Uzayda ezan sesi duydum By: hafiza aise Date: 14 Þubat 2012, 19:12:18
"Uzayda ezan sesi duydum"!
Malezyalý astronot Shukor ''Uzay Ýstasyonu’nun içerisinde ezan sesini duydum'' dedi.
Malezyalý astronot Dr. Sheikh Muszaphar Shukor, uzayda nasýl bir ibadet yapýlacaðýný göstermek için 9. Müslüman astronot olarak uzaya gittiðini belirterek, ''Uzayda herkes bir mucizeyi hisseder. Ramazan ayýna denk gelen uzay seyahatinde Uzay Ýstasyonu'nun içerisinde bu ezan sesini duydum'' dedi.
Sorularý yanýtlayan Shukor, Ýslamiyetin bir yaþam biçimi olduðunu ifade eden Shukor, uzay seyahatinde namazýný kýldýðýný ve orucunu tuttuðunu söyledi.
Shukor, çocukluðunda babasýnýn kendisine aldýðý bilim kurgu kitaplarýndan etkilendiðini ifade ederek, ''Odamda da Süpermen, Star Wars ve uzay fotoðraflarý vardý. O zamanlar Malezya'dan birinin uzaya gitmesini kimse beklemiyordu. Ben de bu hayalimi gerçekleþtirmek için doktorluk mesleðini seçtim'' dedi.
Malezya'nýn nasýl bir ülke olduðunu ve diðer ülkelerle yarýþabilir bir ülke olduðunu göstermek istediðini anlatan Shukor, ''Malezya, gençleri uzay çalýþmalarýna özendirmek amacýyla uzaya insan göndermek istiyor. 5-10 sene gibi yakýn bir gelecekte çok daha fazla doktor ve bilim insaný yetiþtirmeyi hedefliyor. Ben nereye gitsem herkes uzayla ilgileniyor. Bu da programýn temel amacýydý'' diye konuþtu.
Uzaya gitmenin maliyetinin 25 milyon dolar olduðunu bildiren Shukor, Rusya'da 18 ay süren uzaya gitme eðitimi aldýklarýný anlattý.
Uzaya gitmek isteyen 11 bin 435 kiþi arasýndan biri kadýn 4 kiþinin seçildiðini ifade eden Shukor, ''Bu eðitimi alabilmeye hak kazanmak için çok iyi görmeniz, çok iyi duymanýz ve diþlerinizin saðlam olmasý gerekiyor. Vücudunuzda ameliyat izi olmamasý gerekiyor. Çünkü uzayda basýnç çok yüksek olduðu için dikiþ yerleri açýlabilir'' dedi.
11 bin 435 kiþi içinden seçilmesinin nedeninin en hýzlý, en güçlü olmasý olmadýðýný anlatan Shukor, þunlarý bildirdi:
''Zihinsel olarak en güçlü kiþi olduðuma inanýyorum. Ben 5 erkek kardeþin olduðu bir ailede büyüdüm. Kaybetmekten nefret ederdim, kazanana kadar mücadele etmeye devam ederdim. Uzaya gitmek için ailem çok destek verdi. Uzaya gitme eðitimi aldýðým süre içinde sürekli gözyaþý döken annem, 12 kilogram verdi. Babam ise 'uzaya gitmeden geri gelme' dedi. Herkesin uzaya gidebileceðine inanýyorum ama zihinsel olarak çok güçlü olmak gerekiyor.''
''Uzay için bir fetva hazýrlandý''
Bütün müslümanlara Ýslamýn nasýl bir din olduðunu uzaydan göstermenin büyük bir önem taþýdýðýna iþaret eden Shukor, þöyle devam etti:
''Müslüman olarak sorumluluklarýnýzýn ne olduðunu, nerede olursanýz olun ister dünyada, ister uzayda, Ýslamiyet bir yaþam biçimidir. O yaþam biçimini nasýl orada da devam ettireceðimizi göstermek istedik. Malezya'da dini otoriteler, uzayda dini görevlerini nasýl yapýlacaðýna iliþkin bir fetva hazýrladý. Özellikle gelecekteki Müslüman astronotlar için.
Uzay seyahatim Ramazan ayýna denk gelmiþti. Oruç zamaný ve ibadet zamaný uzaya gidilen yere baðlýdýr. O yüzden uzay mekiði, Kazakistan üzerinden fýrlatýldýðý için oradaki saati baz aldýk. Yine Kazakistan saatine baðlý olarak 5 vakit namazýmý kýldým. Abdest olarak da teyemmüm aldým. Toprak olmadýðý için duvarlardan teyemmüm abdesti aldým. Kýble olarak dünyaya yönünüzü çevirmek gerekti. Zaten Uzay Ýstasyonu sürekli dünyaya bakacak þekildeydi yönü. Namaz kýlmak için ayaklarý baðlamanýz gerekiyordu, yer çekimi olmadýðýndan. Secdeye iniþ ve kalkýþlarda çok yavaþ hareket etmek gerekiyordu.''
''Uzayda herkes bir mucizeyi yaþar''
Uzayda herkesin bir mucizeyi hissedeceðini belirten Shukor, ''Ben orada ezan sesini duydum. Uzay Ýstasyonu'nun içerisinde gerçek olarak bu ezan sesini duydum. Diðer astronotlarýn ezan hakkýnda bilgileri yoktu, ama ben bizzat fiziksel olarak o sesi duydum. Uzaydayken buna o kadar da þaþýrmýyorsunuz. Çünkü uzayda bulunduðunuz sürenin her anýnda Allah'ýn varlýðýný ve gücünü oradan hissediyorsunuz. Uzayda kaldýðým her an Allah'a kendimi çok yakýn hissettim. Orada oruç da tuttuk. Bu ibadetleri yaparken, aç, susuz ve yorgun kendimi hissetmedim'' diye konuþtu.
Uzay istasyonundaki yaþamla ilgili deneyimlerini paylaþan Shukor, ''Orada hayat çok farklý. Bu hayatý Türkiye'deki genç nesillere anlatmak için Türksat'ýn davetlisi olarak geldim. Bu sayede de uzaya bir ilgi oluþturmak istiyorum'' dedi.
Uzaya ilk gittiðinde dünyaya baktýðýný ve dünyanýn ne kadar küçük olduðunu gördüðünde tüylerinin diken diken olduðunu anlatan Shukor, ''Yani kalbiniz duruyor, gözünüzü kýrpmadan dünyaya bakýp ve dünyanýn ne kadar güzel olduðunu temaþa ediyorsunuz. Dünyaya her bakýþýnda ne kadar küçük olduðunu fark ettiðiniz dünyada, ayný büyülü duygulara kapýlýyorsunuz. Yaradanýn gücünü hissediyorsunuz. Ýnsanlar dünyada çeþitli sebeplerden dolayý birbirlerini öldürüyorlar. Ama uzaya çýkýp dünyaya baktýðýnýzda dünyanýn ne kadar küçük olduðunu görüyorsunuz. Biz, milyonlarca galaksiyle karþýlaþýyoruz. Bu nedenle dünyayý korumak çok önemli'' diye konuþtu.
Shukor, uzayý fetheden kiþinin dünyayý da fethedeceðini belirterek, Amerika, Ýran, Hindistan'ýn da aralarýnda bulunduðu bazý ülkelerin uzaya iliþkin çalýþmalar yaptýklarýný anýmsattý.
Uzaya gidip dünyaya bakýldýðýnda, dünyadaki hava kirliliði, ozon tabakasýnýn incelmesi gibi nedenlerle dünyanýn nasýl yok olduðunun görüldüðünü ifade eden Shukor, ''Dolayýsýyla dünyaya geri döndüðünüzde küçük, lokal sorunlar deðil, global sorunlarla ilgilenmek istiyorsunuz. Çocuklarýn aç kalmasý, savaþlar gibi sorunlarla ilgileniyorsunuz. Astronot olarak dünyaya döndüðünüzdeki misyonunuz da zaten dünya ülkelerini gezerek gençlerin, bakýþ açýsýný deðiþtirip onlara vizyon kazandýrmak. Ben de kendimi bu misyonu gerçekleþtirmeye adadým. Bir gün Türkiye'nin de uzaya astronot göndermesini ve Türklerin de uzay çalýþmalarýyla ilgilenmesini hayal ediyorum'' dedi.
''Kanser araþtýrmalarýnýn sonuçlarý 1 yýl içinde açýklanacak''
Uzayda, kanser hücreleri üzerinde çalýþmalar yaptýðýný dile getiren Shukor, deneyin yüzde 80 civarýnda sonuçlandýðýný, sonuçlarýn tamamlanmasýnýn ardýndan kamuoyunun bilgilendirileceðini söyledi.
Hücrelerin uzayda daha hýzlý yenilendiðini anlatan Shukor, ''Uzayda fazla kalmayýn çabuk yaþlanýrsýnýz'' dedi.
Bu araþtýrma sonuçlarýnýn bir sene içerisinde çeþitli uluslararasý dergilerde bilim dünyasýna duyurulacaðýný bildiren Shukor, bu çalýþmalarýn daha önce de baþka araþtýrmacýlar tarafýndan yapýldýðýný, ancak kendi araþtýrmalarýnda diðerlerinden daha farklý yöntemler kullandýklarýný söyledi.
Shukor, ''Araþtýrmalarýmýzda uzayda yer çekimi olmamasýndan dolayý kanserli hücrelerin biraz daha fazla üreme yaptýðýný bulduk. Deney sonuçlarýmýz çok olumlu ama þu an bir þey konuþmak için bir beþ sene daha gerekiyor'' dedi.
Uzayda yaþadýklarýný paylaþan Shukor, ''11 gün oradaydým keþke orada daha uzun süre bulunabilseydim. Yer çekimsiz bir ortamda olmak zaten çok ilginç. Sürekli olarak uçuyorsunuz. Her 45 dakikada bir güneþ doðup, her 45 dakikada bir batýyor. Uluslararasý Uzay Ýstasyonu, 27 bin kilometre hýzla dönüyor. Günde 16 kez dünya etrafýnda dönüyor'' þeklinde konuþtu.
''Eðitimlerde eksi 45 derecede aðaç kestik''
Uzaya gitmeye hak kazandýktan sonra yaklaþýk 3 sene süren ve 9 aþamadan oluþan zorlu bir eðitim aldýklarýný bildiren Shukor, ''Rusya'ya gittikten sonra 2 kiþi seçildi ve 1 sene boyunca Rusya'da eðitim aldý. Eðitimin ardýndan uzaya gittik'' diye konuþtu.
Rusya'da 1 sene eðitim aldýklarýný belirten Shukor, uzaya gitmek için aldýðý eðitimler hakkýnda þu bilgileri verdi:
''Rusya'da aldýðým eðitimlerden biri, beni bir sandalyeye oturttular ve 20-25 dakika boyunca sürekli döndürdüler. Sandalye üzerinde dönerken de kusmamaya ve baþýmýzýn dönmemesine gayret ediyoruz. Kapalý bir kutu gibi 27 bin fitlik yükseklikte oksijen alýp verilmesini test eden bir uygulamadan geçtik. Yer çekiminin 9 katý aðýrlýkta bir basýnç, vücuda uygulanýyor, bunun sonucunda vücutta kanayan yaralar açýlýyor. Bizi, Sibirya'ya götürdüler ve orada vücudun kendi kendisini ýsýtmayý öðrensin diye eksi 45 derecede aðaç kestirdiler. Bu eðitimle biz, soðuk þartlarda hayatta kalma becerisini kazandýk. Ankara'daki eksi 2 derece soðuk benim için hiçbir þey. Ukrayna'da 3 gün boyunca deniz üzerinde yolculuk ettik ve batmayla ilgili testlerden geçirildik. Bütün bu eðitimler, bedenin eðitilmesinde önemli. Daha önce giden astronotlar da üsse geldi ve deneyimleri istiþare edildi.''
Astronot olmanýn sadece fiziksel kondisyona baðlý olmadýðýný, ayný zamanda zihinsel olarak da saðlamlýk gerektirdiðini anlatan Shukor, ''Ben bu programa katýldýðýmda kazanan kiþi olduðumu biliyordum. Bu benim kaderimdi, buna inanýyordum. Çünkü küçüklüðümden beri çok istediðim uzaya gitmek, Allah'ýn takdiri ve onun yazdýðý bir kaderdi'' dedi.
25 sene sonra uzaya gitme hayalini gerçekleþtirdiðini ifade eden Shukor, sadece þöhret kazandýrmayan astronot olmanýn ayný zamanda genç nesillere örnek olmak gibi büyük bir sorumluluk getirdiðini kaydetti.
Uzaydayken hiçbir saðlýk problemi yaþamadýðýný söyleyen Shukor, ''Sanki uzayda yaþamak için yaratýlmýþým gibi hissettim. Malezya halkýnýn da benim için yaptýklarý dualarýn gücünü de hissettim'' diye konuþtu.
Uzaydan Dünya'ya dönüþlerinde bazý sorunlar yaþadýklarýný kaydeden Shukor, þöyle konuþtu:
''Normalde 10 kilometrelik bir alana girmemiz gerekirken bu alanýn 450 kilometre dýþýna çýktýk. Dünya'ya giriþ anýnda uzay mekiði 7 kez kendi etrafýnda dönerek inebildi. Dünya'ya ilk girdiðimizde yer çekimi kuvvetinin etkisini 6 kat daha fazla hissettik. Özellikle göðüs üzerine büyük bir basýnç etkisi hissettim. Soluk almanýn bile zor olduðu anlardý. Ýlk indiðimde parmaðýmý bile kaldýramadým. O kadar yorgun hissettim kendimi. Ýki kiþi kollarýmdan tuttu yürüyebilmem için. Dünya'ya uyum için bir kaç saat gerekti.
Sonuçta insan beþer ve dünya için yaratýlmýþ. Uzaya gittiðinizde psikolojik ve fizyolojik deðiþikliklere maruz kalýyorsunuz. Üçüncü günden itibaren kaslarda küçülme ve kemik erimesi meydana geliyor. Radyasyon uzayda çok kuvvetli. Buna maruz kalýyorsunuz. Pek çok astronot bu ortama bir haftadan fazla zor dayanýyor. Döndüklerinde rehabilitasyon almak zorunda kalýyorlar hem radyasyon etkileri hem de diðer fiziksel deðiþimler için.''
Uzayda en çok duþ almayý özlediðini dile getiren Shukor, ''Bir de uzayda koku yok en çok topraðýn, çimenlerin ve yapraklarýn kokularýný çok özledim'' dedi.
Shukor, uzayýn onun için bir tutku olduðunu vurgulayarak, ''Gerekirse ölürüm bile uzay için. Tek gidiþ biletiyle Mars'a bile giderim geri dönmeksizin'' þeklinde konuþtu.
Yarýn Ankara'da, 16 Þubatta da Ýstanbul'da ''Uzayda 11 Gün'' konferans verecek olan Shukor, uzayda yaþadýklarýný anlatacak.
Dr. Shukor kimdir
1972 Malezya doðumlu Shukor, ilköðrenimini Malezya'da tamamladýktan sonra týp eðitimine Hindistan'da devam etti. 1997 yýlýnda ortapedi cerrahý olarak mezun olduktan sonra Malezya'da birçok hastanede çalýþtý. Bunun yanýnda Space, Science National University'de araþtýrmacý olarak görev aldý. Dalgýçlýk ve daðcýlýkla ilgilenen Shukor, uzaya çýkma hayalini gerçekleþtirmek istedi.
''Beden aklýn yoluna tabidir'' sloganýyla yola çýkan Shukor, 2006 yýlýnda ''Ankgasawan'' adlý uzay uçuþu programýna katýldý. 10 Ekim 2007'de uzaya çýkan Shukor, uzaydaki Müslüman astronotlardan biri olarak tarihe geçti.