Politika By: saniyenur Date: 06 Haziran 2012, 17:13:01
Politika
Kur'an-ý Kerim, geçmiþteki politik liderlerin, halký ve onlarýn zayýflýklarýný nasýl sömürüp, üzerlerinde kendi mütecaviz ve zalim hâkimiyetlerini tesis ettiklerinden sözeder. Firavunlarýn müstebit hareketlerinden bahseder: "Firavun dedi ki: 'Ey ileri gelenler! Sizin benden baþka bir ilâhýnýz olduðunu bilmiyorum. Ey Hâmân! Benim için toprak üzerine bir ateþ yak, tuðla hazýrlayýp bana bir kule yap; çýkar belki Musa'nýn ilâhým görürüm. Doðrusu ben Musa'yý yalancýlardan sanýyorum.' O Firavun ve askerleri, yeryüzünde haklan olmayarak büyüklük tasladýlar ve zannettiler ki, bize döndürülmeyecekler." (28: 38-39). Yine ayný surede þunlarý okuyo-ruz:"(Ey Muhammed)Ýnanan bir kavim için sana Musa ve Firavun olayýný olduðu gibi anlatacaðýz. Çünkü Firavun memleketin baþýna geçmiþ ve ahalisini parçalara bölüp kendisine baðlamýþtý. Onlardan bir topluluðu ezmek isteyerek, oðullarýný boðazlattýrýyor, kadýnlarýný diri býrakýyordu. Þüphesiz o bozguncunun biriydi." (28: 3-4). Zuhruf Sure-si'nde þunlar geçer: "Firavun, kavmine þöyle seslendi: 'Ey Kavmim, Mýsýr'ýn mülk ve saltanatý ile þu altýmdan akan büyük nehir benim deðil mi? Artýk görmüyor musunuz? Yoksa ben nerde ise meramým anlatamýyacak, hakir ve zayýf durumda olan bu kimseden daha üstün deðil miyim? Böylece kavmini küçümsedi. Ama onlar da yine ona itaat ettiler. Çünkü onlar yoldan çýkmýþ fasýk bir kavim idiler." (43: 51-52, 54).
Kur'an-ý Kerim, sonra, Allah'ýn nasýl yoksul halký güçlendirip yükseltmek, zalimi de al-çaltmak istediðini belirtir. "Biz de istiyorduk ki, o yerde ezilmekte olanlara lütfedelim, onlarý hayýrda önderler yapalým ve onlarý vâris kýlalým." (28: 5). Bu ayetlerde, politik manzaranýn bütün görünüþü, bozulmasý, pazarlýk teknikleri, kitle psikolojisi ile inanç ve düsturlarýn baþkan ve liderlerce yönlendirilmesi, çok güzel ve etkileyici bir þekilde özetlenmiþtir.
Bu þekilde, Kur'an-ý Kerim, Âd kavminin kibrinden bahseder. "Siz her yüksek yere koca bir bina kurup boþ þeyle mi uðraþýrsýnýz? Dünyada ebedî kalacakmýþsýnýz gibi, bir ta-kýrn saraylar mý ediniyorsunuz? Hem yakaladýðýnýz vakit, merhametsizce, zorbaca yakalýyorsunuz." (26: 128-130). Ve Semûd kavmine: "Siz burada bahçelerde, pýnarlarýn baþýnda, ekinler, salkýmlarý sarkmýþ hurmalýklar arasýnda güven içinde býrakýlýr mýsýnýz?... Bir de daðlardan neþ'e ve zevkle evler yontuyorsunuz." (26: 146-149).
Sonra Kur'an-ý Kerim devlet görüþünü, politik, meþru güç ve fonksiyonlarýný da belirtir.