Resimli Konular
Pages: 1
Yusuf un kuyusu By: sumeyye Date: 20 Þubat 2012, 23:26:17
Yusuf’un kuyusu


‘’Ve böylece, onu kuyunun dibine atmaya karar verip yanlarýnda götürürlerken, kendisine "Gün gelecek (senin kim olduðunu) kavrayamayacaklarý bir anda bu yaptýklarýný kendilerine hatýrlatacaksýn!" diye vahyettik.’’ (Yusuf,15)

 Yüce Rahman  adeta’Ey iman iddiasýnda bulunanlar!Kuyulara inmeden dilinizle yaptýðýnýz iman iddianýz hiçbir anlam ifade etmez.Ancak kuyularýnýza inerek iman iddianýzý tasdik edebilirsiniz.Ýþte o zaman, vahyin ýþýðý yüreklerinizi ýsýtýp ,  ruhlarýnýzý aydýnlatacak ve Allah(c.c)’ýn yardýmýný alacaksýnýz.’sözlerini Yusuf adaylarýnýn yüreklerine fýsýldýyordu
 Allah(c.c)’a iman iddiasýnýn isbatý Yusuf’un kuyularýna inmekten geçer.Her isbat,bir kuyu,her kuyu bir imtihan demektir.Her imtihan saflaþmanýn , yücelmenin ve kuyulardan çýkmanýn bir basamaðýný oluþturur .Bu yüzden her imtihan, iman iddiasýnýn bir tasdik eylemidir. Bu ,Yüce Rahman’ýn  herkes için geçerli kýldýðý  mutlak  bir ilahi emri ve sünnetullahýdýr.Peygamberler de dahil ,hiçbir kimseye bir iltimasýn,toleransýn olmadýðý bir imtihandýr.Kullarýn bu kuyularda attýklarý her adým ,aydýnlýða,vahye ve Allah(c.c)’a atýlan birer adým olup ve bu kuyularda gösterilen metanet ve sabýr ,Allah(c.c)’ýn yardýmýna dönüþerek , vahyin aydýnlýðýyla,kuyuya inenler, düþmeden,tökezlemeden ve geriye hiçbir adým atmadan yollarýna devam edeceklerdir.Varsýn kuyular derin ve karanlýk olsun,ne yazar ki! Kalbin ve yüreðin  yönünü gösteren birer göz var olduktan  sonra varsýn her taraf karanlýk olsun,gözlerimiz görmekten mahrum olsun,yeter ki yüreðimizin,kalbimizin gözü kör olmasýn ,yeter ki ruhumuz Allah(c.c)’ýn sevgisinden mahrum kalarak çorak ve münbit çöllere dönüþmesin.Elbette ki Allah (c.c) ,Yusuf’un her bir kuyusunda gösterilen kararlýlýk ve sebat neticesinde ayaklarýmýzý sabit,yüreklerimizi mutmain kýlacaktýr.Þunu çok iyi bilmeliyiz ki,Yusuf’un kuyularýna inmeden Allah(c.c)  yüreklerimize inzal olacak vahyin  fýsýltýlarýný vermez ve ruhlarýmýz vahyin ýþýðýyla aydýnlanmaz.Zira aydýnlýðýn yolu kuyulara inmekten geçer.Ýçsel yolculuk gerçekleþmeden Allah(c.c)’ýn yardýmý gelmez.Yüreklere vahyin tohumu ekilmeden ,ruhlarda Allah(c.c)’ýn sevgisi boy vermez.
 Her peygamberin indiði bir kuyu vardýr. Peygamberlerin kuyularý en karanlýk ve en derin olanlarýdýr.Önce onlar bu karanlýk kuyulara inmeli ki,ardýndan gelenler onlarý örnek alýp bu kuyulara inebilsinler ve bu kuyulara inmek zorunda kalýrlarsa önlerini aydýnlatacak bir ýþýk ve bir meþale  görebilsinler,yanlýþ yönlere adýmlarýný atýp uçurumlara yuvarlanmasýnlar. Allah(c.c) peygamberlerini, indikleri kuyulara göre onlarý vahyin ýþýðýyla aydýnlatmýþ ve karanlýklarda insanlarýn yüreklerini ve ruhlarýný aydýnlatacak mucizelerini vermiþtir.Nuh(a.s),dokuzyüzelli yýl uçsuz bucaksýz indiði kuyularda, inkarcýlarla mücadele ettikten sonra insanlýðýn ve geleceðin kurtuluþu olan  gemisinin aydýnlýðýnda bu kuyulardan çýkmýþtýr.Ýbrahim(a.s), Nemrud’un ateþ çukurlarýna inerken güllerle karþýlanmýþ ve karanlýðýn ateþini, güllerin aydýnlýðýyla aydýnlatmýþ.Musa(a.s), Fravun’un azgýnlýk kuyularýna inerken asasýnýn ýþýðýyla her tarafý aydýnlatmýþ ve bu aydýnlýðýn yol göstericiliði sayesinde, Fravunun eþi ve sihirbazlarý doðru yolu bulup iman etmiþlerdir.Peygamber efendimiz(s.a.v) Mekke ve Medine’nin ýssýz bucaksýz çöl kuyularýna inerken,Yüce Rahman ,kýyamete kadar insanlýk için bir aydýnlýk ve nur olan   Yüce Kitabý, Kur’aný Kerim’in aydýnlýðýyla karanlýk kuyulardan kolaylýkla çýkmasýný saðlamýþtýr.
Peygamberler , iman iddialarýnýn isbatý için her türlü eziyet ve sýkýntýlarla karþý karþýya kalýp, her türlü karanlýk kuyularýn soðuk ve acý ortamlarýný tattýktan sonra kendilerine  peygamberlik görevi verilmiþtir.Onlarýn Peygamber olmalarý iman iddialarýný ispatlamamasý anlamýna gelmez.Öncü ve liderler peþlerinde gelenlerden daha büyük sýkýntýlara maruz kalarak, bu uçsuz bucaksýz kuyulardan nasýl geçileceðini peþinden gelenlere göstermiþlerdir.Allah(c.c) onlarýn bu iddialarýný gördüðü halde ,imtihanlarýnda bir ayrýcalýk göstermediði gibi ,imtihanlarýn en zor ve en acý  olanlarýyla onlarý karþý karþýya getirmiþtir.
Ya biz!Onlar böyle uçsuz bucaksýz kuyulara inip karanlýklarda yürüyorlarsa bizlerinde gireceði ve  aydýnlatýlmasý gereken bir kuyusu vardýr muhakkak.Kiminin çok karanlýk,kiminin az karanlýk,kiminin de aydýnlýða yakýn bir kuyusu vardýr.Karanlýk kuyularda yapýlacak  sabýr adýmlý yürüyüþler , vahyin ýþýðýna daha fazla sahip olmak ve Allah(c.c)’a daha yakýn olmak anlamýna gelir.Kuyularý tan yeri gibi aydýnlýða yakýn olanlar ise   imaný ve iradesi zayýf olanlardýr.Bunlar çýtkýrýldým,her an yarý yolda kalabileceði gibi,sizi de yarý yolda býrakabilecek ,’sizinle beraberim ama fazla sýkýntýya gelemem’ diyenlerdir.Bunlar Yusuf’un kuyularýna inemedikleri gibi,ayný zamanda girdikleri kuyulardan yollarýný kaybedip de çýkamayanlardýr.
Yusuf(a.s), kuyusuna daha çocuk iken giriyor.Gördüðü bir rüya sonucunda kuyunun içinde kendisini buluyor.Rüyasý O’nu aydýnlatan  bir nur ve bir meþale olup kuyulardan rahatça çýkabileceði bir klavuz oluyordu.Yusuf’un kuyusu, rüyasýyla ve hülyasýyla aydýnlanýyordu.Onun rüyasý, Ona moral ve destek veriyor,hülyasý da ona yol gösteriyordu.Yusuf(a.s), gerçek yani somut kuyularýndan soyut kuyularýna doðru adým adým yol alýyor ve her kuyusunda,  ayrý bir nur, kuyusunu aydýnlatýyordu.Gerçek kuyusundan,dünyalýklarýn bulunduðu saray kuyularýna ,oradan insanlarýn hazlarýný okþayýcý kadýn ,nefis ve þehvet kuyularýna ,oradan özgürlüklerin kýsýtlandýðý hapis kuyularýna ,oradan da tekrar vezirlik kuyularýna inerek insanlýðýn karþýlaþacaðý ve her an girme riskiyle karþý karþýya kalacaðý  bütün kuyulara inip,imtihan olmuþtur.Her kuyunun hakkýný verip, iman iddiasýný en güzel þekilde ispatlamýþ ve bu kuyularda nasýl ve ne þekilde yürüneceðini biz Yusuf adaylarýna da göstermiþtir.Yusuf(a.s)’un yürüdüðü ve geçtiði her kuyu, Yusuf’un iman ve iradesinde bir aydýnlýk, bir netleþme ,bir samimiyet, bir yakýnlaþma ve sevgilisi olan babasýna ulaþan  bir adým ve bir koku olmuþtur.Ýþte bu durum,kuyularý saðlam bir þekilde geçenlere çok  sevdikleri Yakuplarýna kavuþacaklarý müjdesini de veriyordu.
Yusuf’un yürürken en çok zorlandýðý kuyu elbette ki nefis ve þehvet kuyusudur.Nefis ve þehvet kuyusu, kuyularýn en karanlýk ve en derin olanýdýr.Girenler kolay kolay kurtulup bir daha geri dönemezler.Vahyin ýsýsýný yüreklerine ve ýþýðýný ruhlarýnda hissedenler,Yüce Rahman ’ýn  gözetiminde ancak bu kuyularýn karanlýk ve ürpertici yollarýndan çýkýp kurtulabilirler.

Þehvet kuyularýna inerken arkadan ve önden yýrtýlmayan takva elbisesini giymek gerekir.Bu elbise yürüdüðümüz karanlýk kuyularda nerelerde duracaðýmýzý ve nerelerde yürüyeceðimizi belirler.Uçurum kenarlarýna yaklaþmaktan alýkoyar bizi.Her an  ruhlarýmýzda ve yüreklerimizde Allah(c.c)’ýn varlýðýný hissettirip, yüreklerimize derinlik ve bilinç kazandýrýr.Yüce Rahman’a yapýlan ibadetlerden zevk ve haz aldýrarak ibadette süreklilik kazandýrýr.Her türlü karanlýk kuyularda sabýr, kararlýlýk ve direnç yürüyüþleri kazandýrýr.Aþýlmaz engebeli yollar  karþýsýnda yürekleri köprü ederek mücadele ve direniþ ruhu kazandýrýr,iman kazandýrýr,can kazandýrýr ,hayat kazandýrýr.
Ayrýca giyeceðimiz takva elbisesi, züleyhalarýn sinsi tuzaklarý karþýsýnda bizlere bilinç kazandýrýr.Ne kadar hýzlý koþarsa koþsunlar, ne kadar peþimizden gelirse gelsinler,býrakýn takva elbisemizin arkadan yýrtýlmasýný, bizlere yetiþemedikleri gibi, takip etmekten yorulup peþimizi býrakacaklarý bir ruh,bir terbiye ve bir haya kazandýrýr.Çünkü takva elbisesiyle yüreklerimiz vahyin havasýyla dolmuþ ,ayaklarýmýz vahyin gücüyle güçlenmiþ ,iradelerimiz vahyin verdiði bilinçle bilinçlenmiþ ve  ayaklarýmýzýn engellere takýlmamasý için önümüz vahyin ýþýðýyla aydýnlanmýþtýr.
Þehvet kuyularýnda tökezleyenler,yüreklerinde ki Allah(c.c) korkusunun kaybolmasýyla ruhlarýndaki vahyin ýþýðýndan mahrum kalýp  karanlýk ta kalanlar,ruhlarýnýn ve iradelerinin dizginlerini züleyhalara kaptýrýp akýl ve iradelerini saf dýþý býrakanlar,iþyerlerinde, makam ve mevkilerinde sekreter  züleyhalarýn ayartýcý ve sinsi gülüþleri karþýsýnda tökezleyip düþenler, yere kapanýp bir daha bellerini düzeltemeyenler,takva elbiseleri kalmadýðý gibi önden arkadan her taraftan elbiseleriyle birlikte imanlarý yýrtýlanlar,az bir nefis ve ücret karþýlýðýnda imanlarýný,yüreklerini ve ruhlarýný satan yüzsüz,þahsiyetsiz ve ruhsuzlaþýp hayvanlardan aþaðýsý konumuna düþenler…Bu dünyada karanlýk kuyularda kaldýklarý gibi ahirette de cehennemin en acý,ve en karanlýk kuyularýnda yerini alacaklardýr.
Hülyalarýna ,rüyalarýna kavuþmak,ve kokularýný sevdiklerinin yüreklerine bir yusuf kokusu olup kavuþmasýný dileyenler , gönül saraylarýndan çýkýp, karanlýk kuyularýnýn en ücra hücrelerine inmelidirler.Oralarý vahyin aydýnlýðýyla aydýnlatmalýdýrlar  ki  saraylarýna döndüklerinde züleyhalar ve dünyalýklar tesir edemesin ve onlarýn ayartýcý etkileri nötürleþmiþ olsun ve hülyalarý olan Yüce Rahmanýn koruyucu þemsiyesi altýna girebilmiþ olsunlar.iþte Yakup evlat sevgisi ve hasretinin kuyularýna inerken bir nur gibi önünü aydýnlatacak þu duayý dilinden düþürmemiþtir.
‘’…Allah koruyup gözetici olarak elbette daha iyi/daha üstündür; çünkü O acýyýp esirgeyenlerin en üstünü, en yücesidir!" (Yusuf,64)


Yusuf’un kuyularýna ,Yusufça indik ve Yusufça duruþumuzla  inmeye devam edeceðiz inþaAllah. Dilimizle zikredip ,kalbimizle anýp,ruhumuzla tefekkür edeceðimiz þu dua, bir nur gibi her yanýmýzý aydýnlatsýn,ve ineceðimiz Yusuf’un kuyularýndan tekrar adým adým çýkýp ,vahyin aydýnlýðýna ve Allah(c.c)’’ýn yakýnlýðýna kavuþtursun inþaAllah.
‘’…(Ey) göklerin ve yerin yaratýcýsý!
Dünyada ve ahirette benim yanýmda yakýnýmda olan/beni koruyup destekleyen Sensin: canýmý, bütün varlýðýyla kendini Sana adamýþ biri olarak al
ve beni dürüst ve erdemli insanlarýn arasýna kat!"(Yusuf,101)

Seyfettin Budak


radyobeyan