Süneni Ebu Davud
Pages: 1
Serra Nimet Fitnesi By: reyyan Date: 16 Þubat 2012, 19:34:33
Serra (Nimet) Fitnesi:

 

AHyyü'l Kâri bu fitneyi þöyle izah et­mektedir:

Serra dan maksat; sýhhat, rahatlýk, bolluk, hastalýk ve belâlardan uzak kalma gibi insaný sevindiren nimetlerdir. Kiþi elindeki bol nimetler sebebiyle ahireti unutup Allah'a isyana dalacaðý için fitne bu ke­limeye izafe edilmiþtir.

Aliyyü'l Kârî'nin bu Ýzah'ý aynen Avnii'l Ma'bud'da ve Bezlü'l Mechûd'da nakledilmiþtir.

Hz. Peygamber (s.a) bu fitnenin, kendi sülâlesinden ama kendi yolun­da olmayan bir adamýn ayaðýnýn altýndan yayýlacaðýný söylemiþtir. Bu mâ­nâyý da "Benim ailemden, benden (benim yolumdan) olduðunu zanne­den ama aslýnda benden (benim yolumdan) olmayan...." diye ifade bu­yurmuþ daha sonra da kendi dostlarýnýn muttâkiler olduðunu söylemiþtir.

Fitne'nin kendi ailesinden bir adamýn ayaðýnýn altýnda çýkmasýndan maksat o þahsýn bu fitneyi yayacaðý, böyle bir fitnenin yayýlmasý için onun gayret göstereceðidir. Hadiste bu mânâ  (Dehan)  kelimesi ile ifâdelendirilmiþtir. Bu kelime, duman mânâsýndaki dühan kelimesi ile ayný köktendir. Duman ateþin yandýðý yerden çýkýp koyu bir renkle yayýl­dýðý için, fitne bu kelime ile ifâdelendirilmiþtir.

Hz. Peygamber (s.a) fitnenin zuhuruna sebep olacak þahsýn, neseben kendi soyundan olmasýna raðmen, gerçekte kendisinden olmadýðýný ifade etmiþtir. Bunun bir benzeri þu âyet-i kerimedir.

"Ey Nuh! o senin ailen sayýlmaz, çünkü o kötü bir iþ yaptý dedi."[17]

Sonra insanlar kaburga üzerindeki bir oturak gibi,

Bu tâbir bir darb'ý meseldir. Maksat adamýn saltanýmn sürekli ve düz­gün olmayacaðýnýn ifadesidir. Oturak aðýr, kaburga kemiði dayanýksýz ol­duðu için, oturaðýn kemik üzerinde uzun süre kalmasý o kemiðin aðýrlýða tahammül etmesi mümkün deðildir. Ýþte insanýn, idaresi uzun sürmeyecek ve düzenli olmayacak birisini baþlarýna getirmelerini Efendimiz bu sözle­riyle ifade buyurmuþtur.

Bezlü'l Mechûd müellifi Seharenfûrî, Rasûlullah'ýn (s.a)'in haber ver­diði bu halin hicri 1334 (m. 1915) yýlýnda Hicazda meydana geldiðini söy­ler. Seharenfûrî'niýý bahsettiði bu hadise'nin özeti þudur.

Osmanlý idaresi altýndaki Mekke emiri Þerif Hüseyin, Ýngilizlerle giz­lice anlaþýp, Osmanlýlar'a baþkaldýrýr. Mekke'deki Türk askerlerini öldü­rüp, ailelerini esir eder. Sonra kendisini Hicaz meliki olarak ilân eder. An­cak saltanatý düzensiz ve kýsa ömürlü olur.

Þüphesiz bu bir þahsýn görüþüdür. Hadiste anlatýlan mânâyý belirli bir hadiseye nisbet etmek uygun deðildir. Söylediklerinin doðru olmasý da yanlýþ olmasý da muhtemeldir.[18]

 

[17]  (11) 46.

[18] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 14/333-335


radyobeyan