Diðer Yazýlar
Pages: 1
Erva r.a By: hafiza aise Date: 20 Mayýs 2012, 12:29:10
BÝR OÐULA ANNE OLMAK; ERVA (R.A)

Mart 2012 78.SAYI

Bilir miydi annesi ilk aðlamasýný duyduðu bebeðinin bir gün kendisine o günleri göstereceðini?
Ýlk adýmlarýný gördüðü bebeðinin kýtalar, asýrlar aþacaðýný bilir miydi?
Kucaðýnda taþýdýðý bebeðinin kendisini asýrlara, kýtalara taþýyacaðýný bilir miydi?

SEN NE DERSEN

Erva bint Kureyz (r.a), Kureyz bin Rabia’nýn kýzýdýr. Allah Rasulü’nün (s.a.v) iki kýzý ile evlenerek Zinnureyn lakabýný alan Hz. Osman’ýn (r.a) annesidir. Bir yandan da Allah Rasulü’ne (s.a.v) halakýzý olarak akrabadýr. Annesi, Peygamberimiz’in (s.a.v) halasý Ümmü Hakim Beyza bint Abdulmuttalip’dir.
Erva (r.a) Affan bin ebil As ile evlendi. Bu evlilikten Hz. Osman (r.a) ile kýz kardeþi dünyaya geldi. Bir süre sonra Affan vefat edince Ukbe bin Ebu Muayt ile evlendi. Bu evlilikten de dünyaya altý çocuk getirdi.
Kan baðýyla baðlý olduðu Peygamber’e (s.a.v) bir gün içindeki sahte baðlarý, esaret zincirlerini kopararak kalbi bir bað ile baðlandý.
Ýnandý.
Biat etti.
Sadýk kaldý.
Sözüne, özüne sadýk kaldý.
Ümmü Talha, Ümmü Ümare, Ümmü Abdurrahman, Ümmü Ebu Bekir, Ümmü Zeyd ve Ümmü Yasir ile (Allah onlardan razý olsun) birlikte Müslüman oldu.
Ýlk Müslümanlar arasýna katýldý.
Davete ilk koþanlar.
“Þu daðýn ardýndan bir ordu geliyor desem bana inanýr mýsýnýz?” sorusuna “Evet, inanýrýz” deyip bir ömür inananlardýr onlar.
“Þu denizi gösterip, dalýn deseniz hiç düþünmeden dalarýz” diyenlerdir onlar.
Öyle bir inanýþla inanmýþlardýr.
Öyle bir baðlýlýkla baðlanmýþlardýr.
Deniz derler zira deniz, Araplarda korkulur þeydir. En korktuklarý þeyle örnek verirler. En korktuklarýyla sýnarlar kendilerini ve verirler imtihanlarýný.

BAÞKA BÝR YER YOK ARTIK DÜNYADA

Erva (r.a) “La Ýlahe Ýllallah” deyip biat ettikten sonra ömrü boyunca sözünde kaldý, gönlünde kaldý. Böylelikle özünde kaldý.
Tüm kendini kaybetmiþliklere raðmen kendinde kaldý.
Tüm kopmalara raðmen dalýnda kaldý.
Sözünde kalmakla özünde kalmak birdi. O biri bozmadý.
Gün geldi þehrinden vazgeçti sözünden vazgeçmedi.
Mekke’den geçti.
Sokaklarýnda þiirler söylediði, sokaklarýnda çocuklarýný kucaðýna aldýðý, sokaklarýnda Müslüman olduðu þehirden geçti.
Medine’ye göçtü.
Sözünden geçmedi.
Peygamber þehriydi Medine.
Medeniyetin beþiðiydi.
Nurlu þehirdi.
Peygamber’e baðlanýr gibi baðlandý Medine’ye.
Kitap’a sýðýnýr gibi sýðýndý.
Gurbetti belki Medine, gurbetteydi Medine’de.
O, vuslat bildi gurbet þehrini.
Mademki Peygamber göçmüþtü o þehre, o da tüm varlýðý, içi ve dýþýyla göçtü Medine’ye.
Mademki Peygamber (s.a.v) o þehirdeydi, tüm varlýðýyla o þehirdeydi Erva (r.a).
Öyle ki Medine’ye hicretinden sonra dýþarýya hiç çýkmadý.
Ne sokaklarýnda küçük adýmlarýyla koþtuðu Mekke, ne de dünyanýn daha güzel baþka bir köþesi, baþka bir þehri gözündeydi.
O günden sonra Erva (r.a) için Medine’den gayrý bir yer yoktu, olmadý.

ÖYLE BÝR OÐUL KÝ

O, bir oðul yetiþtirdi. Evlatlar yetiþtirdi.
Oðullarýndan biri Peygamber halifesi olan Osman (r.a) idi. Osman (r.a) ayný zamanda vahiy katiplerindendi. Hafýzasý güçlüydü, çok güzel yazar ve konuþurdu. Maddi zenginliðe sahipti. Manevi zenginliðe de sahipti ki hem kazanýr hem cömertçe infak ederdi.
Kýtlýk olduðu bir zaman Þam’dan yüz deve yükü buðday kervaný gelmiþti. Tüccarlar çok yüksek karla buðdaylarýný almak istediler fakat o tüccarlarýn tekliflerini reddederek buðdaylarý fakir, muhtaç halka daðýttýðý gibi develeri de keserek infak etti.
Hz. Ebu Bekir (r.a) bu infakýndan dolayý Hz. Osman’ý (r.a) alnýndan öptü ve gece rüyasýnda Hz. Peygamber’i (s.a.v) gördü. Peygamber (s.a.v), nerden teþrif buyurduðunu soran yol arkadaþý Ebu Bekir’e (r.a) “Osman’ý ziyaretten” diyordu.
Yine bir gün Hz. Osman (r.a) Müslümanlara bir kuyu hediye ediyordu.
Þöyle ki, Medine’de sahibi Yahudi olan Rume isimli bir tatlý su kuyusu vardý. Sahibi olan Yahudi suyu parayla satardý. Hz. Osman (r.a) bu su kuyusunu satýn alarak suyunu bedava olarak Müslümanlara daðýttý. Böylece Müslümanlar su sýkýntýsýndan kurtuldular.
Ýþte Erva (r.a) böyle bir oðul yetiþtirmiþti.
Müslümanlara ve Allah’ýn dinine böyle hizmet eden oðlu gün gelecek Peygamber’in (s.a.v) farklý zamanlarda iki kýzýyla evlenerek Zinnureyn lakabýný alacak, nurdan iki damlaya eþ olacaktý.
Hayat arkadaþý, gönül yoldaþý olacaktý.
Erva da (r.a) Peygamberimiz’in (s.a.v) iki kýzý Ümmü Gülsüm ve Rukiye’ye (r.a) anne olacak, Onlarý caný gibi koruyup gözetecekti.
Gün gelecek oðlu halife olacaktý ve hizmetin büyüðü bilecekti makamýný, emaretin deðil.
Ýþte böyle bir oðula anne olmuþtu.

BÝR OÐUL BIRAKMAK ARDINDA

Erva (r.a) oðlu Hz. Osman’ýn (r.a) hilafeti sýrasýnda doksan yaþýndayken vefat etti. Baki Kabristaný’na defnedildi.
Annesinin kabre konulmasýnýn ardýndan Osman (r.a) uzun süre kabrin baþýnda kalarak dua etti.
O gün gördüklerini Abdullah bin Hanzala (r.a) anlatýr:
“Halife Osman annesini kabre koyduktan sonra uzun süre orada kalarak ayakta dua etti. Kabristandan dönünce Mescid-i Nebevi’ye geldi. Namaza durdu. Selam verdikten sonra secdeye kapanarak ‘Allahým, annemi baðýþla. Allahým annemi baðýþla!’ diyerek gözyaþlarý içinde dua etti.”

Peygamber göçtü diye bir þehre göçmek,
Sevdi diye sevmek bir þehri,
O sevgi, o göç nasibidir þimdi Erva’nýn (r.a).
Ona halife bir oðul yetiþtirmek nasibidir.
Asýrlara Peygamber (s.a.v) ile yazýlmak nasibidir.
Peygamber’e (s.a.v) ve arkadaþlarýna selam ile…

Elvida ÜNLÜ


radyobeyan