Birbirinizin meziyetiyle iftihar etmelisiniz By: ehlidunya Date: 16 Mayýs 2012, 15:20:02
Birbirinizin meziyetiyle iftihar etmelisiniz
Ben nasýl sizin meziyetinizle iftihar ediyorum, o meziyetlerden ben mahrum kaldýkça, sizde
bulunduðundan memnun oluyorum, kendimindir telâkkî ediyorum .Siz de Üstadýnýzýn nazarýyla birbirinize bakmalýsýnýz.
Uhuvvet için bir düsturu beyan edeceðim ki, o düsturu cidden nazara almalýsýnýz:
Hayat, vahdet ve ittihadýn neticesidir. Ýmtizackârâne ittihad gittiði vakit, mânevî hayat da gider. “Ýhtilâfa düþmeyin; sonra cesaretiniz kýrýlýr, kuvvetiniz de elden gider” (Enfâl Sûresi, 8: 46) iþâret ettiði gibi, tesanüd bozulsa cemaatin tadý kaçar. Bilirsiniz ki, üç elif ayrý ayrý yazýlsa kýymeti üçtür. Tesanüd-ü adedî ile içtima etse, yüz on bir kýymetinde olduðu gibi, sizin gibi üç-dört hâdim-i Hak, ayrý ayrý ve taksîmü’l-a’mâl olmamak cihetiyle hareket etseler, kuvvetleri üç-dört adam kadardýr. Eðer hakikî bir uhuvvetle, birbirinin fazîletleriyle iftihar edecek bir tesanüdle, birbirinin ayný olmak derecede bir tefâni sýrrýyla hareket etseler, o dört adam, dört yüz adam kuvvetinin kýymetindedirler.
Sizler koca Isparta’yý deðil, belki büyük bir memleketi tenvir edecek elektriklerin makinistleri hükmündesiniz. Makinanýn çarklarý birbirine muavenete mecburdur. Hem birbirini kýskanmak deðil, belki bilâkis birbirinin fazla kuvvetinden memnun olurlar. Þuurlu farz ettiðimiz bir çark, daha kuvvetli bir çarký görse memnun olur. Çünkü vazifesini tahfif ediyor. Hak ve hakikatin, Kur’ân ve imanýn hizmeti olan büyük bir hazine-i âliyeyi omuzlarýnda taþýyan zatlar, kuvvetli omuzlar altýna girdikçe iftihar eder, minnettar olur, þükreder.
Sakýn birbirinize tenkit kapýsýný açmayýnýz. Tenkit edilecek þeyler kardeþlerinizden hariç dairelerde çok var. Ben nasýl sizin meziyetinizle iftihar ediyorum, o meziyetlerden ben mahrum kaldýkça, sizde bulunduðundan memnun oluyorum, kendimindir telâkkî ediyorum. Siz de Üstadýnýzýn nazarýyla birbirinize bakmalýsýnýz. Adeta, herbiriniz ötekinin faziletlerine nâþir olunuz.
Barla Lâhikasý, s. 87
***
73- Tesanüd içindeki bir cemiyet, atâleti harekete tebdil eden bir vasýta olur. Tehasüd içindeki bir cemaat ise, hareketi atâlete çevirmeye vasýtadýr.
74- Cemaatte vahid-i sahih olmazsa, cem ve zam, kesir darbý gibi küçültür. HAÞÝYE
Haþiye: Hesapta malûmdur ki, darb ve cem ziyadeleþtirir. Dört kere dört, on altý olur. Fakat kesirlerde, darb ve cem, bilâkis küçültür. Sülüsü sülüsle darb etmek, tüsu’ olur, yani dokuzda bir olur. Aynen onun gibi, insanlarda sýhhat ve istikamet ile vahdet olmazsa, ziyadeleþmekle küçülür, bozuk olur, kýymetsiz olur.
Mektubat, Hakikat Çekirdekleri, s. 459.
***
Kâinatýn mevcudatý, envâlarý en muntazam bir fabrika çarklarý gibi birbirine muavenet eder, birbirinin vazifesini tekmile çalýþýr. Öyle bir tesanüd, öyle birbirine muavenet, öyle birbirinin sualine cevap vermek ve birbirinin imdadýna koþmak ve birbirine sarýlmak, birbiri içine girmek suretiyle öyle bir vahdet-i vücut teþkil ediyorlar ki, bir insanýn cesedindeki unsurlar gibi, birbirinden kabil-i tefrik olmaz.
Lem’alar, 30. Lem’a, 4. Nükte, s. 312
radyobeyan