Umra Konusu By: reyyan Date: 16 Mayýs 2012, 19:53:27
85. Umra Konusu
Umrâ: Kâmus'ta tarif edildiðine göre; bir adamýn, malým bir kimseye, kendisinin veya onun hayatýna baðlayarak vermesi demektir. Meselâ birisi, "Ömrüm oldukça veya ömrün oldukça bu ev senindir, ölümden sonra benimdir" derse bu muamele umrâ olmuþ olur.
Bu ifadelerden anlaþýldýðýna göre umrâ; mal sahibinin ömrü ile kayýtlanabileceði gibi, kendisine mal verilen kiþinin ömrü ile de kayýtlanabilir.
Hanefî fýkhýnýn tanýnmýþ eserlerinden el-Hidâye'de umrâ: "Evini, ömrü boyunca ona vermesidir. Öldüðü zaman kendisine döner" diye tarif edilmektedir. Aynî, Hidâye'yi þerhettiði eseri el-Binâye'de, Hidâye'nin tarifini þu þekilde tefsir eder: "Bir kimsenin; evini, ömrü boyunca yani mal verilenin ömrü boyunca baþka birine vermesidir. Kendisine mal verilen kimse ölünce mal sahibine döner." Bunun suretinin þöyle olduðu da söylenmektedir: "6u evimi umrâ yoluyla sana verdim veya bu evim ömrüm boyunca yahut da ya-
sadýðým müddetçe ya da hayatýn boyunca veya sen yaþadýkça senindir. Öldüðün zaman bana geri verilecektir."
Görüldüðü gibi bu ifadelerden; umrâ muamelesinin, mal sahibinin de, kendisine mal verilen kiþinin de ömrüne baðlý olarak aktedilebileceði anlaþýlmaktadýr.
Umrâ muamelesi cahiliye devrinden kalma bir âdettir. Araplar bir araziyi veya evi hayat boyunca birisine verir, o adam öldükten sonra da geri alýrlardý. Ýslâmiyet bunu iptal etmiþ, hibelerdeki umrâ þartýný hükümsüz sayarak, malýn hibe edilen kimseye ait olduðunu ifade etmiþtir. Muteber hadis kitaplarýmýzda bu manaya gelen bir çok hadis vardýr.
Þimdi de Ebû Davud'un umrâ konusunda derlediði hadisleri görelim, sonra da umrâ ile ilgili olarak âlimlerin söylediklerine göz atalým.
Hadisleri terceme ederken "umrâ" kelimesini aynen aktaracaðýz. Çünkü kelimenin tam karþýlýðý yoktur, ancak mana olarak anlaþýlabilir.[622]
3548... Ebû Hureyre (r.a), Rasûlullah (s.a)'ýn þöyle buyurduðunu rivayet etmiþtir:
"Umrâ caizdir."[623]
Açýklama
Aslýnda, umrâ konusundaki hükümleri, babýn tüm hadislerini terceme ettikten sonra vermek istiyoruz. Ancak burada metnin anlaþýlmasý için birkaç kelime söylemek istiyoruz.
"Umrâ caizdir" cümlesinin manasý þudur: Umrâ sahihtir, mal kendisine verilen kiþiye o öldükten sonra da varislerine aittir. Umrâ yapana (baðýþlayana) geri verilmez. Hadisin bazý rivayetlerinde de "Umrâ, onun ehline caizdir" denilmektedir. Yani mal, tam manasýyla mu'merun lehe (kendisine verilene) aittir.[624]
3549... Velid Hemmâm'dan; Hemmâm Katâde'den, Katâde Ha-sen'den o da Semüre kanalýyla Rasûlullah (s.a)'dan önceki hadisin benzerini rivayet etti.[625]
3550... Câbir (r.a)'den rivayet edildiðine göre, Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurdu:
" Umrâ, kendisine hibe yapýlan kiþiye aittir."[626]
3551... Câbir (r.a)'den, Rasûlullah (s.a)'ýn þöyle buyurduðu rivayet edilmiþtir:
"Bir kimseye Ömürlük mülk verilirse o kendisine ve çocuklarýna aittir. Çocuklarýndan adama vâris olanlar, verilen o mülke de vâris olurlar.[627]
3552... Bize Ahmed b. Ebi'l-Havârî haber verdi, bize Velid Ev-zaî'den naklen haber verdi. Evzaî Zührî'den, Zührî Ebî Seleme ve Urve'den, onlar Câbir'den, Câbir de Hz. Peygamber (s.a)'den bu (önceki) hadisi ayný mana ile rivayet ettiler.
Ebû Dâvûd dedi ki: "Leys b. Sa'd, Zührî'den Zührî Ebû Seleme'den, o da Câbir'den böylece rivayet etti."[628]
Açýklama
Bu bâbdaki hadisler, umrâ yoluyla mal býrakan kiþinin, kendisine mal verilen þahsýn çocuklarýný anmadan mal vermesi ile ilgilidir. Yani kiþinin; "hayatta olduðun müddetçe -veya ben hayatta olduðum müddetçe- bu mal senindir" deyip mal verdiði þahsýn çocuklarýný hiç anmamasý ile ilgilidir. Bundan sonra gelecek olan babda da, ömrü boyunca kullanmak üzere mal verirken mal verilenin yaný sýra onun çocuklarýnýn da anýlmasý suretiyle yapýlan akitleri konu alan hadisler yer almýþtýr. Konuda bütünlük olmasý için biz meselenin fýkhý hükümlerini vermeden bu hadisleri de terceme etmek, sonra da konu ile ilgili hükümleri ele almak istiyoruz.[629]
[622] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 13/117-118.
[623] Buharý, hibe 32; Müslim, hibât 30, 32.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 13/118.
[624] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 13/118.
[625] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 13/118.
[626] Müslim, hibâl 25; Nesâî, umrâ 4; Ahmed b. Hanbel, III, 304, 393.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 13/119.
[627] Nesâî, umrâ 1.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 13/119.
[628] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 13/119.
[629] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 13/120.