Risalei Nuru okuma ve anlama teknikleri 1 By: ehlidunya Date: 22 Þubat 2012, 15:01:03
Risale-i Nur’u okuma ve anlama teknikleri-1
Risale-i Nur’u anlamada bakýþ açýmýz ne olmalý?
Kim bilir kaç yýldýr Risale-i Nur okuyorsunuz. Belki çeyrek asýr oldu bu iman hakikatleri hazinesiyle tanýþalý, belki de yarým asýr. Belki birkaç yýldýr muhatapsýnýz ona, belki de bir ömür vakfettiniz. Bugüne deðin býkmadan usanmadan okudunuz, bu nur çeþmesinden kana kana içtiniz. Kim bilir kaç gece sabahlara kadar okuyup beyninizi çatlatýrcasýna düþündünüz, anlamaya çalýþtýnýz. Nice derslere katýldýnýz, nice programlar yaptýnýz. Hep daha okumak, daha çok istifade etmek, daha çok anlamak için çýrpýndýnýz.
Yýllarýnýzý bu uðurda harcadýðýnýz için, nice yeni tanýyan kimsenin okuyup anlamaya yönelik sorularýyla karþýlaþtýnýz. Belki kaç kez, “Anlayamýyorum; bunlarýn sadeleþtirilmiþi yok mu?” þikâyetlerine þahit oldunuz.
Belki de ilk okuduðunuz yýllarda siz de benzer sýkýntýlarý yaþadýnýz, siz de dilinin aðýr olduðundan yakýndýnýz. Ama size, “Bunlar orijinal hâliyle okunur, sadeleþtirilemez” gerçeði anlatýldý hep. Bir bir gerekçeleri de sýralandý haklý olarak. Ve siz ikna oldunuz, nicelerinizi de ikna ettiniz.
Nasýl bir metot izlesem?
Belki de Risale-i Nur’u henüz tanýdýnýz, yeni okuyorsunuz. Kim bilir bugüne kadar okul kitaplarýnýn dýþýnda herhangi bir eserle aranýz iyi olmadý. Ama dünya ve ahiret hayatýný ýþýklandýracak, ufkunuzu aydýnlatacak, sizi iman ve Ýslâm’ýn sonsuz güzellikleriyle mutlu edecek iman derslerinin ne kadar lüzumlu olduðunu geç de olsa anladýnýz. Çölde suya hasret kalan bir kimsenin özlemiyle sarýldýnýz. Geçen yýllarýn acýsýný çýkarmak, hiç deðilse bundan sonraki zamanýnýzý deðerlendirerek doyasýya okumak ve anlamak istiyorsunuz.
cemil_tokpinar_risale.jpgVe soruyorsunuz: Hangisinden baþlasam, günde kaç sayfa okusam, tam istifade edebilmek için nasýl bir metot izlesem, acaba hakkýyla anlayabilmek için hangi yollardan geçsem?
Haklýsýnýz. Geçen yýllar geçmiþtir. Hiç deðilse bugünü ve geleceði kurtarmalýsýnýz. Ecel ne zaman gelecek, bize verilen süre ne kadardýr, bilmiyoruz. Ömrümüzü ebedîleþtirecek iman ve Ýslâm hakikatlerini hiç deðilse bundan sonra iyi okumak, iyi anlamak ve hayatýnýza rehber yapmak istiyorsunuz.
Ya da gözünüzü açtýðýnýz ortam hep Nurlarýn okunup yaþandýðý bir evdi. Küçükken kulaðýnýza hep buram buram iman kokan vecizeler söylendi. Hatta siz bunlarý ezberlediniz. Daha alfabeyi öðrenmeden imanî cümleler ezberleyip, büyüklerinizin takdir dolu bakýþlarý üzerinizdeyken okudunuz. Alkýþlandýnýz, ödüllendirildiniz.
Asýrlar geçmiþ gibi
Minik ayaklarýnýz oyun sahalarýndan önce dersanenin yolunu öðrendi. Okunanlardan bir þey anlasanýz da, anlamasanýz da, “Baba beni de götür!” diye yalvardýnýz her akþam.
Herkes sizi sevdi, görenler baþýnýzý okþadý. Lâf olsun diye gitmediniz. Küçük hizmetler de yaptýnýz. Çay tabaðý ve þeker daðýttýnýz. Gelenlere kapýyý açtýnýz.
Ama sanki asýrlar geçmiþ gibi þimdi... Zamanla o nuranî iklimden koptunuz. Belki derse gitmeyi, yük kabul etmeye baþladýnýz. Yazýk ki, “Biliyorum” havasýna kapýldýðýnýz için sonraki geliþmelerden hep mahrum kaldýnýz.
Evinizde kýrmýzý kaplý kitaplar hep baþköþeyi süsledi, ama bir türlü içine girip uçsuz bucaksýz iman ve ilim hazinesinden yararlanamadýnýz. Ancak bir gün içinizde küllenen korlar alevlendi. Bir ilkbahar meltemi esti, külleri savurdu ve içinizdeki okuyup öðrenme ateþi tekrar tutuþtu. “Hiç deðilse bundan sonra...” diye düþündünüz. Öyle ya, zararýn neresinden dönülse kâr deðil mi? Hatayý anlayýp düzeltmeye çalýþmak da en büyük erdem deðil mi?
Ýyi, ama altý bin sayfalýk bir ilim hazinesi olan Risale-i Nur, uçsuz bucaksýz bir deniz gibi karþýnýzda duruyor. Belki içine girmeye cesaret edemiyorsunuz. “Nasýl baþlasam, hangi yolu izlesem, ne kadar zamanýmý ayýrsam?” diye tereddütler kemiriyor beyninizi.
Sistemli bir plânla ve þevkle çalýþýn
Evet, ister Nurlarý yeni tanýyýn, ister ömrünüzü vakfedin, Risale-i Nur’u okumak ve anlamak önemli bir hedefiniz. Madem beþikten mezara kadar ilim öðrenmekle görevliyiz, elbette ebedî yurdumuza gidinceye kadar okuyup anlamanýn kara sevdalýsý olacaðýz.
Ýþte her hâlükârda Risale-i Nur’u okuma ve anlama teknikleri konusuna ihtiyacýmýz var. Her zaman bir hedef, bir ideal, bir yöntem peþinde olmalýyýz. Çünkü hedefsiz ve yöntemsiz bir þekilde ne kadar zaman ayýrsanýz, ne kadar çaba sarf etseniz, bir yerde yetersiz kalmaya mahkûmsunuz.
Nurlarý okumayý ve anlamayý baþarmak, sistemli bir plân çerçevesinde sürekli þevk ve heyecanla çalýþmaya baðlý.
CEMÝL TOKPINAR
radyobeyan