Diðer Yazýlar
Pages: 1
Dostluk ince bir cam gibidir By: hafiza aise Date: 05 Ocak 2012, 15:07:30
Dostluk ince bir cam gibidir

Aralýk 2007 27.SAYI

Peygamberimiz (s.a.v) Miraç’tan dönüyordu. Cebrail’le (a.s) konuþmaktaydý. “Ben bu hadiseyi anlattýðým zaman kavmim beni yalanlar” diyordu. Bunun üzerine Cebrail, seni Sýddýk tasdik eder, merak etme” diyerek Efendimiz’e (s.a.v) teselli vermek isteyince Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Sýddýk’ýn kim olduðunu sordu. Cebrail (a.s) “Sýddýk, Ebu Bekir’dir” cevabýný vermiþti. Gerçekten de Hz. Ebu Bekir Miraç hadisesinde dostluðunu ve sýddýkiyetini ispatlamýþtý. Miraç hadisesinde bazýlarý Efendimiz’in anlattýklarýný inkar etmiþ, bazýlarý ise tereddütte kalýp kendisine sormaya gelmiþti. Oysa Hz. Ebu Bekir’in sözleri yalnýzca þunlar olmuþtu: “Bunlarý o mu söyledi? O söylediyse, þüphesiz doðrudur!”

Hz. Ebu Bekir ömrü boyunca bu düsturdan ayrýlmadý, sadýk dostluðunu, zirvede yaþadýðý teslimiyeti hayatýnýn her karesine nakþetti. Bu sebepten olsa gerek, Allah için kurulan dostluk ve kardeþlik Ýslam alimlerince evladu ýyalden önde tutulur. Allah’ý kendisine dost edinenler yine Allah için kurulacak dostluklara yapýþýr. Zira onlara göre çoluk çocuk, aile sevgisi, çoðunlukla, beraberinde az-çok dünya kaygýsý taþýr. Oysa Allah için yapýlan kardeþliðin temelinde ahiret kaygýsý ve Allah rýzasý bulunur; bu nedenle de diðer sevgilerden öndedir.

Allah için sevenler cennetin en güzel yerlerini hak eder

Dostluk nimetini bize kendisinin lütfettiðini, birbirimize karþý kötü duygular beslerken kalplerimizi birleþtirdiðini haber veren Cenab-ý Allah, “Ýslam’a sýmsýký sarýlýn; daðýlýp parçalanmayýn” diye de ihtarda bulunur Âl-i Ýmran suresinde. Efendimiz (s.a.v) ise “Kim bir mümini Yüce Allah için kardeþ edinirse; Allah Teala o kulunu cennette herhangi ameli ile ulaþamayacaðý bir dereceye yükseltir” müjdesini verirken “Mümin, kendisiyle rahat geçinilen ve hemen kaynaþýlan kimsedir. Kimseyle kaynaþmayan ve kendisine de yanaþýlmayan kimsede hayýr yoktur” uyarýsýný yapar. Çeþitli rivayetlerde ise kýyamet gününde Allah için sevenlerin birbirlerine þefaat yetkisinin olacaðýndan, arþýn gölgesinde gölgelenecek yedi sýnýftan birinin de Allah için birbirlerini sevenler olduklarýndan bahsedilir.
Ýþte bu kadar kýymetli olan dostluk ve kardeþlik hakkýnda alimlerimiz bizi dikkatli olmaya çaðýrarak “Allah için oluþturulan ince bir cam gibidir; onu korumaz ve sakýnmazsan pek çok afetle yüz yüze gelir” diye nasihat eder. Yýllarca sürmüþ olsa dahi dostluk sona erdiðinde tüm sevabý yok olabilir. Bu nedenle Allah için yaptýðýmýz dostluðu sürdürmemiz ve gerekli özeni göstermemiz gerekiyor.

Dostluðu devam ettirebilmenin ve kardeþliðe gereken ehemmiyeti verebilmenin ilk sýrrý arkadaþ seçimini doðru yapmak ve doðru kiþiyle yola çýkmakta gizli. Karar için öyle güzel düþünüp tercihimizde öyle isabetli olmamýz gerekir ki bir kez bu arkadaþlýk baþladýðýnda, çeþitli sýkýntýlar, imtihanlar vesilesiyle hemen yýkýlmasýn, temeli saðlam olsun. Hz. Davut’tan (a.s) rivayet edildiði bildirilen bir kudsi hadiste Allah Teala ona “Ey Davud! Kendine dost seçerken uyanýk ve dikkatli ol. Benim razý ve hoþnut olacaðým iþlerde sana yardýmcý olmayan hiç kimse ile yakýn dost olma. Bu haliyle o senin için bir düþmandýr. Kalbini katýlaþtýrýr, seni benden uzaklaþtýrýr” buyurur.

Dostluðun gerektirdiði incelikler

Arkadaþlýk geliþtirildiðinde dostun kýymeti bilinmeli ve haklarýný yerine getirmede ihmalkar davranýlmamalý. Cenab-ý Allah’ýn “Kullarýma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Þüphesiz þeytan aralarýný bozar” (Ýsra, 53) uyarýsýný dikkate alýp Allah için sevdiðimiz kiþilere tatlý dilli güler yüzlü olabilir, onlarla kolay ve güzel geçimi temine çalýþabiliriz. Rasulullah (s.a.v) bir hadisinde “Kardeþinle çekiþme. Ona sevmediði þakalarý yapma. Ona bir söz verip sözüne ters davranma” buyurmuþ ve kardeþliðimizi saðlamlaþtýrmanýn yollarýný göstermiþtir. Önceki dönemlerde yaþayan güzel ahlaklý salih kimseler, kardeþleri hakkýnda konuþulduðunda kendilerini arkadaþlarýnýn yerine koyar; kendileri hakkýnda neyin konuþulmasýndan hoþlanýyorlarsa, kardeþleri hakkýnda da o þekilde konuþurlardý. Bununla birlikte kardeþinin bir kusurunu gördüðünde örter fakat düzeltmek maksadýyla, hoþ bir üslupla kendisini uyarýrlardý. Hz. Ömer (r.a) “Arkadaþýna kusurlarýný söyleyen kimseye Allah rahmet etsin” diye dua eder.

Her halde dost için güzel söylemeli

Samimi arkadaþlýðýn bir gereði de kardeþi günaha düþtüðünde onu bu durumdan kurtarmaya çalýþmak. Ayrý kalýnan, dargýn bulunulan dönemde ise kardeþinin ardýndan her þeye raðmen güzel konuþabilmek çok önemli bir erdem.

Arkadaþlýðý saðlam ve emin adýmlarla devam ettirmenin önemli yollarýndan bir diðeri de yokluðunda kardeþini arayýp hal hatýr sormak, hasta ise ziyaretini yapmaktan geçiyor. Ýslam büyüklerinden olan Ata b. Ebi Rebah’tan þöyle rivayet edilir: “Üç günden sonra kardeþinizin durumunu araþtýrýn; eðer hasta iseler onlarý ziyaret edin; iþleri çoksa yardým edin, eðer Allah’ý ve ahireti unutmuþlarsa kendilerine hatýrlatýn.” Sevdiði bir sahabeyi göremeyen Hz. Ömer’e Rasulullah (s.a.v)  “Bir kimseyi sevdiðin zaman onun ismini, babasýnýn ismini, oturduðu yeri sorup öðren. Hasta olursa ziyaret edersin; çok iþi bulunursa yardým edersin” hatýrlatmasýnda bulunur.
Her ne kadar dostluðun pekiþmesi ve güzelce devam etmesi için tatlý söz gerekliyse de dostluk yalnýzca sözle kurulacak bir yapý deðildir. Bazý kimseler güzel fakat boþ sözlerle dostluk iddiasýnda bulunur. Oysaki dostluðun gerçeklik durumu söylenen sözlerin yerine getirilip getirilmemesi ile anlaþýlýr. Dostluk, hizmet, feragat ve iyi niyet bekler. Dünyaya raðbeti çok olan kimselerin dostluðu sadece dilindedir. Onlara bir iþiniz düþtüðünde yýllarca yaptýðýnýz iyilikleri bir anda unutuverirler. Böyle kiþilere yapýlan hizmetlerin karþýlýðýný beklemek ya da samimi olmayan dostluklarýna kanmak adeta baþýna dert almaktýr.

Dostluðun gerektirdiði diðer inceliklerden bazýlarý; kardeþini malý, dili, kalbi ve yardýmlarýyla destekleme; ona karþý sabýrlý, þefkatli ve alçakgönüllü olma, buðuz ve hasetten sakýnýp sýk sýk hal hatýr sorma, çekiþme derecesinde tartýþmaya girmeme, kendi nefsinden önce onun iyiliðini tercih etme, onun dertleriyle dertlenme, verdiði sýrlarý kesinlikle gizli tutma, dualarýnda unutmama, kardeþini aðýr yük altýna sokmama, ona soðuk davranmama, kendini ondan üstün görmeme, sevgide aþýrý gitmeme þeklinde sýralanabilir.
Sevgide ölçüyü koruma ile ilgili Hz. Ali Efendimiz (r.a) “Sevdiðin kimseyi ölçülü sev; belki bir gün düþmanýn olur. Kýzdýðýn kimseye de ölçülü kýz; belki bir gün dostun olur” uyarýsýný yapar. Nihayetinde sevgide aþýrýlýða kaçma da karþýmýzdakine ve kendimize zulüm olacaktýr.

Dostlukta uyum mutlaka aranmalý

Büyük Ýslam mütefekkirlerine göre kalýcý dostluklar ancak hemcinsler arasýnda mümkün oluyor. Þeyh Sadi, “Güvercin, güvercinle dost olmalý, þahin de þahinle… Þahinle dost olmaya kalkan güvercinin vay haline” þeklinde düþünürken; Hz. Mevlana, dostlukta uyumu biri dar, diðeri geniþ iki ayakkabý ile örneklendirir. Nasýl ki biri dar, diðeri geniþ olan ayakkabý çifti sahibine yalnýzca rahatsýzlýk verirse; farklý mizaç ve inanýþtaki insanlar arasýnda da uyum olmaz ve neticede bu tip dostluklar iki taraf için de hayýr getirmez. Böyle bir uyumsuzluk fare ile kurbaðanýn haline benzer.

Fare ile kurbaða dost olursa

Mesnevi’de geçen bir hikayeye göre fare ile kurbaða bir gün su kenarýnda karþýlaþýr, arkadaþ olur. Bir müddet sonra dostluklarý bir hayli ilerler. Gece gündüz sýk sýk görüþürler. Fare bu durumdan endiþelenmeye baþlar ve “Kurbaða kardeþ! Seninle dostluða doyamýyorum ama bir gün beni terk edersin diye de korkmadan edemiyorum. Gel, seninle ayaklarýmýzý birbirine baðlayalým, böylece her an birbirimizden haberdar oluruz” diye teklifte bulunur.

Farenin önerisi, kurbaðanýn pek hoþuna gitmese de arkadaþýnýn ýsrarýna dayanamaz. Ayaðýný fareninkine baðlar fakat karaya sürüklenme tehlikesine karþý da her an tetiktedir. Bu hal böylece devam ederken karga bir anda fareyi kapar ve havalanýr. Onunla birlikte kurbaða da göklere yükselince görenler bu duruma þaþar. “Nasýl olur da kurbaða gibi bir su hayvaný kargaya yem olur?” diye söyleþenlere kurbaðanýn lisan-ý hal ile cevabý þu olur: “Ben bu felaketi hak ettim. Su halkýndan olduðum halde hemcinslerimi býrakýp karada yaþayanlarla arkadaþlýk ettim. Toprakta gezenle dost olanýn layýðý budur.”

Neslihan BEYHAN


radyobeyan