Güncel Dini Haberler
Pages: 1
Barla hizmete devam ediyor By: ehlidunya Date: 06 Ocak 2012, 16:07:15
Barla hizmete devam ediyor

Sinema perdesi üzerinden milyonlara ulaþan Said Nursi ve talebelerinin zaman üstü hayat hikâyesi, güller diyarý Isparta'ya davetiye çýkarýyor. Barla ve çevresini geçen yýl ziyaret edenlerin sayýsý 100 bine ulaþtý.

Isparta merkezde yaþayan, kendi halinde bir aile reisi Okan Akarsu. Gece vardiyasý sabah 6'da bitmiþ. Kýsacýk bir uykunun ardýndan Barla'da almýþ soluðu. Birkaç gönüllü arkadaþý ve büyüðüyle, hafta sonu gelen misafirleri aðýrlamak, onlara rehberlik yapmak için koþturuyor. Ýstanbul'dan, Denizli'den, Konya'dan kafileler halinde gelen yüzlerce heyecanlý ve meraklý insana anlatýyor durmaksýzýn. Yine kendi hallerinde yaþamýþ ve dünyadan göçüp gitmiþ hemþerilerinin, Eðirdir Gölü'nün kenarýndaki ücra kasabalarýna sürgün gelen bir âlimle kesiþen hayatlarýnýn hikâyesidir anlattýðý. Þamlý Hafýz Tevfik'in, Muhacir Hafýz Ahmet'in, Bediüzzaman Said Nursi'nin...

Üstad Bediüzzaman'ýn hayatýyla ilgili filmlerin vizyona girmesi, onun ve talebelerinin hayatlarý ile yaþadýklarý yerlere karþý büyük bir ilgi oluþturuyor. Geçen sene baþýnda sinema perdelerine yansýyan Üstad hakkýndaki ilk dönem filmi Hür Adam'ý 20 haftada 1 milyona yakýn insan izledi. Kasým ayý baþýnda gösterime giren Türkiye'nin hareket yakalama (motion capture) tekniðiyle çekilmiþ ilk uzun metrajlý animasyon filmi ALLAH'ýn Sadýk Kulu: Barla'nýn giþe rakamý ise 9 haftada 2,2 milyona ulaþtý.

Bediüzzaman'la ilgili kitaplar okuduðunu ve iki filmi de seyrettiðini belirten bilgisayar mühendisi Ahmet Þener, Barla'ya bir grup arkadaþýyla gelmiþ. "Okumak, seyretmek güzel ama buraya gelmek, yaþanan olaylarý idrak etmeye daha da yaklaþtýrýyor." diyen Þener, Üstad'ýn kaldýðý evi, evin bitiþiðindeki çýnar aðacýndaki odacýðý, tefekkür için dolaþtýðý ve insan eliyle yapýlmýþ hiçbir þeyin bulunmadýðý kýrlarý, daðlarý görmenin çok farklý bir kiþisel deneyim olduðuna vurgu yapýyor. Mali denetim uzmaný Doðan Erol lise döneminde bir kez daha Barla'ya geldiðini ancak aradan geçen yýllarda Üstad ve öðretilerinden biraz uzaklaþtýðýndan dert yanýyor. Filmlerin toplumda yeniden bilinçlenmeye yol açtýðýný dile getiren Erol, Üstad'ýn hayatýnýn gündeme gelmesinin Türkiye'nin tarihiyle, insanlarýn da kendi gerçekleriyle yüzleþmesine sebep olacaðýna inanýyor.

Dört günde 17 bin kiþi ziyaret etti

Bediüzzaman'ýn Isparta hayatý, 1925'te patlak veren Þeyh Said isyaný sonrasýnda olaylarla ilgisi olmamasýna, hatta isyaný engellemeye çalýþmasýna raðmen devletin onu da sürgün etmesiyle baþlýyor. Sürgün kafilesi Trabzon üzerinden gemiyle Ýstanbul'a gelir. Üstad oradan kýsa süre kaldýðý Ýzmir'e, akabinde de Burdur'a sürülür. Burdur'da kaldýðý kýsa süre içerisinde istifade etmek isteyen ahalinin yoðun ilgisiyle karþýlaþýr. Tek parti hükümetinin tepkisinden çekinen valinin yardýmýna komþu Isparta'nýn valisi yetiþir. Kuþ uçmaz, kervan geçmez; o zamanki tek ulaþým yolu Eðirdir Gölü olan Barla nahiyesini tavsiye eder. Hükümetin de çok hoþlandýðý yeni sürgün yerine gönderilince insanlarla irtibatýnýn tamamen kesileceði ve zamanla unutulacaðý umulur. Lâkin Barla 1927-1934 yýllarý arasýnda, onun hayatýnýn eseri olan Risale-i Nur külliyatýnýn yüzde 90'ýný tamamladýðý yer olur. Yaklaþýk 500 bin el yazmasý nüsha, sadece Barla'da deðil çevre köy ve kasabalarda yaþayan kadýn-erkek binlerce insan tarafýndan gizlice yazýlýr. Barla'ya 50 km uzaklýktaki Sav beldesinde bin kiþi risaleleri yazar. Ýnsanlarla iletiþimi kesilen, sürekli baský altýnda tutulan, defalarca zehirlenip öldürülmeye çalýþýlan Said Nursi unutulup gitmek bir yana, Ispartalýlarýn eliyle yazdýðý, bugün onlarca dile çevrilen külliyatýyla sesini dünyaya duyuruyor.

Barla'ya gelen misafirlerle ilgilenmek için dört dönen gönüllü rehberlerin baþýndaki Kemal Kuyubulu özellikle son iki yýlda Isparta'ya gelen ziyaretçilerin sayýsýnýn arttýðýna dikkat çekiyor. "Geçen yýl 40 bin kiþi gelmiþti, bu yýl 100 bini aþacak gibi görünüyor." diyen Kuyubulu'nun verdiði bilgiye göre Perþembe gününe rastlayan geçtiðimiz 19 Mayýs tatil döneminde ise tam bir patlama yaþanmýþ: 4 günde 17 bin kiþi. Kuyubulu, ilgiden memnun fakat Üstad'a gönül verenlerin ortak bir endiþesini dillendiriyor: Ýnanç turizmi ve ticaret, maneviyatýn önüne geçmemeli...

"Misafir 10 getirir, 1'ini götürür" þeklindeki hadis-i þeriften yola çýkan Ispartalýlar, gelen misafirlerin yeme-içme ihtiyaçlarýný ücretsiz karþýlamaya baþlamýþ. "Üstad'a gönül veren ve buraya gelen herkes hangi görüþ ve hareketten olursa olsun misafirimizdir." diyen Kuyubulu, Barla ve Sav'da süren inþaat projelerini anlatýyor heyecanla. Bediüzzaman'ýn "Isparta Medreset-üz Zehra, Barla kürsü, Sav karye hükmündedir." sözünü hatýrlatan Kuyubulu, Barla'da bilim adamlarýný bir araya getirecek ve çok sayýda konferans salonu olacak bir otelin kurulacaðýný aktarýyor. Isparta'ya Antalya yönünden giriþte yer alan Sav'da külliye þeklinde tasarlanan inþaat projesinin gelecek yýl 1 Nisan'da hayata geçirilmesi planlanýyor. Isparta'ya gelen misafirlerin yemek, ibadet ve diðer ihtiyaçlarýný karþýlayacak kompleks ücretsiz olarak hizmet verecek.

Fedakar eþ Zehra Haným

Filmlerde hayatlarý anlatýlan insanlarla seyirciler arasýnda zamaný aþan bir bað oluþuyor. Barla'ya gelenlerin en çok sorduðu isimlerin baþýnda Þamlý Hafýz Tevfik ve eþi Zehra Haným geliyor. Ziyaretçiler onlarýn mezarlarýný bizzat görüp Fatiha'lar yollamak istiyor. Hafýz Tevfik'in mezarýna uðruyor ve duamýzý ediyoruz. Hemen yaný baþýndaki kabirde hanýmý yatýyor ama adý Zehra deðil. Zehra Haným vefat ettikten sonra Hafýz Tevfik, Emine Haným'la evlenmiþ. Þamlý Hafýz'ýn sürekli Üstad'la birlikte olmasý ve risaleleri yazmakla meþgul olmasý nedeniyle yaz-kýþ evin tüm yükünü çeken fedakâr eþ Zehra Haným'ýn gelenlerce sýkça sorulmasý rehberlerde onun da mezarýný arama fikrini ortaya çýkarmýþ. Bir filmle baþlayan tanýþma hikâyesi aradan on yýllar geçtikten sonra belki kabrinin ortaya çýkmasýna vesile olacak.

Þamlý Hafýz nam Mehmet Tevfik'in Bediüzzaman'la yollarýnýn kesiþmesi de Barla'dan yýllar önce Þam'a dayanýyor. Þam'da vazifeli subay babasý Veli Bey ile Bediüzzaman'ýn 1911'de Emeviye Camii'nde verdiði Hutbe-i Þamiye'yi dinleyen 22 yaþýndaki Mehmet babasýnýn sözünü yýllarca unutmaz: "Bu zat meþhur bir zattýr. Ona iyi bak, ileride bu zata hizmet edeceksin." Hafýzlýðýný tamamlayan Mehmet Tevfik'in yolu kaderin cilvesiyle Barla'ya düþer. Asýrlýk Çeþnigir Paþa Camii'nde imam-hatiplik yapan Hafýz Tevfik, Üstad'ýn Barla'ya geldiðini öðrenince hemen onun talebeliðini yapmaya baþlar. Bediüzzaman'ýn "Nur'un birinci katibi" unvanýný verdiði Hafýz Tevfik'in yazdýðý risaleler gizlice evden eve, köyden köye çoðaltýlýr.

zaman


radyobeyan