Diðer Yazýlar
Pages: 1
Evimizden Kalbimize Bakarken By: reyyan Date: 06 Haziran 2012, 20:10:48
Evimizden Kalbimize Bakarken


Esra Büyücek | Mart 2012 | DÝÐER YAZILAR   


    Dekorasyon dergileri, televizyon programlarý seyirlik evler kurmaya yöneltiyor bizi. Herkes maddi imkanlarýnýn, el becerisinin, zevkinin ölçüsünde bir yarýþa dahil ediliyor. Ev yaþanacak bir mekan olmaktan çýkýp, seyir zevki yüksek fakat kullanýma açýk olmayan bir mekan haline dönüþüyor. Ýnsanýn sonsuza kadar yaþamak isteyeceði evler inþa ediliyor el birliðiyle.

Ev insanýn dünya ve ahiret saadetini inþa ettiði önemli mekanlardan biridir. Evimiz hayata bakýþýmýzý, üslubumuzu, kimliðimizi gösteren bir endam aynasýdýr. Hiç farkýnda olmadýðýmýz arzularýmýz, bilinçaltýna ittiðimiz isteklerimiz evimiz ve alýþveriþ kültürümüz üzerinden kendini ele verir.

Seyir zevki yüksek ama ruhu yok


Gün geçmiyor ki güzel yaþam/moda dergilerine, ev-dekorasyon konusunda öneriler sunan internet platformlarýna bir yenisi eklenmesin. Evleri güzelleþtirmek üzere verilen öneriler, stil sahibi bir evde yaþamaya gösterilen özen yükselen bir trend halinde hanýmlar arasýnda yaygýnlaþýyor. Herkes maddi imkanlarýnýn, el becerisinin, zevkinin ölçüsünde bu yarýþýn içine dahil ediliyor. Ev yaþanacak bir mekan olmaktan çýkýp, seyir zevki yüksek fakat kullanýma açýk olmayan bir mekan haline dönüþüyor. Ýnsanýn sonsuza kadar yaþamak isteyeceði evler inþa ediliyor el birliðiyle. Bu evlerde yaþayan insan ölümü hatýrlayamaz. Sonuç olarak, ortaya evleriyle aþk yaþayan kadýnlar çýkýyor ya da aþýk olacaðý güzellikte eve sahip olamayan mutsuz kadýnlar… Gelir seviyesi ne olursa olsun herkes kendini bu yarýþýn bir parçasý gibi hissediyor ve dahasý, bir kere seyredilecek bir ev oluþturmak yetmiyor. Arada bir güncelleyerek trendin bir parçasý da olmak gerekiyor.

Elbette bu kadar gayret bir de seyirciye ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyaç evlerde misafir aðýrlamak yerine, insanýn mahremiyet alaný olan evini, oraya ait detaylarý sosyal medya sitelerinden teþhir etmekle giderilmeye çalýþýlýyor. Bu eðilimin arka planýna baktýðýmýzda rahatlýkla görebileceðimiz ilk þey “mutluluðu ilan ve ifþa” isteðidir. Özünde mutluluðu yakalayamamýþ, mutluluðun gerçek içeriðinden uzaklaþmýþ bireyler ne kadar mutlu olduklarýný ispat etmek isterler. Daha özgün bir ev, daha stil sahibi eþyalar, hamarat ve mutlu bir kadýn! Oysa pahalý mobilyalara, çiçekli tabaklara, puanlý perdelere aþýk olan bir kadýnýn mutlu olma ihtimali nedir?

Din’i kuþanmýþsak

Ýþte tam bu noktada tüketirken mutlu olmaya çalýþan günümüz insanýnýn þunu hatýrlamasý gerekiyor: Ýslâm sadece namaz, oruç gibi rutin ibadetlerden ibaret bir din deðil, tüm hayatýmýzý kuþatan bir yaþam biçimidir. Dindarlýk toplumsal alanda da davranýþlarýmýzý kontrol etmek zorundadýr. Hayata bakýþýmýzýn çerçevesini çizebilmelidir. Yani namaz kýlarken de, yolda yürürken ya da alýþveriþ yaparken de söyleyeceði söz, öðreteceði bir bakýþ vardýr dinin.

Ýslâm bize tüketirken de ahlâklý olmayý öðretir. Aileyi, yakýnlarý, komþularý hatta diðer canlý varlýklarýn haklarýný gözetmeyi ister. Bize verilen her imkan, azýyla çoðuyla imtihan vesilesidir. Herkes sahip olduklarý üzerindeki tasarruf yetkisini doðru kullanmakla yükümlüdür.

Kendimizde eksilenleri tamamlamak görevimiz; bu dünyaya bunun için gönderildik. Evimizi nasýl bir hale getirelim ki içimizde, o evde yaþayan çocuklarýn içinde bir boþluk kalmasýn? Ne yapalým ki o evlerde yaþanan güzellikler baþka gönüllerde yankýsýný bulsun ve güzellik dalga dalga yayýlsýn? Besmele ve selam ile evimize girenler, hiçbir telkine ihtiyaç duymadan muhabbet ve huzuru evimizde nasýl bulsunlar. Ýþte ardýna düþülmesi gereken asýl mesele budur.

Estetik algý insan zihnini etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Gözümüzün gördüðüne kalbimiz meyleder. Bizi tefekküre çaðýran manevi bir atmosferin oluþmasýna yardým edecek bir dekorasyonun tahmin edilmeyecek ölçüde etkisi vardýr yaþam algýmýza. Ýki kiþinin yan yana namaz kýlamayacaðý, üst üste binmiþ eþyalarla dolu bir salonda huzurla bir namaz kýlmak elbette çok zordur. Dahasý bir evin içinde yaþamayý hayal ederken ibadet edeceðimiz aklýmýza gelmiyorsa, yani kulluk bizim için dünyadan kâm aldýktan sonra arta kalan zamana sýðacak bir hale dönüþmüþse, kendimizi sigaya çekmenin vakti çoktan gelmiþ demektir.

Kanaat denen hazine


Eþyaya olan meyli azaltmanýn ve hakikat gözüyle bakabilmenin yolu ‘hale razý olmak’tan yani kanaattan geçer. Kiþinin içinde bulunduðu durumdan, imkandan razý olmasýdýr kanaat. Hz. Peygamber s.a.v. þöyle buyurmuþlardý: “Kanaat tükenmeyen hazinedir.”  Tükenmeyen bir hazineye sahip olan bir kimse için yorucu arayýþlar içinde ömrü heba etmek elbette söz konusu deðildir. Kanaat ayný zamanda kiþiyi israf etmekten de alýkoyar. Baþta deðindiðimiz üzere mümin olmanýn su içmemizden yataða yatýþýmýza kadar hayatýmýzýn her anýný kuþatan bir bütünlük olduðunu anladýðýmýzda, tüketim kültürümüzü de bu ölçüler dahilinde düzenlemek için büyük bir adým atmýþýz demektir. Zira nimetlerin gerçek sahibini bilen kimse ne daha fazlasý için gereksiz bir çabaya girer ne de verilen nimeti sahiplenir. Efendimiz s.a.v. þöyle dua ederlerdi: “Ya Rab! Verdiðin rýzýkla beni kanaatkâr kýl ve rýzký benim için mübarek eyle.”

Evlerimizin zekâtý misafirler


Her þeyin zekâtý kendi cinsinden olur. Öyleyse evimizin zekâtý ne olabilir? Elbette misafir ve misafirlere saðlanan imkanlar… Enes ibn Malik r.a.’dan þu hadis-i þerif rivayet olunmuþtur: “Evin zekâtý onun içinde misafir aðýrlanmasý için bir oda hazýrlamaktýr.”

Ýlim meclislerine, dost sohbetlerine mekan olan evler, Allah için bir araya gelen insanlarýn bereketinden nasiplenir. Kültürümüzde misafir ile yenen yemekten sual olunmayacaðý bilinir. Misafire ikram aziz tutulur. Bir su, bir hurma tanesi bile olsa gelen misafir ikramsýz gönderilmez. Bu hem müminler arasýnda muhabbete vesiledir hem de bu evlerde yetiþen çocuklar paylaþmayý, insana ve topluma hizmet etmeyi öðrenirler. Gittikçe bireyselleþen dünyada ben yerine biz olmak baþka nasýl öðretilir ki? Maneviyat büyüklerimizin nasihatinde olduðu gibi paramýz cebimizde, eþyamýz evimizde olsun; kalbimizde deðil. Müminin evi nezihtir, zariftir. Kendi kalbindeki ferahlýktan nasibini alýr. Evlerimizi hem kendimiz, hem sorumlu olduðumuz ailemiz için güzelleþtirmek mümkün. Ve bunun yolu para harcamak deðil; özen ve muhabbet. Býrakalým evimiz tarz olmasýn, trendlere uymasýn ama huzurlu olsun. Her akþam koþa koþa geri döndüðümüz dünyadaki cennetimiz olsun.

Ynt: Evimizden Kalbimize Bakarken By: sümeyra Date: 07 Haziran 2012, 06:18:18

  Müminin evi nezihtir, zariftir. Kendi kalbindeki ferahlýktan nasibini alýr. Evlerimizi hem kendimiz, hem sorumlu olduðumuz ailemiz için güzelleþtirmek mümkün. Ve bunun yolu para harcamak deðil; özen ve muhabbet. Býrakalým evimiz tarz olmasýn, trendlere uymasýn ama huzurlu olsun. Her akþam koþa koþa geri döndüðümüz dünyadaki cennetimiz olsun.

    Amin...Bu güzel duaya baþka ne denir ?

radyobeyan