklarýný öðrenmek amacýyla ona ra­hiplerini göndermiþti. "O ise, 'Ben Mesih de­ðilim' diye itiraf etti. Yine sordular : 'O za­man kimsin? Ýlyas mýsýn sen?' Yine 'Hayýr' dedi. 'Sen o peygamber misin?' diye sordu­lar 'Hayýr' dedi. Ve tekrar sorarak þöyle de­diler: 'Öyleyse sen Mesih, Ýlyas veya o pey­gamber deðilsen, niçin vaftiz ediyorsun?' " (Yuhanna, I, 20-25). O peygamber denen Ýsa deðildir; ancak Muhammed olabilir. Çün­kü Yahya Peygamber, nübüvvetini ve teb­liðini ve o peygamberin geleceðini haber ver­meyi Ýsa'nýn yaþadýðý dönemde sürdürmüþ­tür. Bundan da Öte, Yahya'ýn verdiði o peygamberin, kendinden 'daha güçlü' þeklin­deki tarifi Ýsa'ya deðil, fakat Muhammed'a uymaktadýr. "Yahya onlara cevap verip, dedi: Ben sizi su ile vaftiz ediyorum; fakat benden sonra gelen birisi vardýr ki, benden daha güçlüdür; ben onun çarýðýnýn baðýný çözmeye bile lâyýk deðilim. O sizi ruh ve ateþ ile kutsayacaktýr." (Yuhanna, I, 26-27). "Sonra" edatý, Ýsa'ýn o peygamber ola­mayacaðýný   sarih  olarak   göstermektedir.

 (Prof. Abdul Ahad Davud, incil'de Muham­med, sf. 156-263). Çünkü Ýsa ve Yahya ayný çaðda yaþamýþlardýr. 'Sonra edatý ise belirsiz bir geleceðe atýf ifadesidir. Ve bu ha­berden sonra, Muhammed 'dan baþka hiç­bir peygamber yeryüzünde ateþ ve þeref ile tesis etmemiþtir. Yahya'ýn verdiði bu ha­bere göre, su ile kutsama Þilah'a (Yani Al­lah'ýn Rasulü) gelip insanlarý 'ruh ve ateþ' ile kutsayana kadar devam edecektir. Muhteme­len, Yahya Bakara Suresi'nde ifade edi­len Kur'anî kutsamaya iþaret ediyordu: "... Allah'ýn boyasý. Kimin boyasý Allah'mkin-den daha güzeldir?..." (2: 138).

Ýsa, Ýsa Peygamber, adý öðreten anlamý­na gelen 'Perakliytos' veya 'Paraklet' veya 'Parakalon' olan ve ebedî sürecek baþka bir peygamberin geleceðini haber vermiþtir. "Ben Peder'e ibadet edeceðim ve O size baþ­ka bir teselli edici (peraklitos) gönderecek ki, o sizinle ebediyyen kalabilir." (Yuhanna, XIV, 16). Peraklitos kelimesi, 'meþhur', 'bilinen' ve 'övgüye lâyýk' demektir. Bu da tamamen 'Ahmed'le ayný mânaya gelir. Isa'ýn Arapça veya Ýbranice kullandýðý asýl ke­lime, önce Latince'ye sonra Ýngilizce'ye çe-virilirken Öyle deðiþmiþtir ki, orijinal þeklini bulmak güçtür.

Bununla beraber, tahrif olmuþ ve deðiþmiþ þekliyle de olsa peraklitos veya xerakletos ke­limesi de, Ahmed veya Muhammed'in anla­maný uygun asýl isme gerçekten iþaret etmek­tedir. Kur'an-ý Kerim, Ýsa Peygamber'ýn kendisinden sonra Ahmed isimli bir peygam­berin geleceðini haber verdiðini doðrulamak­tadýr: "Meryem oðlu Ýsa da: 'Ey Ýsrail oðul­larý! Doðrusu ben, benden önce gelmiþ olan Tevrat'ý doðrulayan, benden sonra gelecek olan Ahmed adlý peygamberi müjdeleyen, Allah'ýn size gönderdiði bir peygamber (elçi)im.' demiþtir..." (61: 6).

Ýsa, peygamber geldiði zaman ona þahit­lik edecek ve adýný açýða vuracaktýr. "Baba­dan size göndereceðim Tesellici (veya öven, Ahmed) Baba'dan çýkan hakikat Ruhu geldiði zaman o bana þahitlik edecektir." (Yu­hanna, XV, 26). Ve Muhammed gerçek­ten de onun mucizevî ve þerefli doðumuna ve yüksek mevkiine þu sözlerle þahitlik etmiþ­tir: "Melekler demiþti ki: 'Ey Meryem! Al­lah seni, kendisinden bir kelime ile müjdeli­yor: Adý Meryem oðlu Ýsa Mesih'dir; dün­yada ve ahirette þerefli ve (Allah'a) yakýn olanlardandýr.' " (3: 45). Rasulullah Ýsa'nýn düþmanlarý tarafýndan öldürülmedi­ðini de, çarmýha gerilmediðini de açýkça bil­dirmiþtir: " 'Biz Allah'ýn elçisi Meryem oð­lu Ýsa Mesih'i öldürdük! demelerinden ötü­rü... Oysa onu öldürmediler ve asmadýlar; fa­kat onlar öyle göründü. Onun hakkýnda an­laþmazlýða düþenler, ondan yana tam bir kuþ­ku içindedirler. O hususta bir bilgileri yok­tur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesin ola­rak öldürmediler. Hayýr, Allah onu kendisi­ne yükseltti. Allah daima üstündür, hikmet sahibidir.' (4: 157-158).

Isa, ayný zamanda Ruhul Kudüs'ün on­lara rehberlik ederek Doðru Yol'a ulaþtýra­caðýný ve kendiliðinden bir þey söylemeyip, sadece Rabbinin kendisine vahyettiðini söy­leyeceðini haber vermiþtir. "Mamafih, o, Ru­hul Kudüs geldiði zaman, o sizi tam Hakk'a götürecektir; fakat o ne duyarsa, onu konu­þacaktýr:' (Yuhanna, XVI, 13). Kur'an-ý Ke­rim de bu görüþü kesinlikle desteklemekte ve Rasulullah'ýn sadece kendine vahyoluna-m söylediðini teyid etmektedir: "Arkadaþý­nýz sapmamýþ ve azmamýþtýr. O, kendiliðin­den konuþmamaktadýr. Onun konuþmasý an­cak, bildirilen bir vahiy iledir!' (53: 2-4).

Ýncil'deki Diðer Haberler. Pek çok Peygam­ber, son Peygamberin Ýshak' in soyundan olmayýp, Ýsmail'in  neslinden geleceðini ve onun þeriatýnýn bütün diðer kanun ve sistem­lere hâkim olacaðýný haber vermiþ ve ona karþý çýkanlarýn mahvolacaðýna iþaret etmiþ­lerdir. "Ýsa onlara dedi: 'Siz Kitap'ta inþa edenlerin reddettiði taþý okumadýnýz mý? Ay­nýsý köþenin baþý olmuþtur? Bu Rabbinizin iþi­dir ve bizim gözümüzde olaðanüstüdür. Bu yüzden Tanrý'nýn Hükümranlýðý sizden alýnacak ve ondan meyveler getiren bir millete verilecektir. Ve bu taþýn üstüne kim düþerse parçalanacaktýr: Ve o kimin baþýna düþerse onu un gibi daðýtacaktýr." (Matta, XXI, 42-44) Bu haberde reddedilen taþ, çocuk iken annesiyle birlikte Faran (Mekke) vadisine gönderilen, fakat soyundan bu dünyaya Al­lah'ýn Son Peygamberi'nin geleceði, Ýbrahim'in büyük oðlu Ýsmail'dýr.

Eski Ahid (Tevrat). Son Peygamberin gel­mesi ile ilgili benzer iþaretler Eski Ahid'de de bulunmaktadýr. Bunlardan bazýsý aþaðý­da ifade edilmektedir. "Allah'ýn Rab sizin için aranýzdan kardeþlerinden benim gibi bir peygamber çýkaracak, onu dinleyeceksiniz. Nasýl ki Hareb'de toplantý gününde: Bir da­ha Allah'ým Rabbim Sesini iþitmeyeyim ve artýk bu büyük ateþi görmeyeyim ve ölme­yeyim, diye Allah'ýn Rabden istedin. Ve Rab sana dedi ki, 'Onlar bütün konuþtuklarýný doðruca söylediler. Ben onlarýn kardeþleri arasýndan onlar için sizin gibi bir peygam­ber çýkaracaðým. Onun aðzýna Benim Söz­lerimi koyacaðým ve onlara Benim emretti­ðimi söyleyecek. Ve kim, onun Benim ismim­le söyleyeceði Sözlerimi dinlemezse, Ben, Kendim ondan bunu isteyeceðim." (Tesniye, XVIII, 15-19).

Bu da Yeni Ahid (Ýncil)deki tahmini doðru­lamaktadýr. (Yuhanna, I, 21-25 ve Rasullerin iþleri III, 22 ve VII, 37). Kur'an-ý Kerim de bu haberi, Peygamber'in kendiliðinden bir þey söylemediðini fakat sadece ona vahyolunaný söylediðini ifade ederek teyid etmiþtir. (53: 2-4).

O Peygamber'in, Musa gibi olacaðý þek­lindeki bu tahmine göre, ordulara hükmeden ve yeryüzünde Tanrý Hükümranlýðýný ve Þe­riatýný hâkim kýlan, güçlü birisidir. Ýsrailo-ðullarýnýn kardeþleri'nin Araplardan baþka­sý olmadýðý açýktýr. Ve Araplar (Ýsmailoðul-larý) arasýnda Muhammed'dan baþka hiç kimse peygamberliðinserdetmemiþtir." (Ey insanlar!) Doðrusu biz size, üzerinize þahit­lik edecek bir elçi gönderdik; nasýl ki Firavun'a da bir elçi göndermiþtik.' (73: 15). Bu ayet, Musa'ýn, Firavun ve çaðýnýn Ýnsan­larýna þahit olarak gönderildiði gibi, Mu­hammed'ýn da kendi çaðýnýn (yani, günü­müz) insanlarýna, onlarý kötülüðe karþý uyar­mak ve doðrulara iyi haberler vermek için gönderildiðini açýkça belirtmektedir.

Musa Peygamber da ashabýnýn ileri gelen­lerinden birisiyle konuþurken Rasulullah Muhammed hakkýnda gayet açýk olarak bahsetmiþtir, "Ve bu Tanrý'mn adamý Mu­sa'nýn Ýsrailoðullarým ölümünden önce kut-sadýðýdýr. O þöyle dedi: 'Rab Sina'dan geldi. Ve onlara Seir'den doðdu. Paran daðýndan parladý. Ve muhaddeslerin on binleri Ýçinden geldi. Onlar için saðýnda ateþli ferman var­dý. Evet, o halkým seviyordu.' " (Tesniye XXXIII, 1-3). Burada, tarihte, Allah'ýn düþ­manlarýna karþý peygamberlerine yardým et­tiði açýkça görülen birkaç olaya atýf vardýr. Böyle bir olay Sina'da, Firavun'un þer güç­lerine karþý ona meydan okumasý ve yýkma­sý için gerekli güçle teçhiz edilip, yetkilendir­diði Musa ile vuku bulmuþtur. Bir baþka atýf da, Mekke'nin fethine yapýlmaktadýr. Rasulullah, on bin sahabesinin baþýnda Mekke þehrinin kurulduðu Faran (Paran) Daðý'na yürümüþtür. Þer kuvvetleri nihayet bu sefer sonunda ezilmiþti. Düþmanlar, sa­vaþmaya dahi cesaret edememiþler ve kan dö­külmeden teslim olmuþlardýr. Bu olay Mu­hammed 'in geliþine iþaret eden özellikle­ri doðrulamaktadýr. Ýlâhî (Allah tarafýndan gönderilen) kitaplarda, muhtelif peygamber­lere onlarýn hayatlarýnda sadece önemli bir olaya atýfda bulunarak iþaret etmek yerleþ­miþ bir gelenektir. Kur'an-ý Kerim de bu tek­niði muhtelif vesilelerle kullanmýþtýr. "And olsun incire, zeytine, Sina Daðýna. Bu emin þehire (Mekke'ye). Biz gerçekten insaný en mükemmel þekilde yarattýk..." (95: 1-4). Bu ayetlerin son kýsmýnda Allah-u Teâlâ insaný en mükemmel þekilde yarattýðýný ifade etmiþ­tir. Bunu isbat etmek Ýçin dört büyük rasu-lünü (elçisini) örnek vermekte, fakat sadece iki meyveye (incir ve zeytin) ve iki þehire atýf­ta bulunmaktadýr. Nu (Suriye), Ýsa  (Filistin), Musa (Sina) ve Muhammed (Mekke) ima yoluyla iþaret edilmektedir.

Ýlâhî (Allah'ýn vahyettiði) kitaplarýn üslubu­na aþina insanlar, yukarýda zikredilen Eski Ahid (Tevrat)'de bulunan sözler, burada onun hayatýnýn yalnýz bir büyük olayýna atýf yapýlmakla beraber, tamamen Muhammed ve onun misyonuna uymaktadýr.

Þu sözlerde de Rasulullah @'m geleceðine benzer bir iþaret vardýr: "Tanrý Teman'dan ve Kutsal Olan da Paran (Faran) Daðýndan geldi. Onun haþmeti gökleri örttü ve dünya onun Övgüsüyle doldu. Onun parlaklýðý ýþýk gibiydi, elinden ýþýnlar parlardý; ve orada o gücünü örtmüþtü.' (Habakkuk, III, 3-4). Da-vud Peygamber @ da Mukaddes kitabýnda buna atýfta bulunur: "Senin evinde oturan­lar ne mutludur! Daima sana hamdederler. Kuvveti sende olan adam ne mutludur. Sion yollan onun yüreðindedir. Baka (Mekke) va­disine girdikleri gibi..." (Mezmurlar LXXXIV, 4-6).

Yüzyýllar boyunca vuku bulan büyük tahrif ve deðiþmelere raðmen, Ýslâm Peygamberi'-nin geleceðini gösteren açýk iþaretler halâ Ýn­cil'de bulunmaktadýr. Zaten, Allah'ýn rasul-lerinin ölmeden önce kendilerinden sonra ge­lecek rasulü açýkça haber vermesi kesin bir ananedir. Ve Risalet (Peygamberlik) çizgisi sona yaklaþýrken, Musa @ ve Ýsa @ gibi önemli peygamberler de, insanlarýn belirsiz­lik ve þüphe içinde kalmamasý için sýk sýk Son Peygamber'in geliþinden bahsederlerdi. Sahabelerine de ona inanmalarým ve Ýlâhî görevinde onu desteklemelerini telkin etmiþ­lerdir. Ýþte bu yüzden tercümeler vasýtasýyla vs. yollarla kitaplarýnda yapýlan kasdî deði­þikliklere ve kiliseler arasý toplantýlardaki ka­rarlara raðmen, Muhammed @'a ve onun görevine açýkça þu veya bu þekilde iþaret eden kýsýmlar ve pasajlar Ýncil'de halen mevcut­tur.

Süleyman Peygamber da, Son Peygam­ber'in geliþinden þöyle bahsetmiþtir: "Sevgilimin teni beyaz ve kýrmýzý, On binlerin ara­sýnda seçkin olan odur... Aðzý çok tatlý ve onun her þeyi güzel. Budur sevgilim, evet yâ­rim budur. Ey Yeruþalim kýzlarý!" (Neþide-ler Neþidesi; V, 10 ve 16) 'On bin kiþi arasýn­dan ayýrd edilen' ibaresi dikkat çekicidir. Gerçekten o, Mekke seferinde beraberinde bulunan on bin sahabesinin arasýnda en se­vilen ve isteneniydi.

Hýristiyanlarýn tahrif ve deðiþtirmelerinden kurtulabilen Barnaba Ýncili bu haberleri di­ðer Ýndilerden daha sarih olarak içermekte­dir. Bir defasýnda, Ýsa havarilerine þöyle cevap vermiþtir: "Gönlünüzü ferah tutun, korkmayýn da; çünkü sizi ben yaratmadým, fakat Tanrý, Yaratanýmýz, sizi yaratan sizi ko­ruyacaktýr. Benim için ise, ben bu dünyaya þimdi, dünyaya selamet getirecek olan Tan-rý'nýn Elçisi (Allah'in,Rasulü)nin yolunu ha­zýrlamak için geldim. Fakat sakýn aldatýlma­yýn, çünkü benim sözlerimi alacak ve Haki­katimi kirletecek çok sayýda yalancý peygam­ber gelecektir." Sonra Andrew dedi ki, "Efendi, bize onu bilebilmemiz için bazý iþa­retler ver." Ýsa cevap verdi: "O, sizin zama­nýnýzda gelmeyecek, sizden yýllar sonra be­nim hakikatim bozulduðu zaman, zar zor otuz sadýk kaldýðýnda gelecektir. O zaman, Tanrý dünyaya Rahmet edecek ve elçisini gön­derecektir. O, tanrýsýzlara karþý büyük bir güçle gelecek ve yeryüzündeki putperestliði yýkacaktýr. O beni sevindirecektir, çünkü onun vasýtasýyla Tanrý'mýz bilinecek ve övü­lecek ve ben de doðrulardan bilineceðim; ve o benim insandan öte bir varlýk olduðumu söyleyenlere karþý mücadele edecektir. Size, hakikaten size söylüyorum ki ay, çocuklu­ðunda onun uyumasýna yardým edecek ve büyüdüðünde de o, ayý ellerine alacaktýr. (B,urada Muhammed'ýn parmaðýyla iþa­ret ettiðinde ayýn Allah'ýn Emriyle ikiye bö­lünmesi mucizesine atýf yapýlmaktadýr). Dünya ona dikkat etsin, çünkü o putperest­leri kýlýçtan geçirecektir... O Hak ile, diðer peygamberlerden daha aþikâr olarak gelecek ve fenalýðý tekdir edecektir. Babamýzýn þeh­rinin kuleleri birbirini sevinçle selâmlayacak ve putperestlik: yere serildiðinde ve benim de baþka insanlar gibi bir insan olduðumu iti­raf ettiðinde, ben size Tanrý'nýn Elçisi (Al­lah'ýn Rasulü)nin hakikaten-geleceðini söy­lüyorum." (Böl. 72)

Baþka bir vesileyle Ýsa, þöyle demiþti: "Si­ze Tanrý'nýn Ruh ve Hak olduðunu, bu yüz­den ruh ve hak içinde ibadet edilmesi lâzým geldiðini söylüyorum. Tanrý'nýn ahdinin baþ­ka bir yerde olmayýp Kudüs'te, Süleymanýn mabedinde yapýldýðý için. Fakat bana inanýn, bir zaman gelecek ki Tanrý Rahmetini vere­cek, ve her yerde ona Hak ile ibadet etmek mümkün olacaktýr. [Burada, Ýslâm'daki iba­detin mekân olarak mabed, mescid vs. ile sý-nýrlanmayýp, temiz olmak þartýyla arzýn her yerinde yapýlabileceði þeklindeki temel ilke­lerinden birine atýf yapýlmaktadýr. (2: 115)] "Ve Tanrý, her yerde doðru Ýbadeti rahmet ile kabul edecektir." Diðer bir soruyu da þu þekilde cevaplandýrmýþtý: "Ben gerçekten Ýs­rail'in Evi'ne Selâmet Peygamberi olarak gönderildim; fakat benden sonra Tanrý tara­fýndan bütün dünyaya gönderdiði Mesih gelecektir." (Bölüm 82).



radyobeyan