Halide bint Esved r.a By: hafiza aise Date: 21 Mayýs 2012, 16:52:56
PEYGAMBER’E TEYZE OLMAK; HALiDE BiNT ESVED (R.A)
Nisan 2012 79.SAYI
Sonbaharda kuru yapraklarý görür müsün?
Kýþ geldiðinde kupkuru kaldýðýný dallarýn, görür müsün?
Sonra bir bahar gelir.
Tüm sonbaharlarýn, tüm kýþlarýn üstüne bir nevbahar gelir.
Tatlý, ýlýk bir nevbahar yaðmuru iner kurumuþ,
çatlamýþ topraklara.
Kupkuru kalmýþ, katýlaþmýþ yüreklerimize iner gibi.
Topraðýmýz yumuþar, kalbimiz yumuþar.
Canlanýr, filiz verir.
“… Ölüden canlýyý çýkaran ve canlýdan ölüyü çýkarandýr.
Ýþte bu Allah’týr…” (Enam, 95)
O YETÝM DÝYE…
Halide bint Esved (r.a), Esved bin Abdiyeðus ile Amine bint Nevfel’in kýzlarýdýr. Peygamberimiz’in (s.a.v) annesinin kardeþi yani teyzesidir. Abdullah bin Erkam bin
Abdiyeðus ile evlidir.
Efendimiz’in (s.a.v) bebekliðinden çocukluðuna, gençliðine peygamberliðine þahit olmuþtur.
O kardeþinin emanetidir. Bir gün kardeþini topraða verirken kucaðýndaki öksüzün, kucaðýndaki yetimin peygamber olduðunu göreceðini düþünür müydü Halide (r.a)?
“O seni yetim iken bulup barýndýrmadý mý?” (Duha, 6)
O yetimin bir sahibi vardý.
Herkesin sahibi olandý O.
Sahip çýkýþýna insanlarý vesile kýlardý.
Ebu Talip vesileydi ancak.
O yetim bir gün peygamber olacak da þöyle diyecekti:
“Kalbinin yumuþamasýný istiyorsan fakirin karnýný doyur, yetimin baþýný okþa.”
O dedi diye, Peygamber yetimdi ve yetim baþý okþamak onun sünneti diye ve kalplerimiz yumuþasýn diye yýllar, asýrlar sonra nice insanlar dünyanýn bilmedikleri bir köþesindeki yetimlere sahip çýkacaktý.
Kalplerimize tatlý, ýlýk, bereketli bir nevbahar yaðmuru yaðsýn diye.
Yoksa kalplerimiz taþlar gibi hatta taþlardan daha katý olacaktýr.
Yoksa insan bitecektir.
SAHABÝ OLMAK, SAHÝP ÇIKMAK
Halide bin Esved (r.a), Efendimiz (s.a.v) Medine’ye hicret etmeden önce Müslüman olmamýþ, hicret sonrasý Medine’ye gelerek Müslüman olmuþtur.
O güne kadar yeðenini ablasýnýn bir emaneti olarak sever kollarken o günden sonra Allah’ýn bir emaneti, sevdiði kulu, elçisi olarak sevmeye baþladý.
Teyze olarak baðlýyken bir de iman baðýyla baðlandý.
Biat etti. “Allah’a hiçbir þeyi ortak koþmayacaðýma…”
Sahabilerden biri oldu.
Sahabi demek arkadaþtan çok öte sahip çýkan demekti.
Onlar sahip çýktý. Ýmanlarýna, imandan kendilerini haberdar eden peygamberlerine.
Kalplerine sahip çýktýlar.
Canlarý pahasýna sahip çýktýlar.
“Þu denizi göstersen de gir desen seninle beraber düþünmeden gireriz” dediler.
Oysa denizden ne de çok korkarlardý.
ÖLÜDEN DÝRÝYÝ ÇIKARAN EY!..
Halide (r.a) iman ettikten sonra saðlam bir Müslüman oldu.
Saliha bir haným olarak anýldý.
Çok ibadet ederdi.
Güler yüzlüydü.
Ziyaret etmeyi ve misafir aðýrlamayý pek severdi.
Bir gün Peygamber þehri Medine’ye Hz. Ayþe’nin (r.a) evine ziyarete gelmiþti. Yeðenini görmek istiyordu. Bu arada namaza durdu.
Efendimiz (s.a.v) eve gelip de namaz kýlan bir hanýmý görünce sordu:
“Bu haným kimdir?” Ayþe (r.a) “Teyzelerinizden biridir” diye cevap verdi.
Allah Rasulü (s.a.v) uzun zamandýr görmediði için tanýyamayarak sordu:
“Teyzelerimin hepsi yeryüzünde gariptir (gurbettedirler). Acaba bu hangi teyzemdir?”
“Halide bint Esved’dir.”
Halide’nin (r.a) teyzesi olarak geliþine sevindiði kadar Müslüman oluþuna da sevinen Peygamber (s.a.v) Allah’a hamd ederek þöyle dedi:
“Ölüden diri çýkaran Allah’ý her türlü noksan sýfatlardan tenzih ve tesbih ederim.”
Bu hadise farklý bir þekilde Halide’nin (r.a) Medine’ye hicret edip Müslüman olduðu günle ilgili olarak da anlatýlýr.
Halide’nin (r.a) babasý Müslüman olamadan ölmüþtü. Halide de (r.a) müþrik bir babanýn kýzý olarak büyümüþtü.
Gönlü yeðeninin getirdiði hakikatleri tasdik eder lakin çevresinden, ailesinden çekinir sözleriyle tasdik edemezdi.
Nasýl inanmasýn ki yeðeninin bir kere bile yalan konuþtuðunu görmemiþti.
Nasýl inanmasýn ki yeðeni emin insandý her insanýn gözünde.
Ýnanmayanlar nasýl inanmazdý, anlamazdý.
Allah Rasulü (s.a.v) “ölüden diriyi çýkaran” derken bu gerçeðe iþaret ediyor; Müslüman olmayan bir babadan Müslüman evlat meydana getiren Allah’ý tesbih ederek teyzesini teselli ediyordu.
Ayný zamanda da kalplerin ancak imanla can bulduðunu söylüyordu.
Ýman etmemiþ kalp ölüydü.
Katýydý hatta taþlardan daha katý.
Ýþte o Peygamber kalplerimiz yumuþasýn diye bir nevbahar yaðmuruydu.
Her sözü her hali nevbahar yaðmurundan damlalardý.
…
Onlar bir ümmetti geldi geçtiler.
Bir nevbahar yaðmurunun altýnda iliklerine kadar ýslanarak geçtiler.
Kalpleri yumuþaktý.
Sözleri latifti.
Ýbadet ederler, Allah’a kul olduklarýný bilirlerdi.
Þimdi bir nevbahar yaðmuru yaðacak.
O yýldýzlara tutunur gibi biz o yaðmurun hangi damlasýný içimize çekersek kurtulacaðýz.
Çünkü topraðýmýz, kalplerimiz yumuþayacak.
Bizler yeniden biat edeceðiz.
Yine yeniden.
Ölü kalplerimiz dirilecek.
Hayat manasýna erecek.
Yoksa kýyameti hazýrlayan insan...
Yine insan ve hep insan.
Elvida ÜNLÜ