Siret Ansiklopedisi
Pages: 1
Uhuddan Hudeybiyeye Gazve Ve Seriyyeler By: saniyenur Date: 20 Mayýs 2012, 16:19:53
2- Uhud Günü'nden Hudeybiye'ye Kadar Yapýlan Gazve Ve Seriyyeler

Uhud Savaþý'nda müslümanlar büyük zor­luklarla karþýlaþýp, aðýr kayýplar vermeleri­ne ve büyük üzüntü duymalarýna raðmen ne maneviyatlarý zayýfladý, ne de inanç ve da­valarýnýn baþarýya ulaþmasý için mücadele et­me kararlýlýklarý ve þevkleri azaldý. Bununla beraber, bu geçici engellenme yeni kurulan Medine Devleti ve Muhammed için bir sü­rü zorluk ve problem doðurdu. Uhud Sava­þý, müslümanlarýn askerî ve politik saygýn­lýklarýna büyük bir darbe indirdi; ve dost ya da tarafsýz olan çevre kabilelerin bir çoðu bu savaþtan sonra müslümanlara fülî bir düþ­manlýk beslediler. Bazýlarý Kureyþ tarafýna geçerek müslümanlara karþý onlarýn faal ant-laþmahsý oldu; diðer bir çoklarý da onlarýn casuslarý oldular ve Ýslâm Devleti'nin mer­kezi Medine'nin müdafaa ve güvenliði Ýçin hakiki bir tehdit oluþturdular.

Bazý kabileler, müslümanlarýn Bedir'deki ga­libiyetleri ve güçlü halleri üzerine sinmiþler­di, fakat Uhud Savaþandaki müslümanlarýn kýsmî yenilgileri ve aðýr kayýp vermeleri, du­rumu tamamen deðiþtirdi. Artýk müslüman-lardan korkmamaya ve müslümanlarýn oto­ritesine baþ kaldýrmaya baþladýlar. Uhud Sa-vaþý'ndan sonra yapýlan seferlerin büyük kýs­mý ya Medine'ye komþu arazilerdeki düþ­manca faaliyetleri kontrol etmek, ya baþkal­dýrmalarý bastýrmak ya da Ýslâm Devleti'ne karþý düþmanca faaliyetlerden veya gizli itti­faklardan haberdar olmak için düzenlendi. Kabilelerden bazýlarý þeytanca, Peygamber'dan kendilerine Kur'an öðretmeleri için eðitimciler göndermesini, çünkü halklarýnýn zaten Ýslâm dinine girdiklerini söylediler. Rasulullah , bu kabilelere müslüman öðret­men ve hafýzlar gönderince, bu müslüman­lar hunharca katledildiler. Böyle bir olayda, **** ve Kaarre kabilelerinin isteði üzerine, Peygamber  aralarýnda Hubeyb b. Adiy Ensârî'nin de bulunduðu sekiz sahabeyi Ýslâm'ý öðretmek için gönderdi. Bu sahabeleri birer birer öldürdüler. Hubeyb ise Kureyþ'e satýldý. Kureyþ de onu acýmasýzca katletti. Bir süre sonra Ebu'l Berrâ Âmir b. Mâlik, Ra-sulullah 'a gelerek: "Ya Muhammed! Eðer sahabelerden seçkin kiþileri,Necid halkýna gönderecek olursan ve onlar teblið ettiðin di­ne çaðrýda bulunursa; umarým ki Necid hal­ký sana tâbi olurlar!' dedi. Rasulullah  on­larýn güvenliðinden dolayý duyduðu endiþe­yi dile getirdi, fakat Ebu Berâ, bu sahabele­ri himayesine alacaðýný, halký Ýslâmiyet'e da­vet etmek için onlarý göndermesini söyledi. (Ýbni Ýshak) Bunun üzerine Peygamber el-Münzir b. Amr'ý, ashabýndan 70 kiþiye bir­likte, Âmir b. Tufeyl'e ulaþtýrmak üzere bir mektup vererek gönderdi. Ka'b b. Zeyd ve Amr b. Ümeyye hariç hepsi öldürüldüler. Ka'b b. Zeyd öldürülenler arasýnda yaralý ola­rak kaldý. Amr b. Ümeyy de, Âmir b. Tüfeyl tarafýndan bir köle azad etme yeminine kar­þýlýk olarak serbest býrakýldý. Bu olaylar müs-lümanlan son derece üzdü. Rasulullah , acýmasýzca katledilen bu müslümanlar için üzüldüðü kadar hiçbir þeye üzülmemiþti. Sýk sýk Medine'ye düþman saldýrýsý hakkýnda söylentiler çýkýyordu ve müslümanlar gece­leri güvenlik içinde uyuyamýyorlardý. Bir ço­ðu geceleri silahlarýyla uyudular ve süpriz düþman saldýrýlarýna karþý korumak için sü­rekli alarm halinde oldular.

Bu olaylar, müslümanlarýn prestijini ve Ýs­lâm devletinin otoritesini korkunç derecede azalttý. Çevre kabileleri Peygamber 'ýn oto­ritesine karþý baþkaldýrmak için cesaretlen­diler. Ayný zamanda Medine'nin yahudi ka­bileleri, müslümanlarla, Medine'nin müda­faasý ve karþýlýklý saldýrmazlýk üzerine olan muahedelerini bozmaya teþebbüs ettiler. Ra­sulullah 'a ve ashabýna karþý bu yahudiler, Kureyþle ve diðer Arap kabileleriyle iþ­birliði halinde çeþitli ihanet planlarýna giriþ­tiler. Uhud Savaþý'ndan sonraki bu menfî ge­liþmeler nedeniyle Peygamber  Medine'nin müdafaasý için Özel tedbirler almak zorun­da kaldý. Dolayýsýyla Özel gece nöbetçileri gö­revlendirdi ve Medine etrafýndaki tepelere ke­þifler yaptý. Bir keresinde, gece, Medine'ye saldýrmak üzere düþmanýn yaklaþmakta ol­duðu söylentileri yayýldý. Halk korku içinde evlerinden dýþarý fýrladý, bu sýrada Rasulul-lah 'ýn atý üzerinde tepelerden gelmekte ol­duðunu gördüler. Rasulullah  onlara hiç­bir düþman tehlikesi olmadýðýný söyledi ve sonra da halk evlerine döndü. Düþman teh­didine karþý, Peygamber  gazve ve seriy-yelerin teþkil edilmesi hususunda özel düzen­lemeler yaptý: Birincisi, þehir içindeki ve dý­þýndaki geliþmelerden sürekli haberdar bu­lunmak; ikincisi, dýþarýdan veya þehir dahi­lindeki yahudi kabilelerinin ihaneti dolayý­sýyla ortaya çýkacak ani saldýrýlara karþý acil bir ilk savunma hattý oluþturmak; üçüncüsü, etraf ahalisine Ýslâm Devleti'nin toprak­larý üzerinde barýþ ve düzeni tesis etmeye ta­mamen muktedir olduðu izlenimini vermek; dördüncüsü, Ýslâm Devleti'nin azalan oto­rite ve gücünü yeniden ele geçirmek ve yük­seltmek; son olarak da, müslümanlarýn ma­neviyatýný yükseltmek, cahiliye ve taðutî güç­lere karþý son zafer elde edilinceye kadar sa­vaþma kararlýlýklarýný ve þevklerini artýrmak.

Katan veya Ebu Seleme b. Abd el-Esed Seriyyesi: H. Peygamber 'a, Ebu'l Esed'in oðullarý Ebu Seleme ve Tuleyhâ'mn kabile­lerini ve müttefiklerini, Medine'ye saldýrma­larý ve müslümanlann hayvanlarýný çalmak için þehir civarýna baskýn yapmalarý hususun­da kýþkýrttýklarý haberi geldi. Bunun üzeri­ne, Peygamber Ebu Seleme'yi 150 kiþiyle birlikte yola çýkardý ve onlara þu talimatý ver­di: "Benî Esed topraklarýna varýncaya kadar yürüyün ve onlar size saldýrmadan siz onla­ra saldýrýn:' (Ýbn Sa'd, "Kitab et-Tabakat el-Kebir". Ebu Seleme, beraberindekilerle birlikte yola çýktý ve gece boyunca süratle iler­ledi, hatta düþmaný þaþýrtmak için normal yoldan ayrýldý. Peygamber 'ýn emirlerini yerine getirerek düþmaný epeyce hazýrlýksýz yakaladý. Düþman panik içinde, bütün mal­larýný ve hayvanlarýný býrakarak kaçtý. Daha sonra Ebu Seleme, Medine'ye geri döndü. Bu seriyye, Medine'nin yitirdiði itibarýný yeniden kazandýrdý ve ayný zamanda, Medinelüerin morallerini yükseltti.

Abdullah b, Üneys Seriyyesi: Süfyan b. Ha-lid el-Hudalî isminde bir adam Urne ve CÝ-varma giderek, insanlarý Rasulullah'a kar­þý savaþa katýlmalarý için tahrik ederdi. Ra­sulullah  bu nedenle, Abdullah b. Üneys'i, Süfyan b. Halid'i bulup, iþinde baþarýya ulaþ­mazdan evvel öldürmesi için gönderdi. Ab­dullah oraya yalnýz gitti. Adamlarýna farket-tirmeden ustaca ve sessizce Süfyan'ýn Ýþini bi­tirdi.

Bi'ru Ma'une veya el-Munzir b. Amr el-Ensarî Seriyyesi: Yukarda bahsedildiði gibi, Ebu Berra'nýn isteði üzerine, Peygamber ,el-Ma'din topraklarýna el-Münzir b. Amr ko­mutasý altýnda 70 Kur'an öðretmeni (el-Kurra) göndermiþti. Bunlar, Âmir b. Tufeyl­in adamlarýnýn saldýrýsýna uðramýþlar ve bir kiþi hariç hepsi öldürülmüþtü. Enes b. Ma­lik, Muhammed 'ýn Bi'ru Ma'une'de kat­ledilenlere üzüldüðü kadar hiçbir þeye üzül­düðünü görmediðini rivayet etmiþtir. Tufeyl tarafýndan serbest býrakýlan kiþi Amr b. Ümeyye'ydi. Amr, Medine'ye dönerken rast­ladýðý iki kiþiyi Amir oðullarýndan zannede­rek öldürdü. Rasulullah bu olayý hatadan saydý ve öldürülenlerin akrabalarýna karfpa-rasý ödedi. Bunun için Muhammed b. Mes-leme'yi gönderdi. (Ýbn Sa'd, Kitab et-Tabakat el-Kebir).

Reci Seriyyesi: Daha önce bahsedildiði gibi, **** ve Kaarre'den bir grup Peygamber'a gelerek Kur'an öðretmek üzere öðretmenler göndermesini isteyince, Rasulullah onlarla birlikte sekiz (veya on) sahabe gönderdi, el-Hada yolu üzerinde bir su pýnarý olan er-Recî'ye varýnca, müslümanlarla beraber bu­lunan grup hainlik etti ve diðer bazý kabile adamlarýnýn da yardýmýyla müslümanlardan altýsýný (veya sekiz) Öldürdüler; Hubeyb ile Zeyd'Ý ise Kureyþ'e sattýlar, onlar da Kureyþ tarafýndan katledildi. (Ýbn Sa'd, Kitab et-Tabakat el-Kebir).

Gazveler

Uhud Savaþý'ndan sonra, Rasulullah'ýn komutasý altýnda aþaðýdaki gazveler yapýldý:

Bedir el-Mevd veya el-Sufrâ Gazvesi: Uhud-dan ayrýlýrken, Ebu Süfyan, Rasulullah'a meydan okudu ve ona Bedir'de tekrar hesap­laþmayý teklif etti. Bunun üzerine Rasulul­lah  düþmanýn iki bin kiþilik ordusuna kar­þý bin beþ yüz kiþiyle yürüdü. Bedir'de sekiz gün süreyle bekledi fakat Ebu Süfyan, el-Zehran'dan Mekke'ye geri döndü. Ebu Süf­yan adamlarýna o yýlýn kýtlýk yýlý olduðunu, bu yüzden geri dönmeleri gerektiðini söyledi. Muhakkak ki, bir bolluk ve bereket yýlý onlara daha uygun olurdu. (Ýbn Sa'd, Kitab et-Tabakat el-Kebir). Peygamber da savaþ-maksýzýn geri döndü. Bu olay Hicret'in dör­düncü yýlýnda Zülkâde ayýnda cereyan etti.

Zatu'r-Rikâ Gazvesi: Rasulullah'a, Benî Muharip ve Sa'lebe halkýnýn Medine'ye sal­dýrmak üzere askerlerini harekete geçirmek­te olduðu hakkýnda bir haber ulaþtý. Hicret1 in 5. yýlýnýn baþlarýydý. Rasulullah 400 ki­þilik (veya 700) bir kuvvetle yürüdü ve Necd1 de er-Rikâ'ya kadar ilerledi. er-Rikâ'da bý­rakýlmýþ kadýnlar topluluðuna rastladý. Çün­kü erkekleri daðlara kaçmýþlardý. Müslüman­larýn önlerine çýkamadýlar ve harp olmadý. Rasulullah bu gazada ashabýna "korku namazý" kýldýrdý. Bir bölük nöbet beklerken, diðer bölük Rasulullah'la ilk rekatý kýldý, sonra yer deðiþtirerek ikinci rekat kýlýndý.

Dumetu'l-Cendel Gazvesi: Dumetu'l-Cendel kabileleri sýk sýk müslümanlarýn ticaret ker­vanlarýný rahatsýz eder, bölgede huzursuzluk yaratýrdý. Rasulullah , Dumetu'l-Cendel'de bazý kabile adamlarýnýn toplandýðýný, deve sürücülerine zalimce davrandýklarýný ve Me­dine'ye saldýrma niyetinde olduklarýný haber alýnca bin kiþilik bir kuvvetle sefere çýktý. Dumetu'l-Cendel, Suriye sýnýrýna yakýndý ve Medine'den 50 ya da 60 günlük bir mesafe­de bulunuyordu. Rasulullah  geceleri yol­culuk yaptý ve gündüzleri konakladý. Oraya varýr varmaz, düþmana hazýrlanma fýrsatý vermeden aniden saldýrdý, fakat düþman hay­vanlarým ve sürülerini býrakarak kaçtý. Ra­sulullah onlarý takip etmeye gerek görme­di. Uyeyne b. Hýsn'le akid yaptý ve Medine1 ye geri döndü. Dumetu'l-Cendel'in coðrafî konumu ve Medine'den uzaklýðý, Hicret'in beþinci yýlýnda Ýslâm Devleti'nin askerî ve politik etkinliðinin boyutlarýný göstermekte­dir. Hakikaten Arap Yarýmadasý'nýn tümü onlarýn nüfuzu altýndaydý. Bu olay, ayný za­manda, bir müslüman kuvvetinin uzak yer­lere intikal edebilme ve düþmaný hazýrlýksýz aniden yakalayabilme hususundaki sürat ve tahammüllerini de göstermektedir.

Benî'l-Mustalik veya el-Mureysî Gazvesi: Be­nî Mustalik'in reisi kendi kabile halký ve iliþki kurabildiði diðer Arap kabileleri halký ara­sýnda dolaþarak onlarý müslümanlara karþý savaþmak üzere kýþkýrtýyordu. Bu reisin çað­rýsýna büyük bir kuvvet icabet etti ve Medi­ne þehrine bir saldýn düzenlemek Ýçin hazýr­lýklar yaptýlar. Bu düþmanca hareketler, Pey­gamber 'ýn casusu Bureyde b. el-Husayb tarafýndan da teyid edildi. Bunun üzerine, Rasulullah  ashabýndan küçük bir kuvvetle yola çýktý ve aralýksýz zorlu bir yürüyüþten sonra kýsa bir süre zarfýnda el-Mureysî kay­naðýna vardý. Müslüman kuvvetlerinin bu ani ortaya çýkýþý düþmaný þaþýrttý, korku ve þaþ­kýnlýk içinde daðýldýlar. Bununla beraber Be­nî Mustalik reisi Haris b. Ebî Dýrar, kendi adamlarýyla çarpýþmaya hazýrdý. Fakat onlar da daha ilk atakta on adamlarýný kaybede­rek bozguna uðradýlar; geri kalanlarý malla­rý ve hayvanlarýyla birlikte esir alýndý. Esir­lerden biri Cuveyriye bint Haris b. Ebî Dý-rar'dý. Rasulullah  fidyesini ödeyerek onunla evlendi. Rasulullah 'ýn ashabý bir saygý ve iyilik iþareti olarak o kadýnýn kabi­lesinden olan bütün kadýnlarý azat etti.

Bu sefer sýrasýnda, Hz. Aiþe'nin gerdanlýðý kayboldu ve teyemmüm ayeti nazil oldu; ve yine bu sefere münafýklar ilk defa katýldýlar. Abdullah b. Übey neredeyse Muhacirlerle Ensar arasýnda ayrýlýk yaratmayý baþarýyor-du. Yine Abdullah b. Übey, Medine'ye dön­düklerinde þerefli olanýn **** olaný süre­ceði þeklinde bir laf etti. (Ýbn Sa'd, Kitab et-Tabakat el-Kebir).



radyobeyan