Ziraat By: saniyenur Date: 07 Haziran 2012, 19:11:58
16- Ziraat
Ziraat, temel endüstriydi ve Ýslâm dünyasýnýn belkemiðini oluþturmuþtu; çünkü zamanýn imalat endüstrileri için hammaddeleri olduðu kadar, yiyecekler için de önemli ürünleri saðlamýþtý. Hz. Muhammed, bu yöndeki çabalarý büyük ölçüde desteklemiþti. Bir keresinde, "Yarýn kýyamet kopacaðýný bilseniz bile, bir aðaç dikmelisiniz." ve yine "Bir kiþinin topraðý varsa, onu iþlesin veya kardeþine ödünç versin! {Fakat onu iþlenmemiþ býrakmasýn)" buyurmuþtu (Miþkât). Ýnsanlarý kullanýlmamýþ arazileri iþlemeye teþvik eden þöyle bir hadis-i þerif vardýr: "Sahipsiz topraðý geliþtiren kÝþÝ, onun üzerinde en çok hakka sahiptir. Allah'a ve O'nun peygamberine ait olan dýþýnda, (herkes için) ayrýlmýþ toprak vardýr." (Miþkât). Peygamber'ýn birçok ashabý, Medine'de ziraatle meþgul olmuþlardý. Ali Ýbni Ebî Talip, Amr b.el-Âs,Rafi* b. Hadîc ve Zübeyr bunlar arasýndaydý. Onlarýn hepsi ürünleri çoðaltmak için gübre kullanmýþlardý.
Ekin tarlalarýnýn ve üzüm baðlarýnýn büyümesi ve çiftçilik hakkýnda ayetler içeren Kur'an-ý Kerim, bu faaliyetlere çok önemli bir destek vermiþtir. Ürünlerin birkaç katýna çýkarýlmasý ve miktarlarýnýn olduðu kadar, niteliklerinin de iyileþtirilmesi için çeþidi yollar önermiþti. Bu dinî cephe, müblüman-lan, ziraatte daha aktif bir rol almaya, zira-ati iyileþtirmek için uðraþmaya ve geniþletmeye teþvik etti. Kur'an-ý Kerim'in pek çok ayeti, insan çabalarým, ziraat sektörü yönünde yoðunlaþtýrmak için yardýmcý oldu: "Mallarýný Allah yolunda harcayanlarýn hali, her basara yüz taneli yedi baþak bitiren bir tohumun hali gibidir. Allah dilediði kimseye daha kat kat verir." (2: 261). Burada, pratik hayatta samimi çaba harcayan herkes için zengin ve çok fazla bir ürün fikri vardýr.
Kur'an-ý KerÝm'de, Allah'ýn çeþitli bitki türlerinin büyümesindeki mucizelerini anlatan pek çok pasaj vardýr: "O gökten su indirendir. Her bitkiyi onunla bitirdik. Ýçlerinden bir yeþillik çýkardýk. Ondan da birbiri üzerine binmiþ taneler çýkarýrýz..." (6: 99). Kâf Suresi'nde þöyle buyurulur: "Gökten de bereketli bir yaðmur indirip, onunla bahçeler ve biçilecek ekinler bitirmekteyiz." (50: 9). Ve yine þunlarý okuruz: "Sonra topraðý iyice yarmakta ve orada taneli ekinler üzümler, sebzeler, zeytinler, yoncalar... bitirmekteyiz." (80: 26-28). Bu ayet, çiftçilerin sýký çalýþmasýyla, topraðýn sürülmesi, Ýþlenmesi ve tohum ekilmesi iþlemlerini anlatýr ve sonra Allah, tohumlarýn, zengin taneler ve meyvalar vermesi için, bulutlardan yaðmur gönderir. Nahl Suresi'nde þöyle buyurulur: "Gökten sizin için bir yaðmur indiren O'dur. Ýçecek ondandýr; hayvanlarýnýzý içinde otlattýðýnýz ot ve aðaçlar da ondandýr. Allah, sizin için, o su ile ekin, zeytin, hurmalýklar, üzümler ve her türlü ürünü yetiþtirir. Elbette bunda düþünecek bir topluluk için bir ders vardýr." (16: 10-11).
Ýslâm'ýn din ve insan hayatý görüþünü bir bütün halinde sunan Kur'an'ýn pek çok ayeti, ziraat alanýndaki araþtýrma ve çalýþmalarda teþvik unsuru olmuþtur. Kur'an-ý Kerim çalýþmalarýnýn bir sonucu olarak, çeþitli ziraat alanlarýndaki araþtýrmalar, Ýslâm çaðýnýn ilk zamanlarýnda baþlamýþ ve ziraî endüstrinin yayýlmasýnda þu þaþýrtýcý sonuçlan üretmiþtir: Üretimde artma, ürünlerin kalitelerinin ve çeþitlerinin iyileþtirilmesi ve topraðýn yoðun olarak iþlenmesindeki tecrübeler. Müslümanlar, gittikleri yerlere yeni ürünler götürmüþler, ayrýca sadece bu yeni ürünler ve yeni bir ziraat modeliyle deðil, o bölgelerde yiyecek üretim modelini tümüyle deðiþtirerek, ülkeleri zenginleþtirmiþlerdir.(S. Hüseyin Nasr.Isl. Science). Mevcut ziraat teknolojisini iyileþtirmiþler, böylece o da endüstrinin gücünü artýrmýþtýr. Gerçekte, "Ýslâm ziraatý, toprak, su, bitkiler ve hayvanlarýn akýllý bir þekilde nasýl kullanýlacaðýna dair, deðerli bir bilgi hazinesi içerir."(S. Hüseyin Nasr, a.g.e., s. 218). Müslümanlar tarafýndan zira-atte yapýlan önemli birçok bilimsel çalýþma kaydedilmiþtir. Bu alandaki tanýnmýþ isimler: Yahya b. Musavayh, Huneyn b. Ýshak, Ahmed b. Ebu Bekr b.Vahþiyye, Ebû'l Hasan el-Kurtubî,Ebû'l-Kâsým ez-Zahrâvî,Ab-durrahman b. Vafid el-Lahmî (Abencenif), Ebu Ömer b. Haccac el-Ýþbilî, Ebu Zekeriy-ya b. Avvam, Ömer b. Yusuf ve