Muhabbet fedaileri By: ehlidunya Date: 22 Mayýs 2012, 14:13:02
Gülser TÜRKOÐLU
.
Muhabbet fedaileri
Onlar ki, peþ peþe sýralanýrlar. Bir, iki, üç, dört, beþ… Bir aðacýn gövdesinden uzanan dallar gibiler. Var olan dünyanýn birer küçük insanlarý ve bitmez tükenmez el hazinesinin incileri onlar.
Var olan dünya hiçbir zaman boþa yaratýlmadý. Her daim bir amaç güttü. Bir yapraðýn kenarýndaki kývrým, içindeki damarlar, yeþeren gül aðaçlarý, her bir olgunlaþan meyve gökyüzünde gezen bulutlar, yýldýzlar… Olsun hepsi bir sebep doðrultusunda hayat akýþýnda rol oynarlar. Oynanan bu roller kâinatýn içinde zýp zýp zýplarken, dengeyi aldýðý yer ise; bir elin avucu ve parmaklarýdýr.
Nasýl ki, her resmin bir ressamý tablolarýn bir sanatkarý varsa, bilekten baþlayýp, yaprak misali açýlan bir avuç ve tek tek kendi güzergahýný bulan uzunlu kýsalý parmaklarýn oluþtuðunu görürüz. Parmaklar ki; kendisine uzatýlan her eli sýmsýký sarar. Onlarla oturur, kalkar, yürür, konuþur, gezer…
Ýnsanýn birer parçalarýdýr onlar. Ne insan onlardan vazgeçebilir ne de onlar insandan. Bilekle aralarýnda sýký bir bað vardýr. Birbirine baðlanmýþ kör düðümdür. Kaptanýn karaya attýðý denizci düðümü gibi. Bir balýk sudan çýktýðýnda pullarýný dökerek nasýl ‘’imdat’’ diye baðýrýp can çekiþiyorsa, parmaklar da bilekten ayrýldýðýnda melül melül kanlý gözyaþý döker.
Bilek, her birine ana olur, bir bir terbiye eder bir anne þefkatiyle korur kollar. Aslanýn terbiyecisi gibi tertip düzeni o öðretir, eðitir. Yalan nedir öðretmemiþtir, çirkinlikleri göstermemiþtir. Ýnsanlardan aslýnda farklarý yoktur. Her bilekte birer küçük yaratýklardýr iþte.
‘’Parmaklar’’, her daim hareketlidirler. Birçok þeyi yaþayarak, dokunarak hissederek algýlarlar. Sen acýktýðýnda acýkýrlar, aðladýðýnda aðlarlar, sevdiðinde severler… Ayaklarýnla bir olup sýmsýký yere basarlar. Dik baþlýdýrlar, haklarýný kimseye gözetmezler.
Ki onlar birer kardeþtirler. Birbirlerine Ýslam kardeþliðiyle baðlýdýrlar. Aralarýnda husumetler, kinler, nefretler olmaz. Kardeþler birbirleri için olumlu þeyler isterler. Kendi aralarýnda yardýmlaþýrlar, paylaþýrlar, bölüþürler. Birbirlerini kýrmazlar. Hayatýn savaþ olduðuna inat, baðlýlýðýn gücü olan kardeþliði seçerler. Birbirlerine yaslanarak, dayanarak yürürler. Onlarda tek kalma duygusu yoktur. Yeri geldiðinde topallasalar da ardýn sýra birbirlerinin desteði olurlar.
Bu dünyada az da olsa insanlar birbirlerini kýskanýrlar. Çekememezlik had safhadadýr. Maddi manevi olarak herkes birbirinden üstün olmak ister. Elinde olsa kimse kimseden geride kalmaz ama onlarda kýskanma duygusu sýfýrdýr. Kýskanmayý hiç tatmamýþlar ve bilmezler nasýl bir duygudur? Kýskansalardý ilk baþ; boylarýný, tarzlarýný, özel isimlerini kýskanýrlardý. Her birinin boyu farklýdýr. Her biri cinsine, tarzýna göre adlandýrýlmýþtýr. ‘’Baþ parmak, iþaret parmaðý, orta parmak, yüzük parmak, serçe parmak .’’
Ýþte onlar ki, peþ peþe sýralanýrlar. Bir, iki, üç , dört , beþ …Bir aðacýn gövdesinden uzanan dallar gibiler . Var olan dünyanýn birer küçük insanlarý ve bitmez tükenmez el hazinesinin incileri onlar.
Onlar; insan bedenin vazgeçilmezidirler. Ýnsanýn gönül diyarýnýn ülkesidirler. Bir þair diyor ki; ‘’Kýþlarý bahara, geceleri aydýnlýða, elemleri mutluluða çeviren bir ülkeydi.‘’ Evet; o ülke, ellerin ucunda olan parmaklardýr. Ýnsanýn ruhuna giren her duygu esintisi parmak uçlarýndan geçer. Gönül insanýnýn ruhunu aydýnlatýrlar, daldan dala konmasýný sallanmasýný saðlarlar. Yeter ki, dýþ cepheden bir sevgi, sýcaklýk kaynaðý görsünler. Hemen muhabbet fedaileri olup þahlanýrlar. Kendi kendilerine ‘’Bize; kardeþlerimiz olan parmaklarý, elleri, avuçlarý uzattýnýz. Biz nasýl tutmayýz?‘’ Deyip canla baþla muhabbet fedaileri olurlar.
Muhabbet fedaileri, birbirini sevmeyen iki insaný birbirine yaklaþtýrýr. Bakýþlar soðuk ve yaralayýcý olabilir ama onlar parmak ve avuç içleriyle ‘’muhabbet baðýný ‘’ güçlendirirler. Karþýlýklý selamlaþmayan insanlarý selamlaþmaya davet ederler. Uzaktan ‘’selam‘’ diye elini kaldýran bir mert görünür. Görünen merdin elindeki ‘’Selam sesleniþi: Selam, selam, selam, selam, selam, selam.‘’ Her biri aslýnda muhabbet fedaisidir.
Davalarý muhabbet gücüyle gönül yapmaktýr, oluþturmaktýr. Gönülleri canlý tutmak tazelemektir. Paklaþtýrmaktýr. Her biri Yunus ile:
‘’Benim iþim sevgi için,
Dostun evi gönüller,
Gönüller yapmaya geldim‘’ derler.
radyobeyan