Ahret inancý bir aileye girdiði zaman, o karanlýklý hayat aydýnlanýr. Eþler, arasýndaki münasebet, þefkat...
Seher Kadýoðlu'nun Yazar Gülay Atasoy ile yaptýðý röportajdan:
-Kitabýnýz adýyla sanki duymayan görmeyen eþlere bir çaðrý yapýyor. Aslýnda eþimize hediye etmemiz gereken bir kitap olarak duruyor karþýmda.
Eþimize hediye etmeden önce kendimiz okuyup kendimize þu soruyu sormalýyýz: “ Acaba ben eþimi duyuyor muyum? Yoksa ona kulaklarýmý týkayýp beni duymasýný mý bekliyorum?” Önce biz duyacaðýz. Sonra da eþimizin duymasýný bekleyeceðiz.
- Peki eþler birbirini neden duymuyor?
Tabii bunun birçok sebepleri var. Günümüz insaný o kadar çok þey duyuyor ki, bazen eþini duymuyor veya duyamýyor. Dünya küçük bir köy haline gelmiþ. Tv’ler, internetler vb. þeyler insanýn dünyasýný çok meþgul ediyor. Büyük þehrin karmaþasý da bazen insanýn duyma yeteneðini bile kaybettiriyor.
Ýnsanlar mutluluðu ailelerinde ve eþlerinin yanýnda aramýyor. Aile ikinci plâna düþtü.
- Hiç bir sebep yokken sýrf zevk için ikinci evliliði yapan erkeklere ne dersiniz?”
Yirmi Üçüncü Söz’de beyan edildiði gibi, insana bin altýn deðerinde bir þey verilmiþ; diðer canlýlara ise bir altýn. O halde insan diðer canlýlar gibi yaþayamaz. yaþarsa onun hesabýný mutlaka sorarlar.
Bediüzzaman Hazretleri, “Benim hakikî talebelerimden bir tanesi bir yere girmiþse, ben o yeri o talebem sayesinde kendi hesabýma fethedilmiþ bilirim” diyor. Buna göre, bir okula gelip-giden bir arkadaþýmýz var da, o okulda hâlâ baþka düþüncede olan insanlarýn mevcudiyetine rastlanýyorsa, o insan talebeliðini bir kere daha gözden geçirmelidir.
Bu mevzuda dâvâyý temsilde önde olmakla birlikte, “vakt-i merhunu” gelmeden böylesi þeylere yönelen insanlar, geçici olarak zevk ve lezzet duysalar bile, Rabb-i Kerimime itimad ederek söylüyorum dokuz defa elem çekecek, on defa iki büklüm olup, burada da, ötede de inleyeceklerdir. Ettiklerine ah u efgan edecekler ama, iþ iþten geçmiþ olacaktýr. Yaptýklarý, yýktýklarý þeylerden, deldikleri þahs-ý mânevîden -Allah çektirmesin ama- çok çekeceklerdir.
- Evlilikleri kurtarma formülü var mýdýr?”
Evlilikleri kurtarmak için insanlarýn kalbine Allah ve ahiret inancýnýn yerleþmesi lazým.
Ahret inancý bir aileye girdiði zaman, o karanlýklý hayat aydýnlanýr. Eþler, arasýndaki münasebet, þefkat, yakýnlýk ve muhabbet kýsacýk dünya hayatýyla sýnýrlý kalmaz. Ebedi hayatta bir ve beraber olma düþüncesiyle birbirine sadýk kalýr, candan hürmet ederek sever. Sevgi nefsanî ve dünyevi olmaz. Garaz, menfaat, sahtekârlýk, sadece kendi rahat ve huzurunu düþünme yerine, güzel ahlak, fazilet, hamiyet, fedakârlýk, Allah’ýn rýzasý ve uhrevi sevap kazanma fikri yer alýr. O ailede güzel ahlak inkiþaf ettiðinden mutluluk ve huzur da geliþir.
Meselâ Peygamberimiz erkeðe: “Ben þu iki zayýfýn hakkýný yemeyi size haram kýlýyorum: “Kadýn ve yetim hakký.”diyor.(Câmiü”s Sâðir (Hadis No:2651) ” Kadýna ise "Kadýn beþ vakit namazýný kýldýðý, Ramazan orucunu tuttuðu, namusunu koruyarak kocasýna itaat ettiði zaman ahirette kendisine: ‘Artýk dilediðin kapýdan cennete gir' denilir." (Ahmed b. Hanbel, 1573)
Haber 7