Özellikle Çin Halk Cumhuriyeti ve Hindistan'dan ithal edilen tekstil ürünlerinde yüksek limitlerde kanserojen etkili boya ve aðýr metal içeren maddeler olduðu iddia edildi.
Tüketiciler Derneði (TÜDER) Genel Baþkaný Engin Baþaran, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, Türkiye'de tüketici sorunlarýnýn daha çok finans ve telekomünikasyon sektöründe yoðunlaþtýðýndan gýda ve giyim güvenliðinin arka planda kaldýðýný söyledi.
Son günlerde tekstil ürünlerinde kullanýlan, ter yoluyla vücuda nüfuz eden kanserojen etkili boya ve kimyasallarýn tüketicilerin saðlýðýný tehdit ettiðinin gündeme gelmeye baþladýðýný belirten Baþaran, ''Bu baðlamda, Ýstanbul Hazýrgiyim ve Konfeksiyon Ýhracatçýlarý Birliði (ÝHKÝB) ve Ýstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ýhracatçýlarý Birliðinin (ÝTKÝB) özellikle Çin ve Hindistan gibi ülkelerden ithal edilen tekstil ürünlerinde çok yüksek limitlerde kanserojen etkili azo boyar ve aðýr metal içeren maddelerin tespit edildiði ve halk saðlýðýnýn ciddi tehdit altýnda olduðu yolundaki söylemleri tüketiciler için büyük önem taþýmaktadýr'' dedi.
Baþaran, 1995 yýlýndan beri Gümrük Birliði antlaþmasý ile Türkiye'nin, AB standartlarýný kabul ettiðini ve azo boyar maddesinin Türkiye'de yasaklandýðýný belirterek, þöyle konuþtu:
''Ne yazýk ki ne ithal ürünlerde ne de iç piyasada bu yasaklý maddelerin kullanýmýnýn denetimi saðlanamamýþtýr ve tüketicilerden de bu konuda talep gelmemiþtir. Bu yüzden AB standardý olan Eko-Teks 100 standardýnýn kullanýmý çoðu kez yalnýzca AB ülkelerine ihraç ürünlerinde gerçekleþtirilmekte, iç piyasada ise merdiven altlarýnda dahi ne olduðu belirsiz saðlýksýz boyalarla giyim ürünleri boyanmaktadýr. Uzmanlar da bunun da en iyi belirtisinin giyerken veya yýkarken boyanýn akmasý olduðunu belirtmektedir.''
-''GÝYSÝLER BÝLÝNÇLÝ SEÇÝLMELÝ''-
Tüketicilerin yedikleri kadar giydiklerini de sorgulamalarýnýn zamanýnýn geldiðini vurgulayan Baþaran, ''Tüketicileri saðlýklarýna sahip çýkmaya, giysileri bilinçli seçmeye çaðýrýyoruz'' dedi.
Baþaran, þöyle devam etti:
'Bilinçsizce pazarlarda etiketsiz, geliþigüzel satýlan, nerede, nasýl üretildiði belli olmayan, üzerinde kullaným etiketi ve ürün içeriði yazýlý olmayan ve ucuz olduðu için satýn alýnan ürünlerden vazgeçilmelidir. Tüketici saðlýðý ve güvenliði için risk teþkil edenlerden 3 adet almak yerine daha güvenli tek ürün almak çok daha bilinçli bir davranýþ olacaktýr.''
Engin Baþaran, ÝTKÝB ve ÝHKÝB'in denetim yetkisini Saðlýk Bakanlýðýndan alarak ithal veya iç piyasa ürünlerini test edip kamuoyuna açýklama ve ürün toplatabilme yetkisine sahip olmalarýný da olumlu bulduklarýný ifade etti.
Ayný kuruluþlarýn ithalat lisanslarýný da verebilmeleri kafalarda soru iþareti uyandýrsa bile ÝTKÝB VE ÝHKÝB'i tüm inceleme sonuçlarýný tüketici örgütleriyle paylaþmaya ve test iþlemlerini tüketici örgütlerine ücretsiz yaptýrmaya davet eden Baþaran, þunlarý kaydetti:
''Böylece, denetimsiz ithal veya iç pazar tekstil ürünleri ile ilgili tüketicilerde bilinç ve duyarlýlýk oluþur. Bunun sonucunda da Eko-Teks 100 kriterleri, Türkiye'deki tüketiciler tarafýndan da bilinir ve aranýr bu belgeye sahip olan tekstil ürünlerini talep eden tüketiciler ve örgütlerinin doðal denetleyici konumuna kavuþmalarýnýn yolu açýlmýþ olur.''