Misvak By: seymanur K Date: 24 Ocak 2012, 16:11:45
Misvak
Her halükârda (her zaman ve her yerde ) misvak kullanmak sünettir.
Ancak oruçlu bir kimse için zevaldan sonra kullanýlmasý mekruhtur. Misvakýn aþaðýda sayacaðýmýz 3 yerde kullanýlmasýnýn sünnet oluþu daha da te'kid kazanmýþtýr. Bunlar, 1) Aðzýn yiyecek veya yiyecek haricinde bazý þeylerden ötürü bozulmasý durumunda. 2) Uykudan uyanýldýðý zamanlarda. 3) Namaza durulduðu zaman.
Misvakýn her zaman kullanýlmasý sünnettir. Hazreti Aiþe (r. anha)'dan rivayete göre eygamberimiz (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:
"Misvak kullanmak aðzý temizlemek ve rabbý da razý etmektir." [1]
Misvak, Arak olarak bilinen misvak aðacýný diþlerin üzerinde gezdirilmesi fiiline denir. Aðýz üzerinde bulunan kirleri temizleyen her aðaçtan misvak yapýlabilir. Hatta günümüzde kullanýlan diþ fýrçasý da ayný iþi görmektedir. Ancak sünnet amacýyla kullanýldýðý takdirde bütün bu muamele þekillen sünnet oluyorsa da Suudi Arabistan'da bulunan Arak aðacý olarak bilinen misvak kadar efdal olamaz. Bu nedenle bilinen misvak aðacýnýn kullanýlmasý daha da efdaldýr.
Oruçlu kiþinin öðleden sonra misvak kullanmasý mekruhtur. Çünkü Resulullah: "Yemin ederim ki oruçlunun aðzýnýn kokusu Allah katýnda miskten daha güzeldir." [2] buyurmuþtur.
Gerçekten oruçlu kiþinin aðýz kokusu genelde öðleden sonra kokmakladýr. Misvakýn kullanýlmasý bu kokuyu giderir. Bundan dolayý mekruhtur. Aðýz kokusunun kirden, uzun süreli sükuttan ve yemek ya da içmekten sonra oluþan kokulu (soðan, sarmýsak vb. gibi þeylerin yenilmesi) durumda ve uykudan uyandýktan sonra misvakýn kullanýlmasý daha da efdaldir. Peygamberimiz (s.a.v.) gecelen uykudan her kalktýðýnda aðzýný misvak ederdi. [3] Namaza hazýrlanýrken de misvak kullanmak daha da efdaldir. Hz. Aiþe (r. anha) "Resulullah (s.a.v.) gece veya gündüz her uykudan kalkýþýnda abdestten önce aðzýný misvaklardý." [4] --------------------------------------------------------------------------------
[1] Nesai: 1/10.
[2] Buhari, 1795; Müslim, 1151.
[3] Buhari, 242; Müslim, 255.
[4] Ehu Davud, 57.
Kadý Ebu Þuca’, Ðayet’ül-Ýhtisar ve Þerhi, Ravza Yayýnlarý: 84.