Bahar mevsimi gafleti By: ehlidunya Date: 10 Mayýs 2012, 19:33:29
Bahar mevsimi gafleti...
Bilhassa bahar mevsiminde,
umumî gaflette ve derd-i maiþetin verdiði dehþetli belâ içinde böyle kemal-i þevk ve gayretle Risâle-i Nur’a çalýþmak, hakikaten
bir inayet-i Ýlâhiyedir.
Aziz, sýddýk kardeþlerim,
Birden ruhuma gelmiþ bir endiþeyi beyan ediyorum.
Ehl-i dalâlet, Risâle-i Nur’un elmas kýlýçlarýna mukabele edemedikleri için, þakirtleri içinde, derd-i maiþet cihetinden ve bahar mevsimi gafletinden istifade ederek, meþrepler veya hissiyatlarý muhalefetinden zayýf damarlarý bulup, þakirtleri içindeki tesanüdü sarsmak istediklerini hissettim ve anladým. Sakýn, çok dikkat ediniz, içinize bir mübayenet düþmesin. Ýnsan hatadan hâlî olamaz; fakat tevbe kapýsý açýktýr.
Nefis ve þeytan, sizi, kardeþinize karþý itiraza ve haklý olarak tenkide sevk ettiði vakit, deyiniz ki: “Biz, deðil böyle cüz’î hukukumuzu, belki hayatýmýzý ve haysiyetimizi ve dünyevî saadetimizi Risâle-i Nur’un en kuvvetli rabýtasý olan tesanüde feda etmeye mükellefiz. O bize kazandýrdýðý netice itibarýyla dünyaya, enaniyete ait herþeyi feda etmek vazifemizdir” deyip nefsinizi susturunuz. Medâr-ý nizâ bir mesele varsa meþveret ediniz. Çok sýký tutmayýnýz; herkes bir meþrepte olmaz. Müsamahayla birbirine bakmak þimdi elzemdir.
Umum kardeþlerimize birer birer selâm ederiz.
Kastamonu Lâhikasý, s. 181,
(yeni tanzim, s. 336)
***
Aziz, sýddýk kardeþlerim,
Þuhur-u muharremeden sonra, hususan bahara yakýn, hayat-ý dünyevîye gafleti bir derece fütur vermekle beraber, bazý sarsýntýlar ve hastalýklar ve askerliðe gitmek cihetinde Risâle-i Nur’un hizmetine bir derece zaaf gelmiþ diye endiþe ediyordum. Cenâb-ý Hakk’a þükür ki, mektuplarýnýz ve Âtýf Hasan’ýn gelmesiyle o endiþe zâil oldu.
Kastamonu Lâhikasý, s. 93,
(yeni tanzim, s. 173)
***
Aziz, sýddýk, müteyakkýz, samimî, müttehid, mübarek kardeþlerim,
Ben de sizi tebrik ediyorum ki, þeytan-ý cinnî ve insînin desiselerini akim býraktýnýz. Cenâb-ý Hak sizi bu hizmet-i Nuriyede daima muvaffak eylesin, âmin. Ve sizden ebeden râzý olsun, âmin. (...)
Kardeþlerim, sizde vuku bulan küçücük kusurlarý çok i’zâm etmeyiniz. Yalnýz ben deðil, belki zannediyorum ki, hakikate muttali olan herkes tasdik eder ki, Isparta ve havalisindeki Risâle-i Nur þakirtlerinde fevkalâde bir sadakat ve sebat ve uhuvvet ve ihlâs ve kahramanlýk var ki, bu acip zamanda binler esbab-ý fesat ve ifsat içinde vahdetlerini ve ittifaklarýný ve hizmette ciddiyetlerini muhafaza ediyorlar.
Bu kadar fýrtýnalý hadiseler içinde Risâle-i Nur’u muattal býrakmadýnýz, söndürmediniz; belki öyle parlattýnýz ki, bizi de ýþýklandýrýp gayrete getirdiniz. Ve bilhassa bahar mevsiminde, umumî gaflette ve derd-i maiþetin verdiði dehþetli belâ içinde böyle kemal-i þevk ve gayretle Risâle-i Nur’a çalýþmak, hakikaten bir inayet-i Ýlâhiyedir...
Kastamonu Lâhikasý, s. 188-189, (yeni tanzim, s. 350)
radyobeyan