Telif Ve Tevfikten Yana Olanlar By: saniyenur Date: 05 Ocak 2012, 18:42:51
a) Te'lif Ve Tevfikten Yana Olanlar
Eþ'arîlerle Maturidîler arasýndaki ihtilaflý konularý uzlaþtýrmak ve baðdaþtýrmaktan (te'lif ve tevfik'ten, yani yekdiðerine muvafýk ve mutabýk hale getirmekten, mutearýz ve mütenakýz bir durumu önlemekten) yana olanlar, bir taraftan bu ihtilaflarýn sayýsýný azaltýrken, diðer taraftan da bu nevi anlaþmazlýklarý basit ve lafzî ihtilaf þeklinde deðerlendirirler.
Taceddin Þübkî þöyle der: “Tahavî ile Eþ'arî arasýnda sâdece onüç konuda ihtilaf vardýr... Eþ'arîlerle Hanefîler ve Maturidîler arasýndaki ihtilaflý konular onüçden ibarettir. Bu onüç meselenin yedi tanesi lafzî bir ihtilaftýr. Sadece altý tanesi manâ ile ilgilidir. Bu onüç meselede bir kimsenin baþka bir kimseye muhalefet etmesine, haddizatýnda muhalefet bile denilmez. Zira bu meselelerde bir müslümanýn öbürüne muhalefet etmesi kâfir veya sapýk veyahut da bid'atcý olmayý gerektirmez. Aslýnda bu onüç meselenin bile Ebu Hanife'ye aidiyeti kesin ve sabit deðildir”.[43]
Beyazý, ihtilaf konusu olan meseleleri 50 olarak kaydettikten sonra,”Bunlar teferruatla ilgili ihtilaflardýr, Hanefîlerin cumhuru tarafýndan kabul edilen bu meselelere Eþ'arilerin cumhuru-hepsi deðil- muhalefet etmiþlerdir”, der.[44]
Ahmed Asým, “Zikrolunan ihtilaflarýn ekserisi birbirine racidir, çoðu lafzi bir münazaadýr”, der.[45]
Gazali'nin Ýhya'sýna on cildlik bir þerh yazmýþ olan Zebidî, dikkate deðer þu bilgiyi verir: “Ýnsan fiilinin yaratýcýsýdýr, derseniz, bu Mutezile'nin mezhebi olur. insanýn fiilini Allah yaratýr, derseniz bu da Cebircilik olur. Bu iki görüþün ortasýnda bir yol takib etmek gerekir. Ýkisi arasýndaki bu yola Maturidüer ihtiyar, Eþ'arüer kesb adýný veriyorlar. Ýhtiyar ve kesb ile anlatýlmak istenen manâ bir ve aynýdýr. Fakat bu manâyý anlatmak için Maturidî ihtiyar, Eþ'-arî kesb kelimesini kullanmayý tercih etmiþtir. Fakat Bakillanî'nin Ýmamu'l-Harameyn'in ve Gazalî'nin bu konudaki görüþleri Mutezileye oldukça yakýndýr”[46] “Eþ'arîlerle Maturidüer arasýnda bazý itikadý meselelerde ihtilaf varsa da bunlar cüzî ve fer'î konularla ilgilidir. Ýhtilaf ettikleri meselelerin çoðunda aralarým te'lif etmek mümkündür. Bu sebeple Eþ'arîye tabiri bazan Ehî-i sünnet muradifi ve Ehl-i bid'at mukabili olarak kullanýlýr ve bu suretle ta'ðlib yolu ile Maturidîleri de þümulüne alýr”[47],
Görülüyor ki, ihtilaflý konularýn baþýnda gelen irâde, kudret ve yaratma fiili konusunda, Zebidi'ye göre Eþ'arî ile Maturidî ayný þeyi düþünmekte, fakat fikirlerini deðiþik terimlerle anlatmaktadýrlar. Manâ bir, sadece lafýz farklýdýr.[48][43] Bk. Zebidî, îthâju's-sade, II, 8.
[44] Beyazý, s. 56.
[45] Merhu'l-meâlî, s. 18
[46] Zebidî, II, 9.
[47] Seyyid Bey, üsûl-ý fýkýh dersleri, II, 7, (îst. 1330/1911).
[48] Sadreddin Taftazani, Kelâm Ýlmi ve Ýslâm Akaidi (Þerhu’l-Akaid, Hazýrlayan Süleyman Uludað), Dergâh Yayýnlarý: 51-52.