Diðer Yazýlar
Pages: 1
Yola Girmek Yolda Olmak By: reyyan Date: 07 Haziran 2012, 16:34:02
Yola Girmek Yolda Olmak


Mehmet Ildýrar | Nisan 2012 | DÝÐER YAZILAR   


Tasavvuf yoluna giriþ, kâmil bir mürþide intisap edip onun eðitim ve terbiye usulünü kabul etmekle olur. Bu Nakþibendî yolu baþlangýçta Rasulullah s.a.v. Efendimiz’in talim ve terbiyesinde yetiþmiþ Hz. Ebu Bekir r.a.’da “Sýddýkiye” ismini almýþ, sonrasýnda Selman-ý Farisî r.a. hazretleri, Muhammed b. Kasým, Bayezid-i Bistamî, Mevlâna Halid hazretleri (Allah sýrlarýný mukaddes kýlsýn) gibi sayýsýz velinin hizmetiyle günümüz kâmil mürþitlerine ulaþmýþtýr. Bu mürþitlerden birine baðlanmakla her müslüman baþlangýcý Efendimiz s.a.v. olan bu zincire bir kenarýndan tutunmuþ olur.

Kâmil mürþidin elini tuttuktan sonra ise yolun edebi, önce sekiz þartý yerine getirmektir. Bunlarýn baþýnda gelen husus taharet, yani abdest almaktýr. Abdest alýrken de kalbinde Allah’a tövbe etme, günahlarýndan temizlenme niyeti vardýr. Þeyh Ahmed Gazalî hazretleri þöyle buyuruyor: Tövbe eden mürid abdest anýnda azalarýný maddi kirlerden yýkadýðý gibi, manevi kirlerden, nefs ve þeytanýn telkin ettiði kötü düþüncelerden temizlenmeyi de hedefler. Gusül abdestinde de durum böyledir.

Ýmam Rabbanî hazretlerinin oðlu Muhammed Masum Farukî hazretleri de þöyle buyurur: Ýnsan hangi aza ile hangi günahý iþlediðini bilir. Gusül ve abdestinde mürid, “Ya Rabbi, ben azalarýmýn dýþýný kirden yýkýyorum. Sen de onlarý günahlardan temizle.” diye yalvarýr.

Abdesten sonra iki rekât namaz kýlýnýr. Tasavvuf yoluna giren kiþi, tadil-i erkan ve kalp huzuruyla kýldýðý bu namazýn birinci rekâtýnda Fatiha suresinden sonra Kâfirun suresini, ikinci rekatýnda da Ýhlâs suresini okur.

Bazý mürþitler bu adabýn mürþide biattan önce, bazýlarý da biattan sonra olmasýný tavsiye etmiþlerdir.

Biat esnasýnda ise cümle günahlar göz önüne getirilir. Hem dil hem kalp ile; “Ya Rabbi, yapmýþ olduðum bütün günahlardan ben piþmaným. Keþke yapmasaydým. Ýnþallah bir daha ben yapmayacaðým.” denir. Böylece mürþidin elinde söz verilir. Bu söz mürþide deðil, Allah’adýr. Mürþid ise bu duruma þahit ve tövbe edene duacýdýr.

Ýntisap eden kiþi bu tövbe müsafahasýyla, yani mürþidin elinden tutmayla da onu kendine rehber, mürþit, üstad olarak kabul etmiþ olur. Bundan sonra gayreti, o güne kadar yapmýþ olduðu hatalarý telafi etmek içindir. Kýlmadýðý namazlarýný, tutmadýðý oruçlarýný kaza eder, haksýzlýk ettiði kiþilerin hakkýný verir veya helalleþir. Bunun gibi üzerine düþen vazifelerini yerine getirir.

Mürþit elinde tövbe etmenin amacý, kâmil bir insan olmak için kendine bir yol bulmak ve ilerlemektir. “Mürþidimin duasý ve terbiyesi ile Rabbime tövbemde sabit kalýrým” diye niyet eder. Fakat bütün kudretin Allah Tealâ’nýn elinde olduðunu, gerçek sebebin de O’nun dilemesi olduðunu bilir. Tövbe ederek mümin olmanýn gereði olan takvaya ulaþýlmaya çalýþýlýr. Ýntisap eden kiþi, tövbesinde samimiyet ve ciddiyetle birlikte Allah Tealâ’nýn onu affettiði hüsnü zanný ve ümidini de taþýr.

Þeyh Ahmed Gümüþhanevî hazretlerine göre mürid iki þekilde tövbe eder. Birincisi Allah Tealâ ile kendi arasýnda, ikincisi mürþidi ile kendi arasýndadýr. Birinci tövbe ile yapmýþ olduðu günahlardan, ikinci tövbe ile kötü insanlarýn meclisinden ayrýlýp mürþidinin meclisine dahil olur. Ýlk tövbe ile Allah Tealâ kiþiyi affedip korumasýna alýrken, ikinci tövbeyle mürþit nasihat ve ilimle yolunu gösterir.

Bundan sonrasý ise, artýk müridin gayretine baðlýdýr.


radyobeyan